bugün

aşk şairidir.birçok şiiri birbirinin aynı olsa da;okunası hatta baştacı yapılması gereken bir şairdir.
''seni tanımadan,hele seni böyle deli divane sevmeden yalnızlık güzeldir diyordum'' dizelerinin geçtiği dağ rüzgarı odalara asılası bir şiiridir.
şiirlerini ilk okuduğumda, bana türkiyenin en iyi şairlerinden biriymiş gibi gelen; fakat zamanla kendisinden çok daha iyi şairler olduğunu farkettiğim kişi.
küçük iskender'in aktardığına göre can yücel, ümit yaşar için 'kleptomandı' demiş. bankacılığını vurgulamak istemiş olmalı.
şiirleriyle büyüdüğüm büyük türk şairidir...

"beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın"

beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
öylesine yıktın ki inançlarımı
beni sensiz bıraktın, beni sensiz bıraktın

"son mektup"

ölürsem, şaşırma
ölebilirim...

ölürsem, ağlama
yine gelirim...

ölürsem, seslenme
uyuyacağım...

ölürsem, üzülme
yaşayacağım...

ölürsem, bekleme
geri dönemem...

ölürsem, ölme
sensiz edemem...
"Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyorlar cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal'i gibi

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere...

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı
Yine bizimle beraber her yerde
Yaşıyor dört köşesinde vatanın,
Yaşıyor damar damar yüreklerde.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda;
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum."

dizeleriyle rüştünü ispatlamış şair.
Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek.
Düzenlere,oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan,bencilliğ i hiçe saymaktır.
Bir başka açıdanda inanmaktır sevmek. Gerçekten inanmaktır, tümden inanmaktır.
insan sevince; sevdiğine bütün varlığı ile teslim olmamışsa,yeteri derecede sevmemiş demektir.
Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa,sevgiden bahsetmeye bile hakkı yoktur.
Kıskançlık inancımızın bütünlüğü ölçüsünde besler aşkı. Şüpheyse öldürür.Şüphenin olduğu yerde inancın yeri olmaz. Sevgiden bahsedilemez orada.
Kıskançlıksa; kutsal bir duadır,dudağında sevenlerin. Sevmek; var olmaktır bir bakıma,derinden bakılınca yokluğa benzer.
Sevmek bütünlenmektir. Çok seven eksildiğini zanneder,oysa artmaktadır sevmek,çoğalmaktı r.
Çevrenin gözlerimizden silinmesi, önce bir eksilme hissi verir insana. Fakat o her şeyimizi varlığı ile doldurdukça arttığımızı anlarız.
O bir tek kazanç,bütün kayıplarımıza bedeldir. Bir an gelir; her şeyi onunla değerlendirmeye başlarız. O bugün mutluysa yaşamak güzeldir. Kabımıza sığmayız. Şarkılar söylemek gelir içimizden. O kederliyse ,gözlerimizde herşey kederlidir artık. Bütün güzellikler bir bir yitirirler anlamlarını. O anlarda ölümü düşünürde,yine ölemeyiz kurtulamamak için.
Yanmaktır,tutuş maktır sevmek ve yaşadıkça hiç sönmemektir.
Dinle sana sevmenin ne olmadığını söyleyeceğim önce. Ne olduğunu sonra anlayacaksın.
Dinle, sevmek alış veriş değildir. Geometri değildir,aritmetik değildir. En değerli şeydir belki,ama karşılığında hiçbir şey alınmaz. Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir sevmek.iskambil kağıdı değildir,zar değildir,bir dilim değildir,hesap pusulası değildir sevmek. Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir,altınla değil.
Sevilmekse; sevmenin mükafatıdır ancak,karşılığı değil. Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür.
Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi; gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız,yüksekliktir o. Sevgi; dudak değildir,göz değildir,saç değildir. Sandalye değildir sevgi,yatak değildir, çarşaf değildir. içki değildir,içemezsiniz fakat herşeyden güzeldir sarhoşluğu.
Geçip karşısına seyredemezsiniz, manzara değildir,tablo değildir,heykel değildir.
Okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir,çözemezsiniz.
istesenizde içinizden atamazsınız.
Kan değildir,kesip damarınızı akıtamazsınız.
Siz ağladıkca o güçlenir içinizde.
Akmaz, gözyaşı değildir.
Kuş değildir uçmaz,
çiçek değildir koklanmaz.
Bitmez çile değildir.
Ne desen o değildir sevmek.

Ümit Yaşar Oğuzcan
DOST BiLDiKLERiM
Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
içimde ümitti dost bildiklerim
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim

Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim

Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim

Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim

Korkar oldum bana " dostum " diyenden
Yoksa yok olandan, varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim
Ümit Yaşar OĞUZCAN
kendisini askin ve olumun sairi olarak tanimlayan sair.
Sevip inandıklarım bütün gelip geçtiler.. dizelerinin sahibi olan şair.Bu dizelerde kendimi buluyorum.
yokluğun yokluğum oluyor
elimde değil.
sensiz nefes alabildiğime
inanamıyorum....
-vedat'ın ölümünde-
gittin... bize günden güne tatsız yaşamak
olmaz! kuş olup kanatsız yaşamak
ömekten acıymış meger evat acısı
yarabbi! ne zor böye vedat'sız yaşamak.
birgun

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum

Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum

Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum

Gecelerden bir gece uyanırsın apansız
Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
Bil ki seni seviyorum

umit yasar oguzcan
bircok güzel siiri olan basarili sair.

BiR GÜN ANLARSIN

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
Sevmek neymiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz
Ama yorgun
Ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden

Bir Gün Seni Sevdiğimi Anlarsın...
bilenler bilir...
bu adamın yazmı$ olduğu, "iki ki$iye bir dünya" diye bir $iir vardır ki ben çok severim. bence en iyi $iiridir.
Karşılıksız aşkların, karşılıksız sevilesi büyük şairi.
benim en begendigim siiri rihtimda;

bir beyaz gemiydi ayıran onları
kadın güvertedeydi, adam rıhtımda
şimdi unuttum yüzünü kadının
adamın gözleri aklımda

kana bulanmış bıçaklar gibi
uzun kirpikleri ıslaktı
adam dertli, adam darmadağın
dokunsalar ağlayacaktı

adam bitkindi, adam seviyordu
kalan kederdi, giden gemiyse
taş olduğu içindir dedim
rıhtım taşları erimediyse

derken bir düdük öttü ansızın
bembeyaz gemi gitgide ufaldı
korkunç yalnızlığıyla başbaşa
rıhtımda bir adam kaldı

ümit yaşar oğuzcan
tesbih
sen giderken gözlerim dopdoluydu
ve yağan yağmurla gözlerim ıslak
yoklugundan bir rüzgar esti hazin
teselliler döküldü yaprak yaprak

gökyüzünde bir bir söndü yıldızlar
bir karanlık geldi gittiğin yerden
ümitlerim vardı tesbih misali
sen giderken dağılıverdi birden.

ümit yaşar oğuzcan
Ben Seni Sevdim mi

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
içtim yudum yudum güzelliğini

Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu

Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim

Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim boz bulanık gençliğimde

Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim....
şu satırları yazmış insan, düzeltiyorum insan değil bu başka bir şey...

Unutma Ki

Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç
Gelmeyince
Seni aramayınca
Ölesiye ağladın mı
Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların
Ona ait ne varsa
Bir bir hatırladın mı

Sen günden güne erimeyi bilir misin
Dev bir ağacın vakarı içinde ölmeyi
Bir teselli aramayı
Issız parklarda, tenha sokaklarda
Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda
Deli divane yollara düşüp
Yaşlanmış bir köpek gibi
Eskimiş bir gömlek gibi
Atılmışlığını hissettiğin oldu mu
Sevmekten
Günler geceler boyunca yürümekten
Elin ayağın yoruldu mu

Sen yalnızlığın acısını bilir misin
Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına
içinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı
Bütün gururunu çiğneyip
Sevdiğinin geçtiği yollarda
Bastığı toprakları eğilip öptün mü
Sen çaresizlik nedir bilir misin
Sen yokluk nedir gördün mü
Yanan başını
Duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden
Sen her gün bin defa öldün mü

Böyleyim diye ayıplama beni
Bir gün kendimi
Sonsuzluğun koynuna bırakırsam
Yaralı ve yenik bir asker gibi
Darılma
Unutma ki
Her seven isimsiz bir kahramandır
Unutma ki
insan; sevebildiği kadar insandır.
imzalı kitabına sahip olmaktan durur duyduğum şair...
gençlik yıllarının favori şairidir.şimdi kalmadı ama , sevgilinize kartpostal arkasına ümit yaşar dan bir şeyler karalamışsanız, ömür boyu saklanacağına emin olabirsiniz/olabilirdiniz.
Bomba şiirlerinden birtanesi de Birgün Kapına Gelsem:

Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum

Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Be ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum

Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum.
bilmem kaç yıl aradım seni bulana kadar
ayıkladım içimi tek sen kalana kadar
seninle bir bütünüm,seninle varım şimdi
bil, sana tapacağım toprak olana kadar.

&&&&

bilmem ki verilmeyen nedir dünyada
en sonra erilmeyen nedir dünyada
insandaki çirkin şu çıkar kavgası ne
tanrım,pay edilmeyen nedir dünyada

bunlar ve daha bir sürü güzel rubailerin sahibi şair.
milyon kere ayten

Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li iki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi Ama yağma yok
Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
iki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun

ümit yaşar oğuzcan
kendisi, "son şiirimi altıncı kıtasına kadar okuyup da bana aşık olmayacak kadın yoktur," demiş. mersin'de çıkan kıyı isimli edebiyat ve sanat dergisi, almış bu sözü, demiş ki, "nedense, ümit yaşar oğuzcan büyük söz etmeye meraklıdır. bencil duygulardan öte, biraz da şiire saygı duyalım. kendisine övgü söyleyenleri değerlendirmeyi okurlara bırakıyoruz."