bugün

Medeni kanunu aldığımız ülke.
isviçre köyleri



Medeni kanunu örnek aldığımız ülke. Aynı zamanda dünyanın en zengin ülkesidir.
avrupa birliği'ne girmemesinin sebebi avrupa'dan ekonomik olarak üstün olmasından ötürü değil dünyanın kara para aklama merkezi olma özelliğini yitirecek olmasından kaynaklanmaktadır. ab denetimlerinden kaçmıştır yani, yanlış bilenler için düzeltmiş olayım. ha, bir de, almanya'nın iki katı pahalı bir ülkedir burası... ayrıca otobanlarındaki 130 km* hız sınırlaması buranın insanlarını deli etmekte ... işte bu yüzden sınırdan stuttgart'a giden ve yarısından çoğunda hız sınırlaması olmayan a81 otobanında siz solda 190'la giderken zart diye türk tipi şoför davranışıyla bilmem kaç yüz bin euroluk arabasıyla* bir anda üç dört metre arkanızda bitip sizi 'bir avrupalıya, hele hele bir isviçreliye(!)' hiç yakışmayacak biçimde tâciz eden paralı isviçre magandası sürücülere hem de çokça astlamak da vakayı âdiyedendir, doğaldır.
kışları soğuk olur.
maddi olarak iyi olsa da manevi huzurun sıfır olduğu sikko ülkedir. evet...
isviçre denince aklıma isviçre peyniri geliyor. “harika kanatlar“ isimli çizgi filmde izlemiştim.
1980’lere kadar yetim ve fakir çocukların açık artırmayla devlet tarafından satıldığı ülke. Hatta yanlış hatırlamıyorsam kim milyoner olmak ister'de de sorulmuştu bu. Yarışmacı kadın yıllarca isviçre'de yaşadığını, bu tür olayın Ortadoğu ülkesinde değil de Avrupa'da yaşanmasını garipsediğini söylemişti.
haftalık 40 saat çalışma baz alındığında aylık asgari ücret 4 bin 100 isviçre frangı (33 bin 880 TL).
yer yüzündeki cennettir. yaşamayı hayal ettiğim tek avrupa ülkesi. ah aşkım benim.
Pahalı memlo.
görsel
italyan, fransız ve alman kantonları vardır. Bu 3 dil de ilgili kantonda konuşulur. Ayrıca hemen herkes ingilizce bilir. Son 25 yılda çok fazla göç almıştır. insanlarında ırkçılık bir noktaya kadar vardır. Sanılanın aksine ordusu da vardır. Hatta her isviçreli erkek 40 yaşına kadar isviçre milis güçlerinin bir doğal üyesidir ve evde bir adet tüfek bulundurmak zorundadır. Bankacılık sektöründe dünya liderilerdir. Cas spor mahkemesi isviçre de bulunur. 2 dünya savaşında da tarafsız kaldıkları için genelde uluslararası uyuşmazlıklarda isviçre mahkemelerinin tahkim yetkisi talep edilir. isviçre almancası çok kaba bir almancadır.
doğası mükemmel, şehirleri sessiz ve otantik, kişi başına düşen geliri inanılmaz yüksek olan, huzur ve refah içindeki ülke.

isviçre'nin kişi başı geliri yaklaşık 90 bin dolar,
bizim 9 bin dolar. farkı öyle düşünün.

lakin aşırı pahalı olduğu söylenir, öyle ki sınır kasabalarındaki insanların alışverişlerini almanya'dan yaptıkları anlatılır.
almanya'daki fiyatların 2 katı imiş..

tarihinin en yüksek enflasyon oranı ise %3. *

8.500.000 civarı bir nüfusa ve
41.285 km2 kadar yüzölçüme sahiptir.

sınırları genişliği konya ili kadar bir ülke olmasına rağmen kantonlara (eyalet) bölünmüş bir konfederasyondur.
zaten resmi adı da bu şekildedir; schweizerische eidgenossenschaft / isviçre konfederasyonu.

ki isviçre'nin kuruluşu dahi kantonlara dayanır. (bkz: 1291 federal beyannamesi)
üç orman kantonunun ebedi birliği..

ülkede en çok konuşulan dil almancadır.
bütün kültürleri kucaklamış gayet relax ülke.
dış borçu 386.216.000.000 dolar olan ülke.
Gana'ya 2-0 mağlup olmuş ülke.
zürich cenevre bazel bern.
saat 22:00'dan sonra sifon çekmenin yasak olduğu ülke..
işgal edilmesi imkansız olan ülke bir kere hiç bir tabii zenginlik adına hiç bir haltları yok avrupanın en dağlık arazisine sahiptir yer yer 4000 metreyi bulan dağları aşmak ne zırhlı birlikler için nede piyade birlikleri için aşılması imkansızdır dünyada bankacılık sektöründeki söz sahipliğini tartışmaya dahi gerek yok isviçre bankalarında herhangi bir anda 35 milyar Euro’luk bir mevduat dönüyor . Bu kadar para sadece isviçrelilere mi ait? Tabi ki değil. isviçre bankalarının müşterilerinin isimlerini gizli tutma takıntısı yüzünden dünyanın kirli parası yüz yıldan uzun bir süredir oraya akıp duruyor. Zira denenmiş ve onaylanmış bir gerçek olarak isviçre paranın en güvenle tutulduğu ülke. Bu güvenin öncelikli nedeni de isviçrenin işgale uğramasının zor olması. Yani işgal zor diye para geliyor, para geliyor diye işgal zorlaşıyor. Güzel sistem kurmuşlar. Siz milyarlarca dolar paranın saklandığı bir ülkeyi işgal edeceksiniz hesap sahipleri de izleyecek. Oldu canım. isviçre Alpleri Dağlar dağlar diye bir şarkı duydunuz mu kuzum? isviçre onlarla dolu. Evet tatil için çok güzel mekanlar ancak işin bir gün rengi değişir de isviçre ile savaşa gireriz, girersek nereden gireriz diye de umarım düşünen birileri olmuştur. Aha işte o dağlardan gireceksiniz. Askeriniz ola ki girdi, râkım 1500 olan bir ülkeye tankınız kamyonunuz nereden girecek, 7 metre dağ geçişlerinde aşırı eğitimli askerlerden bunları nasıl koruyacaksınız, koruyamazsanız asker nasıl beslenecek, yakıt gelmezse ordu nasıl yürüyecek nasıl ısınacak? Daha diğer faktörler işin içine girmeden o dağların orada olması işgal fikrini yarı yarıya bitirdi zaten. Schweizer Reduit Öyle bir savunma sistemi ki yukarıda bahsettiğimiz gibi aşırı dağlık olan ülkenin belli başlı geçişlerinin kontrollü savunması üzerine yoğunlaşıyor. isviçre ordusu olası bir işgalde düşmanını olabildiği kadar alçak ovada tutmaya gayret ediyor. Kendisi de dağlarda barınıyor. Bu oltaya gelirseniz dağlardan tepenize habire 120 mm top yağıyor. ikmal hattı keseyim ateş edemesinler diyorsunuz, ama barış zamanında dağların altına bilinmeyen noktalara mühimmat istiflemişler. Gece gündüz atıyorlar. Topları alayım diyorsunuz bir diğer dağın menziline girmişsiniz, kayıp verip duruyorsunuz. Ovadan yürüyeyim şehirlerini alayım diyorsunuz, bütün geçitlerde pusu yiyorsunuz kayıplar katlanarak artıyor. Şehre varıyorsunuz kimse yok, bütün şehir halkı silahlanıp dağa çıkmış (yaya geçitlerine kadar heryeri de mayınlayarak) savaşa dahil olmuşlar. isviçrede petrol yok maden yok peki benim burada ne işim var diye inceden düşünmeye de başladınız. Askerler de ufacık isviçreyi bile alamadık diye homurdanmaya başladı. işgal durdu. Plan genel olarak bu şekilde işliyor. Ana amaç işgalin astarını yüzünden pahalıya getirmek! isviçre sizi yenemeyebilir ama siz onu dizleri üstüne çöktürene kadar başınıza böyle neler gelir neler. Demiryolları köprülerin ve tünellerin patlamaya hazır olması Öyle bir vaziyet ki milyar dolarlık Alp tünellerini yapan mühendisler tünelleri köprüleri yolları yaparken en kısa yoldan nasıl yıkılır patlatılır diye de bir rapor hazırlamak zorundalar. Dahası inşaat biter bitmez her an gelebilecek bir saldırıya karşı da bu yollar tüneller köprüler mayınlanmış. Günlük hayatta patlayıcıları takılmış olarak bekliyorlar. Neden? Çünkü her ne kadar gerçek dışı da olsa da adamlar inanmış, isviçre her an işgal edilebilir… Böyle bir durumda da isviçre düşmanına mühendislik harikası olan 50 km’lik tünelleri köprüleri kullandırtmamaya kararlı. iş bu boyuta varırsa kendi ikmallerini sağlayacak gizli yolları projeleri de herhalde yapmışlardır. Yeraltı hava üsleri Bunuda yapmışlar amk . isviçre küçük bir ülke olduğundan bir saldırı anında işgalci güç kendi havaalanlarını kullanarak tüm isviçre hava sahasını zorlayabileceği için isviçreli planlamacılar bunu baştan gözetmek zorunda kalıyorlar. Bern, Luzern, Zürih gibi şehirlerin klasik havaalanları askeri amaçlar için kullanılsa da adamlar hiç riske girmemiş, dağların altını oyup uçakları orada üslendirmişler. Hem düşman hava gücünün israil’in Mısır’a 1967’de yaptığı gibi ani bir baskın vermesinin önüne geçmişler hem de bu yeraltındaki hava üslerine nereden girilir, ucu nereye çıkar bilen olmadığı için ilk saldırı insiyatifini savunan tarafa vermişler. Kısaca anlatmak gerekirse işgal edeceğiniz isviçre’nin hava kuvvetleri sadece onlar istediklerinde görünür oluyor. istemedikleri zaman Matrix filmindeki Zion şehri gibi arayın ki bulasınız o uçakları. Modern askeri ekipman modern diyince her yerinden lazer fışkıran, dijital göstergeli, altı alev makinalı üstü helikopterli bir şeylerden bahsetmiyoruz tabi ki. isviçre’nin kalite standardının yüksekliğinden bahsediyoruz. Adamların ordusuna aldığı kamyondan ranza demirine, tüfekten tabağına her şey en ince detayına kadar hesaplanmış. Her şey burada saat gibi çalışmalı yoksa üretim bandına bile erişemiyor. Onbinde bir hata bile bulamıyorsunuz. Diğer ittifakların ordu türevlerinin standartları (mesela mermi kalibreleri) isviçre’de geçmediğinden burada ele geçirdiğiniz yerli ekipmanı kullanma gibi bir lüksünüz de olmuyor. Herşey kendilerine göre ayarlanmış. kalifiye askeri personel Alp Türü (Alpine) denilen koşullarda silahlı mücadele aşırı bir teknik beceri gerektiriyor. Dünyada da dağlarda savaşmanın tarihte kitabını yazmış (kendileri iddia ediyorlar) devletler var. Norveç ve Avusturya ordusu örnek vermek gerekirse askerlerini olduğu gibi Alpine disiplininde yetiştiriyor, Alman ve italyan ordularının da bu konuda özel eğitilen askeri birimleri var ancak NATO her sene ciddi rakamlar ödeyerek kendi subaylarını isviçre’de Alpine koşullar eğitimine gönderiyor. isviçre’nin kendi Alpine koşulları olan Norveç’e falan ders veren, konuya aşırı hakim bir askeri personeli var. Kendilerine gıptayla bakılıyor. Ordunun çoğu askere alınmış siviller olsa da başlarında onlara emir komuta eden çok yetenekli bir mekanizma bulunuyor. Sığınak sistemi isviçre’de her apartman bloğunda nükleer saldırılara dayanıklı bir sığınak olmak zorunda. Tabi bu yapıların sadece adı sığınak değil. Evin bodrumunu gösterip aha burası da sığınak demiyorlar. NBC hava filtreli, çelik blast kapılı, havalandırmalı ve 25 kişiye barınak sağlayacak şekilde yapılan bu yapılardan şu anda özel arazilerde 300.000 adet bulunuyor. Her devlet binasında bulunan daha geniş 5.100 sığınagı da ekleyince toplam 8.6 milyon kişinin bir nükleer saldırı sırasında saklanabileceği kadar güvenli yer tesis etmişler. Bu rakam isviçre nüfusundan fazla. Nüfuslarinin yüzde 114’ünü her an gerçeklesmesi zor bir olasılığa karşı koruyorlar yani. isviçre’yi uzaktan düğmeye basarak yok edemiyor, insanlarını da haritadan silemiyorsunuz. Evlerde saklanan silahlar. Terhis olduğunuz gün “Hop bilader silahını unuttun!” diye arkanızdan G3’le koşan bir çavuş olsa ne hissederdiniz? isviçre ordusunda askerlik bitiyor ama silahın derdi bitmiyor. O silah sizin artık hayat boyu arkadaşınız. Eve götürüp iyi bakmak, bir gün isviçre saldırıya uğrarsa da çıkartıp herkesi taramakla yükümlüsünüz. 2007 senesine kadar evde 1000 adet de mermi depolanabiliyormuş, çelik dolap falan zorunlulukmuş ancak simdi mermiler güvenli direnç noktalarında (wiederstandsnest) toplanıp ihtiyaç anında topluma ulaştırılıyor. Unutmadan babanız ve dedeniz de askerliklerinden kalan silahları hala evde saklıyorlar. Bu şekilde ülkede yarım milyon silah dolaşımda bulunuyor. Buna rağmen isviçre suçun en az olduğu ülkelerden de bir tanesi. Militarist halk Başka bir yerde örneğini görmek herhalde zordur. Eğitimli insanlar, medeni toplum, inanılmaz altyapı, AB standartlarının üzerinde yaşam. Ancak buna rağmen isviçreliler askerliği ve askerleri seviyor gibi görünüyorlar. 2001 yılında aktif ordu personelini azaltalım yahut orduyu komple kaldıralım açısından olaya yaklaşan bir referandum isviçre’de yüzde 77 gibi bir oranla reddedilmiş bulunuyor. isviçre’nin bir düşmanı yok ancak Avrupa’nın en kalabalık ordularından birini besliyorlar. Ülke 1215 yılından beri de kantonlar konfederasyonu olarak varlığını sürdürüyor. 1815 yılından beri de dillere destan bir tarafsızlığı var. Peki neden bu askerlik sevdası? Cevabı tarafsızlığın da bağımsızlığın da Almanya, Fransa, italya gibi devler arasına sıkışmış olduğunuz zaman çok kırılgan kavramlar olmasında yatıyor. isviçre’nin bugün bir düşmanı olmayabilir ama olduğu zaman da o düşman isviçre’nin hazır olduğunu bilerek düşman olacak. Tarafsızlığın bedeli bu teyakkuz isviçreli Muhafızlar Dünyada o kadar ordu varken her daim hayati tehlikesi bulunan Papa neden şahsi koruması olarak bir tabur rengarenk giyimli isviçreli muhafız seçer? Sebebi ünlü isviçreli Muhafızlar’ın 13. yüzyılın en elit paralı askerleri olması. Aradan geçen 800 yılda da pek bir şey değişmiş değil. isviçreli Muhafızlar’ın tören bölüğünün arka planında isviçre ordusu silahları kullanan, VIP koruması konusunda çok deneyimli bir askeri güç var. isviçreyi işgal ederseniz bu arkadaşlar da ülkelerine döner savaşırlar diye düşünmek lazım. isviçre’de doğal bir zenginliğin olmaması Petrol desen yok, doğalgaz desen yok. Niye işgal edersin be adam? Çayır çimen ultra kaliteli çikolata süt ürünlerine karşılık vatan evlatları kurban edilir mi? Edilmez… isviçre ordusu da aynen böyle düşünmenizi istiyor zaten. Bizde bir şey yok gelmeyin diyorlar. Kuveyt gibi bir çölün bile işgale uğradığı dünyada isviçre gibi bir doğa cennetinin altında üstünde hiçbir şey yetişmiyor diye savaştan uzak kalması da bir yerde ironik değil midir.

Sonuç: işgal Etmeyin.
batısında fransa, kuzeyinde almanya, doğunda avusturya ve liechtenstein ve güneyinde italya olan ülkedir.
resmi dilleri almanca, fransızca ve italyanca olan avrupa'da bulunan ama avrupa birliği üyesi olmayan ülke.
alp dağları ülkesi.
Almanca, Fransızca, italyanca ve Romanca olmak üzere 4 ulusal dile sahip, farklı etnik kökenlerin karışımı insanlardan oluşan, alpleri ve kantonlarıyla meşhur, oldukça iyi yaşam şartlarına sahip, etliye sütlüye karışmayan ülkecik.
datça ve kaş' ın ülke karşılığı gibi. '' ben işime bakarım ve huzur vaat eden manzaralara sahibim ''. bankalarıyla ve çikolatasıyla da ünlüdür. galatasaray 90' ların sonunda bunların kulüplerini eliyordu sürekli.