terk edilmek

Bu çarşamba büyük bir ihtimalle yaşayacağım olaydır. Bir anda şok yaşatmayıp bu acıyı yavaş yavaş yaşatan sevdiceğe teşekkür ediyorum.

E ama ben hala onu seviyorum? Hala gözümün önünden onun gülüşü, burnumda onun saçının kokusu geçmiyor? Nasıl geçebilir ki? Geçmesini ister miyim? Veya onu unutabilir miyim; unutmak ister miyim?

insanı yaşamaktan soğutan, ruhsuz ve kuru bir ağaç yapan, fiziksel ve zihinsel olarak döven, parçalayan, yok eden eylemdir. Yapılması veya yaptırılması tavsiye edilmez.

Bu şarkılar da benden ona gelsin. Belki işe yarar.

(bkz: listen to your heart)
(bkz: accidentally in love)
(bkz: every breath you take)

belki haklı belki haksız olarak trenin camından al aşağı atılmaktır. gözleriniz hızla uzaklaşan o trende kalır ve düşerken hissettiğiniz acısı kalır tüm yaşananlardan geriye.

baskasiyla olmanizin goze alindigi yani sizin gozden cikarildiginiz andir.

terk edilme asisinin yani aslinda ask asisinin vuruldugu andir.
bir daha olursa sayet asla bir onceki kadar hasta olmayacaksinizdir.

daha kotu bir durum icin
terkedildikten hemen sonra sevgiliyi yeni sevgilisiyle gormek

sürekli tekrarlanıyorsa bir süre sonra can yakmayan hadisedir. rutine bağlayıp aynı taktiklerle sevgiliyi tıpış tıpış geri döndürmenizde mümkündür. gün gelir sizde geri döndürmek istemezseniz şayet işte o an asıl terk eden siz oluverirsiniz.

terk eden sizi tasiyamadigi icin terk etmisse, siz suskun kalir acinizi sessizce cekerken o cirkeflesecek ve sizin bile terkedebilecegi bir insan oldugunuzu gostermek icin arkanizdan konusacaktir. evet boyle yapan vardir.
siz karisilik vermezken o ofkeyle yaklasacaktir cunku sucunu ve gucsuzlugunu aslinda cok iyi bilmektedir.
ve yakinda onu sizi kiskandirmak icin* birlikte oldugu sacma sapan gecici sevgilisiyle goreceksiniz.
evet hatta sizi onunla aldatmistir zaten.

severken sebepsiz ayrilmanin yanisira bir zamanlar sevgili yaptiginiz insanin bu kadar dusmesine iciniz aciyacaktir. *

geri donmesi icin yalvarmanizi beklerken hic bir sey yapmamaniz* karsidakine agzinin payini cogunlukla verecektir.

zaten genelde ya onu geri alirsiniz ya da daha iyisini bulursunuz.

beklentilerin büyük olduğu bir anda terkedilmenin verdiği acı bir başkadır.

en boktan durumdur.

ne kadar sevdiğini değil ne kadar güçlü olduğunu ölçen durum.

en sevdiğinizin elinizden kayıp gitmesi ve sizin hiçbirşey yapamadığınız durumdur. ilk önce şok olursunuz ardından yalvarışlar başlar ama nafile.giden çoktan yol almıştır başka limana.kimseyle konuşmaz,yemek yemez,gülmez ve mutlu olmazsınız hiç bir şeyle.hele ki göz önünde yaşanan bir ilişki ise etraftakilerin sorgulayan bakışları sizi hiç rahat bırakmaz ve ardınızdan bir ton dedikodu yapılır.bunlar daha çok yakar canınızı.kendinizi kabuğunuza çekmenin vaktidir diye düşünürsünüz.telefonları açmazsınız kimseye.hiç bir ortamda olmazsınız.odanızda kendinizle kavga edersiniz olup biteni sorgularken.sonra yalnızlığın vermiş olduğu acı ile son bir mesaj atmalıyım diyerek son yalvarışınızı yaparsınız karşı tarafa.cevap gelmez hiçbir zaman.bundan sonrası için yapacağınız tek şey kendinizi oyalayacak birşeyler bulmak olur.onunla elele gezdiğiniz sokaktan geçmez,sevdiğiniz şarkıları dinlemezsiniz.acınız biraz hafifler ama sevginiz hep biraz daha artar.

bazen müstehak insanlara.
öyle hakedenleri var ki onlar birlikte iken dayanamayıp ayırmaya bile çalışabiliyosun.
çünkü haketmiyor karşısındakini. yapabileceği herşerefsizliği yapıyor sonra da hiç bişey olmamış gibi sırıtabiliyor.
böyle insanlar derhal terk edilmelidir.

an itibari ile başıma gelen eylem. ne kadar teselli edersen et kendini, acı verir insan olana. lakin hayat bir erkek için sadece bir kadından ibaret değildir. aynı durum kadın için de geçerlidir. akabinde;

"bir sigara yakıp cama çıktım. kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. tek derdim bir avuç yıldız görebilmekti. bir tane bile göremedim, kapalıydı hava. düşündüm... sigaram bitmiş ve anladım ki yüreği kapalıydı bana terk edenin, hava gibi. ve biten sigaram gibi bitmiştim, yoktum artık hayatında. sebepsiz bir tebessüm var yüzümde, ve kimliğini kaybetmiş bir sızı. aktı sızı yüreğimden ayaklarıma. üşüdü ayaklarım, üşüdü yüreğim. eğer dedim göremediysem yıldızları kaparım gözlerimi ve yıldız olurum karanlık gecenin en ağrıtan sessizliğinde. gökyüzünden dünyaya bakıyorum şimdi, hayata. açlık, depremler, yoksulluk, cinayetler, tecavüzler, varoşlar... ulan dedim dünyada bu kadar acı ve sızı varken bir kadın mı acıtabilir beni! sadece bir kadın mı sızlatır yüreğimi! hak mıdır bu? adalet midir? değildir. terk eden bir insanın arkasından mahvolmak hayata karşı çok büyük bir bencilliktir. dünyada ne acılar ne sızılar var! en acılı halim böyle olsun"

her gencin başına en az bir kere gelmiş olan vakaa..

kimdi giden kimdi kalan
aslında giden değil
kalandır terk eden
giden de bu yüzden
gitmiştir zaten...

genelde koyar adama.
(bkz: yol vermek)

göt gibi ortada kalmaktır. bugün 5. kez yaşadığım durum. nerde hata yapıyorum anlamadım.

ortada bırakılma halidir. o gün değersiz olduğunu anladığın gündür. herkes yalnız bıraksada, kalbinin onu yalnız kalmadığı bir süreçtir. o'na fazla değer vermek ve sonunda bir yarının eksik kalması. Belkide doğru olduğunu sandığın kişiydi. O kolay atıp sildiysede, senin hala mal gibi onu sevmendir. Belki alışıcaksın, belki 3 ay geçsede acısını hala çekiceksin.

insanın aynadan bari sen unutma beni şarkısının mırıldandığı andır.

ne yapacağını bilmediğin, ortalıkta mal gibi kaldığın, kendini alkole vurduğun, kendini çok yalnız hissettiğin kısacası hayattan bir an zevk alamadığın durumdur efendim.

bunyede aliskanlik yaptigi anda hic bir anlami olmayan durumdur.

(bkz: ben bu yazıyı terkedip gidenlere yazıyorum)

rüyanın bitmesi, ağır çekim soundtrackli yaşamdan gerçek hayata dönüş yapma nedeni, peşi sıra gözyaşı, hüzün, melankoli de getiren * olaydır.

çok az hayali kurulan bir şeydir. ama nedense ben hep bunun hayalini kuruyorum. *

Terkedildikten sonra onu düşündüğünüz kadar hayata küsersiniz, onu düşündüğünüz kadar lanet edersiniz insanlara... Eğer ki size hükmeden duygunun hayalkırıklıklıkları olduğunun farkına vararak davranırsanız sizi terkedenin küçüklüğü kadar büyür duygularınız.