bugün

din, insanları insanlardan daha iyi bilen bir yaratıcının oluşturduğu ilahi bir sistemdir. Kendi içinde tutarlı ve gaye sahibidir. Ahlak ise insanların kendi vicdanlarında oluşturduğu değerlerden meydana gelir Subjektiftir. Din ahlak kurallarını içermekle beraber sadece ahlaktan ibaret değildir. Ahlak ise din olmadan da varolabilir. Çünkü hayata bakışın bir sonucudur. Biri semavi iken diğeri vicdanidir. ikisini bir tutmak söz konusu olduğunda dünya üzerinde zulme karşı ateistler ciddi bir paradoks oluşturur.
ahlak, duyunç sonucu ortaya çıktığı için ussaldır ve kişilere göre değişmez. din ise ussal değildir. kişilere, toplumlara, zamana göre değişkendir. para ve güce erişmek için kullanılan en önemli yol olan din ahlakın tam karşısında yer alır. çünkü dogmadır ve zorbadır.
(bkz: kuran ı kerim aldatmacası)
din, bütün teorik ve pratik iman-itikad temellerinin ötesinde bir çeşit üstyapı unsurudur. içerisinde pedagojik özellikler barındırır ve bireyseldir, lakin ahlak daha çok toplumsaldır ve bütüncül hareketi öngörür. yeni temelinde bireycilik ve toplumculuk gibi iki farklı etmen beslencesi vardır.

din, kutsal metinler ve peygamberler aracılığı ile yayılır, hüküm vereni yaratıcıdır. ahlak, örf, adet ve geleneğe yani geçmişe dayanır. hüküm vereni atalardır.

ahlak, toplumu bir arada tutmak için temin edilen ve çoğunlukta yazılı olmayan kurallara bağlılığı beklerken, din, her iki dünya hayatını ele alan yazılı ve sözlü kurallar bütünüdür.

her ikisi de mahiyetleri farklı olsa da inanç gerektirir.

'dinsiz' olarak nitelenen kişi, 'ahlaksız' olarak nitelenen kişiden daha az tepkiyle karşılanır.
tamamen farklı şeylerdir.
bir dinsiz ahlaklı olabileceği gibi, bir dindar da ahlaksız olabilir.

ahlak, "her canlı" için iyilik ve doğruluk gözeten bir sosyal normdur; din ise "o dinin insanları" için yazılmış tek yönlü kurallar bütünüdür.

ahlak, hangi koşullar altında olursa olsun küçük bir kız çocuğuyla cinsel ilişkiye girmeyi reddeder.
din, eğer uygun koşullar varsa (kızın babası verdiyse ve imam nikahı kıyıldıysa) buna izin verir ve teşvik eder.

ahlak, nedeni ne olursa olsun bir insanı sakatlamayı ya da işkenceyi ya da öldürmeyi reddeder.
din, hırsızlık yapanın elini kesmeyi ya da zina yapanı kamçılamayı ya da taşlayarak öldürmeyi telkin ve teşvik eder.

ahlak, bir insanın başka bir insana köleliğini kesinlikle reddeder.
din, savaş zorbalığının ardından köle kazanılmasını, bunların iş yaptırmak ya da cinsel amaçlı kullanılmasını onaylar ve hükümlere bağlar.

ahlak, beslenme dışındaki bir nedenle bir canlının öldürülmesini reddeder.
din, ibadet (ya da savaş) gerekçeleri ile hayvanların öldürülmesini, ibadet koşulu (ya da savaş stratejisi) olarak emreder (ya da tavsiye eder).

ahlak, eşlerin birbirine sadakatle bağlanmasını öngörür.
din, erkeğin dört eş almasını tümüne eşit davranması koşuluyla kabul ve tavsiye eder.

ahlak, bir erkeğin başka bir kadına onu rahatsız edecek denli şehvetle bakmasını reddeder.
din, bunu sağlamak için erkeği eğitmeyi değil kadını kapatmayı seçer.

ahlaklı olmak, dinci olmaktan iyidir.
din ahlakı kapsar.
din ahlaka ters şeyleri emretmez.

ahlak ise rölatif olduğundan dine muhalif şeyler isteyebilir.
hepsi tutup milli kültüre bağlanır. Din sosyo kültürel bir olgudur. Milletten millete değişir ki en basiti bu arap, fars, Türk dini inançlarında gözlemlenir, bu milletler arasında tek ortak nokta islam'ın ve imanın şartlardır geriye kalan her türlü toplumsal, bireysel ahlak dengeleri farklıdır. En basiti Türk Kültürünün kadına bakışı, arap ve fars kültürünün bakışı ele alınabilir. bireyde bulunması gereken en önemli ahlak bireyin toplumculuğu olduğu düşünürsek keza bu da milletleri karşılaştırmak için yeterlidir. Veya Arapların PEygamber'e savaş meydanında emirlerini dinlememesi, doğrudan peygamber emaneti olan hasan hüseyin efendilerimizi katletmesi, Osmanlı zamanında el üstünde tutulan mekke şehrinin bugün araplar tarafından sadece ve sadece turizm geliri olarak görülmesi, Kabe gibi Kutsal bir emanetin dibine dünyanın en gudubet yapısının inşaa edilmesi ve nicesi ahlak kavramının temelde milli kültürle alakalı olduğunu gösterir.

Ha ama şöyle bir şey vardır ki MAteryalist dindar sapıklar için de din lazımdır. Çünkü o insanlara din öte dünyada cennet, huri vaadetmese o insanlar ahlaklı olmaya lüzum görmeyecektir ki zaten birçoğu da aslında ahlaklı falan değildir, kendilerini ahlaklı sanarlar arap düsturlarına göre lakin pedofiliyi hoş görüp buna dini alet edebilecek kadar cehennemliktirler de.
din ve ahlak birbirinden farklı kavramlardır...

din doğası gereği yöreseldir, sonuçta tek bir din yoktur.hatta aynı şehirde, aynı dinin farklı birkaç mezhep ve yorumu olabilir. o yüzden lokaldir, bütünlemez...

ahlak; herkes tarafından kabul edilegelmiş evrensel kurallar içeren değerler bütünüdür. her din-mezhep mensubu yada dinsizin de kabul edip benimsediğidir. kim parasının çalınmasını ister? kim öldürülmek ister? kim tecavüze uğramak ister? vs...

insanoğlunun başındaki bela şudur ki;..

dinin, bizzat ahlakın kendisi olarak gösterilmesidir...

kamil insan adından da belli ahlakıyla kemale ermiştir ve dinin sınırlamasına ihtiyaç duymaz.
(bkz: tasavvuf) bunu anlatır, ama son yıllarda onun da içi boşaltıldı.

ama bu kamil insan sözlükteki kamil değil...
(bkz: şaka lan şaka) seni çılgın.
"din": doğru olan ne olursa olsun, size söyleneni yapmaktır.
"ahlak": size söylenen ne olursa olsun, doğru olanı yapmaktır.
birbirini ayıran iki özelliklerdir.
biri iradeyi biri inancı gerektirir.
birbirinden farklı omasına rağmen eğitim sistemimizde bile beraber anılan kavramlardır oysaki farklı kulvarlarda yol almaktadırlar. din çok çeşitli ritüeller içermekle beraber bunların her zaman ahlaka uygun olduğu düşünülmekte ise de böyle değildir örneğin 9 yaşında ki bir kız çocuğu ile evlilik yapmak dinen caiz kabul edilse de ahlaki değildir. yine ahlak gereği sana haksızlık edene karşı direnmek gerekirken din sana diğer yüzünü çevirmeni salık veriyor yada bazı dinler belli toplumları üstün kabul edebiliyor. sonuç olarak ahlak insan olmanın temel vasıflarından birisi iken din olmadan da insan olunabilmekte.
davranışsal yansımaları olması gerekmez sadece. örneğin salvador dali, resmettiği tablolarda, o yıllarda sanata giydirilmeye çalışılan felsefi boşboğazlıkların, ahlaki kaygıların amına koymuştur. insan, özü vasıtasıyla değil toplum dayatması ile şekillenmiş bu iki kavramı düşünce, davranış veya eserleri ile alt edebilir.

ahlak, çağlar ve toplumlar ötesi, kural zincirinden bağımsız, kişinin hür iradesi ile verdiği kararların kimler tarafından nasıl değerlendirildiğine göre değişen göreceli ve muallak bir olgu. coğrafyadan zamana kadar çok değişken parametreleri var.

200000 yıl önce aynı şeyi yaptığım için tanrı ilan edilecekken, aynı şey yüzünden 2012'de 20 yıl hapis cezası alma ihtimalim varsa, "salt ahlak" nedir tartışmaya açıktır. din, ahlakı yönlendiriyor bir de sürekli, düşünün artık.

önemli olan kararlar, seçimler. hür irademin bana daha az vicdan azaplı bir ömür geçirtmesi. zamanın asimile ettiği her değer yargısına kolum girsin.

vicdan azabım az ise ahlaklıyım ben. konu-komşu, sosyologlar (top sakallı oluyorlar hep), toplum, kurallar, tarih ne demiş umrumda değil.
din ve ahlak ı birleştirenler de vardır, bir sözümüz vardır onlara efendim, "dinsel ahlaka ihtiyacımız yok"
görsel
--spoiler--
Ahlak, size ne söylenirse söylensin doğru olanı; din, doğru ne olursa olsun, size söyleneni yapmaktır.
--spoiler--
Birbirine bağlı ama birbirinden koparılmak için çalışılan kavramlardır. Din özünde bir ahlâk silsilesidir. Hedefi en basit anlamda "iyi bir insan olmak" yolunu açmaktır. Oysa günümüzde okullarda, müfredetta okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin "ahlak" yönünden zayıf ama şekli ibadet yönünden güçlü olduğunu belirtmeliyim. Bu yüzdendir ki kutsal kitabımızda sıklıkla yinelenen "akıl" bir kenara itilip ezberci, anlamaktan öte taklit eden bir zihniyet yaratılmaya çalışılıyor.
din ve ahlak birbirinden gayet bağımsız kavramlardır...
Din olmadan da ahlak sağlanabilir. Küçüklükten beri cehennem korkusuyla büyütmek yerine insanlara doğruyu ve yanlışı göstermek gerekir.Din olmadan da ahlak sağlanabilir.Hatta din olursa ahlakın sağlanması çok daha zor olur kanımca.
Örneğin din için insan ördüren insan yakan kişilerin varlığını ülkemizde gayet gördük. Allahu ekber deyip insanların kafasına taş fırlatan insanlar, oruç tutmadığı için kırbaçlanan insanlar, namaz kılmadığı için idam edilen insanlar...

Ve yine Warren Buffet tanrı inancına sahip olmamasına rağmen servetinin %99 unu hayırseverlik için bağışlamıştır. Bill gates 26 milyar doları hayırseverlik için bağışlamıştır. Aziz Nesinin yaptıklarını saymama gerek bile yok

bir ateist ancak dinlere göre iyilik yapabilir. çünkü özellikle katı naturalizmde iyilik kavramının yeri yoktur.bir ateist kendini iyi olmaya yönlendirebilir ama bunun rasyonel bir temeli yoktur yani objektif bir iyi yoktur ve kendini kandırır bunu hiçbir yere dayandıramaz

tek bir ahlak kuralı vardır o da kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapmak kötülük, kendine yapılmasını istediğin şeyleri başkasına yapman iyiliktir. Buna altın kural diyoruz...
ibrahimi dinler kast ediliyor ise negatif korelasyon vardır.
aralarında tavuk ve yumurta ilişkisi vardır, insanlığın en büyük felsefi sorunlarından biri de bunlardan hangisinin tavuk hangisinin yumurta olduğunu tespit edebilme sorunudur.
Ahlak'ın sınırlarını Allahın buyruğuyla açıklayıp, açıklanan kurallara uymayanları cehennemle cezalandırılacağını beyan eden şeydir din.
din : doğru olan ne olursa olsun, size söyleneni yapmaktır.
ahlak": dinin söylediği ne olursa olsun, doğru olanı yapmaktır.
din, ahlakı gasp etmiştir.
din, ahlakı ayrılmaz bir parçası olarak sunar.
din olmadan, ahlak olmaz gibi bir algı yaratarak insanı kendine mahkum ve mecbur kılmaya çalışır.
oysa dinsiz, pagan topluluklarda da ,belirli bir ahlaki sistem oturmuştur.
din, akıl hastalığıdır.
ahlak, normal bir durumdur.