bugün

maç öncesi ve sonrası ile ilgili lig tv güzel bir video hazırlamış...

http://www.ligtv.com.tr/V...oHaber/?r=1&hid=44418
antalyasporlu oyuncunun hakem daha son düdüğü çalmadan ceza sahasında çıkan bir kargaşadan yararlanıp servet çetin'in formasını almaya çalıştığı maç. oğlum o kadar acele etmeye gerek yoktu lan. servet çetin öyle forma alma yarışına girilebilcek türden bir adam değil, ne bu acele? her şeyin zamanı var.

gerçi biz de beşiktaş kapalı tribünü olarak bir maçın 80. dakikasında takım 3-0 öndeyken (ki bu 3-0 lık skor inönü stadı'nda nadiren görülen bir doğa olayıdır) "beşiktaşım el ele hep beraber tribüne" diye bağırmıştık. baki mercimek filan gelmeye kalkmıştı. dengesiz adam ya, bak şimdi yine aklıma geldi sinir oldum. şakadan bile anlamayan bir adamdı bu baki. neyse beşiktaş'ta kalması baki olmadı çok şükür.
galatasaray'ın halı saha maçında hep en iyi oynayanları çağırdığınız ama herkesin kafasına göre oynayıp, sonuçta yenilmeniz durumuna benzer bir görüntü sergilediği karşılaşma. halen aynı durumda bulunan bir diğer güzide ekip için bakınız;
(bkz: ac milan)

not: sporcuların takım olarak hareket etmediği takım oyunlarında başarılı olma ihtimali "0", yazıyla sıfırdır.
hem tribünler hem de ömer çatkıç açısından tarihe iz düşmüş bir maçtır. metrekareye düşen insan sayısının yarattığı çile yetmiyormuş gibi sülüğün kanı emercesine antalya'nın nasıl iki puanımızdan bizi koparıp ayırdığına tanık olduğumuz, kısılan sesimize lanet edip kendimize kızdığımız bir maç...

ömer çatkıç hakkında yorumlardan öte bayağı bir hezeyanlarım da oldu. maçı izleyenlerin kulağına gelenlerde benim de payım var tabi. ancak şöyle bir sakin kafayla objektif düşünüldüğünde; ona, görevini tam anlamıyla yerine getirmiş takımını sırtlamış bir kaleciden öteye bir sıfat yakıştırmanın doğru olmayacağı fikrine vardım ve daha çok sinirlendim.

yine bir fenerbahçe'nin puan kaybettiği maçın akabinde bizimde puan kaybettiğimiz bir tür tarihin tekerrürü...
2 puanın daha öyle ya da böyle gittiği maç.
öncelikle metin oktay'ın hakettiği şekilde anıldığı maç olmuştur. gerek maç öncesi tezahüratlar, gerek stadda çalan şarkılar, gerek maç öncesi yapılan saygı duruşu ve tribünlerde açılan 'sevenlerini bir kez üzdün 13.09.1991' pankartı. saygı duruşunda ve golden sonra ki ' galatasaray'ın golü 10 numara oktayyyy metinnn' anonsunda duygulanmamak gerçek galatasaray'lılar için mümkün değildi. ilk yarı sonuna kadarda tribünler metin oktay tezahüratının dışına pek çıkmadı.

maça gelmek gerekirse skibbe'nin sahaya en uygun kadroyla çıktığını düşünüyorum. bireysel olarak futbolculara bakıldığında volkan yaman ve ümit karan'ın tutuklukları dışında takımdaki kimseye kötü demek mümkün değildi ama takım oyunu olarak bakıldığında sahada herhangi bir şey yoktu. skibbe elindeki bu inanılmaz kadrodan bir takım yaratmayı başaramamış ve herkes bireysel olarak bir şeyler yapmaya çalışmakta ama başaramamakta. en önemlisi takımda büyük bir gol sorunu var, kimse antalyaspor kalecisi ömer demesin zira o pozisyonların neredeyse hepsi 80. dakikadan sonra ve antalyaspor üstümüze gelsinler diye beklerken yakalanmış pozisyonlar. defansta araya atılan her top tehlike oluyor, antalyaspor'un top sürüp uzaktan düzgün vuruşlar yapabilen bir forveti olsa dünkü maçta 3 ten az gol atmazdı.

henüz maçı tv'den izlemedim ama hakemin ömer çatkıç'a sarı kartı çok geç göstermesi dışında oyunu iyi yönettiğini düşünüyorum. ömer profosyonelliğin gereğini yapmakta ama bunu çok fazla abarttı ve hakemde buna son dakikaya kadar göz yumdu. zamanında milli takıma kadar yükselmiş bir kalecinin taraftarla bu kadar oynayıp tahrik etmesini anlamak ise mümkün değil, bu kadar tahrik edersen o kadar küfürü yemek normaldir diye düşünüyorum.

son olarak bu takımın kadrosu her şeye rağmen ligdeki en büyük rakibi fenerbahçe'den bir gömlek üstün ama sadece kadro zenginliği başarıyı getirmemekte. bu futbolcular takım oyunu oynamazsa ilk yarı bitiminde galatasaray lige havlu atar ve önümüzdeki sezonun teknik direktörünü düşünmeye başlar.
galatasaraylı dostlarımızın oynanan futboldan dolayı endişelenmelerinin yersiz oldugu gercegini bize gösteren mücadele. zira bizim adımız galatasaray, şu * veya bu değil...
Skibbe'nin yine yanlışlar yaptığı maç olmuştur.. Mehmet topal yerine ayhan akman ile başlanılması büyük saçmalıktı.. devamında ayhan akman'a 70 dakika dayanılması ve değişiklik yapılmaması ayrıca saçmalıktı.. ikinci yarıya Mehmet Topal, Milan Baros ve Cassio Lincoln ile başlanılması gerekiyordu. Arda Turan yoğun maç temposundan belli ki yorgun düşmüştü o da durunca takım çok yavaşlıyor.. Aydın yılmaz gerçekten iyiydi ancak kendisine yapılan hayvanca faullere hakemin kart duyarsızlığı(90. dakikaya kadar beklemiştir) antalyaspor oyuncularına daha fazla cesaret verdi. Volkan yaman neredeyse futbolu unutmuş.. Doğru düzgün bindirme yok.. Hasan şaş yine iyiydi.. Çok çabaladı.. ümit karan hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor.. Nerede o herkesin bildiği, beklediği ümit karan?.. shabani nonda yine çok çalıştı, çabaladı, koştu, attı golünü..

Takıma biraz daha disiplin ve ruh lazım.. Sonuç olarak galatasarayımız kötü şekilde 2 puan kaybetti evet dünyanın sonu değil ancak bu hataların yapılmaması gerekiyor..
galatasaray'ın dağınık oynadığı maç. orta saha diye bir şey yok denecek kadar azdı. daha doğrusu savunmaya yönelik orta saha yoktu. milli takımda bile ilk 11'de oynayan mehmet topal gibi bir adam dururken yan pas uzmanı ayhan akman neden oynar tek başına. ayhan, ön liberöda tek başına oynayabilecek bir adam değil. mutlaka yanında birisi oynaması lazım. tek ön liberö ile çıkılan maçlarda hiçbir zaman stressiz maç izleyemeyiz galatasaray taraftarları olarak. hele ki galatasaray, kendinden daha mücadeleci orta sahaya sahip takımlar karşısında daha çok zorlanır, daha, çok puan kaybederiz bu kafayla. benden söylemesi...

(bkz: ben bu filmi daha önce görmüştüm)
iyi oynadık diyen galatasaraylı dostların yanılacağını düşündüğüm maçtır..

mükemmel atılan ilk golden sonra resmen durmuştur galatasaray, çok dağınık ve savruk oynamıştır.. antalyaspor ise kontralarla ve sert futbolla istediği puana ulaşmıştır.. adam yokluğundan hasan şaş'ın sağ bek oynamak zorunda olması, sezon başı transfer politikalarında ne kadar eksik kalındığını bi kez daha göstermiştir..

netice itibariyle ikinci beraberliğini elde etmiştir sarı kırmızılı takım.. ama bence arda turan'ın serbest değil de ters ayağıyla çok iyi dalışlar yaptığı sol kanatta oynaması gerekir diye düşünüyorum.. aydın müthişti gerçekten de.. çok seri, çok ters hareketler yapıyo ve bence çok can yakabilir sağ kanatta..

bi an evvel toparlanması gerekmektedir galatasaray'ın.. zira istenilen odur.. ama şuna dikkat çekmek isterim bi futbol sever olaraktan; şu nonda hakikaten çok kaliteli adamdır.. değeri bilinmelidir..
devre arası antalyaspor un ikinci yarıdaki kaleyi okuttugu mac olmustur.
Gayet organize ve soğukkanlı bir şekilde ilk golü atan galatasarayımızın, yediği gol sonrası sanki takıma onca yıldız boşuna alınmış gibi eski alışkanlığına dönüp şuursuzca saldırma moduna geçtiği maçtır. oyun disiplininden kopmalar, kimin hangi mevkide oynadığının anlaşılmadığı bir sistem, sahada büyük bir telaş, sağlı sollu hedefsiz ortalar ve bireysel zorlamalar...ayrıca yan toptan gol yiyen galatasarayın kullandığı onlarca faul ve kornerden gelen ortalarda tehlike oluşturamaması da nasıl izah edilir ? merak ediyorum. nonda nın her zamanki gibi iyi oynadığı, ümit karan ve oyuna sonradan giren mehmet topaldaki düşüşün korkuttuğu, aydın ve baros un ise gelecek için ümit verdikleri maçtır.
maça çok kötü başlayıp ilk dakikalarda ayhan'la birkaç top kaybı yapınca eyvah dedim yine aynı tas aynı hamam devam ediyoruz. daha sonra sağlam bir organizasyonla erken dakikalarda golü bulunca gaza geldim "oha lan" dedim. herşey bundan sonra başladı, saçma sapan ataklar, kewell'ın yapmaya çalıştıklarını kimsenin (özellikle ayhan'ın) anlamaması ve ataklardaki top kayıpları, arda'nın amc konumundaki kötü oyunu, ayhan'ın lig başından beri kötü oyunu, karan'ın gerçekten fıs oluşu, falan filan, takımca hiç iyi değiliz arkadaşlar, bu kadar taşaklı adama sahibiz fakat hepsimi formsuz olur yahu, bu işin tek sorumlusu skibbedir, insan böylemi ilk 11 çıkarır ya? her maçta oynattığın topal'ı niye kesersin arkadaşım kim defans yapıcak bu takımda? önceki maçlarda gördün çokmu beğendin ümit karan'ı hala diretiyorsun? o kadar para bastık baros'u aldık oynatsana adamı! ki girdikten sonra gayette iyi oynadı adamda eşşek gibi stamina var her topu alır maaşallah beygir gibi bana çok umut verdi beğendim, ama bizim çok bilgili skibbe oynatmadı ne hikmetse!

uzun zamandır lincoln'ün kötü oyununu eleştirip durduk kesti adamı bu seferde adam gibi atak organizasyonu yapamaz olduk, adam 10 topun 7'sinde kendini yere atsada geri kalan 3 topta iyi işler yaptığını anladım ben kayseri maçı ve bu maçtan sonra. bu takım lincoln'süz olmaz bunu anladım bugun.

aydın sağda çok iyi oynadı, hasan şaş sağ bek oynamasına rağmen iyiydi, meira arada sırada ileri güzel çıkışlar yaptı oda iyiydi, kewell ve nonda'da fena değildi bu akşam fakat arda, ümit karan, ayhan'ı hiç beğenmedim.

çok dağınık, çok plansız, hem atak yapmayı bilmeyen hemde defansta sakat yakalanan iğrenç bir oyun sergiledik bu akşam. adamlar o golü attıktan sonra "bu golü biz hayatta atamayız" dedim çünkü çalışılmış hiçbirşey oynamıyoruz. fakat elin afrikalısı o pozisyonda tek başına 10 kişinin arasından kafayı çakabiliyor

antalyaspor'un oyununa değinecek olursak çok sert çok kasapça oynuyorlar, kontratakları oldukça sağlam, süper ligde iş yapacaklarını düşünüyorum, nerden buldularsa o zenci elemanları helal olsun adamlar sağlam (bir tanesinin baldırı benim iki baldırım kadardı o ne lan). uğur oldukça iyiydi. ama herşeye rağmen antalyaspor, klasik bir anadolu takımı görünümünde ve bugun ömer çatkıç olmasa yine istanbul'dan puansız ayrılır evlerine dönerlerdi. ömer çatkıç'ın bugünkü kurtarışlarını allah'ın hikmeti olarak değerlendiriyorum.

son olarak bu takımda, kesilmesi gereken asıl adamlar ümit karan ve ayhan'dır. perşembe günü skibbe'nin akıllanışını görmek umuduyla.
kanaatimce ayhan akman ve hasan şaş bu takımın oyuncuları olmadıklarını göstermişlerdir...

arkadaşları uzun süredir dikkatlice takip ediyorum, kendilerinden beklenenlerin yıl içersinde 2-3 defa gösterip bütün sene bunların üstüne yatıyorlar...

bu maçta da topu ezmeler, hatalı paslar, kendi kendini çalımlamalar, gençlerin oynamaya çalıştığı hızlı ve atak futbala bir türlü uyum sağlıyamadılar... acilen uğur uçarı ve linderoth yada mehmet topalı istiyorum... kadro çok iyi, sadece bikaç tane gönderilecek var...

skibbe konusunda güvensizliklerim devam ediyor, umarım kendine güvenen klüp yöneticilerimizi haklı çıkarır... ama şahsen daha tecrübeli bir teknik adamı tercih ederdim sene başından...
olayın pozitif tarafın bakarsak(ulan iyilik meleğim mi tuttu iyi yandan bakılacak yanı yok ama )

en azından namağlup gidiyoruz yaşasın. şaka bir yana galatasaray'ın bir an önce toparlanması gerekiyor, her ne kadar çok gol kaçırsak da iyi oynamadık bir de o kadro neydi be gerçek anlamda defansif özelliği olan iki kişi vardı onlarda meira ve servet. onun dışında aydın gerçekten iyiydi.
Lig takımlarındaki en sağlam orta saha oyuncularından böyle bir orta saha yaratan skibbe'yi tebrik ediyorum. nasıl başarıyor, anlamıyorum.
yıllar önce ,fatih terim'in ikinci gelişine tekabül ediyor sanırım,galatasaray ligin son haftalarında adanasporla şampiyonluğun kaderini etkileyecek bir maç oynamıştı ve o maç 2-2 bitmişti..o top kaleye girmemişti..hepimiz kafamızı duvarlara vurmuştuk..sonrasında şampiyonluk beşiktaşa gitmişti sanırım..

bugün o maçın aynısı oldu..o top, o kaleye girmedi..ancak takıma sabır diyeceğim,çok az daha sabır..
galatasaray'ın özellikle 2. yarıda, gerçekten, muhteşem oynadığı karşılaşma. atak organizasyonları, bireysel yetenekler, pozisyonlar vs. vs. takdire şayandı. lakin, futbol sadece bunlarla kazanılan bir oyun değil. biraz da şansa ihtiyaç var ve bugün galatasarayda o yoktu.

antalyaspor'un "küçük takım nasıl oynamalıdır?" sorusuna cevaben ortaya koyduğu futbol ise süper lig'in neden bu denli çekişmesiz olduğuun bir göstergesi. yaptıkları fauller, topun oyunda kalmasına engel olma çabaları, çirkeflik olarak addedilebilecek onca hareketleri ise oynadıkları futbolun kenar süsü oldu.

son bir not aydın yılmaz için. emin olun türk futbolu harikulade bir yetenek kazandı. gerek hız gerekse de teknik olarak muhteşem bir futbolcu bu. ve kesinlikle geleceğe damgasını vuracak..
aydın yılmaz'ın döktürdüğü maç. her halukarda galatasaray bu takımı dağda, bayırda, amik ovası'nda yenmesi gerekir. antalyaspor 1-1'i yakalamasına rağmen, deplasmanda ve de galatasaray'a karşı oynamasına rağmen açık top oynamıştır. bu hususta kendilerini tebrik etmemiz gerekir.

ömer çatkıç maç sonrası küçük emrah gibiydi, bıraksın bu işleri. demagoji gani gani.
gene antalyaspor bu lige yakıştığını göstermiştir. tüm istanbullularda antalyasporun top oynamadığı pozisyon bulamadığı dile getiriliyor. peki benim yanımda oturan galatasaraylı amcanın tırnakları nereye gitti?

antalyaspor maça hızlı başlayan taraftı özellikle serge ve Zitouni ile sağlı sollu geliyordu galatasaray. galatasarayın golü bulduğu pozisyonda kadroda neden yer almadığı hala bir muamma olan Bienuk i cok aradık.

ikinci yarı yine antalyasporun atağı ile başladı karşı karşıya pozisyonda yine golden yararlanamadık. daha sonra ortaya yine yeniden Jarabinsky cıktı ve takımın tamamını defansa yığdı. ulan maç izleyemiyoruz be geç yaşımızda kanser olucaz.

aydının hakkını vermek lazım adam ne top oynadı. şimdi buna karşılık galatasaraylılar oynatmadınız ki adamı dicek. yıllardır oynadığınız süperlige alışamadınız mı? ozaman calım yedim gol yemek lazım.

maç sonunda yine lincoln klasiği vardı zamanında volkanı attıran lincoln bu sefer de ömeri attırdı.

neyse antalyasporumuz bana göre iyi bir futbolla 1 puanı hakketti. cok zorlarsak taktiğimiz olan geri çekil, kontradan gol atı güzel uyguladı.

ayrıca 2 hafta önce galatasaraylıların yorumu bile adamlar ne küfür etti beşiktaşa istanbulu çekemiyorsunuz galiba diyorlardı. bu maçta hepsi sağırdı sanırım. olsun biz alışkınız böyle istanbul maçlarına.

bu yıl sadece istanbul takımlarından sadece beşiktaşı antalyada izledim. başka hiç izlemedim bu galatasaray maçı 2 oldu. adamlar ne top oynuyor be. eğer fenerbahçe okuduğumuz kadar kötü ise bu galatasaray açık ara şampiyon olur gibi.
antalyaspor'un anti-futbol namına herşeyi yaptığı, galatasaray'ımın da afedersiniz gene sikim gibi top oynadığı tsl mücadelesi. özellikle o son saniyelerde aydın yılmaz'a takla attıran kendisi değilmiş gibi, bir de sedye çağırtıp yerlerde yatan güzel insana(!) kafa göz dalasım var.(sinirliyim afedersiniz) galatasaray'ım ise ilk yarının son 5 dakikası ve ikinci yarının son 10 dakikası haricinde sahada manasızca gezindi... sanki 5-0 öndeymişiz gibi, 8-9 kişiyle kapanan antalyaspor'un üstüne 3-4 kişiyle gidip, olmayınca da doldur boşalt yapınca sinirlerimiz oynadı haliyle. böyle rezillik olmaz...

açıkça görülmekte ki michael skibbe 3. sınıf bir teknik direktördür. galatasaray'ın elindeki bu cevher misali kadroya rağmen antalyaspor gibi gubalak bir takıma bile diş geçirememesi sikibbe beyimizin ürünüdür. ulan kendi evinde oynuyorsun, rakip senden hayli hayli zayıf ama kanattan açılan ortalarda ceza sahasında maksimum iki kişi görebildim ben. bu kadronun başında düzgün adam olsa şampiyonlar liginde rahat yarı-final oynar, ama bu adam sayesinde bırakın şampiyonlar ligine katılmayı kendi evimizde sıradan bir anadolu takımına karşı sanki skoru korumaya çalışıyormuşuz gibi oynuyoruz, ayıptır be yazık günah bunca emeğe...

futbolculara diyecek birşeyim yok, ilk yarı ve ikinci yarının son dakikalarındaki o inanılmaz pozisyonlarda kaleyi resmen melekler korudu, girmeyince de girmiyor napalım. sadece mehmet topal'ın acilen toparlanması şart... galatasaray yönetimine sözüm ise;
bu kadar güzel futbolcuyu bir arada toplayıp da başlarına bu kadar yetersiz bir teknik direktör koyduğunuz için: (bkz: yazıklar olsun)
antalyaspor'un defans oyuncuları kendi aralarında aydın yılmaz'ın ayaklarını en iyi kim yerden kesecek diye iddia girmişlerdir kanımca.

bu kadar oyun dışı müdahele de olmaz artık.

ayrıca 4 dakikalık uzatmanın nerdeyse 1 dakikası oynanmıştır. o yüzden son korner gol olsaydı hakem işini iyi yaptığından rahat bir tavır takılacaktı ona göre...
macin bitmeden onceki 10 ve bittikten sonraki 5 dakikasi boyunca anali avratli küfürlere sahne olmus mactir. ilk hafta küfürleri antalya da besiktasa eden antalyalilar, bu hafta antalya ya istanbul da eden galatasaraylilar.

mac bitiminde ömer kirmizi kart gormustur. oncesinde lincoln omer e omuz atarak yere dusurmustur. harika kurtarislariyla macin yildizi olan omer zaman gecirmeye yonelik hareketlerinden dolayi gs seyircisi tarafindan küfüre maruz birakilmistir.
galatasaray'ın çok iyi top oynadığı maç olmuştur. arda ve baros'un toplarını her kaleci çıkaramazdı fakat ömer çıkardı. ömer değil de başka bir kaleci olsaydı bu maç 3-4 diye giderdi. skibbe mükemmel oynattı takımı, gitsin diyenleri anlayamıyorum.

bu arada kimse yazmamış. aydın mükemmeldi. tam kayseri maçında bekleneni veremedi derken bu maçta ne bela bir şey olduğunu herkese gösterdi.

bir bu maçı izleyin, bir de geçen haftaki kayseri maçını izleyin aradaki farkı görün. tamam kayseri daha üstün bir takım ama bugün antalya'nın kayseri'den daha fazla gol pozisyonuna girdiğini de unutmayalım.

moral bozmaya gerek yok. galatasaray top oynadı. kazanamadı. sıradaki takım'ın bu kadar şanslı bir kalecisi olmayabilir.
son dakikaları itibarıyle nefes kesen bir maç. maçın adamı kesinlikle ömer. en az 4 yüzde yüzlük pozisyonu kurtarmıştır. neden kırmızı kart gördüğü anlaşılamadı. kanımca haksızca oldu. onu ittiren lincoln'dü oysa.

ayrıca 4 dakika uzatma 6 dakika oynanmış, eğer o son korner gol olsaydı hakemin vicdanı rahat eder miydi merak ediyorum.

diyeceğim, ömer olmasaydı, 4-1, 5-1 bitebilecek bir maçtı.

o değil de, geçen yılki beraber puan toplama, beraber puan verme modası hortlar da beşiktaşım da yarın puan kaybederse diye endişelenmiyor değilim.