acemi birliği

duruma göre tatil duruma göre cehennem olabilen yerdir.

üstelik bu durum yere, zamana, hava durumuna, komutanlarınızdan birinin ruh hâline göre bile değişiklik gösterebilir.

aynı alay içindeki iki tabur ya da aynı tabur içindeki dört bölük bile değişiklik gösterir. bu nedenle askere gidecek olanların "yan bastın" ya da "oooh, kebap" nidalarına aldırmayın.

kapıdan girerken tüm egonuzu bir kenarda bırakın. 35 yaş dolaylarında değilseniz yaşınızı, medenî hâlinizi, sivildeki işinizi, toplum içindeki yerinizi, kısaca hiçbir şeyinizi kimse sikine takmaz.

sığırın biri yüzünden bölüğün tümünün iyi yaptığı bir şey defalarca yinelenir. bu sığırlar tam öğrenmek üzereyken, iyi yapanlar yorgunluktan yapamaz hâle gelirler. böyle bir durumda baştaki komutana iş düşer ama onlar da genelde asker mantığı ile "herkes yapacak" diye iyi yapanları dinlendirmezler.

acemîliğim sırasında olan olaylardan bahsedeyim biraz da:

- atış talimine gidildi. kısa dönem er olduğumuzdan asteğmenle aramız iyi. arkadaşlardan birini yanına çağırdı astek. g3'üyle ilgili sorunu anlatıyor eleman. o sırada haydar dağ gördü bunları. asteğmen durumu anlatamadan "komutana el-kol hareketi yapılır mı!" diyerekten atış talimini yanaşık düzen işkencesine çevirdi. döndüğümüzde sadaeke'nin beli tutmaz hâldeydi. isyanlar isyanlar... rdm'ye çıkma düşünceleri... arkadaşlar sakinleştirdiler.

- yanaşık düzen, yürüme falan işleri. yargıtayda memur olmuş bir sığır uygun adımda bile topuklarını sürüye sürüye yürüyor. öğrenene kadar en az 10 km uygun adım yürüdük. yorgunluktan en iyilerin bile ayakları kalkmaz oldu. berikinin sikinde değil.

- bölük komutanı kişiler arasındaki rütbe farkı da çok önemli. bizim taburda dört bölük var. ikisinin başında yüzbaşı, birinin başında harbiye mezunu teğmen*~~, bizim başımızda uzman jandarmadan sınavla astsubay ondan da gene sınavla subay olan haydar dağ var. taburda genel mıntıka yapılacak. yüzbaşılar mert koçoğlu'na diş geçiremiyorlar çünkü adam kendi hakkını da askerinin hakkını da biliyor ve yedirmiyor. gelin gelelim haydar dağ öyle değil işte, "emredersin komutanım"dan başka bir şey bilmiyor. hâliyle koca taburun genel mıntıkası bizim bölüğe kilitleniyor...

sözün özü: gidip görmeden ne sevinin ne yerinin.