bugün

entry'ler (243)

kadir yasin eryiğit

Uludağ Üniversitesi ekonometri bölümünün en tatlı hocasıdır. Ekonometriyi seven ve sevdiren. Öğrencileriyle güzel dostluklar kuran, egodan uzak, sinema zevkiyle dersleri renklendiren nadide bir şahsiyettir kendisi.

aşık olmuş arkadaşa verilen tavsiyeler

Biz kavramını beslerken ben kavramını unutma.

aylak adam

hedefi ufuk çizgisi olan adamın romanıdır. yusuf atılgan yazarlığını yapmıştır.

very far away from anywhere

ursula k le guin'in müziğe, ilişkilere,psikolojiye, kadınlığa, erkekliğe, dostluğa, aşka, yalnızlığa, anlatmayai anlaşılmaya, anlaşılmanın insana hissettirdiği rahatlığa dair bize farklı pencereler açan kısa romanı.

--spoiler--
''insanın beyninde müzik için ayrılmış sessiz bir yer varmış.''
--spoiler--

--spoiler--
"önceden de oldu yüce anlarım. bir kez geceleyin parkta yürürken, yağmur altında, güzün. bir kez çöl ortasında, yıldızlar altında, ekseni üzerinde dönen yer yuvarına döndüğüm gün. kimileyin düşünürken, sadece düşünüp tartarken olup biteni. ama hep yalnız. kendi başıma. bu kez yalnız değildim. yüce dağ başında bir arkadaş vardı yanımda. bir şey yok, hiçbirşey yok bundan üstün. ömrümce görmesem bir daha, eh diyebilirim yine de, bir kez orada bulundum"
--spoiler--

kingdom of rust

(bkz: Aylak Adam)

hastası olunan sözler

''Sonsuzluk kavramını mantığımız algılayamaz onu ancak kalbimiz algılayabilir.''

Kafa karışıklığından yorgun düşmüş bünyeme ilaç gibi gelen sözdür.

seni seviyorum

seni seviyorum... deli gibi değil gayet aklı başında seviyorum.
(bkz: sabahattin ali)
(bkz: kürk mantolu madonna)

gelme

gelme...
çünkü gittiğinde bizi anlatan bir hikayeye gebeydim.

(bkz: ceninin intiharı)

özgün özdemir

uludağ üniversitesi mühendislik fakültesinde öğrenim gören, uludağ üniversitesi sinema topluluğunun nadide üyesidir. ayrıca kendisi 16 mm film atölyesiinin 19. dönem öğrencilerinden olup, gün itibariyle galası olan deformedya adlı kısa filminde jigolo rolünde görmekteyiz.
o sessiz duruşunun altında ya bir piskopat ya da bambaşka birşeyin çıkacağını düşünürdük sevgili (bkz: mzungu) ile fakat bu kadarını hiç tahmin etmemiştik.
rolü öyle güzel becermiştir ki aramızda kimler varmışta bilememişiz.
kendisine sinema hayatında başarılar diliyorum ve başka rollerde görmeyi umut ediyorum.
(bkz: dexter)
(bkz: sevildiğini bil)

dead melodies

beckin en güzel şarkılarından bir tanesidir. kısa ve öz! buyrun sözleri:

where will you go
when this day is over
a gambler's purse
lays on the road
straight to your door
snakes have gone crazy tonight
winding their way out of sight
a laugh
a joke
a sentiment wasted
seasons of strangers
they come and go
doldrums are pounding
cheapskates are clowning this town
who could disown themselves now
engineer, slow down this old train
cinders and chaff
laugh at the moon
night birds will cackle
rotting like apples on trees
sending their dead melodies
to me

surprise ice

Kings of conveniencein riot on an empty street albümünün en güzel, en çarpıcı parçası. soğuk, insanın yüzünü felç yapan bir rüzgar gibi eser insanın içinde nakaratı ve elleri çatlatır...

love comes like surprise ice on the water
love comes like surprise ice at dawn
love comes like surprise ice on the water
love comes at dawn

binlerce kez dinleyip doyamadığım parça

mzungu

(bkz: altıncı nesil yazar)
sadece hayatımda keşke bu kadar yeri olsa diye düşündüğüm olur bazen, fakat her gördüğümde (her ne yaşıyor olursak olalım) sıcak bir yaz gününde kızgın kumlardan serin sulara atlamış hissi verir bana. herşeyden önce en yakın dostumdu, sonra sevgilim
sonra çok sevdiğim bir romanın somutlaşmış kahramanı, sonra kırgın küçük oğlum, sonra hiç bişeyim olmadan herşeyim olan zaat ve bana verdiği sözde durmasada birbirimizden hiçbirşey saklamayacağız deyip saklasada küsüp kızamadığım insan...
davetsiz misafirimdir. onunla ilk tanıştığımızda sürekli birbirimize: ''çok hızlı gelişti herşey'' derdik. aslında bu onun yapısıdır. yani bir bakarsınız hayatınızdaki en kuytu karanlık yerlerin kapısını açıyorsunuz ona, tozlu eşyalarınızın tozunu silip ona verdikten sonra o da aynen sizin şefkatinizle dokunuyordur o güzelim elleriyle.
sonra onun o muhteşem müzik zevki...
birşey anlatırken ellerini kullanışı, kırgınlığında gözlerini kaçırışı herşeyine bayıldığımdır kısaca.
(bkz: blackstar) (bkz: radiohead)
bunu sessiz oku -sır-:o giderken, ben ona küsken ve arkasından gizlice bakarken PENiS diye bağırmak ve üzerine atlamak istiyorum.
(bkz: don kişot)
(bkz: küçük prens)
(bkz: selim) (bkz: tutunamayanlar) (bkz: oğuz atay)
(bkz: beyonce) (bkz: halo)
(bkz: nil karaibrahimgil) (bkz: xl)
(bkz: göçmüş kediler bahçesi)
(bkz: madonna)
(bkz: the xx)
(bkz: two suns)
(bkz: bat for lashes)
(bkz: turntable)

(bkz: bursa)
(bkz: sigara)
(bkz: metroda terk edilmek)
(bkz: küsüp kızamamak)
(bkz: ağladığın geceler) (bkz: ezginin günlüğü)

ona bişeyler anlatmayı öyle çok seviyorum ki yokluğunda bile susmuyorum.

ilk paralı zamanımda eline ellerimle vermesemde, şarap alıp birlikte dinlemesekte plak almayı kafama koyduğum insan.

''bir gün habersiz çık gel unuttuğun plakları almaya''

kenan evren türkiye yi bölücülerden kurtarmıştır

(bkz: kenan evrenin faşist olması)

sözlük yazarlarının takıntıları

günüm kötü geçmeye başlayınca uğur getirdiğine inandığım grupları sırayla dinlemek. *

hasta ziyaretine bonibon götürmek

renkli bir kişiliğe özgü, hem hastayı hemde hasta odasını reklendiren hareket...

(bkz: güzel fikir)

requiem for a dream

insanı kasan, başını ağrıtan, miğdesini bulandıran, her bir hücresine kadar işleyip etkileyen film. madde bağımlılığının her aşaması işlenmiştir filmde.

--spoiler--
en sonundaki sahnede o kadar pisliğe bulaştıklarının ardında cenin şeklini alıp yatmaları insanı ayrıca etkiler.
--spoiler--

izlenmesi şiddetle tavsiye edilir.

akarsuya bırakılan mektup

artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
dizesiyle büyümenin ne demek olduğunu kısa ve öz biçimde anlatan hasan hüseyin korkmazgil şiiri. gitmenin en güzel söylendiği şiirlerden bir tanesi!...

buyrun efendim şiir:

incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu

gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

telefonla kapının aynı anda çalması

(bkz: ikilem)

telefonuna bakınca gözlerinin içi gülen insan

çok sevdiği birisinden mesaj alan kişidir.

sevgili

siyah beyaz filminizin tek renkli kahramanıdır.