bugün

jim carrey'nin suratına bant dolayıp mesai arkadaşına selam çaktığı sahne şahsımca olayı bitirmiştir. Ayrıca izleyeli uzun zaman olduğu için ismini hatırlayamadığım fakat filmin esas kızının söylediği şarkılar da ayrı güzeldi. Enerji içeceği olayına hiç girmiyorum bile. Biri şu gece parlayan kolyeden bulsun bana.
bay evet yani siki tuan adam.
jim carry nin başrolde oynadığı güzel bir komedi filmi.
"evet adamim" anlamina gelen ingilizce cümle.
--spoiler--
bana kalırsa bu film kült filmlerden biri. 1990'lı yıllarda okuduğum tüm kitaplar bana hayır demeyi becerebilmeyi öğütlemişti. motto şuydu "koyun olma, hayır de". 1990'lı yıllarda hayır demeye o kadar şartlanmışım ki bu filmi seyrettikten sonra geçmişte eğer "evet" desem bana faydası dokunacak şeylere bile "hayır" demiş olduğumu fark ettim. ayrıca, bu filmi izlemeden önce daha dik kafalıydım ve asiydim. insanların tavsiyelerini daha az dikkate alırdım. düpe düz çok bilmiştim. örneğin, diyelim ki bir indirim zamanı bir dükkana girdim ve oradaki görevli bana "sevgili virginia şu anda şu ürünümüz indirimde. almayı düşünmez misiniz?" dese, dükkana o ürünü değilde başka bir ürünü alma niyetiyle girdiğim için üzerinde düşünmeye gerek bile duymadan "hayır" cevabını yapıştırırdım. hatta görevli bana zorla mal satmaya çalışıyor diye ona ters ters bakardım büyük ihtimalle. uyuzun tekiydim. artık, daha çok evet diyorum. en azından yapılan teklifleri önce bir düşünüp işime gelmezse hayır diyorum. bu filmi izlemeden önce "evet" kelimesini daha çok eziklik, boyun eğme gibi kavramlarla özdeşleştiriyordum. ama izledikten sonra "evet" kelimesini daha pozitif, özgür ve çılgınca kavramlarla özdeşleştirmeye başladım. oysa eskiden hayır dediğimde daha özgürdüm. çünkü, beni yönlendirmeye çalışan insanlara isyankar bir tutum sergilemiş oluyordum hayır diyerek. çok yanılmışım..

kısacası, bu filmi izledikten sonra bana yapılan teklif ve önerileri daha olumlu görmeye başladım. insanların beni mantık çerçevesinde manipule etmesine artık çok daha fazla izin veriyorum. örneğin, geçenlerde bir dükkandan bir şemsiye almaya karar verdim. iki şemsiye var. biri mor, biri lacivert. ben tabi hemen mor olana atladım. fakat tezgahtar hanım bence laciverti alın dedi. eski virginia olsa içimden "sanane be, ben mor renk istiyorum" der ve umursamazdım. yani onun teklifine "hayır" derdim. ama bunun yerine neden böyle diyorsunuz diye sordum. o da bana "mor olanın sapı çok uyduruk, öteki daha sağlam dedi." gerçekten de haklıydı. ben de mor şemsiyeyi bırakıp lacivert olanını satın aldım.

artık indirimdeki ürünler konusunda bana satıcılar bir teklifte bulunduğunda da hemen reddetmiyorum. acaba bu ürün gelecek yaz ya da kış işime yarar mı diye kendime sorup ona göre davranıyorum. hatta, artık eskisinden çok daha fazla indirimli dönemlerde alışveriş yapıyorum. çünkü, hayır demem sezon döneminde bir kaç kez pişmanlık yaşamama sebep oldu.

bana kalırsa kadın-erkek ilişkilerinde de aynı prensibi benimsemeliyiz. hemen kestirip atmamalıyız. aksi takdirde gelecekte ciddi pişmanlıklar yaşayabiliriz. nasıl yazın gelecek kış için çizme alıyorsak ilişkilerde de geleceği düşünerek hareket etmeliyiz. hatta ilişkilerde daha çok geleceği düşünmeliyiz. çünkü, ilişkilerin sebep olduğu pişmanlıklar daha ağır oluyor. bazen bir hanım ya da bir adam bize ilgi gösterince bizi manipule ediyor bizi ilişkiye zorluyor, ya da bu hanım ya da adam çok ciddi düşünüyor diye tırsabiliyoruz. ama bence sakin olmalıyız ve tıpkı indirimdeki ürünleri alırken nasıl geleceği düşünüyorsak bu konuda da geleceği düşünmeliyiz. oturup ciddi ciddi geleceği gözümüzde canlandırmalıyız. ancak ve ancak karşımızdakiyle iyi bir gelecek kuramayacağımıza karar verirsek hayır demeliyiz. çünkü eğer bugün bir teklifi kabul etmezsek, gelecekte seçim özgürlüğümüzü kaybedebiliriz. yani bugün faydalandığımız hayır deme özgürlüğü, bizi çok mutsuz ve pişman birine dönüştürebilir (true story). evet deseydim, çok mutlu olabilirdim dememek için bence mutlaka bu filmi izleyin, izlettirin .
--spoiler--
güzel film, jim carrey'in performansı yine çok iyi.
her şeye evet diyen adamın içine düştüğü garip durumları anlatan güzel bir film.
her şeye hayır diyenlerin hayatını sorgulatan film.
imdb'ye bakarak film seçenlerin kaçırdıgı filmdir.

bakış açınızı değiştirebilecek kalitede filmlerdendir ve oyunculuk, müzikler hepsi üst düzeydedir.

jim carrey'in
eternal sunshine of the spotless mind
the truman show

efsanelerinde sonra gelen en iyi filmidir.
(bkz: bay evet)
benim gibi zor beğenen birine bile kendini tavsiye ettirebilen, muhteşem bir senaryoya sahip film.
imdb'de haksızlık edilmiş eğlenceli film.
her şeye evet diyen adamdır. evet.
sadece komik ve eğlenceli değil, ders verici de bir filmdir.
Jim carrey 'nin süper oyunculuğu ve harika mimikleriyle oynadığı film.
depresyona girmiş, artık hayatı monotonlaşmış insanlara ders vermek üzere yapılmış bir film. eğlenceli ve bir o kadarda düşündürücü bir filmdir.
(bkz: oytunkaran)dır.
gayet eğlenceli bir jim carrey filmidir. önceki filmlerinden aşina olduğumuz üzere jim carreye özgü hareketler tabiki eksik kalmamış. takıldığım bir nokta ise aşırı kötü dublajı. yekta kopan tabiki yardırmış ancak diğer karakterlerin dublajı bir felaket.
(bkz: bay evet)
bu aralar yine eski angee gibi her şeye, herkese hayır demeye başladım. default mode'um "hayır" yani. napıyım ki şartlar böyle..ama bir yandan da aklıma sen geldikçe vicdan azabı duymuyor değilim yes man *
Mükemmel ötesi bir jim Carrey filmi.
https://www.bobiler.org/m...lar-toplantisinda--196574
filmdeki mesajı alırsanız hayatınız değişebilir.
güncel Önemli Başlıklar