bugün
- katili görüp müdahil olmayan türk erkekleri15
- kanına ermeni kanı karışmadığını zannetmek8
- türklerdeki ermeni kompleksi10
- türkiyede festival basılsaydı ne olurdu11
- klarnet calan sarapci koala 622
- incel olanların gereksiz ağlaması12
- izmir13
- yarın sabah işe gidecek olmak13
- sözlük yazarlarını tek cümle ile tanımlamak23
- burun estetiği11
- önde yürüyen kadın geçilmeli mi geçilmemeli mi10
- herkese sevgiyle yaklaşan tip8
- nervio11
- bik bik vs kuresel ikinma37
- 65532111
- islam hassasiyeti ile yetişmiş olsa ölmezdi17
- bir erkek bir kıza neden sürekli çok güzelsin der19
- karısına kahvaltı hazırlayan erkek9
- anın görüntüsü26
- larisalisa13
- bik bik'in mutfağına konuk olmak11
- lisansta üniversite kalitesinin önemsiz olması10
- sözlük yazarlarının çayları10
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği11
- the merich9
- soğan turşusu15
- b'u r c u8
- yüzünün yarısını sözlüğe atan kız9
- geçmiş olsun tükenmiş favorilerim8
- sözlükte sohbet etmeyi sevdiğiniz yazarlar10
- kızın kafasını kesip intihar eden genç60
- kendinden büyük kadınlara ilgi duyan erkek10
- canın aşırı sex istemesi16
- salma hayek in memeleri8
- erdoğan olmasaydı21
- 79 yaşındaki inşaat işçisinin ölmesi13
- hayırlı pazarlar inşallah8
- en son mutlu hissedilen an11
- uyku düzeninin bozulması12
- hissediyorum sen benim kocam olcaksın diyen kız12
- sevgiliniz aldatsa mı daha üzülürsünüz ölürse mi9
- kim lan bu kuresel ikinma11
- televizyon'un çöküşü12
- semih çelik11
- üstteki yazarın ne mezunu olduğunu tahmin etmek17
- arkadaşlar ne derdiniz var anlatın da gülelim8
- kadın çalışmasın diyen erkeklerin geliri12
- mini etek giyen dövmeli hatun8
- geçmiş olsun manyak olmaya karar verdim14
- akpli milletveklinn oğlu 20kg uyuşturucyla yaklndı18
entry'ler (261)
türk sinemasına katkısı ya da uluslararası saygınlığı tartışılabilir, ama yarışma kısmının tat vermediği ortada. jüride kimler olursa olsun anlamsız bir ödül paylaştırma politikası izleniyor her yıl. "en iyi yönetmen"ler hiçbir zaman "en iyi film"i yapmıyor, "en iyi oyuncular" her zaman birkaç filme eşit dağılıyor. teknik branşlardaki ödüller, niteliğine bakılmaksızın diğer ödülleri alamayan filmlere veriliyor. yarışmanın amacı hala belli değil. istanbul film festivali'ndeki gibi bir tema kısıtlaması yok. bir yıl genç sinemacıları destekleme misyonunu üstleniyor, bir yıl ustalara çalışıyor... başarıyla yaptığı tek şey, her sene abuk sabuk tartışmalara sahne olması ve bol bol magazinel malzeme yaratması.
(kısaca, nurgül yeşilçay'ın gaspedilen bütün ödüllerinin geri verilmesini istiyorum, evet. pls.)
(kısaca, nurgül yeşilçay'ın gaspedilen bütün ödüllerinin geri verilmesini istiyorum, evet. pls.)
cannes film festivali'nde bulunma amacından çok orada ne giyeceğine-nasıl görüneceğine takılanlara inat kendi yaptığı makyajı, alabildiğine rüküş kıyafetleri ve en ingilizce bilmeyen halleriyle arz-ı endam eyleyen; yaşamın kıyısında filmine verilen avrupa birliği ödülünü, "biz onlara küfrediyoruz, onlar bize ödül veriyor" veciz sözleriyle değerlendiren; aynı şekilde atın portakal jürisinin abuk sabuk kararlarını "yemişim portakalını" gibi bir üslupla yorumlayan ve bütün bunları çirkinleşmeden yapmayı başarabilen; değil türkiye'de dünyada bile çok az oyuncunun yaşadığı onuru yaşayıp asla "ben avrupa'ya açıldım", "ben dünya starı oldum" havalarına girmeyen bir oyuncu ve hatta daha fazlası. entelijansiyanın orta yerinde salınan ezo gelin o.
gönlümün oscar'ını veriyorum, dünya barışını tehdit eden gözlerine.
gönlümün oscar'ını veriyorum, dünya barışını tehdit eden gözlerine.
sıradan şarkıların içine yerleştirilmiş bombalardan biri bu da. ferhatgöçerce bir çaresizlik manifestosu. çaresiz denk gelip çaresizlik hissettim derken, bir de ulu sözlük'te daha önce hissedildiğini gördüm çaresiz. isyan diyecektim yoksa, evet isyan diye çağrışacaktım, ah minel aşk dedim, sustum.
kendinden feci endişelenesi olan bir ülke türkiye. korkunun krallığı olacak sanki bu topraklar, "biz" illaki tartışacağız-kutuplaşacağız-güvensizlikten abuk sabuk şeyler yapacağız da dünyadaki ülke sayısı kadar bahane lazım bize. türkiye iran olur mu, malezya olur mu, amerika olmasa ne olur olur mu... dereler çağlar oldu, gözlerim ağlar oldu, gelmedin yıllar oldu, böyle olur mu...
iki mısrada "küçük" değişiklikler yapılıp, "Bu akl-u fikr ile mevla bulunmaz" denirse ve en etkileyici mısra "ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez" şeklinde söylenirse sadece şekilde değil, anlamda da bir farklılaşma olur: aşık çıkar menzilden, aşk kalır. aşık erir aşkın içinde, aşk olur.
ya rab bu ne derttir derman bulunmaz
benim garip gönlüm aşktan usanmaz
aşık ki cana kaldı aşık olmaz
canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz
ya rab bu ne derttir derman bulunmaz
benim garip gönlüm aşktan usanmaz
aşık ki cana kaldı aşık olmaz
canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz
düşününce, evet haklı bir serzeniş. mutsuzluk malum, son derece olağan ve genel bir durum. bırakıyorsun kendini içine, bir süre sonra karanlığına da alışıyor gözlerin; umuttu, kaygıydı kalmıyor hiçbir şey, mis. oysa mutluluk istisna anlardan ibaret. emek istiyor, sabır istiyor, dahası kendi elinde değil insanın. kısacık ömür, ölüp gideceksin ve hayatında mutlu olup olmadığın sorun-sorunun olmayacak muhremelen toprağın altında. ne gerek var bütün bunlara. olmuyor böyle hiç.
"bana rahmet yerden yağar" diyebilecek kadar yüce, kimsenin hazret demeyeceği kadar büyük. yunus o, bizim yunus.
-seni sevmemem için bana makul bir sebep göster?
-sen!
-hiç komik değil, ama makul. mazbut hatta, muntazam.
-sen!
-hiç komik değil, ama makul. mazbut hatta, muntazam.
hayatınızla dünya arasına bir başka hayatın girmesiyle oluşur. dünya bu nedenle kararır ve her zaman da geçiçi olmaz bu durum. hayat tutulması, insanın-insanlığın görüldüğü her yerde, çıplak gözle izlenebilir.
(yaratıcılığı da artırabilir mesela, iyidir!)
(yaratıcılığı da artırabilir mesela, iyidir!)
ifadenin sığlıyla, popülerliğine bakıp günümüz fotoğrafçılığı hakkında fikir edinmek mümkün. çektiğine "resim" diyen o kadar usta varken, bu mottonun peşinde koşan yeniyetmelerin "fotoğraf" değiği şeyler, doğallığı ve anlamı bozulmuş dijital manipulasyonlardan ibaret genellikle. yine ironi yani, evet.
ne ozandır ne arif.
-ama ankara çok "düzen"li bir şehirdir.
tam bir "kadın" cümlesi. ortada savaşları kaldırmaya muktedir bir kadın gücü var, ama bu güç dünyayı yönetmeye yetmiyor. niye? çünkü, dünyayı yönetmek* kura çekilerek filan erkeklere verilmiş bir hak. bir lütfetseler onlar, güllük gülistanlık olacak dünya... mantığa hayran olmamak elde değil. bu sözü söyleyen "kadınlar savaşın!" deseydi olmazdı zaten. sakat kalırdı herkes akıldan-mantıktan, gözden izandan.
oyuncu olması "teknik olarak" mümkün değil. bir tane yüz ifadesi var bu adamın: gülüyor aynı, ağlıyor aynı, racon kesmiyor aynı, kelle kesiyor aynı. memati onun geceleri uyuduğunu sanıyor, ama biz biliyoruz uyuyamaz o yüzle. öyle bambaşka, öyle aynı.
birilerinin ego tatminine, kolaycı vicdan rahatlamasına, sahte insafına bırakmaz insanı-insanlığı. dile gelmiş, ete kemiğe bürünmüş devlettir sosyal devlet; anayasa maddelerinden, harflerden oluşmaz.
çoğalsalar keşke. elinde bıçak olan, tiner olan; elinde ölüm olanlar kadar çoğalsalar.
kötü filmlerin kötü kahramanlarına benziyor. kendince bir şeyler yapıyor ama çok yetersiz, çok beceriksiz, çok komik. fıkralarla türkiye kadar sevimsiz, komik.
"tekrar şiire başlamak için uygun koşulların oluşmasını tevekkülle ummak istiyor."*
ironiyi de ironileştirmiş adam. aşina ne kelime:
rabbim o tarz bir tiyatro gelsin bu şehre
haddinden fazla mermi küvezden seksin
rabbim rabbim ben de sordum sarı çiçeğe
ah beni de şu direğe bağlayın gitsin
rabbim o tarz bir tiyatro gelsin bu şehre
haddinden fazla mermi küvezden seksin
rabbim rabbim ben de sordum sarı çiçeğe
ah beni de şu direğe bağlayın gitsin