bugün

Takma ad.
nicktir o nick hiç baska anlam arama
şiirlerde şairin kendi kendine seslendiği, kendi isminin geçtiği mısradır. Genellikle son mısraya denk gelmektedir.
divan edebiyatı şairlerinin kullanmış oldukları takma addır.öreneğin;fatih sultan mehmed'in mahlası avni,kanuni sultan süleyman'ın mahlası muhibbidir.
eskiden bir şiirin son beyitinde kullanılması adet olan,şairlerin kullandığı takma ad.
(bkz: karacaoğlan)
farsça'dan dilimize geçmiş takma ad anlamına gelen bir sozcuktur.
(bkz: aka)
bir sözlük yazarı için nick idir .nick den daha güzel ve doğru olduğu kesindir.
en tanınmış mahlaslardan biri halikarnas balıkçısı ile cevat şakir kabaağaçlı'nınkidir.
güzel türkçemizdeki nick yerine kullanabileceğimiz kelime.
fatih sultan mehmetin mahlası avnidir. *
halk edebiyatının aşıklık geleneği kolunda yer alan iki uygulamada yer etmiş kavramdır. bunlardan ilki mahlas alma dır.diğeri de mahlasını son dörtlükte bir imza misali kullanmak. şiirlerin kağıda dökülmesinin zor olduğu , çoğu yazarın ümmi olduğu dönemlerde , hem şiirlerin kime ait olduğunu hem de bir başkası tarafından kullanılmasını engelleme gayretinden doğduğu bilinmektedir.
Örneğin:
Aşık Ruhani'nin asıl adı Mustafa
Dadaloğlu'nun asıl adı Veli
Gevheri'nin ki Mehmet'dir.
basınımızdan son örnek radikal gazetesi'nden hakkı devrim'in
cemil müneccim mahlasıyla kaleme aldığı köşeyazılarıdır.
(bkz: o değilde bir nıcos machlas vardı ne oldu ona)
sözlükte birçok yazarın "nickname" yerine kullandığı sözdür. bana garip geliyor doğrusu. tamam,kullanın bişey demiyoruz da mahlas yerine daha sempatik bişey bulun bence.
divan ve halk edebiyatında şair, aşık olmak için ulaşılması gereken mertebeye ulaşıldığına işaret olarak genel de bir başkası tarafından verilen takma ad. divan edebiyatında usta çırak geleneği olmadığı için şairler genelde kendileri seçerler mahlaslarını.

fuzuli (boş yere, nafile - faziletler) bagdatlı mehmed bin süleyman
baki (kalıcı) Mahmut abdülbaki

şairlikleri ile ünlü padişahların eselerinde kullandığı mahlaslar ise şunlardır;

fatih sultan mehmet - avni
kanuni sultan süleyman - Muhibbi
yavuz sultan selim - selimi

bunlar dışında birçok padişahın şiirleri ve mahlasları vardır; fakat gerek saltanatları gerek yaptıkları nedeniyle en çok ilgi çekenler bu üç isimdir.

özellikle yavuz sultan selim'in şah ismail ile atışmaları, ve yazdığı şiirler gerçekten ustalık istemektedir.
genelde tevriye sanatında kullanılan, mak ta ki yani şiir'in kat edildiği beyt'te kullanılır.

bazı mahlas örnekleri :

ziya gökalp: bimar, hiçi, demirtaş
yusuf ziya ortaç: çimdik, kamber, akbaba
pir sultan abdal: haydar
sedat simavi: rüştü, çileli, güleryüz
fatih sultan mehmet: avni
kanuni sultan süleyman: muhibbi
yavuz sultan selim: selimi
ikinci beyazıt: adli
ikinci osman: farisi
üçüncü ahmet: necib
birinci mehmet: bahti
üçüncü mehmet: adli
üçüncü mustafa: ikbali
üçüncü selim: ilhami
ikinci murat: muradi
üçüncü murat: muradi
timurlenk: gürgan
ali şir nevai: fani
buhurizade mustafa efendi: ıtri
kaygusuz abdal: sarayi
peyami safa: çömez, şerazat
mehmet akif ersoy: bedayi'ül acem
memduh şevket esendal: istemenoğlu
reşat nuri güntekin: ateşböceği
rıfat ılgaz: stepne
atilla ilhan: abbas yolcu
refik halit karay: dürenda, aydede, kirpi, mübeccel, halit
kemal tahir: körduman
necip fazıl kısakürek: tanrı'kulu
neyzen tevfik: kolaylı
fuat köprülü: büyük baba

ayrıca ;

(bkz: sagopa kajmer mahlası)
divan edebiyatı şairlerinin nickleri.
türkçe'nin bozulmasına karşı çıkanları bile kendinden tiksindiren, berbat söylenişi olan bir kelime.
nick'e "nik" diyelim bundan iyi bence.
rap müzik sanatçılarının, yazarların gerçek isimleri yerine kullandıkları isim.
(bkz: kullanıcı adı)
nick yerine tercih ettiğim sözcük.
olayın kesinlikle milliyetçi bir bakış açısıyla alakası yoktur ve olamaz da. birincisi milliyetçi bir insan değilim; ikincisi mahlas zaten türkçe değildir.
mahlası tercih etme sebebim artık dilimizin bir parçası olmasıdır.
sonuçta dil, o coğrafyayı ve kültürü yansıtır. sömürgeciler ise o dili yok etmekle işe başlar. bugün bir 'gül' sözcüğü yerine başka bir sözcük kullanmak demek, koskoca 600 yıllık bir divan edebiyatı'nı yıkmak demektir.
sadece türkçe değil diğer dillerin de kendini koruması gerekir.
örneğin bu coğrafyadaki kürtçe, lazca vb. dilleri de korumalıyız.
aynı şekilde ingilizce için 'nick' yerine 'mahlas' sözcüğü kullanılmasına da karşıyımdır.
mahlas da türkçe değil diyenler çıkacaktır. bunu zaten ben de belirtmiştim. ancak artık o türkçe olmuştur yani dilin ana öğelerinden biridir. buna en güzel cevap da gül örneğidir.
elbette teknoloji ile başka sözcükler de kullanacağız ancak bunlar bir kültürü yıkacak seviyede olmamalıdır.
ben 'mahlas'ı savunsam da 'nick'i kullanmaya devam edeceğim. nihayetinde ergen kaprisleri yapmaya gerek yok. sözlük tümde bu işe girişine kadar topluluğa uyacağım.
(bkz: müstear ad)
(bkz: lakab)

eski şairlerin kullandığı isimler. örneğin fuzuli.
takma ad denebilir. türk halk edebiyatı'nda şair son dörtlükte mahlasını belirtir.

her kim ki olursa bu sırra mazhar
dünyaya bırakır ölmez bir eser
gün gelir veysel'i bağrına basar
benim sadık yarim kara topraktır.
(bkz: rumuz)