bugün

cevat şakir kabaağaçlı. 1886 istanbul doğumlu türk yazar. Robert koleji ardından da oxford üniversitesini bitirdikten sonra geldiği vatanında sürgün edilerek bodruma yerleşmiş ve halikarnas balıkçısı imzasını kullanarak yazılar yazmış, çeşitli karikatür çalışmaları yapmıştır. birçok yazın eserinin yanı sıra 100'den fazla çeviri yapmış olup 1973 yılında izmir'de ölmüştür.
halikarnas bodrumun eski adıdır.bu sebeple bu ismi almıştırsıradan bir insan olmadığı için sıradan hayat sürememiştir.bodrumun ilk palmiyelerini getirmiştir ve belediye başkanı tarafından kesilmiştir bu palmiyeler...*
bodruma mal olmuş 2 üstadtan biri. diğeri için (bkz: neyzen tevfik)
Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı. 1890'da istanbul'da doğdu. 13 Ekim 1973'te izmir'de yaşamını yitirdi. Yazılarında, çok sevdiği Bodrum'un antik çağlardaki ismi olan Halikarnasos'tan esinlenerek Halikarnas Balıkçısı takma adını kullandı. Osmanlı Padişahı Abdülhamit döneminin devlet adamlarından tarihçi Şakir Paşa'nın oğlu. Çocukluğu babasının görevi nedeniyle bulundukları Atina'da geçti. ilköğrenimini Büyükada Mahalle Mektebi'nde, ortaöğrenimini Robert Kolej'de tamamladı. ingiltere'ye gitti. Oxford Üniversitesi'nde dört yıl Yakın Çağlar Tarihi okudu, üniversiteyi orada bitirdi. istanbul'a dönünce Diken, Resimli Gazete, Resimli Ay, inci gibi dergilerde yazılar yazdı, kapak resimleri ve süslemeler yaptı, karikatürler çizdi. Çizgi romanlar yaptı. ilk öyküleri 1920'li yılardan başlayarak yayımlandı. Cumhuriyet'in ilanından sonra asker kaçaklarıyla ilgili bir yazısı yüzünden 3 yıl kalebentliğe mahkum edildi ve Bodrum'a sürüldü. 1.5 yıl Bodrum'da kaldı. Cezasının son yarısını istanbul'da geçirdi. Yeniden yürekten bağlandığı Bodrum'a döndü. 1947'den itibaren çocuklarının eğitimi için izmir'e yerleşti. Ölümünden sonra da kendi eseri olan Bodrum'a gömüldü. Mezarı Bodrum'da.

ESERLERi:

ROMAN: Aganta Burina Burinata (1946) Ötelerin Çocuğu (1956) Uluç Reis (1962) Turgut Reis (1966) Deniz Gurbetçileri (1969)

DENEME-iNCELEME-MiTOLOJi: Anadolu Efsaneleri (1954) Anadolu Tanrılar (1955) Anadolu'nun Sesi (1971) Hey Koca Yurt (1972) Düşün Yazıları (1981, ölümünden sonra)

ÖYKÜ: Ege Kıyılarından (1939) Merhaba Akdeniz (1947) Ege'nin Dibi (1952) Yaşasın Deniz (1954) Gülen Ada (1957) Ege'den (1972) Gençlik Denizlerinde (1973)

ANI: Mavi Sürgün (1961)

ÇOCUK KiTAPLARI: denizin Çağrısı Yol Ver Deniz
istiklal mahkemesi tarafından bodruma sürgüne gönderilen ve burada güzel hikayeler yazan yazar.ayrıca kendisi robert koleji mezunudur.
yazar gibi yazarlarımızdandır kendisi.
--spoiler--
"Yokuş başına geldiğinde Bodrum'u göreceksin sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin Senden öncekiler de böyleydiler akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler"
--spoiler--
yazmaktan arta kalan zamanlarında deniz dibinden sünger çıkarmakla ve bodrum koylarını gezmekle değerlendiren, sürgünün verdiği acı kalbinde zamanla bodrum bağımlılığına ve güzel eserlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuş bodrum tutkusuna dönüşmüş büyük türk edebiyatçısı. *
üstadın yakın bir arkadaşı üstad çizgisiz kağıda bir şeyler yazarken yazının düz olmadığını, satır sonlarına doğru aşağıya doğru kaydığını görür ve "gel sana çizgili kağıt getirtelim, çizgisiz kağıda yazmakta zorlanıyorsun" der, halikarnas balıkçısı "istemem ben çizgili kağıt, ne o öyle, başını rayların arasına gömmüş lokomatif gibi başkalarının çektiği çizgilerde yazamam ben" diyerek gönlümü fethetmiştir.
babasını öldürdüğü için sürgüne gönderildiği yerde eserlerine o kadar ilham kaynağı olacak kadar bol malzeme bulmuş şanslı insan.
bodrum'un giri$inde kendisinin yazdığı $u sözlerle bodrum için ne kadar önemli olduğu bellidir. sürgüne gönderildiği bodrum'a a$ık olmu$. bodrum a gömülmü$tür.

"Merhaba, Yokusbasi`na geldiginde Bodrum'u göreceksin. Sanma ki sen geldigin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyle idiler. Akilarini hep Bodrum'da birakip gittiler.

Halikarnas balikcisi

Bodrum'lular Sair Cevat Sakir Kabaagacli ile kivanc duyar. O'nu onurlandirmak icin anitlar yapildi. Cevat Sakir kendisine "Halikarnas Balikcisi" takma adini verdi. 1886'da Giritte dogdu ve 86 yasindayken 1972'de Izmir'de ölüp Gümbet te gömüldü.

1925 te "Resimli Hafta" dergisinde bir makale yazdi. Basligi bile sok ediyor: "Idam mahkumu olanlar bile bile asilmaya nasil giderler?". Makalenin ifadeleri icin Cevat 3 sene Bodrumda sürgüne gönderilip mahkum edildi. Fakat Bodrum her ne kadar önemsiz ise de ona cok cazip geldi. Balikcilarla ve sünger avcilari ile arkadaslik kurdu ve balikci tekneleriyle balik tutmaya gidiyordu güzel koylari görüp tarihi yerleri ziyaret etmekten cok hoslaniyordu. Fakat görevli askerler bunu duyar duymaz onu geri aldilar ve cezasinin ikinci kismini Istanbul'da cekmesine karar verdiler.

1957de sevildigi Bodrum'a dönüp hayatinin kalan kismini orada gecirdi. Cevat Sakir Londra'da tarih okudu ve yetenekli bir sair oldu. Bodrum ve orada gecirdigi vakit hakkinda siir yazmis ve oradaki sürgün zamanini mavi sürgün olarak adlandirmis deniz seyahatlerinden "Mavi Yolculuk" olarak bahsetmistir. Bodrum'daki balikcilar hakkinda öyküler ve 2000 sene önce burada yasadigi varsayilan eski Karia kavmi ve tarihi hakkinda kitaplari yazdi . 1980lerde zeki Bodrum balikcilari teknelerini güzellestirmeye ve onlari turistik amacli kullanmaya basladilar. Bu yeni tatil kösesini kesfetmek ve cazip hale getirmek icin "Mavi Yolculuk"lar düzenlediler.

Cevat Sakir'e karsi eskide var olan öfke zamanla bir hayranliga dönüstü. 1998'de Bodrum'da iki günlük anma programi düzenlendi. Kizi Ismet Noonan da bir konusma yapti: "Balikci babam". Bu konusmalarda Cevat Sakir'in üzücü tecrüblerini siir yoluyla ifade ettigi vurgulaniyordu. Özellikle basarilarini ön plana cikariyorlardi. Cevat Sakir dalgiclari topladiklari süngerleri ihrac etmeleri konusunda tesvik etmisti. Cesit cesit tohumlari, bitkileri ve agaclari (greyfurt gibi) ithal etti ve bu yolla Bodrum'daki Bitez`i zenginlestirdi. Cevat Sakir cebine hep tohum koyup uygun gördügü yerlere dikmisti. Muntazaman Istanbul'lu entellerle bulusup beraber yeni bir felsefe olusturdu.
Bodrum'a sürgün edilmiş ve orada yeniden doğmuş öykücü, araştırmacı. Balıkçı ünvanını Bodrum tarihini araştırırken yakaladığı bilgiler nedeniyle almış olmalı.
Askere gitmem tarzı yazıları nedeniyle bodruma sürgüne gönderilmiştir. Burda Mavi sürgün adlı kitabı yazmıştır.
bodrum'da

yokuş başına geldiğinde
bodrum'u göreceksin,
sanma ki sen
geldiğin gibi gideceksin.
bu yıl 120. doğum yılı kutlanan usta yazar. ülkemiz onu öykücü, romancı olarak bilse de dünyada ozan, düşünür, antikçağ araştırmacısı olarak tanınır. haldun sever tarafından 120. doğum yılına atfen bir de belgesel hazırlanmıştır naviga dergisi için. halikarnas balıkçısı anadolu' nun avukatı isimli bu belgeselin dvdsine ulaşmak isteyenler için http://www.eskibodrum.com adresi verilmiş.

birgün kendisinden bodrum' u anlatan bir konuşma yapması istenir. konuşmayı dinleyenler arasında vali, kaymakam ve diğer elit davetliler olacağından teklifi yapan kişi 'böyle bir gömlek ve pantolon olmaz, güzel bir takım elbise ile gelin'' der. toplantının yapıldığı gün cevat şakir gelir yine ütüsüz, koları kıvrık bir gömlek ve her zaman giydiği sıradan bir pantolon ile. arkasında ise bir hamal vardır ve hamalın elindeki askıda da bir takım elbise. cevat şakir' i gören yetkili ''aman cevat bey, hani şey demiştik size!'' deyince ''tamam da, tam anlayamadım.''diye cevap verir cevat şakir ''konuşmayı ben mi yapacağım yoksa elbise mi bilemedim! bu sebepten müsadenizle konuşmayı takım elbisenin önünde yapacağım, sizi mahcup etmemek için,'' diyerek, tüm konuşmasını hamalın havada tuttuğu takım elbisenin önünde yapar... ve davetliler tarafından ayakta alkışlanır.
bodrum dendiğinde ilk akla gelen isimdir. dünyanın dört bir yanından mektup zarfları içinde tohumlar getirtip çeşitli tarımsal denemelerde bulunmuştur. mesela bodrum mandalininin ıslahını gerçekleştiren kişidir. dönemi içinde büyük bir entellektüel olan halikarnas balıkçısı bu kimliğiyle hiç örtüşmeyen biçimde dinamitle balık avlamayı da çok severmiş.
haldun sevel in söylediğine göre 5 güncel dil 3 te antik dil biliyormuş halikarnas balıkçısı. helal olsun.
Harun Özakıncı ve Cüneyt Ortan hakkında bir film hazırladılar. Filmin bütün dünyada gösterime girebilmesi için Balıkçı yı oynaması düşünülen isim Kevin Costner dı. Filmin senaryosu hazırlandı ve storyboardları çizildi. Kevin Costner kendisine gönderilen senaryoyu ve Halikarnas Balıkçısı nın hayat hikayesini okuyup beğendi ve menajerini yolladı. Ama menajeri bu filmin kendilerine maddi ve manevi bir kazanç sağlamayacağına karar verip projeden ayrıldı. Bunun üzerine Balıkçı yı canlandırması için Liam Neeson a teklif götürüldü. O da öncelikle bir web sayfası açılarak senaryonun tamamının bulunduğu projeninin tanıtımını ve Cevat Şakir Kabaağaçlı nun hayat hikayesinin ingilizce yazılmasını şart koştu. Şimdilerde bu ön şartın yerine getirilip getirilmeyeceği düşünülüyor. Ama öncelikle kendi insanımıza sonrasında da tüm dünyaya Halikarnas Balıkçısı nın hikayesini anlatmak için bence bu önşart kabul edilerek ciddiyetimiz anlatılmalı. Dünyaca ünlü yıldızlardan biri filmde oynarsa film çok çok daha etkili olur.
benden 2 yıl sonra üniversiteme başlamış, bu yıl da mezun olmuş, yeni yeni de uludağ sözlükte yazmaya başlamış 7. nesil yazar.

biraz deli dolu, yerinde duramayan, müziği ve sanatın her dalını yakından takip eden biridir bu yazarcan.

hoşgelmiş buralara, aydınlık zihninden damlayacak parıltıları merakla bekliyoruz.

bileğimi kırmamdan mütevellit geçmiş olsun dilekleri için de çok teşekkür ediyorum.
2012 lys edebiyat sınavında çıkmış, çoğu kişinin bilemediği doğru yapanların çoğunun atarak tutturduğu soruya konu olmuştur.
adını ilk duyduğumda bir eser adı sandığım ve sınıfta benim dışında herkesin bildiğini öğrendiğimde çok şaşırdığım yazardır kendileri.
denizlideki iki üç sahaftan biri olan halikarnas kitabevi nin adı da buradan gelir.
Osmanlı Padişahı Abdülhamit döneminin devlet adamlarından tarihçi Şakir Paşa'nın oğlu.

(bkz: Aganta Burina Burinata)
aganta burina burinata nın yazarıdır.okumadım fakat bu eserin ismini telaffuz etmenin tadı başka.
Bundan 3 nesil sonra twitter niyetçisi olacak güzel insan.

Olur böyle şeyler amcam, ruhunu ferah tut sen..