bugün

vergi yerleşmesi.
artık vergi haraç haline dönüşmüştür. bunun tek sorumlusu, şuan ki iktidar yani bir nevi tayyipdir. vergi kavramı artık şöyle gerçekleşmektedir; "sen bu ülkeden, şunu şunu alıyorsan, banada parayı vereceksin." yani, bazı şeyleri vergi yüzünden yurtdışından alabiliyorduk ki artık, tayyip onunda önünü kesti. vergi, özgürlük kısıtlama zorla yaptırım haline döndü. kaldı ki, millettin her şeyinden vergi isteyip, oraya burayı satarak herkes ülke yönetebilir.
yenisi için (bkz: kanal vergisi)
geçici deprem vergisi adı altında toplanan özel iletişim vergisi 24.1 milyara ulaşmış durumda. bu miktar ile istanbul' un %50 si kurtulabilirmiş. tabi bu zamana kadar önlemler alınsaymış. yüzde 50 az buz bir miktar değil. koskoca bir metropolün yarısının hayatı kurtulacaktı bu parayla.

peki hala çok geç mi? hiç bir zaman geç değildir. bu zamana kadar alınmayan önlemler bir an önce alınmalıdır. deprem vergisi diye toplanan 24.1 milyar lira bir an önce bu iş için kullanılmalıdır.
1999 depreminden sonra hayatımıza giren geçici vergidir. depremde oluşan maddi kaybı gidermek amacıyla yürürlüğe girmiştir; fakat daha sonradan gelen para tatlı olunca türk maliye tarihinde aksinin hiç görülmediği biçimde bu vergi de kalıcı olmuştur. bununla da yetmezmiş gibi 2007 yılından itibaren dünyanın zirvesine oturmuştur. keza % 25'lik vergi oranıyla rusya'nın 7 puan önünde şampiyonluk koltuğuna oturduk ve inmemekte de kararlıyız.
devletin yüzünü güldüren, öyle para alınmaz böyle alınır diye millete dayattığı haksız kazançtır.
gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 1998 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahları üzerinden %5, 1998 yılı ticari ve meslek kazançları götürü usulde tespit edilen gelir vergisi mükelleflerinin; 1998 yılına ilişkin götürü matrahları üzerinden %5, ayrıca kanunda belirtilen ücretlilerin; 1998 yılında elde ettikleri ücretlilerin gelir vergisi matrahı toplamı üzerinden %5 oranında alınan vergidir. (bkz: ikinci madde)
türk insanının canını fena halde acıtacağa benziyor. iğneden ipliğe zam gelecek gibi.
99 yılından beri halktan “deprem vergisi” toplanıyorken, kızılayın kalkıp hala battaniye lazım, ilaç lazım, şu lazım bu lazım diye çemkirmeside neyin nesi.

o 12 yılda toplanmış 25 milyar tl ye ne oldu?

gemicik mi oldu?

diye sormadan geçemiyor insan.
Halkın yanlış anladığı vergidir. Zira van depremi sayesinde görülmüştür ki devlet, depremi bir hizmet olarak görmektedir. "Ne demek kardeşim madem sallanıyorsun vergisini de ödeyeceksin" kafasına sahiptir.
(bkz: deprem vergisi altında toplanan para)
yaaaarsaçların lülelüle olduğumuzun resmi.

işin acı yönü, kesilen bu vergiler sonucu akdeniz-ege de aşiretler daha fazla tatil köyü-disco-bar-plaj-havuz-otel-motel yapacak.
pkk ya daha fazla nakit akışı sağlanacak.

zaten pkk kamplarından çıkan ilaçların ve erzağın sosyal yardım fonu kapsamında ve yeşil kart kapsamında bölgeye verilenler olduğu düşünüşür ise, beyinsiz humanistler ne denmek istenildiğini anlar.
akıbetinin belli olmadığı, televizyon kanallarında, haber bültenlerinde bahsinin geçmediği * 1999 yılında konulan ve tayyip erdoğan iktidarı ile ödenmesi zorunlu hale getirilen devletin aldığı vergi. ayrıca tayyip erdoğan insanları aptal yerine koyarak yapılacak deprem konutları için vatandaşlara 20 yıla kadar vade yapabilceklerini açıklarken allahın bir kulunun da çıkıp deprem vergileri ne oldu diye sormamış olması içler acısıdır.
paramızla ölüyoruz diyebilmemizi sağlayan vergi, neg'zel. o kadar da zengin milletiz.

yani, para veriyoruz; binalar daha sağlam yapılsın, daha sıkı denetlensin de depremde altında kalıp can vermeyelim diye.
ama, yine ölüyoruz, yine ölüyoruz. sanırım bizde bir gariplik var.

o değil de; akşam, nihat'la sivrisinek'te aslının deep-rem. yani "derin rem uykusu" vergisi olduğunu öğrendiğimiz vergidir. güldüm ağlanacak halimize.
zamanında bir sonraki olabilecek depremde halkın mağdur olmaması, yaraların çok daha çabuk sarılması adına alınmış vergilerdir. özellikle 99 depreminden sonra yoğun bir şekilde toplanmıştır. ama van depreminden sonra görüldü ki yine bu paralarla birileri ekmeğine yağ sürmüştür.

beni asıl düşündüren, başbakan o kadar konuşurken bir allahın kulunun başbakana aga bu deprem vergileri verdik o kadar ne oldu bunlar bi de bakem? diye sormamasıdır.

bugün maliye bakanı açıklıyor ki deprem vergilerimiz eğitime, double yola gitmiş. canım benim. nese.
babaların kafa güzel, vergiyle duble yapmışlar.300.000 nufusa yardım edemeyecek kadar aciz sen, beklenen istanbul depreminde ne yapacaksın bakalım
kılıfının hazır olduğu minaredir aman vergidir. özellikle haberin altına yapılan yorumlar daha da ilginçtir.

"Her mitingde "Duble Yol Yaptık" dediğiniz bu muydu???" *
günlerden birgün deprem vergisi yolunu kaybetmiş. yolda karşılaştığı ona yolu göstereceğini söylemiş. hikayenin bundan sonrasını bilmeyen?..
iktidardaki şirin partisinin,şirince depreminden beri toplanan şirin vergileriyle son yaşanan şirinköy depremine kadar 9 yıldır şirineyi şirinlediklerinin ortaya çıkması şirinler üzerinde yeni bir şirinlik yarattı..
özel iletişim vergisi başlığı buraya yönlendirilmiş ancak bu verginin deprem vergisiyle bir alakası yoktur.

özel iletişim vergisi: yüzlerce vergi çeşidinden biridir. 2011 yılında mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde alınan 34.00 tl'lik bu vergi 2012 itibariyle 37.00 tl olmuştur. hayırlı olmasın, geçmiş olsun!
vergi ne vergisi? deprem.
ne için harcanmış? imar.
deprem olunca ne olmuş? binalar yıkılmış.
duble yollar yapılmış.
kar yağdığında köy yolları kapanmış. yardım ulaşamamış. oradaki hastalar ölümü beklemiş.
utanmamışlar,
harcadık demişler.
harcadınız.
harcadınız onca insanı.
hesabını nasıl vereceksiniz bilmiyorum.
pratiğe dönüştürüldükden bir süre sonra, daimi hale getirilişi ile; osmanlı'daki avarız vergisini anımsatmaktadır.
hoşuna giden bişeyin bağımlılık yapması olayıdır. hükümet yekililerine sorduğunuzda éalan razı veren razı" demeleri bile tarafımca garipsenmez.

vanda 2 yıl evvel deprem yüzünden okulları yıkılan çocukların konteyner içinde eğitime başlamış olması ise bir ayıptır. sen nasıl bir utanmazsın; benim deprem için ödediğim vergi ile duble yol yaptım diye övünebiliyorsun ya, ne diyeyim.
17.8.1999 VE 12.11.1999 TARiHLERiNDE MARMARA BÖLGESi VE CiVARINDA MEYDANA GELEN DEPREMiN YOL AÇTIĞI EKONOMiK KAYIPLARI GiDERMEK AMACIYLA BAZI MÜKELLEFiYETLER iHDASI VE BAZI VERGi KANUNLARINDA DEĞiŞiKLiK YAPILMASI HAKKINDA KANUN.

niye toplanıyordu?

deprem olduğunda devletin kasasında para olmazsa diye kenarda biriktiriliyor. du.

sonra akp geldi.
paralar puff oldu. ne oldu paralara diye soruldu. "yol oldu, su oldu, şu oldu, bu oldu".

e madem sen kasana güveniyorsun. (bkz: kasaya güvenmek) deprem olduğunda her türlü zararı karşılarız diyorsun, ne diye milletten deprem için vergi toplayıp yola harcıyorsun.
herkesin ağzında bir lakırdı "deprem vergileri ne oldu?"

yine size harcandı farklı bütçelere aktarıldı o para ne olacak.