bugün

her ne kadar olumsuz koşullara da sahip olsa ondan vazgeçilemeyen türkiyenin kalbi.
orada yaşıyorsanız sorunlar yakanızı bırakmaz. ama yine de yaşamayı seversiniz.
gelenin gidemediği gidenin gelmek için can attığı bazen beni bile bezdirip ne arıyorum burda dedirtmesine ragmen ayrılınca özlenen en eski sevgili.
Tartışmasız dünya tarihinin en olaylı şehri. Bu şehir bizim şehrimizse bunun kıymeti iyi bilinmeli.
ilçeleri; adalar, bakırköy, beşiktaş, beykoz, beyoğlu, eminönü, eyüp, fatih, gazi osman paşa, kadıköy, kâğıthane, kartal, küçükçekmece, pendik, sarıyer, şişli, ümraniye, üsküdar, zeytinburnu, büyükçekmece, çatalca, silivri, şile, avcılar, bağcılar, bahçelievler, bayrampaşa, esenler, güngören, maltepe, sultanbeyli, tuzla.*
Tarih boyunca dünyanın en önemli şehri.Dünyanın her yerinden bu kadar turisti çekmesi de bunun bir ispatı niteliğinde olmaktadır.Gezmeyi bilen herkes hala istanbul un güzelliklerini görebilir.Eğer göremiyorsa kendi bileceği iştir.Tarihlerin birleştiği tek şehirdir.Birçok kültürün olgusuna rastlamak mümkündür.
dünyanın en eski ve en güzel yerlerinden biri, dertleri bitmese de kendini sevdiren memleket.
Huysuz ve tatlı kadın.
topraklarında dünyaya gelmiş ve zamanla şekillenmiş her insanın içinde bitmeyen bir aşktır. başlı başına bir tarifsizliktir; ne bırakıp gidebildiğin ne de yakınmadan durabildiğindir. kendisini psikopatça sevdirendir. sayısız unsurdan oluşan fakat aynı zamanda onlardan da ayrı bir karaktertir. ondan geçen tüm insanlığın sevincini, hüznünü, anılarını omzunda taşıyan 2500 yılı aşkın bir tarih, bir bilgedir. başkadır..bambaşkadır..
islambol diye anılan sonradan istanbul olan yaşanmaz şehir
ezginin günlüğü şarkısı. söz ve müzik nadir göktürk'e ait.

istanbul istanbul dedim sana geldim
istanbul istanbul geldim de ne buldum

anam ayırmazdı benden gözünü
söylemişti dinlemedim sözünü
yıllardır unuttum artık yüzünü
beni ne dertlere saldın istanbul
beni ne dertlere saldın istanbul

bir ateş buldum, yandım yakıldım
esti geçti rüzgarına kapıldım
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul

istanbul istanbul dedim de geldim
bu koca şehirde ben yalnız kaldım
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul

'istanbul istanbul' diye özendim
beyaz mermerlere yattım uzandım
çalış çalış üç-beş kuruş kazandım
onu da elimden aldın istanbul
çalış çalış üç-beş kuruş kazandım
beni ne dertlere saldın istanbul

bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul

edit: ezginin günlüğü'nün 2007 tarihli çeyrek isimli 25. yıl özel tribute albümünde mirkelam tarafından pek olumlu bir şekilde yorumlanmıştır.
karmaşanın eğlenceye dönüştüğü şehir, kalabalıkta yaşamanın okulu...
şaire "istanbulu sevmezse gönül aşkı ne anlar." mısralarını yazdıran şehirdir.
yaşadığını hissetmektir.
kafamda bu şehire bir tanım getirmeye çalıştığım günlerde, bir taksicinin tam tanımını bana verdiği şehir. sigaranın zararlarından açılan bir muhabbet gider, devamında taksici abim büyük lafı söyler:

"bu şehirde bu meret içilmez mi be.."

böyle bir şehirdir istanbul, size hiç yanaşmayan bir sevgili gibi, hakkında tek yapabileceğiniz alkol ve sigarayla ona tapmaktır.
o kadar kalabalık bir o kadar yanlızlık.
(bkz: ask)
napoleon bonaparte'ın hakkında "Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti istanbul olurdu" dediği.
(bkz: yeni başlayanlar için istanbul)
her nereye gitsem, özlediğim şehir.
fatihin fethederken düşündüğü neydi bilmiyorum ama her günlük güneşlik gün vapura atlayıp bir yakadan bir yakaya geçtiğimde kendimi cennette gibi hissediyorum ** ** * * ** * * *
alışkanlık, bağımlılıktır...
o sizi bırakır, siz onu bırakamazsınız...
orada doğmasanız, orada büyümeseniz de orada ölmek istersiniz...
Bu akşam yoluna cıkacagım güzide ve müzide degeri yüksek şehir bekle geliyorum...
1453. entry mi hediye ettiğim başlık. içinde koşuşturmak ve yaşamaktan bunalınsa da, istanbul her şeyi ile bir dünya başkenti ve tarihin babası. türk'ün kalesi.
her yerine, her mekanına tapılır. (eğer istanbul anlanır ve sevilirse)
hiç bi şehirde olmayan ayrı bi havası vardır.
en tiki yerinden, en çöpçü mahallesine, en arka ıssız sokaklarından en zengin, lüks semtlerine kadar

"sana taptık ulan
unuttun mu
sana taptık."

(bkz: attila ilhan)
(bkz: istanbul şiirleri)

kısa ve öz olarak tapılası (taptığım) şehir..
yakinda kavusacagim sevgilim.
güncel Önemli Başlıklar