bugün

entry'ler (583)

uludağ sözlük

burası artık (bkz: #127) no.lu entryde bahsedilenlerin hiçbirinin, [ad hominem yapmadan fikrin ve/veya düşüncenin, aşağılamadan ve ötekileştirmeden edebiyatın, avamlaşmadan mizahın] paylaşılamadığı bir platform olmuş.

burada artık, avamlık, bayağılık, sığlık, cahillik, mallık, trollük, yani "insan" olamayıp "iki ayaklı" kalmaya heveslilerin * ilkel değerleri geçerli olmuş. hele ki gerçek bilgi buraya uğramaz hâle gelmiş.

bilgiyi * öven, ancak hikmeti * pek de önemsemeyen nice mekânı, sırf bu nedenle terk etmişliğim var. ancak burası onu dâhi algılayamayacak düzeyde, yani râkım sıfırın çok altında. *

ortalık hâlihazırda bok kokuyor diye, hâcetini gidermeye kalkmanın, lağıma balıklama atlamanın ve kendi pisliğinde güreşip iyice bulanmanın mânâsı ve âlemi yok.

selâmetle.

simone de beauvoir

tam adı simone lucie ernestine marie bertrand de beauvoir olan, la beauvoir lâkabıyla anılan, 1908 - 1986 yılları arasında yaşamış, fransız yazar, entelektüel, düşünür, politik aktivist, feminist ve sosyal teorisyen.



"evliliğin, bir erkeğin hayatını kısıtladığı çoğu zaman doğrudur. ama kadınınkini sona erdirir." sözüyle beni benden almıştır. (bkz: #17325803)

raptiye rap rap

bu şarkı için yapılmış youtube'da rastladığım bir video, türk siyaset tarihinin yakın geçmişinin fotoromanı gibi olmuş âdeta.

kimler yok ki? fahri korutürk, kenan evren, turgut özal, semra özal, imren aykut, süleyman demirel, nazmiye demirel, bülent ecevit, erdal inönü, deniz baykal, adnan menderes, necmettin erbakan, devlet bahçeli, tansu çiller, mesut yılmaz, kemal derviş...



n.b. videonun 3. dakikasının 11. saniyesine kitakse! unutmadan; o nasıl bir "oh george!" demedir yarabbi! ayrıca, sanatçının zamanının ötesinde bir eser ortaya koyduğunu üzülerek gözlemliyoruz.

28 aralık 2014 air asia uçak kazası

dünya dışı birtakım tanımlanamayan varlıkların, kafayı güneydoğu asyalılarla bozduğunun göstergesi.

eve dönerken sizi takip eden kırbaçlı yabancı

dönüp arkanıza baktığınızda gördüğünüz indiana jones değilse, kıçınıza jet motoru takılmış, olmadı neft yağı sürülmüş gibi depar atmanız menfaatiniz icabıdır.

yakışıklı mıyım sorusunu telaşla geçiştiren kız

- sence ben yakışıklı mıyım nilay?

- neque porro quisquam est qui dolorem ipsum quia dolor sit amet consectetur adipisci velit. * * * *

işte böyle, bir de latince geçiştiriyorsa dadından yinmez.

kadın erkek farkları

ciddi birkaç araştırma için;

bkz. how men's brains are wired differently than women's



bkz. Neuroanatomical Differences between Men and Women in Help-Seeking Coping Strategy

kadınlardan iyi şair çıkmaması

dişi insanların "siktir git lan amın feryadı" diye yanıtlaması gereken götten önerme. insan olamayıp iki ayaklı formunda kalanlara hitap şekli bu olmalıdır, çünkü anladıkları tek lisan budur.

Rime in vita e morte di Madonna Laura ~ Francesco Petrarca (1304-1374)

Era il giorno ch'al sol si scoloraro
per la pietà del suo factore i rai,
quando ì fui preso, et non me ne guardai,
chè i bè vostr'occhi, donna, mi legaro.

Tempo non mi parea da far riparo
contra colpi d'Amor: però m'andai
secur, senza sospetto; onde i miei guai
nel commune dolor s'incominciaro.

Trovommi Amor del tutto disarmato
et aperta la via per gli occhi al core,
che di lagrime son fatti uscio et varco:

Però al mio parer non li fu honore
ferir me de saetta in quello stato,
a voi armata non mostrar pur l'arco.

the rival ~ sylvia plath (1932-1963)

If the moon smiled, she would resemble you.
You leave the same impression
Of something beautiful, but annihilating.
Both of you are great light borrowers.
Her O-mouth grieves at the world; yours is unaffected,

And your first gift is making stone out of everything.
I wake to a mausoleum; you are here,
Ticking your fingers on the marble table, looking for cigarettes,
Spiteful as a woman, but not so nervous,
And dying to say something unanswerable.

The moon, too, abuses her subjects,
But in the daytime she is ridiculous.
Your dissatisfactions, on the other hand,
Arrive through the mailslot with loving regularity,
White and blank, expansive as carbon monoxide.

No day is safe from news of you,
Walking about in Africa maybe, but thinking of me.

gökkuşağından darağacı ~ nilgün marmara (1958-1987)

Şimdi'nin bedeni yok,
Yontuyor geçmiş bilgisiyle
gelecek belki olur diye taşı,
taşını kokluyor
yontu dağılıyor...

Şimdi'si yitik
bundan boyuyor
boyuyor evine aldığı
ağacın üzerine tüneyip
duvarını, tavanını, geçmişi
ve geleceği ve her yanını;
dal kırılıyor...

Şimdi'si yitik
diziyor diziyor notalarını,
göğe ışık üzerine boncuklarını,
ucuza getiriyor varlığını
sonsuzun sessizliğiyle
sonlunun gürültüsü arasında,
O bitirince kıyısında gezindiği
yol çöküyor...

Şimdi'si yitik
bundan yazıyor
yazıyor enine boyuna
içini ve dışını ve yeri
ve göğü ve suyu,
bindiği kadırga
o inince batıyor.

sarsmasın şarampol bunaltmasın sartre jean paul

simone de beauvoir'ın kullandığı kamyonun arkasında yazan yazı.

(bkz: kamyon arkası yazıları)

usualsuspects

corto maltese sevgisiyle "great minds think alike" sözünü ispatlayan nesildaşım. *

hristiyan olacak yazarlara tavsiyeler

"olmayın!" *
imza: erdener abi

humphrey bogart

"oyunculuk sekse benzer. ya seks yapıyorsundur ve üzerine hiç konuşmuyorsundur ya da seks yapamıyorsundur ama sürekli seks üzerine konuşuyorsundur. bu yüzden oyunculuk hakkında nefes almadan konuşanlara şüpheyle bakıyorum."

diyerek, cümle âleme "ayar nasıl verilir" hususunda ders vermiş, 1899'da bugün (25 aralık) doğmuş, iskarpinli, smokinli, sigarası ve efkârı eksik olmayan, eski zamanların büyük jönü.

vurduruyordur

bu sözcüğü ilk keşfeden(!) ve kullananın (+ dillerine pelesenk edenlerin) yerin yedi kat dibine gönderilmesi için, monoteist ve politeist inanışlar ele verdi; vurdurma nedir, nasıl yapılır, teorik ve pratik olarak öğreteceğiz. hazır olun!

insanı erkekliğinden utandıran anlar

"iki ayaklı" değil de "insan" olduğu iddiasında olan kişi, erkekliğinden ya da kadınlığından utanmaz, kimi iki ayaklıların da insan sayılmasından utanır, insanlıktan utanır.

bu utancın, ırkı, cinsiyeti, dili, milliyeti, dini yoktur.

aslolan iki ayaklıdan insana, insandan insan-ı kâmile dönüşüp değişmek, ruhen ve bedenen evrilmektir.

ve fakat, biraz saf/salak/naif gördüğü kişiye "kâmil" diye sıfat koyan, kâmilliği bir aşağılama unsuru olarak kullananların coğrafyasında kime, neyi, niye anlatıyorum?!

insan ile hayvan arasındaki farkın azalması

herhangi bir fark hiçbir zaman olmamıştı. hatta örneğin; yunuslar beyinlerini insanların kullandığından bir misli fazla bir kapasiteyle kullanma gücüne sahiptirler. insanoğlunun kendine üstünlük vehmetmesi, tamamen kendi mâbâdından uydurduğu bir olgu.

ne demiş ziya paşa, tahsil cehaleti alır eşeklik bâki kalır.

ırkınızı sikeyim

bir uhrevî olarak siz ölümlüler arasında dolaşırken bunun bir üst düzeyini kullanıyorum genelde; "türünüzü sikeyim" diyerek. cins ve ırk ayrımı yapmaksızın. öyle de eşitlikçiyim.

herkesten tiksinme sebepleri

çoğunluğun "insan" değil, "iki ayaklı" olmasındandır.

(bkz: her iki ayaklı insan değildir)

ismet inönü denilince ilk akla gelenler

tabii ki varlık vergisi.

nordmende

bremen mızıkacıları'ndan * sonra bremen'den çıkmış en ünlü isim/marka.

kadınların bir peygamber bile çıkaramaması

"geri zekâlı bir mal olduğum kadar cahilin de önde gideni, bayrak sallayanıyım" diyenlerin iddiası.

işin doğrusunu öğrenmek isteyenler, aşağıdaki linkten okuyabilirler.