bugün

basarili bir korku eseri olarak bahsedilen filmdir. birazdan izleyecegim gorecegimdir.
kamera ile kayit yaparken ekranin bi kosesinde beliren yanar soner ibare.
ingilizce record kelimesinin kisaltmasi.
izlerken beni yerimden bu kadar hoplatan baska bir film daha oldugunu sanmam.

--spoiler--
her seyi biraktim, hic umulmadik anlardaki aksiyonlara örnek sahnelerden biri olan kücük kizin annesinin kucagindayken bir anda yüzünü isirmasi sahnesi ilk aklimda kalan film.
--spoiler--

70 dakikalik korku söleni diye de adlandirilabilir.

(bkz: ispanyol sinemasini sevme nedenleri)
az önce izlemiş olmama rağmen, bana ilk ayarı veren darkness'dan sonraki favori ispanyol korku filmim olmayı başarmıştır. manu denen eleman taraf değiştirdikten sonra daha sinirbozucu bir hale geliyor.
içinde çok tatlı bir hatunu barındıran film.
korkuyu iliklerinize kadar hissetmenizin nedeni filmde herşeyin çok gerçekçi çekilmesi, korku unsurunu basitleştiren hiçbir yapay efekt kullanılmamış. çok başarılı.
özellikle son 10 dakikası tam bir korku şenliğidir. yerimden zıplamama neden olmuştur.
son yıllarda çekilmiş en iyi korku/gerilim tarzı film. filmi yalnız ve gece izlemeye çalışın ve sesi birazcık açın gerilmemeniz mümkün değildir. iyi geldi gece gece yusuflamak. *
son sahnelerinde meydana çıkan yaratık adamın iflahını kesmektedir. köşeye sıkışan pablo ve hatunun birden kameralarına görünen şekil bozukluğu ürünü yaratığın ilk göründüğü an duruşu ve hızlıca bize doğru gelişi adeta oturduğunuz yerden kaçmanızı sağlayabilmektedir.

tarz olarak blair cadısı filmiyle benziyor olmasının nedeni kamera çekimidir. bunun yanında asıl benzerlik ''sınırlar'' isimli filmledir. aynı şekilde olağan ve sıradan başlayan bu iki film önce ''öfff mal gibi film çıktı ya bu ne'' dedirtip ardından gözleri tv başında pörtletmiştir. tavsiye edilir ama sonuncu yaratık gerçekten adamın sinirlerini bozuyor, eviniz uzun koridorluysa her koridora girişinizde sanki en uçta bu hormon bozukluğu yaşayan yaratığı görüyormuşsunuz gibi oluyor ve ışığı yakana kadar yok yere gerilebiliyorsunuz.
yapımı aynı dönem* olan cloverfield ve diary of the dead tarzı filmlerdendir. film barcelona'da geçer desem olmayacak çünkü bütün film binanın içinde geçiyor. ama şöyle ki bina bacelona'da. handycam ile çekilmiş gibidir. kamera sürekli hareket halindedir. karnınız aç ise mide bulantısına yol açar. eğer korkmak, gerilmek istiyorsanız film oldukça başarılıdır. filmin bence tek kötü yanı dilinin ispanyolca olması. ingilizce'ye alıştığım için de olabilir. kısacası başarılı bir avrupa filmidir.
gecen gece ev arkadasinmla birlikte izlerken sinirlerimizin bozulup bagira bagira küfretmemizi saglayan filmdir. hayatımda izledigim evet cok net soyluyorum bu kısmı hic bi abartma yapmadan en iyi korku filmidir.korku filmi deyince aklımıza gelen kan gosterme igrenclik vs gibi sacmaliklardan korkmamızı bekleyen film yapımcılarına devrim niteliginde bi tokat gibidir bu film.iste korku filmi boyle yapılır iste insan boyle korkutulur.
-hem imdb puanı yüksek http://www.imdb.com/title/tt1038988
-hem yerli eleştirmenler beğenmiş http://www.siyad.org/yildiztablosufilm.php?id=936
-hem sözlük entrileri büyük oranda olumlu.

bu durumda iki gün önce vizyona girdiği için sinemada izlemek farz oldu.
enteresan bir bilgi; filmin bir yıl sonra* ingilizce versiyonu amerikalı oyuncularla 'Quarantine'(aka 'rec' olarak geçiyor) adıyla çekilmiş ve orijinal ispanyol versiyonuna göre başarısız bulunmuş. bu 'yeniden yapım'ın metacritic notu 53/100, imdb puanı 6.3 http://www.imdb.com/title/tt1082868
işin enteranlığı ise şu an dünya genelinde ingilizcesinin yani remake'inin sinema salonlarında gösteriliyor oluşu ancak türkiye'de orijinalinin vizyona girmiş olması. güzel bir haber.
o kadar yorumları okudum ki zamanında[5-6 ay oluyor izleyeli] yorumların güzelliğinden dolayı indirip izlemiştim. beğenmeyip, korkamadığım film. belki yorumlardan dolayı çok şey bekledim, ahanda şimdi korkarım diye tetikte durup korkamadım. ya ben bir şey anlamadım ya sinema da daha farklı olabilir ya da ne bileyim. izlediğim film mi yanlış diye sorgulatıyor şuan da. ispanyol falan diyorlar. evet benim izlediğimde ispanyolcaydı..

izleyin derim ama çok şey bekleyip hüsrana uğramayın. film kötü gibi gidin o zaman iyi gelebilir.
genel performans bakımından orta halli bir film. konu son 5 dakikada anlaşılabilr oluyor. en berbat yönü filmin saçma sapan bi yerde bitmesi. sonu tam olmamış yani. 2.si gelebülü.
kesinlikle sinemada izlenmesi gereken filmdir."uzun zamandır şöyle tırsarak bir film izlemedik keh keh" diyen bünyeyi titretebilir. ayrıca büyük ihtimalle devamı gelecektir. beklemedeyiz merkez.

http://www.imdb.com/title/tt1245112/
hayatımda izlediğim en iyi korku/gerilim filmlerinden birisi. 28 days later tarzı filmlerden hoşlandıysanız bu filme de hasta olacaksınız. şahsen atmosferin içine bu kadar girebildiğim bir film daha hatırlamıyorum. girerken çok kısa bik bik diye ötüyordum ama eğer film bir 10 dakika falan daha uzun olsaydı eminim bu filmde kalpten giden insanlar da olurdu. izlemeyenlere tavsiyemdir, film hakkında entry vs. okumayın. verilmiş çok fazla spoiler var. ayrıca mümkünse ışıkları kapatıp gecenin bir yarısı yalnız izleyin. götünüzün 3.5 atışını hissedeceğinize garanti verebilirim. verdiğim paranın hepsi helal olsun lan size. embesil hollywood filmlerine avrupa sinemasından harika bir yanıt.
anında "en iyi 5 filmim" sırlamanıza sokacağınız bir filmdir. çekim tarzı farklılığıyla kesinlikle kendinizi gerçekçi bir hikayenin ya da haberin içinde buluyorsunuz. izlenmesi şiddetle tavsiye edilir. rec uzun zamandır izlemek istediğiniz veya izleyip özlediğiniz o "abi çok iyi film ya harbi özgün" filmlerinden. psikolojik gerilim / korku türü sevenlere şiddetle tavsiye edilir. yalnız ve karanlık bir odada yüksek sesle dinlemeniz kalp atışlarınızın daha hızlı atmasına sebep olacaktır. iyi seyirler.
çok başarılı ispanyol korku filmi. muadili zombi filmleri içerisinde şimdiye kadar izlediğim en iyisi.

bu arada film konuyla ilgili hiçbir bilgi vermeden, sanki yarıda bitmiş gibi bitiyor. bu da filmin ikincisinin geleceği anlamına geliyor. ahanda:

http://www.imdb.com/title/tt1245112/
klasik zombi filmlerinden çok farklı. ordan burdan maskeli/makyajlı insanlar çıkararak izleyici irkiltmek amacıyla yapılmamış. gerim gerim geriliyor insan. sinema koltuğuna yapıştığımı hatırlıyorum. izleyin izlettirin. gece rahat uyumak istiyorsanız son 10 dakkayı unutun, tamamen silin aklınızdan.

--spoiler--
spiker kız filmin en sonunda öldü dedim. ne güzel texas katliamı gibi kimse canlı çıkamadı dedim. rec 2de de varmış meğersem, ölmemiş, pek sevindim.
--spoiler--
çok merak ederek izlediğim, ve de verdiğim zamanın da, paranın da fazlasını hak etmiş, ispanyol yapımı -korku- değil, gerim gerim gerilim filmi.

aslında, son zamanlarda ispanyolların bu işi ne kadar iyi yapabildiklerinin de bir göstergesi olsa gerek. birkaç uzak doğu filminde bayatlayan, sudan çıkan saç, kıl, tüy, yün numaralarından sonra, hemen böyle bir filme atlayan, bol bol makyaj dışında da elinde hiç bir artı yön bulunmayan hollywood un aksine, son zamanlarda yaptıkları hemen hemen tüm korku ve gerilim filmlerinde (bkz: the orphanage), (bkz: fragiles), (bkz: darkness), (bkz: the others) dikiş tutturan ispanyolları hem kutlamak hem de, izlemeye devam etmek lazım.

filme gelince, az biraz da olsa, konusunu filan okuyanlar bilirler, şeker mi şeker spiker bir kızımız, almış pablo* sunu yanına, itfaiyecileri ziyarete gidiyorlar, biraz muhabbet, biraz hayatlarından bahsetmek derken, şu malum evin haberi geliyor, yaşlı teyzeyi de gördükten sonra olay başlıyor zaten.

biraz sıkıyor gibi görünse de, yavaş yavaş ısındıran; içine sokan olay örgüsü ve yokmuş gibi görünmesine rağmen, tam aksine mükemmel kurgusu ile sizi tam bir gerilim yumağının ortasına alıveriyor film.

bir de, klasik bayatlaşmış zombi filmlerinden hoşlananlar, biraz ters köşeye yatabilir, öyle bir film değil zannımca; hikaye bilindik ama, yine de, bir yerlerde farklılığın olduğunu biliyorsunuz, ki çoğu zombi filmindeki olay bilindiktir; zombiler ısırır, kokoreç yaparlar milleti, arkasından da esas oğlanımız, ya da zeki hatun fişlerini çekiverir; ama bu film öyle değil.

bir de, ispanyol abimiz olayın çoğunluğunun da atmosfer olduğunu, izleyiciye hazmettirmiş olacak ki, özellikle o son on dakikada, korkmaktan çok öyle bir geriliyorsunuz ki, bir de o kameranın gerçekçi oluşu, diyaloglar, tipler, kaçış olmaması, çaresizlik, ve öyle ya da böyle yakalanacak olunuşun da bilinci* *, gerçekten filmi diğerlerinden ayırıyor.

--spoiler--
bu arada senaristte olan yönetmen abimiz, jaume balaguero bu filmde senaryonun yarısını çekmiş ki, film de öyle bir yerde bitti ki, o son on dakikadaki olan bitenler, üst katın gizemi, kıza ne olduğu sorusu, ikinci filmde açıklanacak herhalde.

bir de, çok uzun olmasa da, şu pablo yu çok merak ettim, insan bir kere gösterir suratını yahu! aynı zamanda da, ben de öyle şirinlik muskası ispanyol abla istiyorum. var mı bilen yerini?

--spoiler--

izledikten sonra, ikinci filmin gelmesi iple çekilir olmuştur.

eğer ki, bol makyajlı efektli filmlerin yerine, yavaş yavaş tırmanıp, sonlarında, izleyiciye yumruğu çakan filmlerden hoşlanıyor, ses efektleriyle gerkem yerine, atmosferin ön planda tutulduğu, küçük çekim açılarına gizlenmiş filmlerden hoşlanıyorsanız, -ki çok da örneği yoktur herhalde- izlenmesi gereken bir filmdir.

ha bir de;

(bkz: rec 2)
son zamanlarda yapılmış en iyi korku filmlerinden birisi. her ne kadar korku filmleri için klasik sayılabilecek bi konusu olsa da izleyiciye gerçekçiliği ile korkuyu yaşatıyor.
an itibariyle ikincisi çekilen film.

(bkz: rec 2)
kesinlikle sinemada yada bilgisayarda izlenmesi gereken filmdir. ancak bilgisayarda izlerken koltuğu monitöre mümkün olduğunca yanaştırıp kulaklığın sesini hayli yükseltmelisiniz. yani tv de izleyenler, salonun bi ucundaki 57 ekrandan filmi izlerken hatta ışıklar kapatılmadan ve hatta arkadaşlarla muhabbet ede ede bu filmi izleyin çünkü film dediğin öyle izlenir yahu. sonra da; 'ben hiç korkmadım lan bu filmden ehehe, sen nasıl korktun lan' gibi beyanatlar ile etrafta sinir harbi yaşatırsınız.*
--spoiler--

ayrıca, v for vendetta dan sonra ilk defa bi filmde yüzü gösterilmeyen bir oyuncuyu bu kadar merak ettim. inşallah ikinci filme.*
--spoiler--
filmi kapatalı 10 dakika bile olmadan yapılan bir yorum ne kadar sağlıklıdır bilemeyeceğim ama elimin ayağımın boşalmasına neden olmuş uzun zamandır ağzımdan dökülmeyi bekleyen "işte bu beee!" nidalarına mazhar olmuş filmdir.
ruhların huzura kavuşmasıyla son bulan amerikan sinemasına inat atraksiyonu* bol bir yapımdır.
kameramanın gözünden izlemek gerilime gerilim katmıştır.
ingilizce izlemeye alıştığım filmlerden sonra ispanyolca kulağımda garip bir zevk bırakmıştır ayrıca.
*