bugün

(bkz: beynelmilel yahudi)
an itibariyle post prodüksiyon aşamasında olan, bütçesi 1300000küsür$ olan sinema filmi. hikaye darbenin hemen sonrası hakkında.

edit: bu filmin senaryosu, film piyasaya çıkmadan iki ay evvel elime geçti. bütçe çizelgesini de gördüm. eksi oylayan arkadaşla yüzyüze görüşmek istiyorum. bana randevu versin. merakla bekliyorum.
yapımcılığının bkm'nin üstlendiği, 29 aralık 2006 tarihinde vizyona girecek olan film. filmin yönetmenliğini sırrı süreyya önder ve muharrem gülmez üstlenmişlerdir. senaryosu ise sırrı süreyya önder'e aittir.. vizontele tuuba'dan sonra, bkm bizi bir kez daha 80lerin başlarına götürüyor. ama bu kez halk askeri yönetime müzik'le ayak uydurmaya çalışıyor.. fragmanından görebildiğimiz kadarıyla, kahtalı mıçı da filmde küçük bir rol almıştır.. filmin başrollerinde, özgü namal, cezmi baskın, meral okay ve bahri beyat yer almaktadırlar.. filmde işlenen bando teması ilk bakışta bize selamsız bandosu'nu anımsatmışsa da, filmi görmeden böyle bir kanıya varmak peşin hükümlülük olur.. biz peşin hükümlü olmadan 29 aralık'ı bekleyelim en iyisi..
sırrı süreyya önder'in senaryosunu yazdığı, yönettiği ve oynadığı film. fragmanı izleyenler ya da izleyecekler için; kahtalı mıçı'nın rol aldığı sahnede özgü namal'a,
-verem mi oldun talihsiz kızım?
diyen kişi sırrı süreyya önder'dir. ayrıca senaryoyu yazan önder, 80'leri bizzat yaşamış, o dönemlerde 12 yıl hapis yatmıştır.
senaryosu sirri sureyya onder tarafindan yazilan ve muharrem olmez tarafindan yonetilen donem filmi...
basrollerini ozgu namal, cezmi baskın ve meral okayin paylastigi film 29 aralikta vizyona giriyor...
12 eylul doneminde adiyaman ve cevresinde yasanan trajikomik olaylari anlatan filmin fragmanina ve filmle ilgili gelişmelere ise http://www.beynelmilel.net/ adresinden ulasilabilir...
(bkz: international)
beynelminel ile karıştırılan fakat anlamca ayrı olan kelimedir
filmin gösteriminden sonra yapılan röportaj sırasında bir izleyicinin
"-iidi, devrimciler falan vardı işte" yorumunu getirdiği film.
türk sinemasının gelişim eğrisini zıplatma potansiyeline sahip, beklentilerimin çok daha üzerinde çıkmış bir 12 eylül dönemi filmi. o dönemi yaşamamış, yaşadıysa bile ınga ınga sesleri çıkarmakla meşgul olmuş nesil için yeni bir bilgilendirici çalışma. bilgilendirici derken belgesel tadında demek istemem, sıkıcı demek hiç istemem, aman.

güneydoğuda gecen hikaye, bazen cahilliklerine kızdığınız bazen ise 'vay babam benim', 'aman gardaş can gardaş' dedirterek dostane hissiyatlar uyandıran ve iyi işlenmiş karakterler çerçevesinde, sürükleyici ve esprili bir dilde anlatılıyor.

film izlensin isterim ben. çünkü izlenmeye gayet değer derim ben. memleketten ilginç manzaralar sunuluyor ve saflıkla hüzün birbirine gerçekten de yakışıyor derim ben.

--spoiler--
filme eleştiri getirebileceğim bikaç nokta ise, haydar'ın vurulma sahnesindeki mantıksızlıktı diyebilirim, daha iyi bir bağlantı kurulabilirdi kanımca, ayrıca muhbir rolündeki bey amca da uymamıştı sanki role, ya da rol ona, ne bileyim.

bunların dışında vizontele ' yi beğenmiş biri olarak,biraz vizonteli tadı da aldım ben filmden, müzikler de o yana çağırdı beni hafiften.

filmden aklıma yadigar birkaç güzel replik:

- "arkadaşlar allahüm me salli..."
- "ağlamayı bilmeyen gülemez de ..."
- "peki cunta durulduktan sonra olmaz mı?"
- aile münasebetlerini arttırır!(lokum tezgahında)
- "baharı karşılama, kuşlar , çocuklar filan.."
- "babamın bestesiydi bu, beynelmilel bişey!..."

edit: konseyi karşılama sahnesinde ece temelkuran'ı kısa bir süre de olsa görmek ayrı bir güzellik katmış filme.

--spoiler--
müzikleri kalan müzikve aytekin g.aktaştarafından yapılan filmdir. cezmi baskın ve özgü namal yine ustalıklarını göstermişlerdir filmde.
her ne kadar bir darbe filmi değildir dense bile aslında bal gibi öyledir..sadece bunu diğerlerinden ayıran tarafı,sizi çokça güldürmüş olmasıdır..bir kez daha o günlere lanet etmenize,eskilerin o güzel kasaba hayatının*nasıl içine edildiğini görmenize,insanları nasıl bir kıskacın içine soktuklarına,anlamsız yasaklara,bir baba ve kızın dramına aynı zamanda kendi içinde çok şen bir topluluk olan gevendelere şahit olursunuz..gidilip görülmesi gereken bir türk filmidir*..
vasatın üstünde bir seneryo çok güzel oyunculuklarla sırıtmıyo bile dönemin şartlarını çok iyi anlatamamış olsada son dönem türk sinemasının güzel filmlerindendir.
ayrıca benim çok beğendiğim şu şarkıda filmde yer almaktadır.

-akşama geleceğimm,akşama geleceğim
hacı baba evdemii

tavukları döndermişem hacıyıda çarşıya göndermişem
x2

akşama geleceğimm,akşama geleceğim
anahtarlar nerede

anahtarlar pencerede
tavukta pişirdim tencerede

aya aya aya
aho aho aho
bırro bırroo

canlı dinlemek için http://www.beynelmilel.net/default_tr.html
eş anlamlı kelimeden yönlendirildiğinden anlamsız beyanlar içermesi beklenilebilecek kelime...
beklediğim kadar beğenmediğim ancak kötü diyemeyeceğim filmdir.
çok güzel bölümleri de vardır tabi.

--spoiler--
dedenin kefeninin sevgiliye kefen olması hoş düşünülmüştür.
filmin sonundaki anne gülendam'ın televizyonunun altındaki marx kitapları da hoş olmuş bence.
bir de devrimci sevgilinin pat diye "dans edelim mi?" demesi bayağı güldürmüştü beni.
--spoiler--
bugüne kadarki dönem filmlerinin en iyilerinden. benzerlerinin yaptığı gibi mesajlarını izleyicinin gözüne soka soka etkili olmaya çalışmıyor, 12 eylül'ü arka planda tutarak ama ince detaylar ve usta işi göndermelerle sürekli hissettirerek gerçekliğini sonuna kadar koruyor.

hikaye ilginç, karakterler gerçekçi, oyunculuklar ve müzik son derece etkileyici. hal böyleyken zaten izlenmeye değer ve izlenecek bu filmin ayrıca gişeye göz kırpan bildik bkm taktiklerine ihtiyacı var mıydı, bilmiyorum. özgün olmaya çok yakın duran bir film, sanki bu önce güldür-sonra ağlat yaklaşımıyla sıradanlaşmış. türk sinemasının hali ortadayken kızamıyor insan yine de. izleyin efendim, izlettirin; daha güzel filmler için.
son dönem türk sinemasının en başarılı yapıtlarından olan dönem filmi...
bir askeri darbenin halk üzerindeki olumsuz etkilerini darbeyi fazla ön plana çıkarmadan gayet güzel anlatan, şiddetle gidip izlenmesi tavsiye edilen film...
artık bir türk sineması var diyebileceğimiz filmlerden biridir.
izlenesi bir türk filmidir
eskiden global, küresel, enternasyonel sözcüklerinin yerine kullanılırmış
(bkz: piç haso)
kesinlikle izlenmesi gereken türk filmi. burası saçma olmuş, burası olmamış, burası olmasaymış gibi yorumlar yapılabilir bazı yerleri için. ama çok sıcak, komik ve daha da önemlisi bir döneme ışık tutuyorlar. ve çok güzel bir iki saat geçirmemize vesile oluyorlar. ben çok beğendim. cezmi baskın ve özgü namal harika bir performans sergilemişlerdir.

cezmi baskın makina da şu diyaloğu yaşadığını anlatmıştır.

c.b- yeni bir filmde oynuyorum
biri - aa kimler var filin başrolünde
c.b - ben varım
biri - hmmm.ii
c.b - oktay kaynarca ve özgü namal var
biri - hah tamam o zaman, şimdi oldu.
(bkz: türk sineması hakikaten ataktaymış be abi)
cezmi baskın'ın olağanüsü bir performans sergilediğini düşündüğüm, çok güzel kesitler yakalamış, keşke daha uzun süre kafa yorulsaymış ve daha uzun sürede çekilebilseymiş düşüncesini ben de yaratan sinema filmi.
--spoiler--
vasat bir film. sanırım babam ve oğlum'un yakaladığı başarıya öykünülerek, aynı temadan yöresel bir film yapılmak istenmiş. hay hay ancak senaryo amatör ve ucuza kaçmış. yine dramatize edilen bir ölüm. babam ve oğlum'da deniz'e iyi bir gelecek sağlanması yoluyla umut aşılanması sözkonusuydu seyirciye. bu film de ise kolaya kaçarak ölüm biraz dramatik gösterilmiş ama umut yok. cezmi baskın bir başrol oyuncusu olacak karizma ve yetenekte bir aktör değil. olamamış zaten. 12 eylül temalı filmlerde anlamadığım şey: yahu kardeşim adamlar darbe yapmış. ülkeyi ve bir nesli -afedersiniz- s.kip atmış. iyi de adam hala nü resimler yapıyor be hacı. yargılayabildin mi? efendim? kamuoyu mu oluşturuyon yoksa? hani filmde de abuzer diyor ya "bu halk anam açlıktan ölürken naaptı?" halk bugün darbe olsa alkış tutacak kadar edilgenken bırak bu işleri allahaşkına. babam ve oğlum'da görüp hayran olduğumuz yöresel ağız ve şiveyi aktarma başarısını bu filmde göremedim. adıyamanlılar bu kadar istanbul ağzına yakın mı konuşuyor? hayret. ayrıca bir de hata dikkatimi çekti ki: pavyonun açılışına gelen subay ve astsubaylar somurtup duruyorlar. sonra yöresel müzik başlayınca keyifleniyorlar ve arkadan astsubaylar alkışa başlıyor. işte burda bir hiyerarşi hatası yapılmış. alkışlamaya başlayan astsubay başçavuş, sürekli ona bakan ve o başlar başlamaz alkışa başlayan ikinci astsubay ise kıdemli başçavuş. ne zamandan beri üst, astının alkışlamasını bekliyor kendide alkışlasın diye. sonuç olarak çerez bi film. çekirdek çitletip boş zamanınızı değerlendirmek için gidebilirsiniz.
--spoiler--
özgü namalı'ın oynamadığı adeta yaşadığı film... gelmiş geçmiş en güzel performanslardan birini sergilemiştir bence.. senaryo; aynı dönemi konu alan diğer filmlere oranla daha çaktırmadan/sindirerek ve eğlendirerek işlenmişitir. böyle oluncada ortaya mutlaka izlenmesi gereken, kaliteli bir ürün çıkmıştır. ayrıca filmin afişlerine bakınca uyanan vizontele çağrşımı film boyunca devam etmektedir. bunda da bkm yapımı olmasının katkısı olsa gerek...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar