facebook

ismail yk'nın da girmesiyle terketmem gerektiğini aldığım ve 30saniye önce hesabımı dondurduğum sosyal paylaşım sitesi.

insan ilişkilerine vurulan en büyük darbedir. öyle ki artık insanlar bir sayfada yoğun bakımda olan bir kişi için acıtasyon yapıp, sanal dualar ederken diğer bir sayfada makaranın köküne vurabiliyor. bilgisayar ekranında gördükleri için mi, sanal ortamda gördükleri için mi bu kadar duygusuzlaşabiliyor insanlar. aynı mahallede oturan üç dört genç arkadaşlarının vefatını içlerinden birinin duvarında tartışacak duruma gelmiş ahali, daha da kötüsü cenaze günü gelip de cenaze dün ikindide değil miydi?, facebook tan takip ediyordum ben diyebilecek konuma gelmişiz. bu site midir paylaşarak azaltmaya çalıştığımız acıları dindirecek olan? dostlarımızı kaybettikten sonra duvarına dualarımız seninle yazmak için mi biraradayız? yazık.

hakkında şarkı yapılan eglendiren sosyalleştiren abaza site.

Turkiye dunyada en kapsamlı sosyal ag ve paylasım sitesi. Özellikle twitter da turkce dil secenegi olmadıgından facebook inanılmaz tutuluyor. Gizlilik alanında birkaç problemleri halen mevcut.

facebook hesabımın olduğu dönemlerde (neyseki şu anda kapattım huzurluyum mutluyum) bir arkadaşımın annesinin trafik kazasını bu sanal site tarafından öğrendim. üzüldüm tabi sonuç olarak. neyse üzülme faslını geçelim biraz da gerçeklerden konuşalım...

şimdi haberi almam şu şekilde oldu ki arkadaşımın facebook hesabına onun en yakın akrabasından biri girmiş ve '' arkadaşlar böyle böyle x'in ailesi kaza geçirdi, durumları ciddi ve hastanedeyiz, dualarınız eksik etmeyin!'' eyvallah etmeyiz tabi... sonra bildiğimiz gibi iletinin altında bir sürü yorum ''aaa gerçekten mi? allah şifalar versin!...vs''. samimi olsa bile böyle samimiyet gösterceksen senin de allah belanı versin gibi laflar sarfettiren bir tablo vardı karşımda.

insan olarak bazı şeyleri artık öenmsemiyoruz ya da duygularımız bir körelme yaşıyor. anlamış değilim. senin, kaza geçiren en yakın akrabanın yanında olman gerekirken nasıl bir zihniyettir ki ordakilerin hayati tehlikesi bulunmasına rağmen orda onların yanında bulunmuyorsun da, teselli etme görevini yerine getirmiyorsun da internete girme ya da onu da geçtim facebook'a girme zamanını kendinde bulabiliyorsun?

içinde gram zerre kadar insanlık emaresi bulunmayan böyle insanları gördükçe kendi ırkımdan şüphe ediyorum!

aman tanrım o nasıl bir akımdır, nasıl bir para kazanma yoludur, kısa sürede yayılıp dünyayı kasıp kavurmuş bir sitedir. gelgelelim günümüzde insanlarımız bunun da içine sıçmayı başarmış durumda.

ek: işe yarayan durumlar da var, ben ilkokul arkadaşlarımı buldum mesela.

bunu beğen,paylaş gibi vs. saçma şeylerin olduğu bir sitedir.

yeni fotoğraf eklentisiyle yüklemeyi çok kolay hale getirmiş, gönlümü almış sitedir.

x sen hangi hayvansın testini çözdü ve insan çıktı.

son zamanlarda iyice kötüleşmeye başladığını düşündüğüm social networking sitesi. bu kötüleşmeden kastım üyelerin kötüleşmesi falan değil, direk olarak facebook'un kötü yönetilmesi kaynaklı problemler. keza üyelerin bokluğu beni ilgilendirmiyor, tanımadığım insanlarla pek muhabbete girmediğimden. yönetimsel kötüleşme, bozulmadan kastımı birkaç örnekle açıklayayım.

ilk olarak elbette yeni facebook arayüzünü eleştirmek gerekiyor sanırım. facebook bu yeni sayfa düzeniyle sayfanın iki yanında çok büyük boşluklar bırakmış, ortayı sıkıştırmış resmen. sayfayı dolu dolu kullanmak varken neden böyle bişey yapılmış, anlamak mümkün değil. facebook'un yöneticileri dikkat etsin, türk kullanıcı büyük sever.

ikinci olarak sözüm elbette tanıyor olabileceğin kişilerle alakalı. tamam bize oradan ortak arkadaş sayımıza göre bazı insanları tanıyabileceğimizi söylüyor facebook falan, bunlar anlaşılır. gerçi son zamanlarda ortak arkadaşım olmayan birkaç insanı "eklesene bunları hacı be" şeklinde bana oradan önerdi ama umursamadım. uzuyor konu, o önerilerle ilgili asıl şikayetim ve gıcık olduğum kısım ise "bak şu ayşe ile en son ebenin tarihinde görüşmüşsünüz, şuna bi mesaj at, bi duvarına yaz, onunla iletişime geç" tarzı saçma sapan önerileri. sana mı soracam lan ne yapıp yapmayacağıma? facebook'un yöneticileri dikkat etsin, türk kullanıcı emir kipini sevmez.

son olarak patlama noktasına gelmem ise bunlarla alakalı değildi. etkinliklerde "x y'in doğum günü - bugün" yazısı gördükten sonra "aa bu herif kimmiş lan ne zaman eklemişim arkadaşlara?" diye düşünüp elemanın profiline bakmamla beraber bu x y şahsının arkadaşım olmadığını gördüm. 16 ortak arkadaşım varmış bilmemne. bana ne yahu? isterse milyon tane ortak arkadaşım olsun, benim arkadaşım olmayan bir adamın doğum gününü neden belirtiyorsun ki? facebook'un yöneticileri dikkat etsin, türk kullanıcı atarlıdır efendim.

bu sorunlar üzerine facebook'a bir şarkı göndermek istiyorum, ayşe özyılmazel - enerji*. facebook'un yöneticileri dikkat etsin, türk insanı güzel kadından şarkıcıyı dinler.

hesabınızı silmeye karar verdiğinizde x sizi özleyecek, y sizi özleyecek diyerek ajitasyon yapan site. hesap silme işleminin kayıt dondurma işleminden daha karmaşık olduğu ve insanların fikirlerinin daha az olduğuysa bir başka gerçek.

artık girip arkadaş eklemek bir vatan borcu, yapılması gereken bir iş gibi bir şey olmuş bu sitede. ilkokul arkadaşım ekledi, ulan 20 yıl olmuş bi nasılsın der insan değil mi? yok. ekledi sadece. yarım saat geçti mesaj gelmeyince çıakrdım arkadaş listesinden. hiç sevmezdim zaten şikayetçi ırıspıyı.

dünyanın en sık güncellenen sosyal paylaşım sitesi.

yeni özelliği sayesinde yukarıdaki arama butonuna isim yazmaya başladığınız zaman artık sadece sizin değil arkadaşlarınızın listesindeki kişilerin profillerinide karşınıza çıkartmaktadır.

artık üyelerini anneler gibi uyaran platform :

görsel

"merhaba de" nedir lan?

hani odanızda otururken misafir gelir de çıkmazsınız , ansızın anneniz kapıyı tıklar ve "kalk misafirlere bi hoşgeldin de ayıp evladım " der ya.. birden o geldi aklıma nedense , tuhaf oldum... gidip zoraki ,duvarına merhaba yazasım geldi .

yakında "kalk odanı topla" , "bu üstün başın ne hal" , "bak geliyo terlik" gibi uyarılar görebilmeliyiz artık facebooktan. o evdeki sıcaklığı vermeli...

içinde bir çok küfür ettirme değeri taşıyan öğeleri barındıran oluşum.

" bunu paylaşmayan beni silsin "

la bi sittir git. seni arkadaş listesinde tutanda kabahat.

" hadi 1 milyon kişi olmalıyız lütfen grupları "

ol a.q olunca ne oluyo ben onu anlamış değilim? facebook özerklik mi verecek size , nedir yani?

"x'in 100.000 hayranı varsa atatürk'ün 70 milyon olması lazım" grupları

haa... peki.

google chrome da beautify facebook uzantısı ile beraber kullanıldığında çok şükela bir görünüme ve kullanış zevkine hitap etmektedir. hatta adblock, facebook fixer ve smoothscroll ile beraber tadından yenmez hale gelir bu sosyal ağ. öyle yani.

uludağ sözlük grubunun üyelerine "sessizlik" başlıklı, "uyuyonuz mu bu cumartesi... sessiz olun." içerikli bir mesaj atılabilmesine yarayan internet sitesidir. anlamadım ben, sessiz mi olalım yoksa uyumayalım da entry'e mi boğalım sözlüğü?

biraz önce 10 yaşındaki kuzenimin "hayat zordur" grubuna katılmasını sağlayan sosyalleşme(!) sitesi.
mına koyim böyle hayatın be. 10 yaşındaki çocuk bile "hayat zordur" diyosa biz ne yapalım be sözlük.

bir grup hayatla bağlantısı kalmamış insanın gününün yaklaşık 6 saatini harcadığı web sitesi.

kullanmayı bilen için nimet olan ücretsiz paylaşım sitesi.

nedir ki sadece arkadaşlarını bulabildiğin mecraa mı ?
değilmiş dostlar bu facebook belki birileri için hayatının anlamıymış belki birileri için hobiymiş bazıları için kutsalmış heykelmiş falan. bana facebookunu ver sana kim olduğunu söyleyeyim dostuma kadar gider bu iş.

söz ve müzik ismail yk'ya ait olan şarkıdır kendisi.

mark zuckerberg tarafından kurulmuş ve ismail yk tarafından geliştirilmiştir.

(bkz: geniş aile)

uğrununa 2000 den fazla mesaj yazılan benim dondurduğum arkadaşlarımı tek tek zevk ala ala sildiğim site.