bugün

güneşsiz gökyüzü ile bir başka güzel şehir.
istanbul insanı kendine aşık eder, lakin ankara' ya aşık olunur. zorakidir, sıkıntılıdır bu aşk, ama bir başladı mı; ne istanbul dinler, ne bağdat. bir başkadır taşı da, toprağı da, soğuğu da, kara kışı da..
bir başkente yakışmayacak kadar alçakgönüllü görürüm ben onu.

istanbul ailenin şımarık ve güzel kızı ise o bir baba gibi olgun ve sakindir. bir baba şefkati ile adil olma çabasındadır sanki tüm çocuklarına; gözü dersaadet'den başka mekanı-mekan görmeyen kimilerine inat.

denizi yoktur. buna mukabil deprem riski de yoktur.

huzurlu bir şehirdir ankara, sokak çeteleri iliklerine kadar işleyememiştir henüz. bir kadın olarak, trafik magandalarının sizi bariyerlere sıkıştırma girişimlerine fazlaca maruz kalmazsınız örneğin. felç olmuş bir trafikte araba kullanırken, kendisini çok akıllı diğer insanları ise aptal zanneden şark kurnazları pek çıkmaz örneğin. hani şu, herkes dururken tahsisli şeritten yel gibi gidip kavşakta polisi görünce direksiyonu önünüze kırıveren şark kurnazlarından.

trafiğin en sıkışık olduğu zamanlarda dahi şehrin bir ucundan diğerine varışınız bir saati geçmez bu şehirde. pendik'den kartal metro durağına e5 üzerinden bu sürede yetişemeyip kadıköy metro durağının yanıbaşındaki haldun taner sahnesinde oyun kaçırmış biri olarak önemli bir detaydır benim için.

devlet gücünün tüm ihtişamı ile yanıbaşınızda bulunmasının hatta, dünya hali bu; bir savaşta kaybedilecek son kale olmanın rahatlığını da yaşarsınız.

ölenler neden ölür bilmem ama ben bu şehrin nisan ya da mayıs'ında asla ölmem.
sonbaharı güzeldir.
kar yağışlarının başlayacağı şehir. ne zaman başlayacak bilmiyorum ama başlayacak, inanıyorum.
Bir an önce ayrılmak istediğim şehir. Ve mümkünse bir daha hiç görmeyeceğim şehir.
çat ayazınin bile ozlendigi sehirdir. candir.
ilginçtir, pazartesi sabahları ve cuma akşamları trafiği ile istanbul 'u aratmaz. tabii bunda büyük çok büyük şehir belediyemizin de katkısı inanılmaz fazla. sanki sadece işe, okula pazartesi gidilip cuma dönülüyor.
mesai günleri kahvaltı niyetine simit krem peynir yiyen insanların yaşadığı şehir. içleri kuruyacak farketmeyecekler...
asil mi asil askerleri barındıran en özel şehir.
altı üstü gri... kocaman ama kocaman bir şehir hepi topu...
benden tüm ankara sevmeyenlere gelsin, ilerde belki sizde benim gibi sonradan seversiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=jZg_F7XYpx0
Milletvekili şehri bide türkücülerin en çok çıktığı yer.
çok boktan şehir. deniz yok bir kere. oysa ben bir su samuru olduğumdan denizin olmadığı hiçbir yerde yaşayamam. imkansız yani. böyle yazları nemden yapış yapış olacağım ki anlayacağım denizin varlığını. yoksa at o şehri çöpe. ha bir de neden boktan şehir? çok az kişi yaşıyor abicim. küçük. oysa yaşadığım şehrin en az 15 milyon nüfusu olmalı. neden? çünkü kaotik ve hareketli şehir hayatı damarlarıma zerk edilmiş bir kere. göt kadar alanlarda organize edilen büyük konserlerdeki gibi tıklım tıklım olmalı şehir. yürürken insanlara çarparak ilerlemeliyim. oysa ankara öyle değil, resmen köy. köy ya.

istanbulluyum.
ankara cümle yapısı: "gardaş+nesne+yüklem+amk+la"
ankara kendini sevdirmeye çalışmaz. emanet olarak ankaraya gelen sevemez ankarayı. sozde muhalet olmak adına herşeyini eleştiren ankaraya öteki şehir muamelesi yapan nasıl barınsın ankarada
ankara cumhuriyet nizamının vucut bulnuş halidir. güvenparkta da upuzun sırada beklersin batıkentte de kaynak yapmaz kimse. işin ilginci bu sıralara ankaraya alışan ankarayı anlayan bakmaz da diğerleri bön bön bakar ne oluyor diye.
evet memur şehri öğrenci şehri ve herkes mutlu kendi köşesinde.
ebenizin amıdır ankara. he deniz yok, sikim model binalarla örülü bildiğin girinin de grisi iç karartıcı bir şehir ama bizim şehrimiz oğlum işte. burada doğduk burada yaşıyoruz denizi yok diye taşınak mı napak panpa? bu yazıyı izmirden yazıyorum şu an ve hayvan gibi özledim ankarayı arkadaş, bunu açıklayabilir misin? denizi yok memleketin, çoğunluk gardaş diye konuşuyor, şahine biniyor gençlik vs vs ama özlüyorum işte amk? bunu açıklayabilir misin?
bir sevgili isterim ankara gibi, bana hiçbir şey vermesin ama ben onu seveyim karşılıksız. gri, soğuk ama bir o kadar da sıcak olsun.
trafiğinin her geçen gün inanılmaz derecede yoğun bir halde olduğu başkentimizdir. ama herşeye karşın ankara hala keyifli bir yaşam demektir. seçenek demektir.
sicak degilmis de cok sogukmus. iklimdendir anam o. yok insani da sogukmus ankara'nin. baska turlu olsak fingirdek derdiniz orasi da kesin. ayrica biye sicak olalim amk, zorunda miyiz? bu nasil bir kistastir? ankara insani mesafelidir, normali de odur. her sikim hiyar diyene elinde tuzla kosmaz. kasabalar butunuymus ankara. o zaman o kasabalar butunu sana girsin daha ne diyeyim. ankara'yi sevmek icin ankara'da dogmak lazim. ankara'yi anlamak icin ankarali olmak lazim. ankara cok sıkıcı ve griymis. cunku hepiniz rengarenk gecelerde kaybolan adamlarsiniz dogru. bi denize iki guzel kiza tav olacak adam, nereden anlasin ankara'yi, ankaraliyi? yok kiroymus da bilmem neymis. televizyonda gorduklerine ozenen insanlarin ankara'yi kiro sanmalari cok normal tabii.
Memleket bi gokyuzuyse, ankara gokkusagidir.
bana genellikle acı vermiş, ucundan da mutlu etmiş şehirdir. ama hiçbir zaman tamamlanmasına izin vermez, mutluluğumu veya sevincimi hep bir şekilde kısıtlar, yeter artık der. hayallerimi griye boyar. ankara'nın birkaç parçalık özeti;

- http://www.youtube.com/watch?v=6i2siwz1QM0

- http://www.youtube.com/watch?v=nMX-jlqg2Cw

- http://www.youtube.com/watch?v=cfy_zKa1kLo
Gezmek istediginde dogru duzgun bir yer bulamadigin memur kenti.
en az dört yılımı parselleyecek şehir.hüsranım*
soğuk amk ya soğuk. erkek adam üşümez falan tamam ama hakket soğuk bu sefer ya.
güncel Önemli Başlıklar