bugün

alış-veriş merkezi olivium'un, bir sürü parkların ama en ilginci çok sayıda psikopatın bulunduğu yaşadığım yer. tehlikeli mahallelerdeyseniz gece köşe başlarında dikilen tiplerden uzak durun, benim gibi etliye sütlüye karışmayın, rahat edin. ayrıca deri-tekstil sektöründe türkiye'nin gözbebeğidir.cocuklugumun tum hatiralarini icinde barindirir bu muhtesem yer. uzaktan bakan icin soguk, tehlikeli, gelismemis gorunse de yeri kalptedir. asla unutulmayacak olan semttir.
(bkz: sahil)
bir gun pencereden disari seyrediyordum. yaklasik yirmi kisi birbirine girdi. taslar sopalar, bicaklar. bir kisi bicaklandi. hemen hastaneye kaldirdilar. sozde en guvenli yerinde oturuyorum zeytinburnu'nun. iste boyle bir yer.
"elimde tesbih, işim gücüm yok, karı kıza laf atar, sonra da kahvehanede takılırım" tandansında bir çok gencin fink attığı semt.*
osmanlı tıp alimi merkez efendi nin türbesinin bulunduğu semt. ayrıca tıbbi bitkiler parkı gibi bir yerde var. çiçekler falan.
teksen boku yersin. az önce yine yaklaşık yirmi kişi birbirine girdi. birisi bıçaklandı galiba, iki dakikada polis geldi gerçi. sonra bıçaklanan adam kaçtı on kişi peşine düştü, polis de onları takip etti garipler. hadi bakalım.
tehlike arz etse de, kendimi en fazla güvende hissettiğim yer ..
kentsel dönüşüm çalışmaları için pilot bölge seçilen ilçe
arif erdem ve emre belözoğlu gibi iki fitbolcü çıkarmış semt.
"burhan abi" yi akla getiren semt.
nedense sınırları içinde olduğumda kendimi mutlu hissettiğim ilçem.bir de buranın gençleri semtlerini ölesiye severler nedense.zeytinburnu'lu olmakla övünürler,her gece aynı yerlerde toplanırlar ve boş boş vakit öldürürler.burayı anlamak için önce yaşamak lazım. (bkz: tavukhane)
zeytinburnu çocuğu olduğumuzu söleyip gurur duymamamızı sağlayan nadide ilçemiz...
nerede oturduğum sorulunca adını söylediğim zaman insanların bana kuşkuyla baktıkları buna rağmen sevdiğim mekan
(bkz: arif erdem)
(bkz: zeytinburnu spor)
(bkz: istanbul veliefendi hipodromu)
(bkz: merkez efendi)
(bkz: kazlıçeşme)
son dönemde afganların da yoğunlaşmaya başladığı meşhur semt.

tıpkı zencilerin birbirlerine "zenci" diyebilip de başkasının onları "zenci" diye çağırmasına kızdıkları gibi, zeytinburnu'nda ikâmet edenler de birbirlerine ve kendilerine "zeytinburnu çocuğu" derler ama siz derseniz kavga sebebi olabilir. bu benzerliğe atıfta bulunarak "hey man! check it out!" diye bir espri yapacak olursanız önemli bir kısmı büyük ihtimalle anlamayacaklardır. anlayacak olanları da tanıyorum gerçi.***
"insan memleketinin niye sever?başka çaresi yoktur da ondan ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir.burayı seversen burası dünyanın en güzel yeridir ama dünyanın en güzel yernin sevmezsen orası dünyanın en güzel yeri değildir."

vizontele de başkanın konuşmasıdır yukarıdaki.bu konuşma 21 senedir yaşadığımız zeytinburnu'nun bizim için vazgeçilmez olduğunu anlatması bakımından gayet önemlidir.sokak başlarında takılanları,hırsızı,içkicisi,hacısı hocasıyla artık benliğimizde iyice yer etmiş bir semptir zeytinburnu.

hafızamda hatırladığım en eski karede gecekondulu,tozlu sokaklarında koşuşturuyorduk.abilerimiz top oynar biz de şanslıysak kalede kendimize yer bulabilirdik.sonraları biz de top oynamaya başladık.sabah cıkar akşam girerdik eve.

artık gecekondular birbiri ardına yıkılmaya binalaşmaya başlamıştı.inşaatlarda oynamaya başladık biz de.gayet zevkli de olabiliyordu.tabi ayağımıza batan çivileri saymazsak.

ilkokul,ortaokul ve liseyi zeytinburnu'nda okuduk.okul önlerinde bekleyen güzide insanların eşliğinde.simitçisini de seviyorduk,salepçisini,midyecisini de...çok güzeldi okul yılları zeytinburnu'nda.tabi cuma günleri istiklal marşından sonra çıkan kavgaları saymazsak...

artık gelişti zeytinburnu.alış-veriş merkeziyle,caddeleriyle...tüm yenilikler başka bir cehre kazandırdı zeytinburnu'na.tabi yıkılmadan önce herkese ekmek sağlayan tekstil fabrikasının yokluğunu saymazsak...

şimdi dönüp de baktığım zaman geçmişe,çok güzel günlerim olmuş bu semptte.alışkanlıktır artık burası.bizim için dünyanın en güzel yeridir de ayrıca...
guzel yerdir. yeni yapilan sitelerle, binalarla daha da degerlenecek guzide semttir. sabahlari deniz kokusu gelir burnunuza.
ßeştelsiz, Çırpıcı, Gökalp, Kazlıçeşme, Maltepe, Merkez Efendi, Nuri Paşa, Seyit Nizam, Sümer, Telsiz, Veli Efendi, Yenidoğan, Yeşiltepe mahallelerini icinde barındıran semt.
tepebag denilen bolgesi ( avrasya hastanesinin bulundugu bolge ) eski sukunetini korumayan bolgedir. tepebag camii ( ki z.burnunun en luks camilerindendir , yerden isitmali filan ) dutluk kuran kursu kis aylarinda bildiginiz okul gibi islemektedir , milli egitim e baglidir. zeytinburnu ' nun , yurdun 4 bir yanindan kırolarin agirlandigi bir semt haline gelmesi de ayri bir tartisma konusudur.
1980'lerde sağ görüşlü sümer-nuri paşa mahalleleri ile sol görüşlü şabanağa (telsiz,beş telsiz) mahalleleri arasında tartışmalar olan, hatta bu hatta ilerleyen minibüsten indirilenlerin birbirini kırdığı,
1990'larda mahalleli gençler arasında çeteleşmenin ve şiddetin kol gezdiği semtlerden biridir.
örneğin kazlıçeşme tren istasyonu yanındaki parkta oturan gençler, bazen alkol alıp gece 23:00'den sonra trenden inip evine gidenlere laf ile sataşıyordu. karşılık verenler ise dövülüyordu.
ayrıca gene yukarıda sayılan mahallelerde, paşa'lılarla ya da yukarıdaki tepebağ mahallesi ile en az 20 şerli grupların yaptığı meydan muharebeleri oluyordu.
dükkan sahipleri gençlerin cebine üç-beş para koyup komuşu dükkanın camlarını kırdırıyordu.
hatta çok daha geriye gidersek 1988 yılında, arka mahallelilerle yapılan meydan muharebesinde, piyadelerden oluşan ordumuz, bisikletli süvarileri geri püskürtmeyi başarmıştı.

velhasıl 65 yıldır bu topraklarda yaşayan bir ailenin bireyi olarak ben diyorim ki: şimdi köşe başlarında kafası jöleli üç beş züppe var. onlara papuç bırakmadan özgüvenli yürüyen adama da hiç bir şey olmaz.
bayamdan bayrama gittiğim ve her gidişimde kaybolduğum 33, 34, 35 vb. şeklinde giden sokak adlarına sahip labirent.
istanbul'un diğer semtlerinden daha düzgün olan bir semttir. binalar ve sokaklar gayet düzenlidir, sadece cadde tramvayının geçtiği cadde biraz kötü görünümlüdür o kadar.
dünden beri suları kesik olan ilçem. burdan hiç bir şey yapmayıp bütün sene oturan, böyle günlerce suların kesilmesine neden olan, zırt pırt elektrik kesen, uzun lafın kısası zarardan başka bir şeye yaramayan bir belediye'ye sahip olan ilçem. yazık sana, yazık bana.