bugün

2008'de gösterime girecek, daha fotoğrafları imdbye konmamış filmdir. yeşildir.
ilk hulk filminin facia olarak nitelendirilmesi sonucu, bence hiçte öyle değil, yeni konsept ve oyuncu kadrosuyla silbaştan çekilecek olan film. ang lee gibi usta bir yönetmenin olayları derinlemesine anlattığı, eric bana gibi usta bir oyuncunun hakkının yenildiğini belirtelim.
senaryosunu edward norton 'un yazdığı filmdir. *
13 Haziran 2008 de dünya ile aynı anda ülkemizde de gösterilecek olan filmdir. oyuncu kadrosu dehşet ulan. adamım edward hulk olmuş ben izlemem mi? hediyesi de liv tyler. daha ne olsun.
kadro itibariyle ilk filme fark atan filmdir. buyrun bu da fragmanı;

http://uk.youtube.com/watch?v=ClEyBR_DPsg
ilki gibi nefis bir çalışma varken niye yeni yine yeniden yahu dediğim film. bir çizgi roman nasıl sinemaya aktarılır sorusuna en iyi cevaptır kanımca hulk."dıı inkırıdıbıl" peh peh.
(bkz: yapma bunu yapma bunu)
filme ait üçüncü fragman:

http://www.sinemaestro.co...w&id=334&Itemid=1
filme ait son üç spot için:

http://www.sinemaestro.co...w&id=419&Itemid=1
tvde 15 saniyelik trailerı dönen film

--spoiler--
ne yazık ki kişiliğimin bazı yönlerini kontrol edemiyorum
--spoiler--

iyi valla be. bu kadar kolaymış demek ki bunun açıklaması...
Edvart norton ve liv tyler'ın başrollerini paylaştığı marvel kahramanı hulk'u konu alan 2008 yılında gösterime giren film.

--spoiler--

Filmde bizim yeşillik kafasına göre memleket değiştiriyor çok kısa bir sürede, bi an bakıyorsunuz adam brezilyada, aradan geçiyor 2 gün hop adamımız meksika'da derken 17 gün sonra adam el kol sallaya sallaya washington'da,
iyi de bu adam bir bilim adamı, kaçakçı yada mafyavari bi tip değil ki ? bu kadar kısa sürede bu kadar illegal bağlantıları sağlamayı bırak bir kenara, memleketin en fazla aranan tiplerinden birisi olarak nasıl dünya üzerinde kafana göre rahatlıkla tur atıyorsun ?
yapımcı vatandaşlar es geçmişler burayı bes belli.

Kapışma sahnesinde kan gövdeyi götürüyor bes belli, lakin amerikan halkı külliyyen salak demekki halen daha çarpışmanın ortasına doğru koşar adım gidiyor, yada hepsi televizyona çıkmaya meraklı hani anne ben ünlü oldum cinsinden *

Bir de, filmin başında adamımızı yakalamak için operasyon düzenliyorlar, lan ne biçim olay bu, elin amerikanı gidecek koca bi A400'le git sen elinoğlu'nun ülkesine, içinden bir üs dolusu asker çıksın, gitsin brezilya'nın sokaklarında kafasına göre adam kovalasın eli silahlı tam teçhizatlı, işin komiği brezilyanın kendi kuvvetlerinin ortalıkta hiç bulunmaması, daha da tribal olanı herifler bilmedikleri bir memlekete operasyona gidiyor adam kovalamaya ama sanki bizim tarlabaşı sokaklarında adam kovalıyorlarmış gibi rahat ve sanki mekanda 40 yıldır ikamet ediyorlar *

ondan da geçtim lan hiç mi aklınızda yok böyle bir operasyonda gizlilik disiplini denilen olay,
kafe bar tarzı bir mekana giriliyor eli silahlı bir şekilde ve içerdeki adamlar sanki her an içeri öyle birisi giriyormuşçasına gayet rahat bir şekilde yapmakta olduklarını yapmaya devam ediyorlar ne sikko bi iştir dimağım almadı.

adamımız kızı kucaklayıp götürüyor mağaramsı bir yere, olay yaşanıp kızı kurtarmadan önce kızın üzerinde krem rengi bir kıyafet var, mağaraya girerken bir bakıyoruz ki kıyafet kahverengi,(bildiğin kahverengi işte gece karanlığında açık renk kendini belli eder ama bayaa kahverengi) sabah oluyor uyanıyorlar bizim kahverengi kıyafet kirlenmiş bir krem rengini alıyor, hangi kumaştan yapılıyorsa ben de aynısından istiyorum.

ikili kapışmanın sonuna doğru şu skorsky mh-53 binanın çatısında, pilonlarındaki tanktan yakıt sızıyor ve bir şekilde alev alıyor, bizim yeşillik ellerini çırpmak suretiyle bir şok dalgası gönderip ortamı havasız kılıyor, lakin bu şok dalgası sadece havanın yok olmasını nasıl sağlıyor ? hani aynı etkiden ne helikopter ne içindekiler zerre nasiplenmiyor ? yolladığı dalga homing sistemiyle sadece alevlere mi hücum etti ? (bkz: fatal error)

burdan bruce banner'a sesleniyorum, sen o yeşilliği içinde barındırdığın sürece ebede kadar abazan gezersin, la daha hatunu operken nabız 180 * sonrasını dusunemiyorum bile, yazık seni seven hatuna.

Kafama takılanlardan bir diğeri ise bizim yeşilliğin karşısına getirdikleri rus asıllı ingiliz tıpış, ulen adamın malum yerleri kadayıf kıvamında, bizim general'in akü bitik herlahde 30'una gelmemiş birinin karşısına 39 yaşında motoru tekleyen birini çıkartıyor, lan çıkart filinta gibi bi asker madem öyle dünya kapışma görsün. ne diye kendini maymun ediyorsun bizi de ızdıraba sokuyorsun.

Filmin sonunda Bonus niyetine bizim Iron Man yada normal adıyla Jimmy Stark çıkıyor sahneye,
general'e diyor ki ekibi topluyoruz haberin ola *
yarıldım general'in sıfatı görünce.

--spoiler--
(bkz: rezalet)

buradan tüm hulk hayranlarına sesleniyorum. bu film edward norton'un hatrına da izlenmez mına koyim. hulktan soğudum lan. iron man'dan sonra böyle bir kepazeliği kaldırmadı bünyem. çok fenayım sözlük çok.

(bkz: sakinleşince buraya kritik gelecek)
olmamış.
ilk hulk filminde heyecan da aksiyon da dozajındaydı. bu film dakika bir gol bir dedirtiyor ve oldukça abuk bir biçimde başlıyor, bir o kadar da yapmacık. filmin çoğunluğu zaten duygusal gel-gitlerle örülü, sıkıcı. hulk'un nasıl değiştiği evre evre bile gösterilmiyor, kolaya kaçılmış resmen. toplasan üç tane aksiyon sahnesi var ve final sahnesi tamamen görsel efekte dayalı bilgisayar oyunu gibi. kopukluk had safhada. bir de edward norton ve hulk ne alaka diyor insan. ben ilk filme göre oldukça başarısız buldum, puanım on üzerinden dört.
edward norton'u ali$tigimiz ciddi rollerin di$inda cok saglam bir rolde izleyebilecegimiz yapim.
hic bi$ey degilse meraktan izlenir.
eric banayı aratan film.
ama liv tyleri görmek gerçekten güzeldi.
benim gibi ilk defa izleyen biri için bile güzel film. sonunda o büyük karizmatik adamı görmek herşeyden daha güzel.
(bkz: tony stark) *
nihayet gösterime girdi ve merakla gidip izledik tabi. genel olarak iyi ile vasat arasındaki ince çizgide gidip gelmi$ film olmu$ diyebiliriz. kadro inanılmaz derecede sağlam, ancak liv tyler ve edward norton'u çift olarak birbilerine bir türlü yakı$tıramadım. oyunculuklarına laf yok tabi.

$ahsımı dumura sokan ve heyecanlandıran olay ise filmin sonunda iron man ki$isi
tony stark ın bar kapısından içeri girip generale;

'süper asker projeniz hisrana uğradı, bu i$i bana bıraksanız iyi olucak. bu arada ekibide toplama kararı aldım.' demesi oldu. ekip derken neyi kastettiğini 2009 veya 2010 gibi gösterime girecek olan captain america filminden sonra açıklığa kavu$acak gibi.
ilk bölümü özellikle sonlarına doğru sıkıcı ve az aksiyonlu olduğundan dolayı aksiyonu ikinci bölüme sakladıklarını düşünüp %90 ı boş olan sinema salonunda önlerden bir yere geçmeme neden olan ve haklı çıkıp bol aksiyonlu ikinci bölümü yakından izlediğim film. 10 üzerinden 7 uygundur.
ilk filmine oranla kötü olduğunu düşündüğüm filmdir. göresel efektler, senaryo, kurgulama, dialoglar ve özellikle aksiyon açısından kısır bir film olmuş. oyuncu kadrosunun değişmesi de pek bişey farkettirmemiş, ilk filmdeki kadro daha hoştu ve çizgi roman havasını veren ekran bölümlemeleri de hoş durmuştu. umarım diğer çekilecek bölüm yada bölümleri daha aksiyon dolu ve gerçekçi olur.
son zamanlara ait en boktan filmlerden biri.
aksiyon yönünden tatmin edici olan, sanatsal açıdan ortalama olarak biraz düşük not alan filmdir. geçmişi olmayan adam serisi ile birlikte bildiğim en tatmin edici dövüş sahnelerine sahip filmdir.

edit: ilk filmdeki mükemmel hulk karakterinin ameleye benzetilmesi de büyük bir eksi olmuştur film için.
aksiyon yönünden vasat film. liv tyler çok güzel oturmuş; fakat edward norton sanki bu filme gitmemiş gibi geldi bana. iron man göndermesi, -stark'ın bir ara gözükmesi- hulk ve iron man'in ortak bir yapımda buluşacaklarını düşündürdü bana. şahsi fikrim, film yetersizdi, sıradan bir süper kahraman filmiydi.
(bkz: bruce banner in abazan olması)
beklentilerimi karşılamış bir film. çizgi romandan uyarlanan bu tarz filmlerde ben en çok hikayenin düzgün anlatılmasına, karakterlerin orjinal hikayeye bağlı kalmasına ve göndermelere bakarım. bu açıdan film bende geçer not aldı. gönderme demişken The Leader* in ikinci filmde gözükeceğini, iron man işin içine karışacağını, The Abomination ın akıbetinin meçhul olduğu güzel vurgulanmış. bu sebepten ben ikinci filmi merakla bekliyorum.

mnskm sanat filmi değil ki bu!.. bi kere bunu anlamak lazım. ang lee nin yaptığı film gereksizlikten başka bi' şey değildi. Louis Leterrier ve Zak Penn ortaklığıyla bu filmde "hulk" kendini buldu bana kalırsa. aksiyon dozajı güzel ayarlanmış. film müzikleri çok başarılı. edward norton çok güzel oturmuş rolüne. casti de başarılı buldum kısmen.

10/7 veririm gözüm kapalı. bu 7 puanın bir etkeni de bizi bu güzel ile buluşturdukları için. tıklayın dolu bakınız;

(bkz: Debora Nascimento)
casting bakımından çok isabetli secimler yapılmış filmdir. Edward norton ve liv tyler çok uyumlu bir ikili olmuş. liv tyler ise yüzüklerin efendisinden beri ilk defa bu kadar güzel oynamıştır.
ilk hulk filmine nazaran sınıf atlamış, aksiyon sahneleri gayet başarı olan, edward norton ve liv tyler da eklenince hoş vakit gecirilen heyecanı hiç düşmeyen bir film çıkmış ortaya.
iyi güzei film tamam da filmde kahramanımız bruce mülteci gibi nereye gitse orada hemen çevre kuruyor üstelik işte buluyor ulan bu zamanda hulk'ta olsan sonuçta halksın iş bulmak kolay mı lan ibiş kandırma bizi.
filmin sonunda albayın "nasıl bir ekip" sorusuna karşılık tony stark'ın yüzünde oluşan ifadeden dolayı "lan yoksa?" demeden edemedim. tüm marvel karakterlerini bir çatı altında toplasalar falan böyle. marvel ultimate alliance hesabı...