bugün
- uzağı göremeyen insan12
- anın görüntüsü20
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- icardi19058
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel14
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı46
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın8
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- kekeme olan biri doktor olurmu8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız13
- evlilik17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
12 mayıs 1277' de türkçeyi, karamanoğullarının resmi dili ilan eden ve hükümdarlığı süresince osmanlılarla çekişen karamanoğulları beyliği hükümdarı. hükümdarlığında, karamanoğulları beyliği en parlak dönemini yaşadı.
13 mayis 1277 yilinda, simden giru hic gimesne kapuda ve divanda mecalis ve seyeranda turki dilinden gayri soz soylemeye gibisinden bi ferman yayinlamis olan karamanogullari beyi. ayrica adina bir de universite kurulmustur.
1277'de anadolu'yu işgal eden moğollara karşı isyan ederek "cimri" lakabıyla anılan anadolu selçuklu şehzadesini tahta geçirmiş olan karaman beyidir. ayrıca türkçe ile ilgili ünlü fermanını da bu dönemde yayınlamıştır. 1278 başlarında moğollar tekrar duruma hakim olunca yakalanarak idam edilmiştir. özellikle türkçe ile ilgili fermanıyla, ayrıca moğollara karşı yaptığı ayaklanmayla hatırlanan ünlü bir beydir.
(bkz: cimri vakası)
(bkz: cimri vakası)
"Bugünden sonra divanda, dergahda ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır." diyen hükümdar...
Ama şimdikiler napıyor?
(bkz: açılıp saçılıyoruz)
Ama şimdikiler napıyor?
(bkz: açılıp saçılıyoruz)
yazıcızade ali tercümesinde;
şehirde çağırttılar ki, şimden girü hiç kimesne kapuda ve divânda ve mecâlis ve seyrânda türkî dilinden gayri dil söylemeyeler.
Fermanları 'sultan' çıkarır. Önüne gelen ferman çıkaramaz. Ferman padişahındır agalar.
erol güngör der ki ;
çokları bunun karamanoğlu mehmed beyin türkçülüğünden, milliyet şuurunun kuvvetinden doğmuş bir emir olduğunu sanarak, karamanoğlunu selçuklular'a karşı milliyetçiliğin savunucusu gibi görürler. aslında karamanoğlunun bütün gayesi, devlet idaresinde bulunan okumuş tabakanın, yani aydınların tesirini ortadan kaldırmaktı. kendisinin hiçbir tahsili ve kültürü olmadığı için selçuklu idarecileri karşısında eksiklik duyuyor, oralarda ne olup bittiğini bir türlü anlamıyordu.
Yani sözün özü Türkçe'den başka dil bilmeyen Mehmed Bey, farsça ve arapça'nın kullanıldığı konya da kendi başına kalmıştır. Yönetimde ne olup bittiğini bilmediğinden Türkçe konuş bre vatandaş gibisinden çırpınmıştır. Yani Türkçe'ye olan aşkından dolayı Türkçe konuşun dememiştir kendisi. sadece kendi çıkarı için, yönetim hakimiyeti sağlayamayacağı endişesi olduğu içindir Türkçe uğraşı.
Türkçe resmi dil olarak ilk osmanlı da kabul edilmiştir. Diğer hiçbir türk devletinden ve Karamanoğulları'ndan günümüze Türkçe bir yazışma geçmemiştir.
Hatta bu Türkçe konuşun arkadaş ya! uyarısını bile Mehmed bey'in değil de Siyavuş'un dediği söyleniyor ama yorum yapamıyorum müdür.
Bir diğer nokta ise, bu gururu osmanlı devletine kaptırmak istemeyenlerin uğraşıları sonucu bunun Karamanoğlu Mehmed bey'e atfedildiğidir.
Yani 'sultan' olmayan, henüz vezir bile olamayan biri ferman çıkaramaz. Çıkarırsa da hoş olmaz.
Adamın g.tünden kan alırlar kamil kan.
edit: tepkinizi yerim sizin. Ben burada karalama yapmıyorum. Kaldı ki Karamanoğulları bir avşar devletidir. ben de bir avşarım. gurur duyardım ama öyle değilmiş işte. fıs çıktı gibi oldu bi bakıma. yoksa benim soyum lan bunlar. Has türküm has. bildiğin gibi değil. çekiç gibi çıkıntı var amk kafamda. öyle böyle değil. ceviz kırıyom arada kafamla.
şehirde çağırttılar ki, şimden girü hiç kimesne kapuda ve divânda ve mecâlis ve seyrânda türkî dilinden gayri dil söylemeyeler.
Fermanları 'sultan' çıkarır. Önüne gelen ferman çıkaramaz. Ferman padişahındır agalar.
erol güngör der ki ;
çokları bunun karamanoğlu mehmed beyin türkçülüğünden, milliyet şuurunun kuvvetinden doğmuş bir emir olduğunu sanarak, karamanoğlunu selçuklular'a karşı milliyetçiliğin savunucusu gibi görürler. aslında karamanoğlunun bütün gayesi, devlet idaresinde bulunan okumuş tabakanın, yani aydınların tesirini ortadan kaldırmaktı. kendisinin hiçbir tahsili ve kültürü olmadığı için selçuklu idarecileri karşısında eksiklik duyuyor, oralarda ne olup bittiğini bir türlü anlamıyordu.
Yani sözün özü Türkçe'den başka dil bilmeyen Mehmed Bey, farsça ve arapça'nın kullanıldığı konya da kendi başına kalmıştır. Yönetimde ne olup bittiğini bilmediğinden Türkçe konuş bre vatandaş gibisinden çırpınmıştır. Yani Türkçe'ye olan aşkından dolayı Türkçe konuşun dememiştir kendisi. sadece kendi çıkarı için, yönetim hakimiyeti sağlayamayacağı endişesi olduğu içindir Türkçe uğraşı.
Türkçe resmi dil olarak ilk osmanlı da kabul edilmiştir. Diğer hiçbir türk devletinden ve Karamanoğulları'ndan günümüze Türkçe bir yazışma geçmemiştir.
Hatta bu Türkçe konuşun arkadaş ya! uyarısını bile Mehmed bey'in değil de Siyavuş'un dediği söyleniyor ama yorum yapamıyorum müdür.
Bir diğer nokta ise, bu gururu osmanlı devletine kaptırmak istemeyenlerin uğraşıları sonucu bunun Karamanoğlu Mehmed bey'e atfedildiğidir.
Yani 'sultan' olmayan, henüz vezir bile olamayan biri ferman çıkaramaz. Çıkarırsa da hoş olmaz.
Adamın g.tünden kan alırlar kamil kan.
edit: tepkinizi yerim sizin. Ben burada karalama yapmıyorum. Kaldı ki Karamanoğulları bir avşar devletidir. ben de bir avşarım. gurur duyardım ama öyle değilmiş işte. fıs çıktı gibi oldu bi bakıma. yoksa benim soyum lan bunlar. Has türküm has. bildiğin gibi değil. çekiç gibi çıkıntı var amk kafamda. öyle böyle değil. ceviz kırıyom arada kafamla.
735 yıl önce bugün itibariyle türkçe'yi resmi dil ilan Karamanoğluları'nın ikinci beyidir.
Karamanoğlu Mehmed Beğ
Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşarların içinden çıkan Karaman cemaatinin tarihine baktığımızda, hem Asyada hem de Anadoluda önemli roller oynadıklarını görmek mümkündür. Özellikle onların Türkistan ve Azerbaycandaki faaliyetleri oldukça ilginç olup; Akman ve Karamana ait destanlar, hala Türkmenistanda anlatılmaktadır. Bununla birlikte ana boy durumundaki Avşar ulusu Türkün yaşadığı her yerde mevcuttur ve bir müddet, Azerbaycan misalinde olduğu üzere, devlet idaresinin de en yüksek kademesine çıkabilmişlerdir.
Avşarlar ve Karamanlıların batıya doğru akmaları herhalde Selçuklu fetihleriyle beraber gerçekleşti. 13. asrın başlarında, 1228lerde Orta Anadolu ve ve Akdeniz yöresinde bazı yerler, Sultan Alaeddin Keykubadın gayretleriyle Selçuklu hakimiyetine geçince, Türkmen (Oğuz) aşiretlerinin bir bölümünü teşkil eden Karamanlılar da Konya ve Ermenek civarlarına iskan olundular.
Birtakım siyasi olayların ardından, Karamanoğlu Mehmed Beğ, aşiretin başına atandığında, Anadoluda bir kargaşa ortamı yaşanmaktaydı. ilhanlılar, Selçukluların kurmuş olduğu düzeni yıkmışlar, Türkiye topraklarında huzur ve asayiş kalmamıştı. ilhanlı baskısı Selçuklu sarayı ile topraklarında o kadar hissediliyordu ki, sultanlar ve beyler, adeta ilhanlıların oyuncağı haline gelmişlerdi. Bütün bu karmaşa sırasında Karamanlılarla, Selçukluların arası açılmış; Mehmed Beğ ve kardeşleri de yakalanıp, göz hapsine alınmışlardı.
IV. Rükneddin Kılıç Arslanın (1262-1266) ölmesi onların serbest kalmasını sağladı ve yeni Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhusrevle (1266-1284) mücadeleye girdi. Yapılan mücadeleler esnasında bölge Türkmenlerini de yanına çeken Karamanoğlu yerini sağlamlaştırmayı bildi. Bu arada Selçuklu sarayı kendinden uzaklaşmış, Türkçeyi bir kenara atarak, farsça konuşup, yazmayı bir hüner sanmaya başlamıştı. Halbuki Türkmenler hala kendi dilleriyle konuşuyorlar, birlik ruhunun ondan kaynaklandığını biliyorlardı.
Dil, milletlerin hayatında bir kültür vasıtası olarak en başta gelen unsurdur. Aynı dili konuşan insanlar, millet denilen sosyal varlığın temelini teşkil ederler. Türk dilini konuşan Türk milleti, tarihte birtakım zaruri şartlardan dolayı bazan birbirinden idari ve siyasi bakımdan çok uzakta kalmalarına, ayrıca sınır boylarında, yabancı kültürler ve halklarla temasta olmalarına rağmen, beşbin yıllık seyrine baktığımızda, doğudan batıya, kuzeyden güneye bu insanların çok az bir lehçe farkıyla aynı dili konuştuklarını söyleyebiliriz. Bu bakımdan, milli bir bağ olarak Türk dilinin oynadığı rolü de, belki diğer dillerin hiçbiri oynamamıştır, denebilir.
işte Mehmed Beğ, belki bu birlik duygusunu sağlamasından dolayı Türk diline önem vermiş; belki de Selçuklu sarayına bir tepki koymak amacıyla onu ön plana çıkarmış olabilir. Bir ihtimal de Türkmen boylarını yanına çekmek istediği için, 15 Mayıs 1277de Türk diliyle alakalı meşhur fermanını yayınladı. O burada şöyle diyordu: Bu günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.
Muhakkak ki Karamanogulları, devlet olarak Türk milletinin bir çöküşe sürüklendiklerini gördükleri gibi, toplum olarak da bir yozlaşma batağına düştüklerinin farkındaydılar. Varlıklarının temeli olan dillerini kaybettikleri takdirde, her şeylerini yitireceklerini bilen, bu Türkçü devlet adamına Türk milleti olarak çok şey borçluyuz. Keşke bu asil halkı idare eden bütün yöneticiler o ve Mustafa Kemal misali uyanık ve akıllı olsalardı.
Prof.Dr. Saadettin Gömeç
Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşarların içinden çıkan Karaman cemaatinin tarihine baktığımızda, hem Asyada hem de Anadoluda önemli roller oynadıklarını görmek mümkündür. Özellikle onların Türkistan ve Azerbaycandaki faaliyetleri oldukça ilginç olup; Akman ve Karamana ait destanlar, hala Türkmenistanda anlatılmaktadır. Bununla birlikte ana boy durumundaki Avşar ulusu Türkün yaşadığı her yerde mevcuttur ve bir müddet, Azerbaycan misalinde olduğu üzere, devlet idaresinin de en yüksek kademesine çıkabilmişlerdir.
Avşarlar ve Karamanlıların batıya doğru akmaları herhalde Selçuklu fetihleriyle beraber gerçekleşti. 13. asrın başlarında, 1228lerde Orta Anadolu ve ve Akdeniz yöresinde bazı yerler, Sultan Alaeddin Keykubadın gayretleriyle Selçuklu hakimiyetine geçince, Türkmen (Oğuz) aşiretlerinin bir bölümünü teşkil eden Karamanlılar da Konya ve Ermenek civarlarına iskan olundular.
Birtakım siyasi olayların ardından, Karamanoğlu Mehmed Beğ, aşiretin başına atandığında, Anadoluda bir kargaşa ortamı yaşanmaktaydı. ilhanlılar, Selçukluların kurmuş olduğu düzeni yıkmışlar, Türkiye topraklarında huzur ve asayiş kalmamıştı. ilhanlı baskısı Selçuklu sarayı ile topraklarında o kadar hissediliyordu ki, sultanlar ve beyler, adeta ilhanlıların oyuncağı haline gelmişlerdi. Bütün bu karmaşa sırasında Karamanlılarla, Selçukluların arası açılmış; Mehmed Beğ ve kardeşleri de yakalanıp, göz hapsine alınmışlardı.
IV. Rükneddin Kılıç Arslanın (1262-1266) ölmesi onların serbest kalmasını sağladı ve yeni Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhusrevle (1266-1284) mücadeleye girdi. Yapılan mücadeleler esnasında bölge Türkmenlerini de yanına çeken Karamanoğlu yerini sağlamlaştırmayı bildi. Bu arada Selçuklu sarayı kendinden uzaklaşmış, Türkçeyi bir kenara atarak, farsça konuşup, yazmayı bir hüner sanmaya başlamıştı. Halbuki Türkmenler hala kendi dilleriyle konuşuyorlar, birlik ruhunun ondan kaynaklandığını biliyorlardı.
Dil, milletlerin hayatında bir kültür vasıtası olarak en başta gelen unsurdur. Aynı dili konuşan insanlar, millet denilen sosyal varlığın temelini teşkil ederler. Türk dilini konuşan Türk milleti, tarihte birtakım zaruri şartlardan dolayı bazan birbirinden idari ve siyasi bakımdan çok uzakta kalmalarına, ayrıca sınır boylarında, yabancı kültürler ve halklarla temasta olmalarına rağmen, beşbin yıllık seyrine baktığımızda, doğudan batıya, kuzeyden güneye bu insanların çok az bir lehçe farkıyla aynı dili konuştuklarını söyleyebiliriz. Bu bakımdan, milli bir bağ olarak Türk dilinin oynadığı rolü de, belki diğer dillerin hiçbiri oynamamıştır, denebilir.
işte Mehmed Beğ, belki bu birlik duygusunu sağlamasından dolayı Türk diline önem vermiş; belki de Selçuklu sarayına bir tepki koymak amacıyla onu ön plana çıkarmış olabilir. Bir ihtimal de Türkmen boylarını yanına çekmek istediği için, 15 Mayıs 1277de Türk diliyle alakalı meşhur fermanını yayınladı. O burada şöyle diyordu: Bu günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.
Muhakkak ki Karamanogulları, devlet olarak Türk milletinin bir çöküşe sürüklendiklerini gördükleri gibi, toplum olarak da bir yozlaşma batağına düştüklerinin farkındaydılar. Varlıklarının temeli olan dillerini kaybettikleri takdirde, her şeylerini yitireceklerini bilen, bu Türkçü devlet adamına Türk milleti olarak çok şey borçluyuz. Keşke bu asil halkı idare eden bütün yöneticiler o ve Mustafa Kemal misali uyanık ve akıllı olsalardı.
Prof.Dr. Saadettin Gömeç
''Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye.''
13 Mayıs 1277
13 Mayıs 1277
değerli bir türkmen beyi. maalesef moğollar tarafından idam edilmiştir.
türkçe fermanı meselesi mustafa armağan tarafından çürütülmüştür.
http://www.mustafaarmagan...mhuriyet-efsanesi-mi.html
yazının son kısmı osmanlıca'yı* arapça sananlara gelsin:
"Ancak burada can alıcı bir nokta var: Bol keseden Osmanlıların Türkçeyi mahvettiklerinin iddia edildiği bir devirde, Türkçeye sahip çıkan şahsiyet olarak Osmanlıya muhalif olan Karamanoğullarından birinin yüceltilmesi anlamlıdır. Ne var ki, ne Karamanoğullarından, ne de diğer herhangi bir başka Türk devletinden bize Türkçe bir resmi yazışma gelmemiştir. Türkçeyi resmi dil olarak kabul etmiş olan ilk Türk devleti Osmanlılardı. işte bu şanı Osmanlıya kaptırmamak için uydurulmuştu Karamanoğlu Mehmed Bey efsanesi."
http://www.mustafaarmagan...mhuriyet-efsanesi-mi.html
yazının son kısmı osmanlıca'yı* arapça sananlara gelsin:
"Ancak burada can alıcı bir nokta var: Bol keseden Osmanlıların Türkçeyi mahvettiklerinin iddia edildiği bir devirde, Türkçeye sahip çıkan şahsiyet olarak Osmanlıya muhalif olan Karamanoğullarından birinin yüceltilmesi anlamlıdır. Ne var ki, ne Karamanoğullarından, ne de diğer herhangi bir başka Türk devletinden bize Türkçe bir resmi yazışma gelmemiştir. Türkçeyi resmi dil olarak kabul etmiş olan ilk Türk devleti Osmanlılardı. işte bu şanı Osmanlıya kaptırmamak için uydurulmuştu Karamanoğlu Mehmed Bey efsanesi."
türkçe kahramanı şeklinde lanse edilir ama devletinden osmanlı'ya gönderilen mektuplar bile farsça'dır. ironik olansa osmanlı'nın resmî dili türkçe'dir, türkçe ye edilen bir hizmet varsa; aslan payı, lafta karamanoğluna verilir, uygulamada ise aslında osmanlı'ya aittir.
karamanoğlu mehmet bey atamızın türkçe'yi resmi dil ilan edişinin bugün 737. yıldönümüymüş. tini şad, mekanı uçmağ olsun atamızın.
13 Mayıs 1277’de Karamanoğlu Mehmet Bey'in Fermanıyla Türkçemiz Anadolu’da Resmi Dil Olarak Kabul Edilmiştir. 738. Yılını Kutluyor, Karamanoğlu Mehmet Beyi Saygı ve Minnetle Anıyoruz.
"Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahı her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye." sözünü söyleyen kişidir aynı zamanda büyük büyük dedemdir. aynı kanı taşımak onurdur.
dilimdir Türkçem sevgilimdir hatçemdir.
sağol varol dilimdir benim o biriciğimdir.
sağol varol dilimdir benim o biriciğimdir.
türkçenin kullanımını zorunlu tutan fermanı yazıcızade ali'nin tevarih-i al-i selçuk'unda bulunmasına rağmen, liceli kürt yobaz mustafa armağan mikrobunun "karamanoğullarından elimize ulaşan türkçe belge yok" yalanıyla karalamaya çalıştığı türk büyüğüdür.
bu da yalancı kürdün yok dediği belgelerden biri:
http://acikerisim.fsm.edu.../Konyal%20.pdf?sequence=1
(bkz: yobazların propaganda mekanizması)
bu da yalancı kürdün yok dediği belgelerden biri:
http://acikerisim.fsm.edu.../Konyal%20.pdf?sequence=1
(bkz: yobazların propaganda mekanizması)
Bir ırkın dilinin ne denli önemli olduğunu o dönemde bile kavramış Türk büyüğü. Böyle adamlara saygı duymamak elde değil.
saygıyla.
not: anadilimizi yaşatan kim olursa olsun atamdır.
arapçı ve farsçılara karşı durmak dil de yurtseverliktir.
not: anadilimizi yaşatan kim olursa olsun atamdır.
arapçı ve farsçılara karşı durmak dil de yurtseverliktir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar