bugün

yaratıcılığına, zekasına ve yaptığı benzetmelere hayran kalınası yazar.*
saygı duyulacak, önemli yazarlardan biridir.
diller arasında benzetmelerden ve anlamlarından kurduğu bağlantıları takir edilesi ve hayranlık duyulası,benim yaşımdayken kitabını yazmış eleğini asmış,olgunluk döneminde yazacaklarını düşünemeyeceğim saygı duyulası yazar...
" içi ne kadar doldurulursa doldurulsun yine de hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir.
Delik ise ölümdür. Bütün kazançlar bu delikten kayıp gider!".
ilk kitabı kinyas ve kayra'yı 23 yaşındayken yazmıştır.
ilk kitabı kinyas ve kayra dan sonra her gün okuduğum gazetelerde, her gün izlediğim ana haber bültenlerinde intihar haberini beklediğim fakat beni boşa bekleten insan yavrusu dur.

neden mi?

düşüncedir evrenin hammaddesi. tanrı bile evreni yaratmazdan önce düşündü. sonra eyleme geçti. bu kişi de, eserlerini ortaya çıkarmadan önce düşünüyor. kinyas ve kayra'yı 24 yaşında iken yazıp kitabevlerine yerleştirdi.
vasiyetini 24 yaşında yazdı. sonra zargana çıktı piyasaya. fight club'vari olsa da o da iyiydi. sonrasında, 27 yıllık acının, hayal kırıklıklarının ve pişmanlıkların acısı ile: piç!

bir tokat gibi. zehir gibi bir kurgu ve istanbul'un, insan beyninin en ucra köşeleri. daha sonra, malafa. sanki, biraz performans meselesine kaçılmış, sanki biraz eleştirdiğimiz amerikan yapımı filmlere özenmişçesine. şık bir son.

daha sonraları azil'le tepetaklak oldu düşünce sistemimiz. her bünye, linç olmayı bekliyor şimdi. david lynch tarzı bir zamansızlık vem mekansızlık üzerine kurgulu eser.

sorulabilir şimdi:

neden bu tarz bir yazım tekniği? sen mutsuzsan insanların hepsi mutsuz olmak zorunda mı? kinyas ve kayra yüzünden her günü birbirinden kötü geçen bünyelere nasıl hesap vereceksin? yazdığın o acılı hikayeler sonrasında, sen gezerken istanbul'larda, sen akarken antalya'lardaki gece kulüplerine, nasıl vereceksin ruhunun hesabını?

cevap vermesini beklemiyorum. "hakan" diyorum sadece. "ölüm boş bir kağıt."

yazsana hakan ölümü. anlatsana bana ölümden sonrasını. kurgulasana tanrı ile şeytan arasındaki o bilinemeyen savaşı. çizsene hakan. ressam değilsin. ama çizsene. beyaz kağıt üzerine siyah harflerle geleceğin resmini çizsene. öldürdüğünü sandığın araf'ın tanrı'sı ile görüşeceğin o gün, yakana yapışacağım. bunu bil. yakana yapışıp, yüzüne tüküreceğim. sen anlayacaksın bu hareketlerimin nedenini. sen bileceksin koca adam!

o gün, hiçbir bok bilmediğini bileceksin!
başka çaresi olmadığı için yazdığını söylemesi bile onun farkını ortaya koyuyor.çok iyi okurum diyenlerin birde onun kitaplarını okuyup öyle konuşması lazım.tarifi yok,anlatması zor bir yazar.yaşamak lazım.okumak lazım.çekip gitmek lazım buralardan onun da dediği gibi.ve sonra ölmek lazım.ama yüzüstü gömülmek lazım.gördük ne de olsa göreceğimizi.
takip edilesi yazar. Kinyas ve Kayra yı okurken/okuduktan sonra ... Ulan cümlenin sonunu getiremedim,neyse Kinyas ve Kayra gibi süper kitabın yazarı, diğer 3 kitabı da kinyas ve kayra kadar olmasa da gayet iyidir efendim.
kinyas ve kayra, piç, malafa, zargana isimli kitapların yazarı, eskişehirde birlikte içme ve muhabbet etme fırsatını yakaladağım ve o aralar askerlik muhabbeti olan, mütevazi, gerçekten yeraltında bizimle aynı hizada gezen, bizden bir yazar.
fransız yazar louis ferdinand celine 'nin gecenin sonuna yolculuk adlı romanı hakan günday'a göre kutsal bir kitaptır.
sıkı bir dayağı hakeden müthiş yazar. hiç mi acımadı bunca insana anlamıyorum. yarattığı etkinin farkında mı acaba. kendi sözleriyle; kötü bir insanı daha kötü yapan şey, yaptığı kötülüğün farkında olmasıdır. eğer kitaplarından birini, özellikle kinyas ve kayra' yı okuma talihsizliğiyle karşılaştıysanız, kırk yaşında huzurlu bir hayatınız, mavi gözlü bir kızınınz olsa bile bir sabah ayakuçlarınıza basarak evi terketmeyeceğinize garanti veremem.
en sevdiğim insanın bütün hayatını değiştiren,ona kitap yazmasını sağlayan, tepe taklak yapan,tekrar yaşama bağlayan,ve benim neymiş lan o diyip okuduktan sonra kinyas ve kayra arasında kalmamı sağlayan,bana kitabındaki alp gibi bi hayat yaşatan,uykularımı alıp giden ve sabahlara kadar film izlettiren,sabaha karşı uykuya dalmadan kulağımda kinyasssss diye bağıran birini hissetmemi sağlayan bir ruh hırsızı. artık bir günün 22 saatini yaşıyorum.bir kitap daha istiyorum ruh hırsızı
okurken cümlelerin altını çizmekten yoruldugumuz 4 kitabın yazarı. sırasıyla,
(bkz: kinyas ve kayra)
(bkz: zargana)
(bkz: piç)
(bkz: malafa)
uzun zamandır etkisinden kurtulamadigim cümlelerinden biri içinse kinyas ve kayrayi elimize alip 124. sayfayi açiyoruz:
"hayatın kendisi 'halüsinojen.' oksijenin kendisi uyuşturucu. öyle bagimlisi olmuşuz ki, birkaç dakikalik eksikligi öldürüyor..."
bursa kitap fuarında bir buçuk saat içinde 2 şise sarap içip herkesi hayrete düşüren yazar...

ve daha iki kitabini okumama ragmen (bkz: piç) (bkz: zargana) dusuncelerimi sarsabilen insan...
5. side azil olan ve deha ve delilik arasında seyreden bir hayatı anlatan kitabın yazarıdır.

(bkz: tekrar yeni bir hayat)
kinyas ve kayra ile okuyucuyu büyüleyen yazar.Okuyucuyu diger kitaplarininda da büyük beklentiye sokuyor ayni zamanda. kinyas ve kayra'da afrika'yı, zargana'da berlin'i, piç'te ise istanbul'u pek güzel bir şekilde mekan eylemiştir kitaplarına.
bol aforizmali, genellemeli kült olmaya aday eserler veren yazar.Yeni yetme alternatif kesimin yeralti edebiyati iştahini kabartan cinsten. Altin külçesi oluyorsun, agirsin sen çok diyor dibe batırıyor sonra...
kitaplari sirasiyla; Kinyas ve Kayra , Zargana , Piç , Malafa , Azil
azil le birlikte raflarda su siralar ismini tekrar gordugumuz iyi yazar.
kendisi her ne kadar kabul etmek istemese de alt kültür edebiyatına dahil edilmesi kaçınılmaz yazar kişi...
keza kendisinin eserleri okunurken akla küçük iskenderden mısralar, hikmet temel akarsu ve altay öktemden bazı alıntılar geliyor insanın aklına*. ancak yine de kendine özgü bir deha ile sarsılıyorsunuz okurken.
son kitanı azil de oldukça soyut bir anlatımla çıkmış okuyucunun karşısına...
azil ile birlikte görüyoruz ki kaldıgı yerden darmadagın etmeye devam ediyor. tabi her kitabı aynı kalitede olmayacak, daha da özelliştirirsek, tabi her kitabı kinyas ve kayra gibi olmayacak; fakat bir guc var!

2 günde bitirtti azili.

gene cok iyi kurgulanmış, gene cok iyi tespitler var, karakterler gene cok iyi oturmuş, anlatım zaten belli. her hafta kitap cıkarsın bu adam diyorum.
ne asilim, ne de adil..
insan görünümündeki hayvan. intihar haberini dört gözle beklediğimiz.

(bkz: ölümü sevmedim yaşamımı geri istiyorum)
her okur aynı hissiyata sahip mi bilmiyorum ama kendisini, hangi kitabı olursa olsun, okurken şuursuzca alkol tüketmek geliyor içimden... *
yeraLtı edebiyatı'nın türkiye şubesinde yer aLan bir kaç yazardan bir tanesidir.. kaLemi güçLüdür.. bir çok oLaya eLeştireL bakışı takdir'e değerdir.. piçLiğin tehLikeLi bir kavram oLduğunu bize göstermiştir..
ders çalışıyorum diye odama çekildiğimde elime kitabını alıp alıp durduğum, okumaktan sıkılmadığım,kitaplarını okurken sürekli olarak içki ve sigaraya özlem duyduğunuz muhteşem yazar. geleceği var gibi. umarım olur...
insanı okurken bile yoran kinyas ve kayra gibi içeriği hayli ağır sayılabilecek bir romanı lise yıllarında yazmaya başlayıp yirmi dört yaşında yayınlatma başarısını gösterebilmesinden dolayı ubermensch olduğu kanaatine vardığım usta yazar..