vatan uğruna atatürk'ümüzün emriyle kendini feda eden,asla unutulmayacak kişilerdir.isimleri ise :
mehmet adana
mehmet adıyaman
mehmet afyon
mehmet ağrı
mehmet amasya
mehmet ankara
mehmet antalya
mehmet artvin
mehmet aydın
mehmet balıkesir
mehmet bartın
mehmet bayburt
mehmet bilecik
mehmet bingöl
mehmet bitlis
mehmet bolu
mehmet burdur
mehmet bursa
mehmet çanakkale
mehmet çankırı
mehmet çorum
mehmet denizli
mehmet diyarbakır
mehmet edirne
mehmet elazığ
mehmet erzincan
mehmet erzurum
mehmet eskişehir
mehmet gaziantep
mehmet giresun
mehmet gümüşhane
mehmet hatay
mehmet içel
mehmet ısparta
mehmet istanbul
mehmet izmir
mehmet kahramanmaraş
mehmet karaman
mehmet kars
mehmet kastamonu
mehmet kayseri
mehmet kırklareli
mehmet kırıkkale
mehmet kırşehir
mehmet kocaeli
mehmet konya
mehmet kutahya
mehmet malatya
mehmet manisa
mehmet mardin
mehmet muğla
mehmet muş
mehmet nevşehir
mehmet niğde
mehmet ordu
mehmet rize
mehmet sakarya
mehmet samsun
mehmet siirt
mehmet sinop
mehmet sivas
mehmet tekirdağ
mehmet tokat
mehmet trabzon
mehmet tunceli
mehmet şanlıurfa
mehmet uşak
mehmet van
mehmet yozgat
mehmet zonguldak

şehitler anıtı : görsel
ayrıntılı şehit ismi arama :
http://www.canakkalesehit...besi=adana&submit=Ara
illere göre şehit sayısı

Adana (842)
Adiyaman (11)
Afyon (95)
Aksaray (285)
Amasya (32)
Ankara (1772)
Antalya (183)
Artvin (10)
Aydin (1746)
Balikesir (2779)
Bartin (254)
Bayburt (21)
Bilecik (854)
Bingöl (8)
Bitlis (59)
Bolu (1405)
Burdur (606)
Bursa (3737)
çankiri (972)
çanakkale (1788)
çorum (1333)
Denizli (2195)
Diyarbakir (49)
Edirne (858)
Elaziğ (159)
Erzincan (282)
Erzurum (109)
Eskişehir (843)
Gaziantep (502)
Giresun (114)
Gümüşhane (39)
Hatay (283)
Içel (1218)
Isparta (55)
Istanbul (1648)
Izmir (1720)
Kahramanmaraş (213)
Karaman (455)
Kars (1)
Kastamonu (2425)
Kayseri (771)
Kirikkale (232)
Kirklareli (366)
Kirşehir (448)
Kocaeli (583)
Konya (2488)
Kütahya (1487)
Malatya (141)
Manisa (2174)
Mardin (7)
Muğla (671)
Muş (7)
Nevşehir (525)
Niğde (509)
Ordu (56)
Rize (71)
Sakarya (526)
Samsun (44)
Siirt (40)
Sinop (1488)
Sivas (25)
Tekirdağ (646)
Tokat (47)
Trabzon (155)
Tunceli (30)
Urfa (383)
Uşak (818)
Van (36)
Yozgat (661)
Zonguldak (753).
mehmet akif in bir şiiri.
--spoiler--
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı!"
Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,
Ostralya'yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat îman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkîf edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-i bedî'im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
işte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, islâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.
--spoiler--
sanırım sadece müslümanlar değil, bütün bir türk ulusu ve osmanlı imparatorluğu mensubu azınlıklar topyekun savaşa girmişlerdi.. dolayısıyla islam çok mühim bir birleştirici rol oynamakla birlikte, ülkesine bağlı ve sadakat duyan bir ülkenin çocuklarının sırt sırta emperyalizme karşı giriştikleri onurlu mücadeledir. hendek savaşı ya da mute savaşı değil ki bu.. cihad için açılmış bir savaş değil yani.. bir büyük imparatorluğun son demlerini yaşarken, orasından burasından avlamaya gelmiş olan akbabalara karşı durduğu bir onur mücadelesi.

aynı zamanda neden orada bulunduklarını bilemeden cephelere sürülmüş olan anzaklar'ı da saygıyla anmak gerekir.. eğer büyük bir devlet ve ulus isek tabii.

dur yolcu!
hakikatten dur.
vatanın ve milletin bütünlüğü için canını veren kutsal şehitlerdir..*
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

p.s:su sozlukte anlamsız bir suru konu icn yuzlerce entry varken, canakkale sehitleri hakkında bu kadar az entry olması ayrı bir keder oldu bugun bana.
sağ kolumdur. sağ bacağımdır. sol kolumdur. sol bacağımdır aynı zamanda. gövdemdir. gözlerimdir. kulağımdır. burnumdur. başımdır. başımla beraberdir.

mert insanlara selam olsun. onlara kucağını açmış duruyor peygamber mehmet akif in dediği gibi, o zaman asıl bize rahmet olsun...
onlara ne kadar dua etsek, ne kadar mezarlarinin önünde egilip, fatiha okusak az olacak insanlardir. ruhlari sad olsun.
herbiri adına binlerce sayfalık destan yazsak bile haklarını veremeyeceğimiz dünyada bu kadar şanlı, bile bile arzu ile şehit olmaya giden başka bir asker yoktur. varlığımızın sebebi orada kefensiz yatan kahramanlardır. ruhları şad olsun.
kim bu vatan uğruna olmaz ki feda
şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda...
onlar eğer söz konu vatansa gerisi teferruttır diyen ölümsüz kahramanlar.
onlar vatan için namus için din için hayatların feda etmiş kınalı kuzular.
onlar tüm dünyaya karşı göğsünü siper etmiş aslan parçaları.
onlar bu milletin asla unutmayacağı ve minnetle anacağı fedakar ruhlar.
ruhları şad olsun.
allah bizi bir daha böyle bir felaketle karsılastırmasın ki ;canlarımız boylece ölüp yitmesin. Canım şehitlerimize ve halen burada şimdi de vatanın doğusunda ölen aslanlarımıza Allah rahmet etsin.
onlar şu anda sıcacık evimizde oturup şuraya şu satırları yazmamızı sağlayan şehitlerimiz. 18 mart her zamanki gibi unutulur, önemli değildir ama unutmayan insanların duası onlara yetecektir. allah rahmet eylesin.
şehitler ölmez, vatan bölünmez söylemleri çalınacak yine kulaklara slayt gösterileri dolaşacak posta kutularında, gazetelerde manşet yanında yer alan haberler, tv belgeselleri ile anılacaklar.o günden bu yana geçen zamana bakacak olsak vatan şimdi kıymetsiz ticari satılık olmuş, gencecik bedenler şehitler ne yazıktır ki hala kıymetsiz ne yüzümüz var ki o canlarını hiçe sayan vatan toprakları için kanını son damlasına kadar akıtmış sağ kalma şansı varken belki silah arkadaşını ateş altında yalnız bırakamamış şehitliğe gönüllü razı gelmiş askerlerimizi anmaya, topla tüfekle can alınarak, can verilerek savunulmuş bu toprakları korumak şimdi öylesi zor değil masabaşında alınacak doğru kararlar, politika, ülke menfaatine yapılmiş işbirlikleri, yatırımlar yetecekken korumaya yapamıyorsak hissettiğimiz halde vatan dediğimiz ülke dediğimiz toprağın altımızdan kayışını eli kolu bağlı duruyorsak anarken yüzü ak bazılarının kemikleri toprak üstünde şehitlerimizi utançtan kahrolmalıyız, yüzlerimizi yere eğmeliyiz.
yüzyılın en onurlu mücadelelerinden birisinde hayatlarını ortaya koymuş kahramanlar...
zeka özürlüler için basitçe özetleyecek olursak, onlar o haklı mücadelelerini vermeseydi, psikolojik ve maddi olarak yıpranmayan işgal kuvvetleri anadolu içlerinde türk halkına çok daha büyük kayıplar, çözülmeler yaşatabilecekti. sonuçta ana mücadelenin temeli onların vatan sevgisi ve cesareti, inançları sayesinde atıldı...
belirtmekte de yarar var damat ferit' in torunları neredeyse 100 yıl geçmesine rağmen hala sindiremedi bu kahramanları...
yeri geldi ruhlar yardım etti, yeri geldi bulutlar adamları götürdü, tek bahsedilmeyen bu cengaverlerin cesareti ve vatan sevgisi oldu...
şöyle bir durum da var, vatan işgal altındayken anasına bacısına göz koyulan halk evlerine zorla girilmeye çalışılıp direnirken kah canlı canlı yakılarak, kah işkence görerek canını vermiş... aralarından pazarlığı iyi yapanlar da onlara boşu boşuna öldüler demiş...
işte ondan bahsediyorum... onuruna kalmış...
(bkz: şehidin kalbi)