bugün

(bkz: kestane gurgen palamut)
ulaşılması zor olan bir yiyecek.Zahmetlidir.Keserken elinizide kesebilirsiniz ama yerken onun damakta ta yutaka kadar bıraktığı bir lezzet vardırki hiçbirşeye değişilmez
(bkz: kestane şekeri)
bir de cocuk gerillalarin bir savas aletidir bu. seker gibi bir jelatine sarili bir maytap. yaktiktan sonra ortaligi cehenneme cevirir, durmadan on on bes kere patlar. niye kestane, cunku yakininda durulursa kestaneyi cizdirme ihtimali var.
erkekler arasında çizik olanı pek makbul değildir
kucukken babamın cuvalla koyden getirdigi sobalı evlerin vazgeçilmezi. sıcak sobanın üstüne konur daha sonra tadından yenmez.. he kestaneyi soba ustunde unuttugunuzda muthis bir patlama efekti ile ortalık senlenir o ayri... ****
iLLAKi ÇiZMEK GEREKiR.ÇiZiLMEZSE ROKET GiBi FIRLAR.BUNUNLA BiRLiKTE MANGAL VE SOBADA PEK LEZiZ OLUR.
(bkz: HER KUŞUN KESTANESi ÇiZiLMEZ)
kestaneyi istersen
kavurup da yersin sen
istersen suda haşla
onun tadı bir başka
(bkz: yerli malı haftası)
(bkz: fenerbahçe)
(bkz: kestane geri döndü)
tadı insanda aşırı bir mutluluk uyandıran,,yendiğinde sanki tüm iç organların onun tadına adapte olmuş gibi hissettiren mübarek yiyecektir.tatlısı da vardır,güzel olur.yenmesi tavsiye edilir.bi de susatır ki sormayın.
Daha çok Akdeniz çevresi memleketlerinde yetisen, kupulasi dikenli veya çengelli dikenli, küre seklinde ve nisastaca zengin meyveleri olan agaçlardir. Kestâne agacinin yapraklari biraz sert, kenarlari testere disli ve dislerin ucu dikenlidir. Erkek çiçekler dik uzun durumlar hâlinde, disi çiçekler ise üçlü gruplar seklindedir. Yesil ve dikenli olan meyvenin dis kabugunun içinde kahverengi kabuklu, yenebilen ve aslinda birer tohum olan birkaç tane meyve bulunur. Bu meyvelere kestâne denir. Kestâne, tâzeyken buruk ve acimsi tattadir. Dis kabuklari sararip çatladiktan sonra toplanir. Dikenli olarak dis kabugu (kupulasi) sopalarla dökülerek temizlenir. Kestâne bir süre toprakta veya topraga gömülü birakilirsa daha tatlilasir.
(bkz: yeme de yanında yat)
(bkz: kestane şekeri)
ÇiZMEDEN KIZARTILAMAYA KALKILIRSA HEN AN BiR BOMBA GiBi PATLAYABiLEN DiKKAT EDiLMESi GEREKN BiR YiYECEK.
toplanmasına tanık oldugum, bence meyve.

uludag'da cok oluyor bu kestane agaclarından. agaca cıkmak ya da agacı sallamak gerekmiyor diger meyvaların aksine. agacın dibine dusuyorlar. fakat kestanenin kabugu keskin dikenlere sahip. kirpi gibi. bu kabugu cıkarmak icin toplayanlar enteresan bir teknik bulmuslar. soyle yapıyorlar; kestaneyi ayaklarının arasına alıp, kenarlarına bastırıyorlar ve kestane kabugundan cıkıp fırlıyor, cok komik. en guzel hali icin;

(bkz: kestane sekeri)
haslamasi da cok guzel olur bu meretin.
kuzey anadolu ve marmara bölgesi'nde yayılış gösterir. türkiye'de doğal olarak yetişen tek kestane türü olan "anadolu kestanesi" 30 m boya erişebilen, geniş tepeli bir ağaçtır. ülkemizde 25.278 hektar koru, 3.614 hektar baltalık kestane ormanı bulunmaktadır. gençken düzgün olan gövde kabukları yaşlandıkça çatlaklı bir görünüm alır. mızraksı yapraklarının kenarları kaba dişlidir. çiçekleri önemli bir bal kaynağı olan kestanenin meyvesi de ekonomik değere sahiptir.
kestane kebap yemesi sevap.
ızgarası fahiş fiyatlara satılan yiğinti.
ağaçlar da ve denizler de bulunan bir eee meyvemi sebzemi kuruyemiş mi ne idüğü belirsiz hede. anlamsızca g.t le çağrıştırılır. bir de deniz kestanesi vardır ki ona hiç girmeyecem. (bkz: deniz kızı)
Kestane ağacının meyveleridir. Sert kabuklarının altında olağanüstü lezzete sahip etli bir kısım bulunur.Şekeri,reçeli,püresi yapıldığı gibi haşlaması ya da ateş üstünde kebabı da yapılır. Çok besleyicidir.100 gramı 194 kilokalori enerji verir.
kestane kelimesi yiyecekten çok nedense aklımıza cinselliği çağrıştıran, ilk başlarda dikenli, sonraki zamanlarda kabuğuna çekilmiş masum bir sebze mi desem, kuruyemiş mi desem ne desem bilmiyorum. bitki böcek gibi bişey.
(bkz: kestaneyi çizdirmek)
kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç;ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır. meyvesi, kasları kuvvetlendirir, kansızlığı önler, bedenin ve zihnin yorgunluğunu almaya yardımcı olur.
şekerinden çok ızgarası ya da sobanın üstünde pişirilmesi daha makbuldur. hele o kokusu odanın içine yayıldımı, onu koklamak yemekten de makbuldur.
mevsimlerden kışsa, eviniz sobalıysa -artık pek az kaldı ama- , muhabbet koyuysa ,hele bir de yılbaşıysa yemeye doyamayacağınız bir kış yiyeceğidir.