istanbul

Türkiye'de bir şehir.

dogup buyudugum sehirdir.

şu an 8 derece yağmurlu olan ilimiz.

halifeler ve sultanlar şehri.

Doktorlar, öğretmenler, altyapı mühendisleri doğuya kaydıkça burdaki hayat zorlaşacak ve ordaki hayat kolaylaşacak.
Bugün aynen şu cümleyi duydum: memlekete dönmek lazım. Burda hastalanınca doktor bulamıyorsun.
Yani Anadolu'daki sağlık sektörünün buraya göre ulaşılabilir olması bile kırsaldan istanbul'da göçü engelleyebilir.
içme suyunu iyileştirmemek lazım. Bu Osmanlı'dan beri düşünülen bir politikaydı uygulamadılar. Temiz su vermeyelim, insanlar gelmesin diye.
Burası çok doldu, Anadolu çok bakir kaldı. Yeni nesil bunu düzeltmeli.

Hayatınızın en berbat gününü bi anda peri masalına dönüştürebilecek şehir.

şimdilerde deprem ile adı gündemde olan şehir.

7 senemi geçirdiğim güzel şehir.yatili okuduğum için derdini çekmedim.hafta sonları tadını çıkardım.simdi memur maaşıyla gecinemem o ayrı konu.

görsel
görsel
görsel
görsel

görsel

inşallah bu yıl dünyanın merkezi olacaktır.

bedaş tarafından açıklanan ve yarın bir çok ilçesinde elektrik kesintisi yapılacak olan ilimiz.

görsel

(bkz: https://www.cumhuriyet.co...trikler-kesilecek-2061757)

Eskiden başkent olan şehir.
Sonradan Ankara olmuştur.

görsel

görsel

çok sevdiğim bir şehirdir. tarihi var.

o edilen küfürleri x 100 misliyle iade ediyorum onun üstüne ne söylesen boş artık geçmiş olsun. bu kafayla zaten hayat boyu çaylak kalacaksın. beni fikriyle çürüteceğine o boş teneke dangır dungur kafasıyla küfür ediyor. kime ne lan kimin ne kazandığıyla. o mesleği düzgün yapan zaten dünyanın her yerinde kazanıyor diyorsun durup dururken küfür ediyor .

vay dangalak istanbulla ne ilgisi var. vietnamın köylerinde yaşayıp hizmetçili ev tutup yazılım mühendisliği yapanlar ne olacak. bu devirde internet yeterli.

Yaş 18.

Kazanılan bölüm: Boğaziçi bilgisayar mühendisliği.

Sıfır araba;

görsel

1000.000 TL nakit ve hayata geçiş.

edit: gerizekalı'nın biri diyorki istanbul'la ne alakası var? Senin dededen toruna günü ikbalini, hezeyanı hayatını, öğreti fücurunu s*kiyim.

Sanane ulan esası dangalak, dümbük, paran yoksa al gameover'ını sie go. Sana mı soracağım nereyi nasıl yorumlayacağımı, sen de yazarsın ben de. götüme 3-5 gün çaylaklık girer şuracıkta sikerim seni.

büyükşehir nitelemesi hafif kalır. megakent nitelemesi yapılıyor, hatta başlı başına bir ülke. bir uçtan bir uca başlayıp bitmesi bir gece sürüyor. tekirdağ il tabelasını görene kadar seferi sayılırsınız.

türkiye'nin kalbinin attığı yerdir. türkiye'nin bütün vilayeti,ilçesi, kasabası, köyünden ve dünyanın da hemen hemen bütün ülkelerinden insanların da bulunduğu kozmopolit bir yapısı vardır.
insanlar, bu devasa şehirde yaşamaktan çok bir mücadele ve koşturmaca içindedirler. sabah başlar başlamaz sokaktaki her kişi telaşlıdır. derse yetişenler, vapura yetişenler, işe yetişenler, otobüsler tıklım tıkış, esnaf kepenklerini açar, herkesin acelesi var, kimse kimsenin yüzüne bakmaz, birbirinden bihaber insanların zihninden fırlayan binlerce düşünce havada birbiriyle çarpışır.

bütün bunlara karşın da unutmamak gerekir ki kendisi en yeni, en lüks, en pahalı binalarıyla değil, tarihi ve kültürel yapılarıyla ön planda olmuştur. 2000'li yılların başında New york times ve financial times gibi saygın ve etkin yayın organları, ziyaret edilmesi gerekli şehirler listesinde istanbul'a üst sıralarda yer verirlerdi. bu sebeptendir ki Beyoğlu sokakları'nda türkçe'den başka diller de yankılanır oldu.

Nice canların uğruna feda olduğu kimselerin paylaşmak istemediği dünyanın incisi eşsiz şehir.

oraya gidersin buraya gidersin her yerde yapılacak aktiviteler. başka yerlerde hem bunları çok daha az zahmetle yapabilirsin. kalsın birileri alsın oralara buralara gidelim muhabbetlerini dürüm yapsın.

Bütün hücrelerimle sırılsıklam aşık olduğum şehir.
Her köşesi hatta varoşu bile bir şekilde güzeldir.
Sabah evden çıkıp Çengelköye kahvaltıya inersin, oradan ortaköye geçip sahilde çay içer tavlanı oynar, kumpirini yersin. Tekrar Anadolu'ya geçer Kadıköy'de öğlen birası içersin. Basar gidersin beykoza , polonezköye mangalını yaparsın, kahveni pierre lotide içmek ister tekrar karşıya geçer, Beyoğlu'nda akşam rakını içer evine gelirsin.
Dünyanın en güzel pazar günü geçmiş olur mesela

niye neden bu kadar toplaşıldığının da bir sebebi yok. resmen kuru kalabalıklar bir sürü işsiz güçsüz genç burada göt lalesi gibi eğleşiyor. bir sürü başka şehirler köyler kasabalar dağlar tepeler öyle suskun duruyor ne eken vaar ne biçen ne yetiştiren. herkesin kafasına rant hızlı köşe dönme apartman arsa bu işleri soktular. ülke üretmeden havadan para insin moduna girdiği için son 20 yıl hepten çarçur oldu. bunların bedelini büyük şehirler bu kalabalıkları heba ederek ödeyecek.

en sevdiğim özelliği turknet gigafiber'in olması sanırım. evet kalabalık, evet yaşaması stresli ancak en azından jet hızında internetimiz var.