bugün

temyiz edilen kararlar durusmasiz olarak dosya üzerinden incelenirken temyiz dilekçesinde mürafaa *talep edilmesi durumunda durusmali olarak incelenip karara baglanir.
adliye mahkemelerinin kararlarını denetleyen yüksek mahkemedir.
http://www.yargitay.gov.tr/
önemli kararlar verme yetkisine sahip yüksek mahkemedir.
binasına gelince;
içerisi pırıl pırıldır,
bastığınız yeri anında silerler.
kırmızı halılar asansörde bile vardır.
savcı amcalar oldukça nazik ve işlerini seven kişilerdir.
her yer sürekli kilitlenir.
avusturya büyük elçiliğini naklen görebilirsiniz.
yerel mahkemelerin aldığı taraflı kararlar karşısında, güvenebiliceğimiz son kurumlardan biridir.
hukukta son sözü söyleyen kurumdur. mahkemelerce verilen kararlar hukuka uygun mu değil mi diye kontrol eder.
yargıtay da bulunan bir dosyanızın akıbetini web sitesinin ilgili kısmından öğrenebilirsiniz:

https://vatandas.yargitay...ay/yrgsorgu_jsp/index.htm
şu an itibari ile başkanlığına hasan gerçekerin seçildiği makam..
gün itibari ile y-muhtıra denilen açıklamaların yapıldığı kurumun adıdır. ayar verme ihtiyacı hissettiği kesime açıklamalarıyla mesafe koyup arzu ettiğini söylemiş ve itaati görmek bizi mutlu eder mantığı ile savlarını dile getirmişlerdir. haberin detayı ve içeriği için bakıp bilgilenebilirsiniz.

http://www.internethaber....856&interstitial=true
nurtopu gibi bir muhtıraya daha sahip oldu ''çok demokratik'' ülkemiz.hayırlı uğurlu olsun.''asker muhtıra verir'' cümlesindeki özne artık değişti demekki.
kurumsal olarak hükümete ayar çekmişlerdir. afiyet olsun.

http://www.yargitay.gov.t...cuments/bsk_bildirisi.doc
"akp'nin 3. seçim zaferi" için akp'den daha çok çalışan kurum...

eeee; kurmuşlar çalışıyor netekim!
yeni muhalefet organımız.
türkiye'de muhalefetin de yargının da hükümetin de devletin de tanımı değişiyor.
20 yıl sonra "efenim olmayacaktı da oldurduk netekim" diye gezinecekler aynı coğrafyada, yine iş işten geçmiş olacak.

ayar? dediğin saatte olur gülüm. kurun bakalım nereye yürüyecek?
başkanlar kurulu'nun bildiri yayınladığı kurum;

bildirisi bilimsel değildir çünkü hukuk dışına çıkılmıştır; yargıtay gibi bir hukuk kurumunun açıklamasında olmaması gerektiği halde siyasi niteliktedir; hatta demokrat çevrelerde pek makbul sayılmayan ama yargıtay çevrelerinde epeyi önemsenen 301 inci maddenin sınırları içine girdiğinden, cezai soruşturmaya konu olması gerekmektedir.

ana muhalefetin düzgün olarak ancak ab tarafından yapıldığı ülkemizde, chp'nin askeri ya da kanun yoluyla guguk darbelerine ortam hazırladığı ülkemizde, en aklı başında parti olarak mhp'nin ortalarda gezindiği ülkemizde, otoriter elit iktidar ortaklıklarını yitirdiklerini gördüklerinden, birilerinin telaşla bildiri yayınlaması anlaşılabilir de, hükümet düşmanlıkları nedeniyle gözleri demokrasiye tümden kapanmaya başlayanların sevinçleri pek anlaşılmaz...

bunun gibi adımların hükümeti güçlendirdiğini niye hala anlamadılar merak edilesi bir kurum; oysa bazı yazarlarımız dahil kimileri pek güzel anlamış.
en son yayınladıkları bildiri ile kendisini çok aşşağlara sürüklemiş olan kurumdur. akp yi kapatma davasının siyasi irade ile yönlendirildiği gün gibi aşikar iken kurum üzerindeki siyasi baskıyı bildiri şeklinde yayınlamak ve bunuda haksız bir uygulama olarak görmek o kurumun tüzel kişiliğinin ne kadar zayıf olduğunu; zora gelince halkın konuya tepkisinden bu derece çekinince etraftaki öznel kurumlara olayı mal etmeye çalışmak ta bu düşüşün başka bir nedenidir. yargıtay ve anayasa mahkemesi bu ülkenin en önemli yargı kurumu iken içindeki siyasi iradenin bu kadar aşkikar renk vermesi sanırım ülke halkının gözünde kurum yapısınız ziyadesi ile zedelemiş olacak ki siyasi dinamikleri germe yoluna girmiş olsunlar.
herkesin kendi işine bakması gerektiğini bizlere göstermiş olan devlet kurumudur. kimse cumhuriyet bekçiliğine, muhafızlığına soyunmasın. doğru bile söylemiş olsa, herkes kendi işine baksın. anarşinin hakim olması, toplumda büyük bir boşluğun oluşması iyi şeyler değildir.
bizim yargıtay başkanı ne kadar sözünün eri adammış.. okuyalım düşündürücü olabilir... hatta güldürücü de olabilir...

--spoiler--
başkan Gerçeker, Şemdinli davasında sanık astsubaylara verilen hapis cezasını bozan kararın altında imzası olan 9. Ceza Dairesi'nin başkanı iken...

Geçen Şubat'ta Yargıtay Başkanlığı'na seçilmişti.

Göreve geldikten kısa bir süre sonra gazetecilere aynen şunları söylüyordu:

'Hakimlerin başka kurumlarla ilişki kurmuş kişiler gibi, politikacılar gibi konuşmaması gerekir. Bir şeyi çok söylerseniz sözünüzün değeri düşer!' (Vatan, 21 Şubat'08)

Aynı sohbette Yargıtay Başkanı'na 'Türkiye'de bir rejim tehlikesi görüyor musunuz?' diye sorulmuş; Gerçeker şu cevabı vermişti:

'Böyle bir şey söylemem mümkün değil. Birey olarak da, Yargıtay Başkanı olarak da rejim tehlikesi var diyemem..'

Şubat'ta bunları söyleyen Yargıtay Başkanı, Mayıs'ta 'Y-Muhtıra'nın lokomotifi oluveriyordu...

Gerçeker, bu kadar kısa bir süre içinde yüz seksen derecelik bir dönüş yaptığına göre, 'iyi Saatte Olsunlar' cenahından bir telkin mi almıştı, acaba?

Hatırlarsanız, Mumcu ve Ağar'ın 367 konusundaki görüşleri Çankaya oylamasına az bir zaman kala birdenbire değişivermişti... *
Baykal da önceleri 'Kanadoğlu Prodüksiyon' antetli '367 Şartı'na itibar etmiyordu. Ne var ki, CHP fazla vakit geçmeden '367'nin en hızlı savunucusu' haline gelivermiş, Çankaya oylamasını uçarcasına Anayasa Mahkemesi'ne götürmüştü...

Sonuçta ne mi olmuştu?

'367 Hurafesi' adlı 'korkutmaca' filminde rol alan aktörler de; filmin gizli yapımcısı 'iyi Saatte Olsunlar' firması da kaybetmişti!

Yargıtay Başkanı Gerçeker, Fikret Bila'ya şöyle diyor:

'Biz görüşlerimizi niye açıkladık? Bir yargı reformu strateji belgesi söz konusu. Bu belgede öngörülen bazı düzenlemelerin yargı bağımsızlığıyla çeliştiğini gördüğümüz için açıklama yaptık. Görüşlerimizin arkasındayız.'

'Y-Muhtıra' ne kadar da masummuş, öyle!
--spoiler-- *
türban ve kapatma davasıyla ilgili bildiri yayınlayacaksın, yasama organını itham edeceksin, anayasa makemesi ni etkilemeye çalışacaksın.. sonrada kalkıp Bir yargı reformu strateji belgesi söz konusu. Bu belgede öngörülen bazı düzenlemelerin yargı bağımsızlığıyla çeliştiğini gördüğümüz için açıklama yaptık diyeceksin oh ne güzel...
yılda 1milyon dosyayı 160 hakimin karara bağladığı ilginç bir kurum. 160 kişi yemese içmese sıçmasa bu kadar dosyayı görüşüp karara bağlayamaz. hoş onlarda çözdü mevzuyu tetkik hakimleri tarafından hazırlanan altında ne yazdığını bile bilmedikleri raporları imzalayıp karar diye milletin kıçına sokuyorlar. neymiş efem! ictihat birliğini sağlayan temyiz makamıymış bu yalana artık kendileri bile inanmıyor.
köhnemiş bir zihniyetin ürünü gibi kararlara imza atmaktadır arada bir. ve bu aralar son zamanlarda iyice daralmıştır.

14 yaşındaki balıkesirli bir çocuk atatürk'le ilgili şaka yaptığı için mahkemeye veriliyor. 14 yaşındaki çocuğu mahkemeye verme işini yapan zihniyeti, o derin atatürk sevgisini bir çocuğun psikolojisini altüst etmek için kullanabilecek rezil insanlığı bir tarafa bırakıp mahkemeye geçelim. mahkeme çocuğu beraat ettiriyor doğal olarak. temyiz aşamasına gelinceyse işler karışıyor. yargıtay çocuğun 3 yılla yargılanması gerektiğini iddia ederek kararı bozuyor.

koca koca adamlar o kurumda oturmuş 14 yaşındaki bir çocuktan atatürk'ü korumak adına atatürk'ü de hukuku da aşağılıyor. bu kafa ile muasır medeniyet seviyesine nihai anlamda hakikaten zor ulaşırsınız.
yerel mahkemelerce kurulan hükümlere itiraz ederek suçlunun 1-2 sene daha cezaevine girmemesini sağlayan, yada o suçtan herhangi bir cezai müeyyideye tabi tutulmamasını sağlayan kurum. verdiği kararlar genelde yerel mahkemelerce verilen kararlarla aynıdır.
sonuçta görülen davanın karara bağlanma süreci uzamış olur. bizim yargı sistemimizin hali de göz önüne alındığında suçlu biri için sığınacak bir limandır. ne demişler hani kıssada "2 sene içinde ya deve ölür ya deveci"...
şahsımın kazanmış olduğu bir dava var karşı taraf ödemeden imtina etmekte, dosya 3 senedir yargıtayda beklemektedir. ben deveci olarak dayanıyorum da davanın zamanaşımına uğramasına kaldı 1.5 sene...
(bkz: yaşasın bağımsız yargı)
yeni anayasa sonrasında yetkilerinin yüzde 80 ini kaybedecek devlet kurumu. ve artık buna karşı yapabilecekleri hiçbir şey de yok.
(bkz: yolun sonu)
(bkz: gerçek kötüler)
sigara yasağını bile sırf akp ye inat olsun diye kaldırmak için uğraşan, son zamanlarda yaptıkları ile gereksiz işler müdürlüğü halne gelen yargı(!) kurumu.
ülkemde; (bkz: juristokrasi)
An itibariyle 21 Hukuk Dairesi ve 11 Ceza Dairesi'nden oluşmaktadır. Talep halinde yerel mahkeme kararlarını inceleyerek söz konusu kararlar hakkında bozma veya onama kararı verir. Bozma kararına karşı yerel mahkeme direnme kararı verirse dosyayı görevine göre Hukuk veya Ceza Genel Kurulu inceler. Bünyesinde bir de Büyük Genel Kurul barındırır, bir başka adıyla içtihadı Birleştirme Kurulu olan bu birimin görevi ise özetle yüksek dereceli mahkemeler arasındaki içtihat uyuşmazlıklarını gidermek ve içtihatları birleştirmektir.