bugün

tanım:konu başlığı.

dikkat çekmekten kastımın cinsel dürtüleri hareketlendirmek anlamında bir dikkat çekmek oluşunun farkına varılmasını isterim,bu bir.

ikincisi,kadının hor görülmesi hakkındadır.Allah c.c. katında din islam'dır,hak dinin getirdiği bir sosyal düzen ve anlayış biçimi elbette olacaktır.islam hayatın her alanını hakça düzenleyen prensiplerin mevcut olduğu dindir.toplum hayatında kadına ve erkeğe farklı roller vermiştir Allah c.c.Biz bu farklı rolleri,yıllardır eğitim aldığımız ve belli bir ideolojinin benimsetildiği okulları,popüler kültürün kendini yaygınlaştırma aracı televizyonu,islam'ın neye tekabül ettiğini bilmeyen çevremizi ve her türlü modern kültür araçlarını baz alarak algılayamayız.islam'ın gerek kadın-erkek meselesine getirdiği bakışı,gerekse sosyal,siyasie,konomik vb. alanlar hakkındaki hükümlerini algılayabilmenin tek yolu,Müslüman bir kafayla olayları değerlendirmekten geçer.zira islam,teftiş olsun diye araştırılacak bir din değildir,islam'ı komünizmi,faşizmi ya da bir ödevi araştırdığımız gibi araştırmamız ve değerlendirmemiz mümkün değildir,islam doğru bilgi demektir,hakikatin ta kendisi demektir.

mesele kadının islam toplumlarında geri planda olması değildir,mesele kadının modern kültürde oldukça ön plana itilmesidir,gazeteler,televizyonlar,internet,sokaklar,aklımıza gelebilecek her türlü modernite olgusu kadının değersizleştirildiği ve özünden koparıldığı örneklerle doludur.

islam toplumu demek,içinde salt müslümanların yaşadığı toplum demek değildir.islam toplumu demek,içinde yaşayan Müslümanların,islam'ın sosyal,siyasi ve ekonomik düzenini tam manasıyla pratiğe yansıtabildikleri toplum demektir,yeryüzünde böyle bir toplum örneği asla mevcut değildir,nitekim hakim küresel sistem her devleti etkisi altına almıştır.

Allah c.c. kadın ve erkeği birbirinden farklı fiziksel ve psikolojik özelliklerle donatmıştır,bunun sonucunda da onların sosyal konumlarının farklı olması son derece doğaldır,bu durum adaletin ta kendisidir.ama modernite dayatmalarından kafasını kaldıramayanların,islam hakkında daraltılmış zihinle hüküm vermeleri şaşılacak bir durum değildir.

benazir butto'ya gelince,kendisi başındaki eşarbı geleneksel manası itibariyle takmıştır,islami bir gerekçesi yoktur.zaten kendisi de"islam'da tesettür olduğuna inanmıyorum"demişti,olan biteni iyi takip etmeden alakasız örnekler vermeyelim.

tesettürün farz olduğunu kanıtlayan birçok entryim var,isteyen bakabilir,istemeyen bakmaz.Kur'ana bamayan benim entryme niye öğrenme amaçlı baksın ki?
Saçın, cinsel dürtüleri hareketlendirici bir unsur olarak görenlerin; takılmasını savunduğu bez parça. Acaba hangi erkek vardır ki, bir bayanın saçlarını görerek cinsel bakımdan doyuma ulaşsın ve tahrik olsun ? Öyle şeyler şampuan reklamlarında olur olsa olsa, değil mi... Dünya'yı tekdüze dimağlarıyla inceleyen kişilere ne söylense azdır bu konularda. Atalarımız güzel söylemişler ; "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az."
Zil çaldı, dağılabilirsiniz.
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir." (Ahzab 59)

insanların görmemizi istediği şekilde dünyayı görmüyor olmaktan dolayı bereket tanrısına şükürler olsun.bunu da savunanlar sanırım başörtüsü satıyordur çarşıda pazarda.ya da saçı açık birini gördüğünde çadırı kuruyordur.başörtüsünün ithalatçısı mısın üreticisi misin nesin?

öyle her cümlenin sonuna "bağışlayandır esirgeyendir" koyunca dünya daha güzel bir yer olmuyor şeker oğlan.
Siyasi simge olması, yok bir ideolojiyi yansıtması vs vs... si tamamen palavra bahaneler olan bezdir. Türbana getirilen yasak tamamen ülkenin belli güçlerini elinde tutan kişilerle yeni kişiler ve kurumların çatışmasının sonucudur. He bir kızın veya kadının hangi amaçla türban taktığı benim zerre umrumda değildir ve türbanı da kendi inanç sistemime ve estetik zevkime göre kesinlikle hoş bulmuyorum . Efendim laiklik elden gidiyor , nerde kemalist gençlik gibi muhabbet kuşundan daha az kelime bilen tiplere de bir o kadar gıcığım. Bir bez parçası senin sistemini yıkacaksa senin zaten sistemin falan yok demektir. Bir de bir ideolojiyi benimsiyormuş siyasi simgeymiş. Ben ailesinde türbanlı olan chp li de biliyorum akp li de biliyorm mhp li de biliyorm. Bu partilerden biri cumhuriyetçi, biri muhafazakar-liberal, biri milliyetçi. Siyasi simge dediğin şey böyle olmaz gülüm, mhp li adamın eliyle yaptığı kurt işaretidir siyasi simge. Ayrıca ben kimseye bir zarar vermediğim sürece siyasi simgemi dini simgemi üniversiteye niye taşıyamayayım kardeşim senin istediğin gibi mi yaşamak zorundayım. Şimdi bu türban takanlar işte sözde cumhuriyet karşıtları atatürk düşmanları diye adlandırılan kesim yarın bir karar alsa ve artık üniversitelerde sadece mavi gömlek giyme kararı verseler bu mantıkla mavi gömlek giymekte yasaklanıcak. Benim mavi gömlek giyme hakkımda elimden alınacak. Bir toplumu aptal bir şekilde "dinci gerici bunlar-din düşmanı allahsız bunlar" diye ikiye bölmesi dolayısıyla da mutlaka birilerinin işine gelen bir bezdir. Efendim üniversitelerde serbest olursa yarın herkese kapanması için baskı yapılırmış savaş çıkarmış.Hukukunu , kanununu koyarsan, adam gibi uygularsan hic kimse bir bok yiyemez. sen takanı taktığı için takmayanı takmadığı için hor gören ona fiziksel ve ruhsal şiddet uygulayanla başa çıkmak zorundasın devlet olarak. Oruç tutmadığı için küpe taktığı için dövülen çocuğu da koruyacaksın, türban taktığı için hakarete şiddete uğrayan kızı da koruyacaksın.Allah aşkına bu kadar zor mu özgürlükcü düşünmek ya onlar kazanır ya biz demek mi lazım illaki herkes serbestçe yaşasın diyemeyecek kadar faşist bir toplummuyuz biz.

Sonuç olarak bugün türbanın serbest kalması için kan akacaksa ben bu yolda savaşmaya hazırım. Yarın kızların başları açık bir şekilde üniversiteye girmeleri yasaklanırsa o yasağın kalkması içinde savaşta da en ön safta yerimi alırım.
yüzde 20'lik başı bozuk tayfa nın ısıtıp ısıtıp önümüze getirdiği "efenim aslında bizim baş örtüsüne lafımız yok, ama şu türban yok mu şu türban, işte biz ona kılız, karşıyız, öcü o öcü, biz onu görmek istemiyoruz, biz ninelerimizn taktığı bez parçasına karşı değiliz ki zaten *" gibisinden saçma sapan, akılla mantıkla bağdaşmayan bir savunma mekanizmasına ihtiyaç duydukları konu...

bi de bunu takan ne hikmetse anaysal rejime karşı oluyormuş, direkt laik devleti yıkıp şeriat devleti getirmeyi amaçlıyormuş, nasıl oluyor o iş diye kendi kendinize söylenmeyin, bana da kızmayın çünkü ben de anlamadım, fazla da üstelemeyin bence, adım gibi eminim ki, bu saçma sapan zırvanın sahipleri de anlamamışlardır...
bile bile hakkı gizleme gayretinde olanların deformasyona uğratmaya çalışarak "yavuz hırsızcılık"oynadıkları kavramımaı.

gereken şeyleri önceki konu başlıklarında söyledik,açıklamalarını bi-hakkın yapmamıza rağmen yazdıklarını kopyalayıp koyanlar bile oldu,demek ki birtakım şeyler görülmek istenmiyor.bu konuda Allah c.c.'ın hükmünü söylemeye çalışan insanların,hakikatten uzak yaşamayı meslek edinmişlere birşeyler anlatmaya çalıştığını görüyoruz,lakin kendileri kepenkleri çoktan indirdikleri ve anlamak için değil,teftiş etmek için tartıştıkları(!) için,onlar adına uğraşmanın artık yersiz olduğunu düşünmeye başladım.

hiçkimse görmek istemeyenler kadar kör değildir vesselam.
inatla ve ısrarla örümcek kafalıların buna baş örtüsü demesinin sebebi aşikardır. çünkü böyle yaparak kendilerinin de bildikleri bu yasağı meşru hale getirmeye çalışmaktadırlar. ayrıca insan zahmet eder de yazılanları bir okur, bakar millet ne yazmış diye..
ama onları da haklı görmek lazım ne de olsa;
baş örtüsü kafaya, türban beyne takılır.
türban konusunda ilk çekince bunu takmayanların kafir, takanların ise tutucu olarak görülmesinin tehlikesidir.
yasak sebebi ise türbanın siyasi simge olarak kullanılması değil, dini bir simgenin siyasi bir simge olarak kullanılmasıdır. başbakanın yaptığı açıklama ile siyasi bir simge olduğu tescillenen türbanın aynı zamanda dini bir simge olması, dinin siyasete karıştırılmasıdır. bu da laikliğe aykırıdır. evet, budur.
Kendi fikrini destekler şekilde kur'an dan ayetler verirken eksizsiz olun. Dogru ya da yanlış diye birşey yoktur. istediğin gibi yorumunu yazabilirsin. Ama sen bilmediğin şeyi buraya yazıp okurları yanlış etkileyemezsin. Koskoca 6666 tane ayetin içinden bir tane ayet çıkarıp; ondan önce ve sonra yazılanları söylemezsen; birbirine tam zıt gelen cümlelerde çıkar meydana.
Tanrı demiştirki; eğer kadınınız kadınlık vazifelerini yerine getiremiyorsa, eşit davranmak suretiyle üstüne başka bir kadın alabilirsiniz. Bunu yazıp devamından gelen : Ama zaten eşit davranamazsınız, cümlesini getirmezsen olayı tam anlamıyla çarpıtmış olursun.
Kur'an nın içinde türban şart değildir yorumunu nereden çıkardınız onu bilmiyorum keza nur 31 de açıkca yazmıştır. lütfen değerli yazarlar bir bilgi verirken araştıralım. Kuran'da kadına ve erkeğe hitap aynıdır. Aşagıda yazdığım 2 ayet erkeğe yazılmıştır.

''Erkek kadınlar üzerinde onları idare eden idarecilerdir. Allah(cc) birini diğerinden üstün vasıfta yaratmıştır. birde erkek mallarından infak yaparlar. onun için saliha kadınlar itaatkardırlar. saygılıdırlar. onlar gaybi emanetleri muhafaza ederler, allah onları muhafaza kıldıgı cihetle(nisa 33)

''Geçimsizliğinden korktuğunuz kadınlara gelincei onlara önce vaiz,nasihat ediniz. ve sonra onları yataklarına girmeyerek terk ediniz.ve ıslah olmazlarsa vurunuz.(nisa34)
devamında kadın ve erkek barısmaya karar verirse bir arabulucu kadın tarafından, bir arabulucuda erkek tarafından gönderin bla bla bla devam eder. Bir kırmızı başlıklı kız hikayesini anlatırken heralde kurt büyükanneye saldırdı diye başlamazsın. Bilmeyen bi insan bunu kurt büyükanneyi zikiyo bile anlayabilir. Demek ki bişi yazarken eksik yazmamak gerek.

''Sana hayızdan soruyorlar. De ki: O bir ezadır. Kadınlar hayızlı iken onlardan uzaklaşın. Onlara katiyen yaklaşmayın. Ta ki temizleninceye kadar. Temizlendikleri vakit onlarla münasebette bulunun(bakara 222)
''Allahın size emrettiği yerden. şüphesiz o çok tövbe edenleri sever ve çok temizlenenleri sever.
Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır. O halde tarlalarınıza nasıl isterseniz öyle varın. Kendiniz için güzel şeyler gönderin.(bakara 223)
devamında eger kadın ve erkek ayrılma durumuna gelir ve ayrılma kararı alırsa kadının ve erkeğin yapması gerekenlerden bahsediyo falan ...
:D bunda utanılacak yada efendim vay kur'an a bak neler yazmış öyle ayıp ayıp denilecek birşey yok kur'an da herşey olmak zorundadır.
Ki içinde 1900 lü yıllarda bulunan zamanda göreceliliğin oldugu bile yazılıdır dersek içinde çok entresan mücizeler olduğuda aşikardır. Kur'an ın meali sürekli değişebilir. Ki arap dilinde indiği halde arapların bile çeviremediği bir çok şey var. Çevrilir anlamı anlaşılmaz. Belki bundan 200 sene sonra ne olduğunu anlayacaklar. kur'anın 200 sene önceki çevirisiyle şu andaki çevirisi aynı değil. Gün geçtikçe anlam kazanıyor.

Kur'an ın yeni indiği dönemde kadına nasıl davranıldığını sanırım hepimiz biliyoruz. Cahiliye döneminde kadınlar insan yerine bile konulmuyordu. Kur'an kadın ve erkeği eşit kılmıştır. Buna örnek olarak bakın eeey okurlar bir tane ayeti çıkarıp empoze etmiyorum ne yazıyorsa tam olarak aktarıyorum.

Allah Kuran'ın "Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve herşey) bozulmaya uğrardı. Hayır, Biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar." (Müminun Suresi, 71)

Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır." (Hucurat Suresi, 13)

Allah'ın kendisiyle kiminizi kiminize göre üstün kıldığı şeyi (malı) temenni etmeyin. Erkeklere kazandıklarından pay (olduğu gibi), kadınlara da kazandıklarından pay vardır. Allah'tan onun fazlını (ihsanını) isteyin. Gerçekten, Allah herşeyi bilendir. (Nisa Suresi, 32)
Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. iyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler. işte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)

Allah'ın ayette bildirdiği gibi, mümin kadınlar ve mümin erkekler aynı sorumluluklara sahiptirler. Allah'a ibadet etmekle, Kuran ahlakını yaşamakla, insanlara iyiliği emredip kötülüğü engellemekle ve Kuran'da bildirilen tüm emir ve tavsiyelere uymakla yükümlüdürler. Allah Kuran'ın "Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir." (Enfal Suresi, 29)

Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. işte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun Katındadır. (Al-i imran Suresi, 195)

Bir başka ayette ise Allah, "Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz." (Nahl Suresi, 97)

ve daha yazamayacagımız kadar ayet. Demekki neymiş! 6666 tane ayetin içinden kadınlar sizin ekin tarlalarınızdır lafını çıkarıp kafana göre yorumlamak ile olmazmış bu işler. Cennet anaların ayakları altındadır, denmiş. Heralde erkekten ana olamayacağına göre burda söylenen kişi kadın.
Nasıl o kadar ehemmiyeti olan bir laf değildir denir. Annelerinize üf bile demeyin buyuruyor Allah(cc). Velhasılı kelam;
Kuran'da Kadın ve Erkeğe Hitap Aynıdır. Elbette yanlızca kadına veya yanlızca erkeğe söylenen ayetler var. Ancak kur'an da biz sizi diye başlayan tüm ayetler bütün insanlara söylenmiştir.

Bu şeyi islama inanıyorum diyen isterse takar. Bir parça bez parçasıyla namus korunmaz belki ama bir bez parçası diyede cumhuriyet sarsılmaz.
namustur.
laik devletin inançların her türlüsünü teminat altına aldığını ve vatandaşların bu inançları doğrultusunda dininin gereklerini yerine getirme noktasında baskı görmemelerini güvence altına aldığını bilmeyenlerin "bez" dedikleri giyim malzemesi.

mesela yarın birgün birisi gelip de "benim kafamdakine bez diyen sen...senin inancından dolayı taşıdığın aksesuarın bilmem nerene girsin" derse laik devlet bu noktada ne yapabilir? bunu diyeni bundan menedebilir. etmelidir. ama etmez.
(bkz: #2849997) *
günün birinde, vakt-i zamanında laik devlette anayasal olarak faaliyet gösteren diyanet işleri başkanlığının verdiği fetvayı legal görecek bir mahkeme kararı alındığında ona bez diyenlerin kanunlara uymak için takıp takmayacakları merak edilen giyim malzemesidir.

erkeklerde komik duracağına eminiz. *
otostopcunun galaksi rehberinde jatravartid ırkının kafalarına taktığı beyaz mendilin esin kaynağı.
(bkz: nudizm akiminin siyasal simge haline gelmesi)
öncelikle türban/başörtüsü her ne ise günlük yaşamın bir parçası olduğunun ve bunu takmakla kendilerini yükümlü gören kişilerin bunu belirli saatlerde değil, günün her saatinde takmaları konusunda da kendilerini yükümlü gördüklerinin unutulmaması gereken bez.
Türban yasağına şu açıdan bakmak gerekir bence:

Her insan siyasi, dini gibi hayata bakış açısını belirleyen düşüncelerde özgür olmalıdır.11 yaşında bir çocuğun bu seçimleri yapabilmekten genelde uzak olduğunu eminim hepimiz rahatlıkla görebiliyoruz. Fakat ailesi tarafından türban taktırılan bu kız çocuğumuz okula da türbanla gidebilir ve okuldaki öğretmeni de türbanlı olursa, bu çocuğun özgür iradesinden nasıl söz edebiliriz?

Aynı şeyi sosyalist bir aileden gelen 11 yaşında orak çekiç takan ve okulda yine orak çekiç takan bir öğretmen tarafından eğitilmesinde de söyleyebiliriz. Bu tabi ki bu uç bir örnektir ve türban olayıyla tam olarak karşılaştırmaya imkan yoktur.

Sonuç olarak, Türbanın ve diğer insanın dünya görüşünü etkileyen simgelerin kamusal alanda tamamen yasak olması, bireylerin özgürlüklerini birazcıkta olsa daha fazla kullanabilmesini sağlamaktadır. Eğitim eksikliği Türk toplumunun gerçek sorunudur. Bir de buna mahalle baskısını eklemek sadece doğuya koşuşumuzu hızlandırır.
türkiye cumhuriyeti tarihinde hiç çözülemeyecek olan sorundur. bu ülkenin kadınları oturup kendi aralarında konuşmadığı sürece, taraf olarak biz erkeklerin hep ön saflarda atıp tutmasıyla sadece gazetelerde ve tv`lerde vakit kaybından başka bir şey olmayacak kanaatim.

öncelikle anayasamızdaki laiklik vurgusu, eğitim öğretim, vatandaşlık hakları zaten çiğnendikçe, çiğneniyor. bu ülkedeki kadınlar yüzyıllardır başlarını bir şekilde örtüyor. türban, başörtüsü, yazma, çarşaf her neyse. bu yasağı savunanların en büyük tezi ve dayanağı olan rejimin tehlikeye girip, şeriatın gelme korkusu. iyi de güzel kardeşim senin zaten yaşadığın devlette özde laiklik değil sözde var. savaşlardan çıkmışsın, koca imparatorluğun çökmüş, kurtuluş savaşı vermişsin ve iyi kötü üzerinde yaşayacağın bir toprak parçası var. devlet olarak senin bu insanlara bir vefa borcun var. üçüncü dünya ülkelerinde demokrasi falan olmaz, olamazda. gelir dağılımın bu kadar kötüyse, üretemiyorsan, ekonomin sıcak parayla yabancı devletlerin santraç masasında piyon olmuşsa tek yol olan eğitim, insan eğitmede kendi vatandaşlarına kısıtlama getiriyorsan, sen nasıl gelişeceksin, nasıl laik ve modern bir ülke olacaksın. keza bir simge insan hayatında çok önemli olabilir. zaten varoluş sebebini buna da dayandırabilir. hatta bunu kendi emellerine alet edip bunun üstünden rant sağlayan partiler de çıkabilir. ama senin sorunun o rantçılarla değil, onun yüzünden ezilen ve mağdur olan vatandaşlarındır. bu insanları bu ülkeye tabi kılan tc kimliğinde ki bir kaç harf değil. doğduğu topraklarda herkes kadar söz sahibi olmasıdır.
türban takanlardan cok,türbancı erkeklerin cıkartıgı sorun, şairin dedigi gibi.

'' eger sahiden gözün yoksa haramda
neden türban sorarsın ?''
ülkücü bıyığı, komünist bıyığı, yesil kürklü parka, cervece sakal vs kardesleri içinde yasaklanmıs tek semboldür. aslında bunların üvey kardesidir. sadece kardes oldukları söylenir.

türban siyasi simge değildir. olsa bile yasaklanması demokrasiye aykırıdır.
yükselip daha fazla para kazanabilmek veya ini kaybetmemek için her çeşit numarayı yapmak zorunda kalan, komşuluk - dostluk gibi kavramlar kültüründe varken bunları unutup; robin sharma kitaplarıyla yeni bir şey öğreniyormuşcasına coşagelen, kişisel gelişim kitaplarından "kendini dünyanın merkezi olarak görme" yeti(!)sini öğrenip bencilleşen, sınavlarla - denemelerle - zorluklarla okumaya "hak kazanabilen", köhne evlerde üç kuruşluk burslarla yokluğu zerafettenmiş sayılan bir kaç yılı okuyarak geçirdikten sonra; işsiz kalan, işsizlikten intihar eden, buna rağmen tüketen tüketen tüketen... cep telefonunun - arabanın - kıyafetin en son modeline "borçla" "taksitle" -yinede- müptela, beyin uyuşturan masalsı dizileri ağzı açık, ağlak yarışmaları göz yaşlı izleyen, tüm bunların üstüne;

yaşadığı coğrafyanın, bu coğrafya insanının yapısının "geçmişin" hiç farkında olmadan "kendi de nedenini bilmeden" bir şeylere birileri istedi diye tepki gösteren -taraf duran- rest çeken...
güncel olan uyuşturucu; alevi - sünniyse birbirini yiyen, açık - kapalıysa birbirine çemkiren, müslüman - gayrimüslimse birbirine savuran, türk - kürtse neden? demeyen...
tüm bu kaoslara bir şekilde tepki yetiştirirken -elinden kayıp gidenlerin- ne kadar maaş aldığının, maaşına ne kadar zam yapıldığının, neden okuyamadığının, neden iş bulamadığının sebebini sorgulamayı "unutan" "unutturulan" insanlarız vesselam.

başlık; türban (hani bu yahudilerin hristiyanların da taktığığı, müslümanların da yüzyıllardır kullandığı örtü)
güncel tanım; ülkemizde bir süredir, bir şeylerin üstünü kaos ortamı yaratarak kapatıp topluma unutturmak için (aynı amaçla yapılan suikast ve ırkçılıktan boş kalan zamanlarda) kullanılan *simge.

(bkz: haydin kavga edelim)
tarihi sümerlere kadar dayanan kadınların örtünme biçimidir. bilindiğinin aksine sadece müslümanlara özgü değildir.
cahil Türk halkini birbirine dusurecek, oldurulmus, Kur`an da varligindan eser bulunmayan sacma sapan, tasma gibin birsey.
cahil, fakir, bilinçsiz, yönlendirilen, güçsüz, insanla özgür, çağdaş, bilinçli, kültürlü, güçlü insanı bir birinden ayıran ayıraca verilen ad.
başörtüsüyle karıştırılmaması gereken, şeriat simgesidir. başörtüsü "teyze"lerimizin ve hatta evlilik çağı ve bu çağın altında ki kızların başına bağladığı yazmadır. "saçım görünmesin, ben dinliyim, onlar dinsiz, şunlara bak hepsi açık münafık köpekler" gibi bir düşünceye sahip değildir bu güzel insanlar. hatta bazı kızlarımıza yakışır bu başörtüsü.

türban iranlı ismi lazım değil bir kadın tarafından türklere empoze edilmeye çalışılan ve başarıya bir nebzede olsun ulaşmış olan bir şeriat simgesidir, yobazların sığınağıdır.