the platform

Dandik bir gerilim beklerken mükemmel bir film ile karşılaştım.

Testere tarzı filmleri sevenler çok beğenecektir.

Midesi hassas olanlara çok tavsiye etmem.

insan insanı yer mi be...!

üç tür insan vardır diye başlıyor..
-yukarıdakiler
-aşağıdakiler
ve
-düşenler.
girişiyle insanı germeye başlayan 2019 yapımı bir netflix filmi.

Çok garip ama bir o kadar da güzel, her anı heyecanla izlenilen, gerilim severleri mutlu edecek, midesi hassas olanların izlememesi gerekendir.

sonunu anlayan? yani neoldu mk??
bir film.

ben şuan ne izliyorum hissiyle cebelleşirken birden kendinizi felsefenin ve sosyolojinin engin denizlerinde bulursunuz biraz kanlı biraz vahşi gelir ama Dünya'nın kurgusu başka nasıl yapılabilirdi ki ?
Fazla spoiler vermek istemiyorum ama sonunu büyük bir beklentiyle izlemeyin çünkü orayı doldurması gereken sizlersiniz....

Müthiş keyif aldım yer yüzünde bilmem nerelerinde şuan böyle deneyler oluyor hissediyorum.

Bir netflix filmi.

Aşırı göndermeli, her sahnesinde bir şeyin sembolize edildiği filmler normalde beni yorar.
Kanlı revanlı sahnelere tahammülüm yoktur.
Gel gelelim, bu filmi tüm bunlara rağmen sevdim.
Sınıfsal çatışmayı, kapitalizmin karşısında insanların konumunu çok güzel anlatmış.

Benim puanım: 10/7,5

kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

ama sadece izlemek yetmez. izlerken, kendinizi, hayata ve insanlara olan bakışınızı da irdelemelisiniz.

(bkz: iner misin çıkar mısın)

Içinde çokça metaforik göndermeler olan , herkesin kendine göre yorumladığı normal bir film. Çok etkilemedi beni. Ama bazı sahneler gerçekten çok kanlı ve vahşet içeriyordu.

asıl adı "El hoyo" 2019 gösterime girmiş. ispanya yapımı bir film.
yönetmenliğini "Galder Gaztelu-Urrutia" yapıyor.

çok beğendiğim filmlerin üniversitelerde ders niteliğinde gösterilmesi gerektiğini söylerim. bu film içinde aynısını söylüyorum.

çok başarılı bir yapım. benim imdb puanım 8 oldu

korku deniyor ama bence değil. tabi kanlı sahneler olduğu için çocukların izlemesi doğru değil. çok güzel mesajlar var filmde. böyle güzel filmleri özlemişim.

etkisi altında bırakan bir film. mutlaka izlenmeli.

mesela.

--spoiler--
"herkes ihtiyacı olduğu kadar yese herkese yetecek kadar yiyecek var."
--spoiler--

Ne filmdi be diyebileceğim türden bir filmdi...

Bencilliği en iyi şekilde aktarmışlar, zor anlarda insanların neler yaptığını gösteriyorlar...

izleyin, izlettirin.

Not: midesi hassas olanlar izlemesin...

'Oysa; Zenginler zenginliklerini doğru harcasalar, zenginlikleri en alttakilere de yeterdi.' ana fikrini kendince mükemmele yakın bir şekilde işlemiş ispanyol filmidir.

Bazı sahneler göz acıtıyor ancak mutlaka izlenmeli.

Öncelikle filmdeki dikey hapishaneyi ilahi bir sistem olarak düşünebiliriz. En üstte gördüğümüz aşçı, aslında yaratıcıyı temsil ediyor. Açık renkli kıyafetleri ve bin bir titizlikle sofrayı hazırlayan hizmetkarları ise melekler. Yemekler çok iyi bir şekilde hazırlanıyor ve kullara sunuluyor. Kulların paylaşmayı bilmesi isteniyor, buna teşvik ediliyor fakat onlar açgözlülükleri nedeniyle kendilerinden alttaki insanları asla düşünmüyorlar. Halbuki kısa bir süre sonra onların da alt katlara düşme ihtimalleri var fakat bunu görmezden geliyorlar. Aşçının, içinde saç bulduğu için hizmetkarlarını azarladığı tatlıyı hatırlıyor musunuz? işte o tatlı bir kutsal kitabı temsil ediyor. Adamlarımızın hücrelerin birinde rast geldiği bilge kişi de peygamber olarak nitelendiriliyor. Peygamber, Mesih ve yardımcısına, yukarıdan gönderilen tatlının bir mesaj olduğunu ve bunu insanlara diyalog yoluyla anlatmaları gerektiğini söylüyor. Adamımızla aynı odadaki köpekli kadın ise, cennetten düşen bir meleği tasvir ediyor. Filmi bu tema ile düşünürseniz, tüm parçaların yerlerine oturduğunu göreceksiniz.

Film, dünya düzenine karşı onlarca mesaj barındırıyor. En yukarıda yemeği hazırlayan aşçı ve yardımcıları devletler olarak tasvir edilmiş. Devletler, en iyi en leziz yiyecekleri hazırlayıp halkına sunuyor, fakat zenginler tarafından bu yiyeceğin %80'i silip süpürülüyor. Kendilerinden alttaki kesimi hiç düşünmeyen zenginler, birden kendilerinin de alt kesime düşeceğini bildikleri halde anın tadını çıkarmayı tercih ediyorlar. Bıçaklı amcamızın alt kattakilerin yiyeceğine idrarını yapması gibi yoksulluktan zenginliğe yükselen biri hemen kendinden alttaki kesimi ezmeye başlıyor. Bu da günümüz dünyası ile çok tanıdık. En alttakilere sıyrılmış tabaklardan başka bir şey kalmıyor. Bu sistem hiç son bulmuyor, çünkü en alt kattaki kişiler, zengin olduklarında asla en alttakileri düşünmüyorlar. Ha bu arada en alt kattaki küçük çocuk nasıl hayatta kaldı? diye düşünüyorsanız da, annesi ona her gün yemek indirebilmek için insanları öldürmek zorunda kalıyordu. Bu da tüm kargaşanın içinde, bir annenin çocuğunun karnını doyurabilmek için günümüz dünyasında verdiği amansız mücadeleyi gösteriyor.

The platform 1. Kat.
görsel

Abartılacak bir film değil. Kısa filmlik bir senaryoyu filme yaymışlar. Normal izleniyor. 7/10 max.

Oyuncunun elindeki don kişot kitabı ve tipinin benzerliği manidardı. Kitap ve filmin ilişkisi biraz daha detaylandırılabilirdi fikrimce.

Filmin sonu ve küçük kız ile alakalı final yetersiz kalmıştı yine. Bu kadar rahatsız edici bir film iyi bir finalle sonlanmalıydı. Güzel fakat eksik bir yorum olmuş fikrimce.

filmi bir yere bağlamak için sonunu b*k etmişler.

marjinal bir konu bulmuşsun işte ne diye mesaj kaygısına düşüyorsun ki? mesaj vermeye çalışmak yerine filmi ortada bıraksalar daha çarpıcı olurdu.

metaforik ergen filmlerini abartma şenliği vol:23434.

david lynch okulu varken bu tür filmler anaokulu olur ancak.

Köpeğin adı neden 2.Ramses lan, diyerek bir soru yönelttiğim başlıktır.

Güzel film yalnız fazla abartmamak lazım.

Herkes değişik metaforlar bulmuş.

--spoiler--
Bana da son sahnede platformda yükselen asyalı küçük kız, çin'in yeni dünya düzenindeki yükselişini temsil ediyor gibi geldi.
--spoiler--

testere nere bu film nere.zaten sonunda ne oldu onu da çözemedik.orta sınıf bir film.

--spoiler--
mesele en üstteki yemeği en alttakine ulaştırmaya çalışmak değil yeğen, mesele en alttakileri en üsttekilerin sırça köşküne sokabilmek. adalet, insana has imtinanın ayrımsız herkesin hakkı olması ve herkesin bunu özümseyerek bilmesinden geçer.
--spoiler--

izlerken mide bulantısına sebebiyet vermiştir ama içerisinde çok anlamlı mesajlar barındırıyordu.. izlemenizi tavsiye ederim..

(bkz: açlık oyunları)

Hayatı anlatan filmdir. Hep öyle değil mi yukarıdakiler aşağıdakileri ne zaman düşünmüş.

(bkz: Snowpiercer)