bugün

emo ninelerimizden seneler sonra duyacağımız cümle, allah korusun diyoruz tabi. şöyle,

"phihr samahnnLar thurqche dhie pir dhil fardhi eflat"

edit: oha, emocanın mna da koymuşuz lan.
malesef zamanla genç nesillerin yok ettiği yani bizlerin.
(bkz: eskiden buralar hep türkçeydi)
+bir zamanlar türkçe diye bir dil vardi evlat!
-ee
+işte o sana girsin ehiehiehi
-of ulan dede!

bu dilde bu kıvraklık var iken, asla yok olmaz. asıl sorun kalkıp bu kıvraklığı başka dillerle kombineyşin halde kullanıp leyır üstüne leyır halde anlaşılmaz bir testimoni kreasyonlamamız...
akla şöyle bir yazıyı getiren yakarı:

Karamanoğlu mehmet bey'i arıyorum
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayımlamıştı;
Bu günden sonra divanda, dergahta, bergahta, mecliste, meydanda,
Türkçe'den başka dil konuşulmayacak diye, Hatırlayanınız var mı?

Dolanın yurdun dört bir yanını,
Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri
Fermana uyanınız var mı?

Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim,
Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,
Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?

Tanıtımın demo, sunucunun spiker,
Gösteri adamının showman, radyo sunucusunun discjokey,
Hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı?

Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet,
Mağazanın süper, hiper, gros market
Ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı?

ilan tahtasının billboard, sayı tabelasının skorboard,
Bilgi akışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?

Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde wellcome,
Çıkışında good-bye okuyanınız var mı?

Korumanın, muhafızın body-guard,
Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
itibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?

Seki'nin, alanın platform, merkezin center,
Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
Özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?

iş hanımızı plaza, bedestenimizi galleria,
Sergi yerlerimizi center room, show room,
Büyük şehirlerimizi , mega kent diye gezeniniz var mı?

Yol üstü lokantamızın fast-food,
Yemek çeşitlerimizin mönü olduğu yerlerde,
Hesabını, adisyon diye ödeyeniniz var mı?

iki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,
Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?

Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
Vurguncunun spekülatör, eşkıyanın mafya,
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa sponsorluk diyeniniz var mı?

Mesireyi, kır gezintisini picnic,
Bilgisayarı computer, hava yastığını air-bag,
Pekalayı, olur'u okey diye söyleyeniniz var mı?

Çarpıcı, önemli haberler flash haber,
Yaşa, varol sevinçleri oley oley
Yıldızları star diye seyredeniniz var mı?

Vırvırık dağının tepesindeki köyde, Cafe-show levhasının altında,
Acının da acısı, neskaaaave içeniniz var mı?

Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken,
Dilimizin çalındığını, talan edildiğini,
Özün, el diline özendiğine içi yananınız var mı?

Masallarımızı, tekerlemelerimizi,
Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik.
Türkçe'miz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?

Karaman oğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?

Bir ferman yayınlamıştı...
Hayal meyal hatırlayıp da sahip çıkanınız var mı?

Prof.Dr. Atilla Aydınlı
nece söyleneceği muamma olan cümle.

"once upon a time.." diye başlayacak heralde..
türk insanı olarak duyarsak ölmeyi yeğleyeceğimiz sözdür, bunu yerine bir zamanlar bütün dünya türkçe konuşmuyordu tabii ki de evlat ı destekleyebiliriz.* * *
(bkz: once upon a time in istanbul)
http://www.misafir.net/re...9211a90f087e5784c1916.jpg
+br zmnlr trkc dy br dl vrd yvrm
-...?
türklerin geleceğine ilişkin tasarlanan bütün felaket senaryolarının ancak bizim ortak duruşumuzla ve karşı koymamızla engellenebileceğini bir kez daha hatrıma getirmeme sebep olan söz.
-bir zamanlar turkce diye bir dil vardi evlat
-sen zamanında "entry giriyorum" de, "sol frame" de ondan sonra, gel bana bunu anlat, ben bunu yemem dede.
-bir zamanlar, türkçe diye bir dil vardı yavrum.
-off dede yaa, tmm bi sus pls.
(bkz: senin türkçen bir melekti yavrum)
böyle giderse ileride söyleyeceğimiz fakat türkçemizi düzeltmediğimiz için her söylediğimizde daha da çok yakınacağımız sözdür. *
+selamin aleyküm.
-fine.
dil toplumuyla birlikte yaşayan bir organizmadır.
dilimizin yok olması için toplumumuzun devletimizin yok olması lazımdır.
korkmayınızdır türkçemiz her daim baki kalır.
da.
tabi ki menfi yönde bir değişime uğramış bir şekilde yaşar orası ayrı.
(bkz: herild yani)
- bir zamanlar türkce diye bir dil vardi?
- ben var sizi anlamak.
- sen türk değil misin?
- ben var olmak engilish. raki şişh kebab şok güzel gene gelecek ben.
eğer türk milleti olarak ayakta isek, hiç bir zaman sarfetmeyeceğimiz cümledir. çünkü dilimiz yok olmuşsa biz de yok olmuşuz demektir. eğer biz sapasağlam ayakta isek, dilimiz de yaşıyor, kullanılıyor demektir.
(bkz: bye bye türkçe)
türk dili ve edebiyatı bölümü öğrencilerinin toptan mahvolacağı bir durumdur.
kaybolan bir dilin bir zamanlar var oldugunu ifade eden cumle.
evlat eskiden turkce diye bir dil vardı
-eee sonra ne oldu?
hatırladıgım kadarıyla sonra onu inek yedi
-sonra
sonra inek daga kactı
-sonra
sonra dag yandı, inekte dagla beraber, turkce de ineklerle beraber kul oldu gitti.
tukce nin kayboluş tarihi 2000
hikayenin anlatılış tarihi 2015
hikayeyi anlatanın yaşı 35
ya evlat turkce nin boyle kayboldugu anlatılır
-yani efsane oylemi ?
evet
-ya abi turkce kayboldugunda sende varmışın nasıl bilmezsin gercek hikayesini ?
valla bende anlamadım ozamanlar birileri bişeyler demişti ama pek kulak asmamıstık ama bu efsane dogrudur dogru ben inanıyorum bak osman abin de oyle diyor !!! * *
(bkz: turkce kimligimizdir kimligimize sahip cikalim)
-bir zamanlar türkce diye bir dil vardi evlat...
-sorry, i could't understand, can you repeat in english.
-?!?