bugün

Genellikle kahverengi, siyah ve boz renklidirler. Büyük sürüler meydana getirirler. Afrika'da pirinç tarlalarına büyük zarar veren altın serçe sarı tüylüdür. insanların çevresinde yaşayan evcil serçenin, sırt ve kanatları kahverengi, karın kısmı gridir. Erkeklerin gerdanında siyah bir leke bulunur. Dişiler daha sönük renklidir.
Sabahın erken saatlerin de öttüklerinde insana huzur veriyor..
soyları tükeniyor galiba bu sene hiç serçe yok ötmüyor da sabahları diye düşünüyordum meğersem kargalar serçeleri öldürüyormuş. kargalar serçeleri gagalayıp ciyak ciyak bağırtıp öldürüyor iki kere şahit oldum karganın ağzında serçe vardı hayır yemiyorda gagalayıp öldürüyor. iyice nefret ettim bu kargalardan, ne istiyorsun be minnacık hayvandan.
Sezen Aksu-Serçe
Tarih:1 Temmuz 1978
Şarkı sayısı:21
Değerlendirme
1.içime Sinmiyor(5)
2.Minik Serçe(3)
3.Sızı(4)
4.Gölge Etme(5)
5.Gün Gelir(5)
6.Yorgun Akşamlar(5)
7.Sızı(5)
8.Çocuk ve Dev(4)
9.Kaybolan Yıllar(4)
10.Gelen Gideni Aratır(2)
11.Kaç Yıl Geçti Aradan(5)
12.Aşk(5)
13.Kime Kalmış Bu Dünya(5)
14.Neye Yarar(4)
15.Ben Dul Bir Kadınım(4)
16.Ud Taksimi(4)
17.Ölürsem Yazıktır(5)
18.Olmaz ilaç(5)
19.Akasyalar Açarken(5)
20.Silemezler Gönlümden(5)
21.Karam(5)
Toplam puan:94/105
Değerlendirme puanı:89.5238095238/100
insanlara yakın çevrelerde yaşayan, göçücü olmayan bir kuştur. ayrıca bir araba markasıdır. evet.
hacı murat'ın bir üst modeli.
Köylerde eskiden çok olurdu bu kuşlardan ne güzellerdi artık görmemeye başladık.
hayattan keyif almasını bilen kuşlardır. hava güzelken günün tadını çıkarmasını bildikleri gibi kötüyken de tadını çıkarmasını bilebiliyorlar. geçenlerde havada kara bulutlar var, bir yandan gök gürlüyor, aynı zamanda güçlü bir rüzgar çıktı ve yağmur bastırmaya başladı. böyle kötü bir hava koşulunda üç serçe çıkmış, hava durumunu pek sallamadan bastıran yağmura rağmen rüzgarın yönünü kullanarak zevkine uçuyor ve durumun tadını çıkartıyordu. böyle kötü bir havada bu şekilde zevk alarak uçan tek kuştur şu ana kadar gördüğüm.
Güzel ötüşlü kuşlar. Pencereme yemle beraber Su tası koydum onlara bu yaz. Ötüşlerini duydum. Sanırım su içince daha çok ve daha güzel ötüyorlar. Ya da bana öyle geliyor...
yürüyebilecekken zıplayan, salak sepet hareketler yapan, ne bulsa yiyen, dünyanın en işsiz ve mal insanlarının kuş yansıması olan hayvan.

kusura bakmayın serçeler.

bi siz bi martılar adam olmazsınız.
solucan-böcek falan yediklerini duymuştum. Şu yağmurlu günlerde pencereye bir avuç buğday koyuyorum. o minik cüsseleriyle 10 dakikada Gelip bitiriyorlar. Solucanı nereden bulacağım da... Acaba pencereye solucan koysam yerler mi?
Harikulade bir ülkü Tamer şiiri.

“1
kuşların bakışına göre değişir yeryüzü
sert pençesiyle küfü çizen baykuş
ağacına kendi çapında bir yangın getiren saka
gagasından bir yıldız kaydıran kırlangıç
kuşlara göre değişir yeryüzü
kuşların bakışlarına göre
kanatlarıyla dağıttıkları bulutlara göre
şaştıkları uçurtmaya
ve imrendikleri ökseye göre

2
avlunun ucundaki kayısı ağacından kalktım
pencereden havuza erik fırlatıyordu şen çocuk
evin çatısına doğru yükseldiğimi gördü
gagamı ve tüylerimi tanırdı ama galiba yeniden döneceğimi sandı
oysa ben dönmemek üzere ayrılıyordum
yazların, kışların, yılların avlusundan
böceklerin, çekirdeklerin damından
taşların evinden
ve çocuğun kırılmaz gülüşünden
çünkü beklediğim an gelmişti artık
yolculuk: gökkuşağına
dağla birleştiği noktaya gökkuşağının
neden istiyordum bu yolculuğu, onu bilmiyorum
hem ben yolculuk etmeyi sevmem
uykusuzluk beni yorar
gökyüzü beni korkutur
ama bir şey vardı kayısı ağacında beni iten
ve yağmur kesilince gökkuşağı beni çekiyordu

3
kasabalara göre değişir yeryüzü
sırtında evlerin ağırlığıyla acı çeken dev
ancak tenhada saçlarını uzatır
bana elini uzatır
kuşlara yardım eder
hafiflik sunar
kasabanın kıyısındaki çiftliği geçerken
atmacayı usandıran horoz bana sevgiyle baktı

4
koruda kalmak bir serçeyi bile dinlendirir
koruda dinlenirken çeşitli şeyler düşünür serçe
zümrüdüanka diye bir kuş yoktur
ama ara sıra alacakaranlıktan geçer o kuş
göklerin salyangozudur
geçtiği yolları yaldızla çizer
bunu düşündüm koruda dinlenirken
zümrüdaüankayı seslendirirken tanrı
avucunda ansızın bülbülü görmüştür
sonra kuzgunun üstünde siyahı denemiştir
martının üstüde beyazı
yarasanın üstünde uykuyu
güvercinin üstünde şiiri
kumrunun üstünde ev kadınını
karabatağın altında sisi
kartalın uçuşunda ıslak tepeleri
gagaya cesaretle uyan bir bakışı denemiştir
bunları düşündüm koruda dinlenirken
sonra bazı soruların cevaplarını buldum
heykelleri sığırcıklar için yapar insanlar
(nedense bir sığırcık heykeli yapmayı unuturlar)
duygularıyla haberleşmek için kanarya kullanırlar
görmeden sevmedikleri kuş akbabadır

5
ikindi oluyordu
gökkuşağına varmalıydım akşam olmadan
zaten rüzgar beni bekliyordu havada
yükseldim
bir tilki şaşkınlıkla beni süzdü
nasılsa uçabilen bir tilkiydim ona göre
bir tilki-serçeydim koruya göre
bir serçeydim bana kalırsa
oyalanmak olmazdı
umutsuzluk beni çağırıyordu

6
kelimesini bulmuştum yolculuğumun:
umutsuzluk

7
puhuların, ispinozların, sülünlerin yasını
o ikindi kanat çırparken gördüm
yolculuğum sırasında ezberledim
papağanların kendi dilleriyle yaktıkları ağıtı
keklikler, çulluklar, bıldırcınlar
beyaz bir örtü dokuyorlardı
yıldızların çoğaldığı anda vardım gökkuşağına
katlanmış
bir kovukta belki beni bekliyordu
serçelerin onuruna göre değişir dünya
gagamla ucundan tuttum gökkuşağını
bazı renk kırpıntılarını tarlaların üstüne
çayırların, çalıların, bacaların
bebeklerin, papatyaların üstüne serptim
sonra usulca onu
boydan boya açtım karanlıkta”

görsel
belki de bizi en son terkedecek kuş türü. insan doğaya o kadar düşman, betona da bir o kadar aşık ki... bu yolculukta ona uyum sağlayabilen, ufak tefek boşluklara otları sapları doldurup yuva yapan, beton aralıklarını cıvıltıya boğan serçeler belki de en son terkedecek insanoğlunu... ne büyük şans olur.

görsel
iki gundur evimin balkonunda yasayan hayvan.

Dun sabah yegenim balkonda serce oldugunu soyledi. Ev iki katli, ben ust katta kaliyorum. Balkona da ancak ev icinde bulunan odalardan acilan kapilarla gecilebiliyor. Tabii balkon parapetle kapatilmis 1 m yuksekliginde falan.

Gectim balkona kusu buldum yavru. Tuyleri falan var ama henuz ucamiyor tam olarak. Haliyle balkon ona hapishane olmus bir nevi. Baktim korkuyor ve saklanmaya calisiyor, ac ve susuz kalmasin diye su ve yem biraktim. Yine de biraktigim seyleri yiyecek gibi degil ama ne hikmetse annesi gunun belirli saatleri agziyla bir seyler getirip yediriyormus. Ben gormedim ama evdekiler soyledi.

Cok sevimli bir sey, boyle mincirmalik. Gorunen o ki catidan dustu. Asagidan ucup cikamayacak kadar zayif kanat cirpislari. Biraz saman vs topladim kucuk bir kutuda yuva olsun diye lakin yatmiyor kerata. Bizden korkuyor olsa gerek surekli saklanma pesinde. Buna birkac cali cirpiyla ve birkac bez bez parcasiyla saklanma yeri bile yaptim lan balkonun bir kosesinde.

Mumkun oldugunca balkona cikmak da istemiyoruz korkutmamak icin, yarin aklima gelirse birkac fotosunu falan cekerim. Urkmeyecegini ve cidden catidan dustugunu bilsem alip catiya cikartirim ama biraz endiselerim var.

Bi degisik ve sevilesi hayvan iste.
beni çok sevdiklerine inandığım şirin mi şirin, kuş türü. çok seviyorum ben sıpaları. kılçık gibi bacaklarıyla zıplaya zıplaya ekmek kırıntılarına koşuşturmaları inanılmaz hoşuma gidiyor. bunlardan biri masaya konup özellikle poz vermişti bana. pozunu verdikten sonra uçup gidince çok üzülmüştüm.

"öyle bir baktı yüzüme giderken yaralı yaralı" adlı çalışmam;

görsel
ev ortamı olmadan da hayvan beslenebileceğinin en güzel örneğidir. 0 masrafla bir sürü hayvanı besleyebilirsiniz.
Vakur hayvanlardır. Yaklaşırlar ama pas vermezler.

Ayrıca yürümez zıp zıp zıplarlar.
Ayrıca yer yüzünün en güzel canlısıdır.
Yemek yedikten sonra dallara ağızlarını silmeleri yok mu çoh tatlı oluyolar.
en sevimli kuş türüdür.
Passeridae familyasından olan konik gagalı kuş türlerinin ismidir.

ayrıca yürüyemezler.
inanılmaz hızlılar. güvercinlere verdiğiniz ekmek parçalarını hemen gider kaparlar. yemeği kaptıkları gibi kaçarlar. fazlasıyla vahşi hayat davranışı.

neyse, anlatmak istediğim şey o kadar başka ki. sanıyorum 5-6 ay evvel işe giderken duvarın dibinde serçe yavrusu gördüm. sinmiş köşeye. elime alayım dedim, yarım yamalak uçarak trafikte bir arabanın tekerine gitti. neyse ki trafik vardı, yoksa ezilmişti. hemen aldım elime, bakkaldan bir kutu alıp, serçeyi de içine koyup eve kadar çıkardım. anneme verdim ve işe gittim. akşam geldiğimde uçmasının oldukça iyileştiğini gördüm. bizimkiler biraz daha dursun diyince bekleyelim dedik. hemen salmayalım. ibnenin gözü o kadar dışarıda ki ama. öten serçelerin sesini duydukça kafayı yiyor. 1-2 gün geçti, artık evde saltolar atmaya falan başladı. uçuşunun kaliteleştiğini gördüm ve salabiliriz artık dedim. hava da aydınlıktı ve rüzgar yoktu. balkonumuzun baktığı yer de hep ağaçlıktır, yorulsa bile ağaca konacaktır ve güvenli olacaktır diye düşündüm. aldım saldım balkondan, o kadar keyifliydi ki onu salmak anlatamam. gel gelelim göt hoşafı gitti o kadar ağaç varken bir tane duvarın dibine kondu. serçelerin ötüşünü duydukça o da ötmeye başladı, yalnız hiç yerinden kıpırdamayarak. bir kedi farketti sonra, adım adım sesi takip edip serçeyi buldu. kediye domates attım * ama gene de engelleyemedim. bir çırpıda götürdü serçeyi. hayatımda bu kadar nadir üzülmüşümdür. belki hiç almasaydım o duvarın dibinden yaşayacaktı.
hüsnü şenlendirici'nin avare albümünde seslendirdiği sofralara eşlik edecek güzel şarkı.

https://www.youtube.com/watch?v=1MH_LCA-8Yc
an itibariyle camın önünü mesken tutmuşlardır.

görsel
saka ve bu hayatta kafeste yaşamaz ölür kahrından.
1. insanlara yakın çevrelerde yaşarlar.

2. Göçücü değildirler.

3. Gagalıdırlar.

4. 11-12 cm boyundadırlar.

5. 50 kadar türü bulunur.

6. Genellikle kahverengi, siyah ve boz renklidirler.

7. Erkek serçenin gerdanında siyah bir leke bulunur.

8. Dişi serçeler daha sönük renklidir.

9. Serçe kuşları 20-25 yıl yaşarlar.

(bkz: Serçe kuşu ne ile beslenir)
Sezen aksu'yu akla getiren kuş türüdür.
an itibariyle ofis penceremi gagalayan bir kuş türüdür. musallat oldu 3 gündür. fotosu ve ispatı şu şekilde:

görsel

gördüğünüz üzere pencerem gagalanmak için hiçte müsait diil ama kuş ısrarla gagalıyor. bildiğin amuda kalkmış vaziyette camı yemeye çalışıyor..
güncel Önemli Başlıklar