bugün

Aykut Kocaman, 4 Mayıs 1965 tarihinde Sakarya'da doğdu. Şuan da Konyaspor'un teknik direktörlüğünü yapmaktadır. Futbolculuk döneminde Fenerbahçe formasıyla yıldızlaşmıştır. Türk Milli Takımı formasını da çok kez giymiştir.

Futbolculuk Kariyeri
Sakaryaspor,
Fenerbahçe Spor Kulübü,
istanbulspor

Teknik Direktörlük Kariyeri
istanbulspor (2000-2004),
Malatyaspor (2004-2005),
Konyaspor (2005- )
"nası koydu aykut kocamaaaannnn" şeklinde bir tezahürata ilham vermiş ünlü Türk futbol adamı..
fenerbahce'nin gol kralı futbolcusu. teknik direktörlük hayatında da futbolculuğunda olduğu gibi başarılı olmuş ve istanbulspor'da çok zor şartlar altında çalışmasına rağmen takım satılana kadar ligden düşürmemiştir. bu arada istanbulspor'un neredeyse taraftarı olmayan bir takım olduğunu da unutmamak gerekir. kendisi hakkında yazılmış "kocaman bir adam" isimli bir de kitap vardır.
esas meslegi jimnastik hocalıgıdır,türkiyede jimnastik cevikliği ile futbolu birleştiren ender isimlerdendir.
soyadindan oturu arka tarafinin buyuk oldugu konusunda tezahuratlara maruz kalan futbol kisisi.
kariyerine ankarasporda sürdürecek teknik direktör...
Fenerbahçe'nin 11 numaralı efsanevi futbolcusu. soyadı gibi yüreği de kocamandır.
ertuğrul sağlam ile görülebilecek en efendi futbolculardan birisi olabilen, futbolculuk zamanındaki başarısını yine, ertuğrul sağlam gibi, ''antrenörlük'' evresinde de sürdüren, adam gibi adam, galatasaray'a kamyon dolusu gol atmış olmasına rağmen, galatasaraylılarca da sevilebilen nadir isimlerden birisi olan eski futbolcu; antrenör...
1965 doğumlu olup, 15 yılı aşan profesyonel futbol hayatında ''3 kez gol kralı'' olup, ''fenerbahçe formasıyla, 1. lig'de en çok gol atan futbolcu'' unvanını da elinde bulundurmaktadır...
endüstriyel futbol cehenneminde, futbolun sadece futbol olmadığını bilen melek gibi adam.
radikal gazetesinin spor ekine verdiği bir demeci hatırlıyorum: "80 sonrası gelişen bireycilik düsturu..." diye başlayıp aynı uslüpla devam ediyordu. iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz futbolcularımızı gözönünde bulundurursak, yeşil sahaların dilidir.
sadece futbol oynayan, gol atan, şuanda çoğu terbiyesizliklerin çirkinliklerin sergilendiği yeşil sahalarda görevini yapan, hakeme bağırıp çağırmayan, maç bitiminde ise klişe bir konuşma yapmaktansa güzel cümleler kurabilen, efendi kişiliğe sahip, fenerbahçe'nin 100.yıl kutlamalarında onore etmesi gerektiği eski futbolcu. kocaman bir adam.
keşke fenerbahçe 'nin 100.yılında o takımın başında olsaydı dediğim futbol adamı. Öyle ki takımları genelde dan dun oynamaz, mantıklı hücum ve savunma anlayışlarına sahiptir. ayrıca 95-96 sezonu şampiyonluk maçında attığı galibiyet golüyle de fenerlilerin ayrıca sevdiği bir kraldır kendisi.
futbol bilgisinin yanında karakterli olmasıyla da beğeni toplayan, ankaraspor' un teknik direktörü.
70 li yillarin sonu 80 li yillarin basinda dogan bircok cocugun fenerbahceli olmasini saglayan sahalarin en efendi teknik adami.
futbolun içindeki insan duruşunu bozmayan adam gibi adam.
türk futbolu' nun içine düştüğü ya da çekilmeye çalışıldığı kaos ortamında, değerlerini kaybetmemiş tertemiz bir futbol aşığı.
ankaraspor' un günden güne zevk veren futbolunun kaynağı.
fenerbahçe' den gönderilişini soranlara, fenerbahçe sevgisini anlatarak cevap veren, fenerbahçe' ye alınganlıktan uzak bir sevgi besleyen ankaraspor teknik direktörü. taktiksel anlamdaki derin bilgisinin yanısıra, istanbulspor, konyaspor ve ankaraspor' un kısıtlı kadrolarına aşıladığı motivasyonla, futbolsuz lige renk getiren bir isim olmuştur. renklerin bulandığı ve tartışmaların ezeli dostlukları zedelemeye çalıştığı günümüzde, aykut kocaman, profesyonel ve özgün düşünce tarzının yanında, ciddiyetiyle de örnek bir karakter olarak sivrilmektedir.
karakter olarak fenerbahçe tarihinin en büyük futbolcularından. fakat ne yazık ki, vefalı bir kulüp olma geleneği sergileyen fenerbahçe'nin prensipleri dışında üzücü bir şekilde veda etmişti, ali şen yüzünden.

four four two dergisinin haziran 2007 sayısındaki harika röportajı okuyarak, kendisini tanıma yolunda ilk adımı atabilirsiniz. türk futbolunun böyle aklıselim, medeni insanlara çok ihtiyacı var. işte bu röportajdan ufak bir pasaj;

''ankaraspor ligin ilk yarısında 11 beraberlik alınca üstümüze yafta yapıştırıldı, takımı çok defansif oynattığım iddia edildi. takımımın yenilmektense beraberlik için özellikle çaba sarfettiğim söylendi. oysa tam tersi, ben takımımın büyük ekipler gibi oyuna hakim olarak oynamasını istiyorum. ve bunu sürekli pres yaparak, daha fazla sertlik uygulayarak değil, topla oynayarak uygulatmaya çalışıyorum. bu çok zor bir iş. ama ülkemizde çok kolay yafta yapıştırılıyor. 90 dakikalık maçı 90 saat konuşmaya dayalı bir futbol kültürümüz olduğu için, 90 saat konuşanlara uygun bir düzen yaratıldığı için -belki klişe olacak ama- bu işin emekçilerinin yaptıklarının, söylediklerinin hiçbir önemi yok ülkemizde...bunu ne yazık ki üzülerek söylemek zorundayım.''

kısacası kendisi 43 yaşında ve türk futbolunun en büyük yürekli, en idealist ve kişilikli futbol adamı olarak emin adımlarla ilerliyor hedefine, sakin sakin...

ve bir gün mutlaka, fenerbahçeli o'na, o fenerbahçe'sine kavuşacak...

çünkü o; (bkz: kocaman bir adam)
eski gol krali fenerbahceli futbolcu.

fenerbahce tarihine ismini kocaman ve altin harflerle yazdirmasina ragmen fenerbahce'nin 100. yil formasinda resmine yer verilmemis; 100. yil torenlerine cagrilmamis ve nostalji macinda seyirci yillar sonra tekrar bir adam gibi bir golcuyu cubuklu formayla gormekten mahrum birakilmistir. zannimca da kendisine buyuk bir ayip edilmistir.

3 mayis 1989 galatasaray fenerbahce macinda da galatasaray'a attigi goldeki donusuyle fizik kurallarini alt ust etmis; jimnastigin yararlarini bize gostermistir.

nasil koydu aykut kocaman bestesinin cikis sebebi ise 8 kasim 1992 galatasaray fenerbahce macidir. maca fenerbahce sigma hezimeti, galatasaray ise frankfurt zaferiyle gelmistir ki fenerbahce maci aykut'un goluyle kazanmis; ayni aykut 90. dakikada bir pozisyonda stumpf'i madara ettikten sonra stumpf tarafindan bicilmistir. bunun uzerine stumpf kirmizi kart gormus ve oyundan cikarken aykut'un elini sikarak tebrik etmistir.

(bkz: nasil koydu aykut kocaman)
ankaraspordaki görevinden istifa etmiş olan teknik direktör.
gönlümüzdeki yeri tartismasiz hep ayri olacak ve öyle kalacak olan insan. bu bir tarafa, yillar öncesinde basladigi ve bircok futbolsevere ümit verdigi teknik adamlik görevini malatyaspor'dan itibaren mütemadiyen basarisizliklarla sürdürmüstür. aci ama gercek bu. zaman ne gösterir bilmiyorum ama; uzun bir süre teknik adamlik yapmayi düsünmüyorum demis. isabet olur. hattâ mentalitesini degistirmeyecekse, gidip biraz vizyonunu ve kendini gelistirmeyecekse hic dönmesin geriye. cünkü onun da sonu sayet böyle giderse vasat ve seyyar teknik adamlardan farkli olamayacak. biz ise ona devrimci teknik adam sifatini yakistiriyorduk. onu basaramadi. ama en azindan hatiramizdaki yerine saygi gösterir.
fenerbahçe camiasına yakışmayan tek isim.
görev aldığı takımlarda emrine hep potansiyeli olan bir kadro verilmiş teknik direktör. bu takımlarla 1-1.5 yıl boyunca başarılı işler çıkaran, 4 büyüklere karşı başa baş mücadele eden bir takım yaratmasına rağmen, gerek oyuncuların başka takımlara satılması gerekse bir türlü gelmeyen başarılı sonuçlar yüzünden takımların grafikleri aşağıya doğru gitmeye başlamıştır.
1.5 sezon önce anlaştığı takım ankaraspor yerine kayserispor olsaydı hem takımın güçlü kadrosu hem de şehrin-taraftarın sınırsız desteğiyle mükemmel bir takım ortaya çıkabilirdi. ileride daha büyük hedefleri olan, daha güçlü bir kadroya sahip takımlarda görev almasını diliyoruz. yoksa aykut'un da sonu hikmet karaman, erdoğan arıca, yılmaz vural gibi nöbetçi hocalara benzeyecek.
fi tarihindeki bir altay-istanbulspor maçında, alsancak stadında önümüzdeki amca tamda tribünlerde pek ses seda yokken "aykut efendi görünen o.ç'sun lan sen" diye durup dururken haykırmıştı gevrek sesiyle.
An itibariyle Ankaraspor'dan istifa etmiş olan teknik direktördür. Fenerbahçe'nin defalarca gol kralı olmuş, top tekniği yüksek forvetiydi bir zamanlar. Göğüste topu çok iyi yumuşatırdı. Akıllı bir oyuncuydu. O dönemlerde oğuz ve rıdvan gibi oyuncuların arasında gölgede kalmıştır.
acaba zico gider aykut mu gelir sorusunu akıllara getirmiştir.
milli takım için düşünülmesi gereken ilk isimdir. çalıştırdığı dar bütçeli takımlarla mucizeler yaratmıştır. milli takımı çoşturması muhtemeldir.