bugün

Age of empiresta din birimi.
bu monk ile uzaktan veya yakından hiç bir bağlantımın olmadığını, uludağ sözlük yazarlarına saygı ile duyururum.
valla en sevdiğim özelliği karısına sadık kalması kaç sene geçmiş adam onsuz yapamıyor şimdikiler öylemi öldüğü gün evlenen var ... onun dışında dizi beni hep ağlatmıştır özellikle şu iki bölümde (bkz: Mr Monk and the kid) (bkz: Mr Monk Is Up All Night) özellikle monkun hanımı olan trudy ile ne kadar benzediğimizi sonradan farkettim beni sevindiren tek şeyde bu onun dışında dizi süperdir şahsen kah güleriz kah ağlarız ilk başarda sevmesemde monkun isminin adrian olduğunu öğrendiğim gün başladım izleyeme çünkü adrian ismini çok seviyorum zafım var diyebilirim hem shroana (nası yazıldığını bilmesemde) hemde natalie olsun iyi yardımcılar fakat shahrona (yine bilmiyorum) monku yapması için zorluyo ve ona sert davranıyo ama ona zarar geldiğinde öyle bir adrian diye bağrıyoki ben bile korkuyorum o huyunu çok seviyorum natalie ise ona göre daha destekleyici diyebilirz ama iki kızımızda çok iyiler
ing:papaz
aoe II'deki papaz ya da imam görevini yapan birim. relic alır.
bugün sıkıntıdan baştan izlemeye başladım. ben adamın adını 'monk' sanıyordum ama aslında soyadı imiş. ilk önce adrian ismini görünce şaşırdım. karısının adı da trudy imiş. o kadar sevdiğim dizi ama bu basit şeyleri taaa ondört yıl sonra anca öğreniyorum pes.
age of empires te wolooooooğğ diye ses çıkartan sinir bozucu birim.
ortaokuldayken okula gitmeden 2 saat önce yayınlarlardı. kalkar izlerdim, çok da severdim. polisiyeye alıştırır insanı.
komedi-polisiye karışımı güzel bir dizidir. her güzel dizi gibi bununda yerli çakması çıkmıştır ortaya. (bkz: galip derviş)
advanced dungeons and dragons'ta belli bir seviyeden sonra celestial being'e bağlayan hayvan oğlu hayvan! öyle ki +1'den aşağı silah işlemez. yok efendim, gayba karışıp istediği yerden çıkar. yok efendim burj khalifa'dan atlar da burnu ayak parmağını bile incitmez.

ha o seviyelere gelene kadar cidden zordur bununla oynamak. bir kere herifin adam gibi ne silahı var ne incik boncuğu. yeterlilik* desen zaten hiç yok; zırf bile giyemez. yetenek* deseniz 4+zeka ki zekâ bunlar için en önemsiz istatistik, yani eksilerde gezip 3 yetenek alırsınız genelde. ama şöyle güzellikleri var:

1- tüm save'leri +2 olarak başlar ve buna uygun olarak yükselir. d&d âleminde her save'i böyle olan başka sınıf* yoktur.
2- base attack bonus'u rogue'larla aynı biçimde yükselir. yani +0'la başlar, 20. seviyede +15/+10/+5 olur. adam gibi silah ve zırf kullanmayan bir sınıf için bu gayet de babadır.
3- silahsız vuruş* diye bir olayı vardır. hemen hiçbir silaha yetkin olmamasının tüm dezavantajını siler atar. hasar zarı 1d6 olarak başlar, 20. seviyede 2d10 olur. yani "aman da silah bulayım, büyülü olsun" gibi dertleri de yoktur.
4- ac'si +0 ile başlar 20. seviyede +4 olur. bu da zırh giyememesini siler.
5- zırh giymediği durumlarda yürüme hızına bonus alır. 1. seviyede böyle bir bonus yoktur. 3. seviyede +10 ft., 6. seviyede +20 ft., 9. seviyede +30 ft., 12. seviyede +40 ft., 15. seviyede +50 ft., 18. seviyede de +60 ft. zırhsız hız bonusu vardır. yani adam bir turda size 18 metre fark atıyor. usain bolt bu kadarını yapamaz!!!
6- her seviyede yeni yeni, cici cici özel yetenekler geliştirir. bazıları;

a) 20. seviyede büyülü varlıktır. yani artık o insan, elf, dwarf falan değildir. yaptığınız büyülerden de buna göre etkilenir ki buna bir de hasarlardan 10 puan düşürmesi de eklenir.
b) 19. seviyede 1 + keşişin seviyesi kadar tur eter boyuta geçebilir. bunu bir kerede ya da peyderpey yapabilir.
c) 17. seviyeden itibaren tüm canlılarla konuşabilme yeteneği edinir.
d) 15. seviyeden itibaren quivering palm diye bir olayı vardır. haftada bir kez kullanılabilen bu özellik ile vuruşu gerçekleştirdikten sonra keşişin seviyesi kadar gün içinde ölür. buna hemen ya da 15 gün sonra da denebilir. buna karşı hayvanî bir will save atmanız gerekir bu da 22 ve üstüdür genelde. yani zoooooor, zor bir daha bana da güvenme!
e) 11. seviyede her türlü zehre bağışıklık kazanmaca.
f) 5. seviyeden itibaren doğaüstü ve büyülü olmayan her türlü hastalığa bağışıklık kazanmaca.

hâl böyleyken monk oynamak zor zanaâttır. hele bir de kuralcı* olma zorunluluğu, multiclass yapamama illetini falan da ekleyebilirsiniz. ama şu da var, multiclass yaparsanız o âna kadar kaçıncı keşiş seviyesindeyseniz onun tüm imkânlarından yararlanmaya devam edebilirsiniz. belli bir seviyeye kadar partiniz sizi taşır ama belli, yaklaşık 15., seviyeden sonra siz partinizi taşırsınız. öyle ki ejderhaları tek darbede indirirsiniz falan!

tabii bunun bir de düşman olanı var. partinizin ortalama seviyesinden 5 yüksek bir keşişle karşılaşırsanız bordo bereli görmüş pokökü teröristine bağlarsınız.

sonuç olarak monk iyidir. çoğu kuralcı sınıf, misal paladin denen şerefsiz, gibi partiye almasanız bir, alsanız bin dert değildir. tek yapmanız gereken sabırla ölmemesini sağlamaktır. emin olun, size borcunu fazlasıyla ödeyecektir.

yalnız evil parti yapmıyorsanız evil keşişi hiç tavsiye etmiyorum. sikerler kamil hepimizi sikerler!
müziği güzel dizidir.

biri şudur:

http://www.youtube.com/watch?v=7j5Be5a86uA

diğeri de şöyle;

http://www.youtube.com/watch?v=JdampjgQ8tA
Age of empires'da orospu çocuğu anlamına gelir.
diablo 3'te ölmeye abone olan sınıf.

lan witch doctor'da bir kere öldüğümü hatırlamıyorum. ama mobility ve self heal konusunda çığır açmış monkta dakika başı ölüyorum. hayır build'im de sağlam, ama sınıf yetersiz. public oyunlarda "abla nolur bizim partiye gel" diye karşılanan bir sınıf, ama single player'da çok kötü.
ferhat göçer'e benzeyen ama onun gibi bağırmayan okb'li dizi karakteri.
here's what happened , you'll thank me later , i don't know how you did it but you did it , it's gift but cursed ,he's the guy cümlelriyle akıllara kazınan harika dizi. Özellikle 5. ve 6. sezonlardaki zevki başka hiç bir sezon yaratmaz. Son 6 bölümdeyiz bakalım nolucak. Ayrıca Mr Monk is at your service bölümü herhangi bir dizi sitesinde bulunmayan dizidir. Bir önceki bölümün renkli ve siyah-beyaz çekilmesinden dolayı bu bölümü bulmak kolay değildir. Bulan olursa beni görsün.
--spoiler--
s8x5 te yine bir cinayet silahı ve yine o silaha elini bile sürmeden suçlanan bir bebe var ve yine kimsenin aklına parnak izi almak gelmiyor. ü

ulan bu canına yandığımın ülkesinde cinayet işlemek ne kolay. sikindirik bir yanık ampulle olayı çözüyorlar ama kimse şu aleti bir kriminal incelemeye gönderelim demiyor. kafayı yiyeceğim. bu dizi bir de emmy ödülü alıyor.


--spoiler--

sonra ne imiş efendim; polat bir türlü ölmüyor, rıza baba emekli olmuyor, nuri baba akasya durağını satmıyor. türk dizileri çok reröre.
ayrıca çakma dizidir.

bizimkiler en azından yaparken uyarlama olduğunu ayan beyan açıklıyorlar. bunlar bildiğin sherlock holmesten "esinlenmişler". avrupa yakasındaki sermet hürmet bile daha orjinaldi.

edit: çok pişmanım bu yorumumdan dolayı. monk un ilk bölümünü izleyip girmiştim bu entryi. ama sonra bir kaç ayda 8 sezonu bitirdim. üzgünüm beni affedin.
--spoiler--

s1x4 bölümde; karnavaldaki dönme dolapçı hatun bıçaklıyor elemanı sonra bizim agresif polisin üstüne kalıyor iş falan. ama kardeşim bir tane

orta zekalı polis görevlisi de şu bıçaktan bi parnak izi* alalım demez mi? illa monk abimizin zilyon tane ayrıntıdan mı olayı

çözmesi gerek ? hem agresif polis diyor ki ben elimi sürmedim hem de kimse demiyor ki aga o zaman bu bıçak kimin amk.

hep bizim dizilerde mi mantık hatası olacak aha bunlarda yapmış.

--spoiler--
(bkz: lee sin)
olayları csi vari değil colombo tarzı çözen kişi.
advanced dungeons and dragons üçüncü edisyonda partiye alındığında oyunu dengesizleştiren, zevksizleştiren, gereksiz güçlü sınıf.
ingilizcede keşiş anlamınada gelen kelime.
çok tatlı ama bir o kadarda alın bunu kadrajdan diye bağırmak istediğim dizidir. obsesiflik zor tabi.
sayelerinde wipe ola ola bir hal olduğumuz sınıf. "ben monk'um açılın tanklık yapıcam" diye ortama dalıp her şeyi piç etmektedirler. hala heyecana veriyoruz tabi.
ne zaman kopyalamayı bırakıp kendimiz üretme derdine düşeceğiz dedirten durumlardan biri.

monk güzel bir dizi bırakın öyle kaldın yerlisine ne gerek var.

"married with the children (bandi ailesi) onu da yapmışlardı.

orginalini elli kere üst üste izlerim ona bulaşmam dedirtecek kıvamdaydı.
bu denli bir dizi bolluğu varken türkiye'de uyarlanmaması gerekilen dizi. yazık olur.
natalie kim olacaamış?