bugün

şayet benim gibi ortalama altı tane ile gözünüz doyuyorsa kesinlikle yağsız olanı tercih edilmelidir. ulan makina yağı mı kullanıyorsunuz şerefizler, gün boyu içim yanıyor yedikten sonra. yanıyorum lan yanıyoum!!!!
güzel izmir'in bir mucizesi. aslında yapılış bakımından antep katmerine çok benzediğini düşünüyorum. tabii şeker-tuz farkı hariç. sonuçta kat kat hamurdan yapılmış bir yiyeceğin bu kadar güzel olabilmesi ilginç. izmir'e her gidildiğinde sabah akşam yenmesine rağmen tadına doyulmaz. izmir otellerinin hepsindeki kahvaltılarda kesin bulunur ancak otel ortamında çatal bıçakla yemeğe çalışmak gereksiz bir eziyettir. en güzeli alsancak'ta çay eşliğinde birkaç tane götürmektir, saat farketmez.

başka bir izmir güzeli için (bkz: kumru).
boyoz; izmir'e özgü ve izmir damak tadı ile özdeşleşmiş, türkiye'nin başka yerlerinde, çoğu kez, ya sadece ismi bilinen ya da ismi bile bilinmeyen, “yağlı un” da denen özgün bir hamur işidir. başka yerde bulunmadığı veya hakikisi yapılmadığı için, boyozun gurbetteki izmirli’ler için anlamı çok büyüktür.

boyozu i̇zmir mutfağında 1492 yılı sonrasında ispanya'dan kovularak izmir'e yerleşen sefarad yahudi toplumunun kazandırdığı biliniyor. yine ispanyol kültürünün uzantıları olan arjantin, şili, peru, meksika gibi ülkelerde de, özellikle sefarad kökenli nüfus grupları arasında ve özellikle “peynirli ve ıspanaklı” türleri sıklıkla hazırlanmakta ve beğeni ile tüketilmektedir. boyozun ilk çıkışını atık hamur malzemesinin değerlendirilmesine bağlayan kaynaklar bulunmaktadır. "boyoz" ismi de, neredeyse kesin surette, ispanyolca "bollos" (bohçalar) kelimesinden türemiş olması olasıdır. bazı yahudi kaynaklarına göre de adı “boyikos” olarak da bilinmektedir.

her sabah kahvaltısında yanında yumurta ve taze demlenmiş sıcak çay ile her damağa hitap edebilecek lezzettedir. tüm izmirli‘lerin vazgeçilmez böreği olan “boyoz” özellikle izmir dışında yaşayan i̇zmirli’ler için özlem duyulan bir tad olmuştur. izmir’de günün her saatinde ulaşabilmek mümkündür. ilk ısırığı aldığınız vakit ağzınızda eriyen o eşşiz lezzetin hazzıyla doruklara ulaşırsınız. ilk ısırıktan sonra ağız kenarına yapışan kırıntılarının hafifçe dökülmesi ise boyozun gerçekten taze olduğunun da bir göstergesidir.

dışarıdan bakıldığı vakit sıradan, içi boş bir börek gibi görülse bile bu tarifsiz tad, izmirli’ler için çok şey ifade etmektedir ve anlatılması gerçekten çok zordur. “yahudi böreği” olarak da bilinen boyozun sadece izmir’de üretiliyor olması da şehrin sadece kendine has bir damak lezzeti olmuştur. "boyoz", izmir denildiğinde, “kızlarından” sonra şehrin simgesi haline gelen ender güzelliklerden biridir. sabah kahvaltısında “gevrek & kumru” gibi izmir’in güzel tadlarının yanında kendine has ayrı bir yeri bulunan boyozun yeri de bir başkadır.

bu yazıyı kaleme alan yazarın bu yazı yazılmadan önce her zamanki gibi benzer bir çılgınlık yaparak gecenin bir vakti (saat 04.00 suları) bulduğu açık bir boyoz satan dükkandan aldığı boyozları acımadan midesine indirmesi sonrasında bizzat hissedilerek kaleme alınması da en az “boyoz” kadar ayrı bir lezzettir.
o değil de bu sabah itibari ile hayatımda ilk kez geldiğim seyrantepede, ilk girdiğim börekçide "poğaça" adıyla satılırken buldum kendisini.. hemen alıp sen boyozsun sen poğaça değilsin boyozsun sen! diyerek yedim.
iZMiRDE iNSANLARIN SABAHA KARŞI CANLARININ ÇEKTiĞi VE YEMEK iÇiN SAATiN KAÇ OLDUĞUNUN ÖNEMi OLMADIĞI YAĞLI HAMUR iŞi.

iSTANBULDA iKi TANE BOYOZ YAPAN YER BiLiYORUM BiRiSi HACIHÜSREV DE DiĞERiDE ZEYTiNBURNUNDA.
kendisine "seni bu kadar mükemmel kılan şey nedir?" diye sorasım gelen kahvaltımın baş üyesi.
izmir'li olanlara imrenme nedenidir.
adolf hitler boyozu yahudilerin bulduğunu bilseydi o kadar yahudiyi öldürmezdi emin olabilrsiniz. mükemmel bir kahvaltılık
kendisinin yerini hic birsey tutamaz. niye istanbulda da yapılmıyor ki? az kaldı az...

(bkz: olsa da yesek)
sabah yenirse miğde bulandırabilen, izmirli yiyecek.
izmir'in çok güzel bir kahvaltılığıdır.
bahsi geçtikten sonra sol frame'de görünce şaşırdığım, henüz tadamadığım, ''eşittir izmir.'' diyebileceğimiz yiyecek.
sanıldığı gibi tatlı değildir, milföye benzer bol yağ ile açılan bir hamur türü katmer katmer kıtır kıtır olur, ertesi güne kalırsa atmanız gerekir. sokakta satılanlardan alınırsa bi halta benzemez, sabah sabah yada gece yarısından sonra iyi yapan bir fırından alınırsa parmaklar da beraberinde yenebilir. (bkz: üniversite 2 pastanesi) (bkz: dostlar fırını)
eşsiz bir tattır. izmir'in olmazsa olmazlarındandır.
An itibari ile arzulanan gıda..
10 dk önce yediğim izmire has güzel bir şey. bayattı ama olsun.
3 boyoz, 1 haşlanmış yumurta, biraz tulum peyniri ve çay;

dünyanın en kral kahvaltısıdır. başlığın ilk entry'sinde 'bir tür tatlı' yazıyordu ahahaha koptum valla.

ıspanaklısı da yapılır boyozumuzun, o da sevdiğimiz bir kardeşimizdir.
memleketinden uzakta üniversite okuyan izmirlilerin hasretini çektiği yiyecek.
özlenilendir. üniversite-2'de yemeyi özledim.
bence tadı o kadar da güzel değil özelliği de yok zaten.
izmir'e gidince yemeden dönülmemelidir. istanbul'da çengelköy ve sarıyer civarında bulabilirsiniz.

(bkz: olsa da yesek)
izmir'de festivali düzenlenecek izmirin meşhur simgesel yiyeceği.
izmir haricindeki şehirlerde neden olmadığını anlayamadığım yiyecek.

hani burada var da, biz farklı birşey mi diyoruz diye düşünmedim değil.

[gevrek=simit, çiğdem=çekirdek eşleşmelerinde olduğu gibi.]

buradan; başta teyzem, dayımlar ve kuzenlerim olmak üzere izmirdeki tüm akrabalarıma ve enrtymi okuyan tüm izmirli arkadaşlara selamlar göndermek istiyorum. bir boyoz göndermiyorsunuz ya. neyse. *
Olsa da yesek anlarında aradığım ama lanet olsaı antalya'da istediğim zaman sıcağını bulamadığım hamur işi.
mikrodalga fırında ısıtılınca o izmir'deki lezzeti alınmayan yine de harika olan izmir klasiği.

canım abim bissürü bissürü getirmiş kardeşine.