bugün

Bir kimseyle karşılaşıldığında,birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma,esenleme,merhaba.

(bkz: selamünaleyküm)
(bkz: slm)
esenlik dilemek.
allahın doksandokuz isminden birisi.
her çeşir arıza ve hadiselerden salim kalan her türlü tehlikelerden kullarını selamete çıkaran cennetteki bahtiyar kullarına selam eden

''o öyle allah tır ki selamet verendir'' haşr 23
islam inancına göre vermesi sünnet alması farz olan şey.
allah'ın selamı üzerine olsun anlamına gelen, tanışıklık, hürmet, nezaket, saygı vb. değerleri tek bir hece de toplayan kelime. bazen verilecek olan bir selam'ın farklı zaman ve mekanlar da sizin işinizi kolaylaştırabilecek bir olması olağandır.
1930'larda bir polonya kasabasının saygın baş hahamı samuel shapira, kırlık bölgede yürüyüşlere çıkmayı adet edinmişti. sıcak sevgi dolu, merhametli haham yürürken karşılaştığı yahudi olsun olmasın herkese selam vermeye dikkat ederdi.
günlük yürüyüşlerinde sürekli karşılaştığı insanlardan biri de, çiftliği kasabanın dışında olan bay mueller adında bir köylü idi. haham, tarlasında harıl harıl çalışan çiftçinin yanından her sabah geçerdi ve başıyla selam verip güçlü bir ses tonu ile "günaydın bay mueller" derdi.
köyde yahudiler ve yahudi olmayanlar arasındaki ilişkiler iyi değildi, dostluklarsa çok nadirdi fakat haham yılmadı, günlerce bay mueller'i içten bir merhaba ile selamlardı. en sonunda çiftçi haham'ın içtenliğine inanmış onun selamlarına gülümseyerek cevap vermeye başlamıştı.
bu olay yıllarca sürüp gitti, ta ki naziler gelene kadar. haham ve ailesi köydeki diğer tüm yahudilerle birlikte toplama kampına götürüldüler, en sonunda onun son durağı olacak olan auschwitz'e getirildi. trenden iner inmez seçmelerin yapıldığı sıraya girmesi emredildi, sıranın arkasında beklerken, uzakta kamp komutanının sopası ile sağı solu işaret ettiğini gördü, sola işaret ölüm anlamına geliyordu; sağ ise vakit kazandırıyor hatta kurtuluş anlamına geliyordu.
kalbi hızla çarpıyordu, sıra ilerledikçe komutana daha çok yaklaşıyordu, karar ne olacaktı; sağ mı sol mu? bu nasıl bir adamdı? binlerce insanı bir günde ölüme gönderebilen bu adam nasıl biriydi?
sıra ona geldiğinde cesur bir şekilde komutanın yüzüne baktı. o anda ikisininde bakışları birbirine kenetlendi. haham komutana yaklaştı ve yavaşça "günaydın bay mueller" dedi! bay mueller'in soğuk ve hiç bir hissin okunmadığı gözleri bir an için seğirdi, o da alçak sesle "günaydın bay haham" diye cevap verdi.
daha sonra sopası ile işaret edip, güç bela fark edilen bir baş selamı ile bağırdı; "sağ'a" yaşam'a..!

basit bir merhabanın hayat kurtarabileceğini kim düşünür? bazı küçük ya da bize göre basit davranışlar büyük sonuçlar doğurabilir. haham kurtuluşunun tohumlarını başkalarının önemsiz bir köylü dediği adama yıllarca neşe ile selam vererek atmış oldu, bir gün kaderini bu çiftçinin belirleyeceğini düşünebilir miydi?
şayet bir gün kapı açılır da; yüzünde doyumsuz neşenin, terkedilmemiş deniz feneri, yanıma bir yar uzanmışlığı, başını göğsüme koymuşluğu, teninin hiç bilmediğim hislerden kokmuşluğu imasında, manasında tebessümüyle, elini uzatır, "selam" derse incinmek, incitmekten habersiz sesiyle biri; alıp götüredebilen rüzgarlar kararlığında- gördüğüm ne varsa dilimin ucuna gelir, beyin zonklamamdır okuduğum ne varsa- şimdiye dek tattığım tüm kalp çarpıntılarımı toplayıp üstüste, baştan sona her biri şerefine bir de yutkunup, en tepeye yepyeni bir tanesini koyup; geçinememe, katlanamama, sevememe, düşman olma, nefret duyma.., ne kadar huy olabilecek 'huy'suzluk varsa, tüm cesaretimi toplayıp, hepsinin karşısına; bilinmeyen, bilemediğim tarihlerde akmamış tüm gözyaşlarımla sıvadığım, hafızamda birikmiş herşeyi en küçük parçasına kadar kullandığım, vicdanımla, irademle, düşüncemle, bilincimle yükselttiğim, varettiğim anıtımı koyar, aşık olurum!
" selam" derim ben de, "selam..."
saygı, sağlık, esenlik, barış dileme sözü veya işareti.
eskiden * * mirc zamanında, asl diye devam eden başlangıç sözcüğü.

-selam
+slm
-asl?
+hocam m be, hadi git başımdan.
Allah'ın (c.c.) 99 güzel isminden biri.
(bkz: Esma-ül Hüsna)
Özellikle sorunların ve sıkıntaların altında ezilen ve bunalan insanlar için umut kaynağıdır. Çok derin anlamlar gizlidir Yüce Yaratıcı'nın bu isminde..
Uçuyor, duran bir anın havasında
Işıktan kuşları bir akşam seherinin;
Gündüzün geceyle buluşan noktasında
Yaklaşıyor musikisi eteklerinin.

Ve sanki ufkuma baştanbaşa gül rengi
Kanatlarını açmada bir altın devir.
Başlıyor ömrün ve ölümün güzelliği,
Söyleyecek şimdi zaferlerini şiir;

Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden
Selam, senelerce,senelerce evvele,
Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En sevgiliye,en iyiye,en güzele.

Geçmiş bir zamanı kalbim bulmak üzredir,
Tamamlanacaktır yarım kalmış rüyalar;
Ey hafıza cömert memenden beni emzir,
Zengin renklerini ufkuma dök, ey bahar!

Uzattığımız bu tası dolduracak mı
Yine bol sularla akarak o çeşmeler?
Yoksa , hiç bulunmayacak kadar uzak mı
Dudakları öpüşlerle dolu geceler?

Ey pembe akşamların karasevdaları!
Güzelliklerine doyulmamış zamanlar!
Ergen yastığının ateşten rüyaları!
Ey, saf kalbimizde doğmuş ve ölmüş anlar!...

Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En güzele, en iyiye, en sevgiliye
Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden,
Selam,senelerce öteye...

AHMET MUHiP DIRANAS
a.s diye karşılık verilesi cümle.
Ibranice shalom kelimesinden gelmektedir. Hatta yahudi'ler birbirleriyle shalom alekum seklinde selamlasirlar. Bizde kalkariz bunu selamun aleykum seklinde yorumlar birbirimize soyleriz. Canim biz dediysek ben dahil degilim buna tabii ki.
hail ve ave nin alt kumeligini yaptigi sozcuk.

fin. tervehdys
hir. pozdrav, pozdravljanje, dobrodošlica,
hol. saluut
ing. greeting
isp. saludo
lat. saluto
mac. üdvözlés, köszönés
no. hilsen, hilser
pl. powitanie, pozdrowienie
po. saudação
swe. hälsning
(bkz: salutation)
(bkz: salam) *
arapçada esenlikler manasına gelen bu başlık aynı zamanda sözlüğe yazar kimliğiyle ilk kez girdiğim entrydir. tamamen dikkat çekme, tanışma ve kaynaşma maksadıyla girilmiş bu entrynin;yeni bir sözlükteki yeni maceraların, yeni tartışmaların, kavgaların,gürültülerin, zirvelerin,iniş ve ya çıkışların, ayar vermelerin,göt olmaların, anlatım bozukluklarının, şahlanmaların,favori entrylerin, siklenmeyen entrylerin,en sevilen öpülüp okşanan başucu entrylerin, enseye şaplak göte parmak vakalarının, yalanların,dolanların başlangıcı olup olmayacağını ileride görebileceğiz ancak şuan ki amacım sadece bilgi paylaşımı ve yazma hissiyatımın dışavurumundan ibarettir.

(bkz: selamunaleykum ağalar)
kullanılan kavramlar ne olursa olsun iletişimin kapısını açan sözcüklerdir.
selamdan sonra bir istek gelmemesi daha hoştur tabi.
selam;sev beni, sevdir beni, sevindir beni..
eskidendi.
eskidi mi eskidi.
selamı geldi.
aya baktım.geceyi yaktım.
aleyküm selam.
orta çağda şovalyelerin yüzlerini göstermek için miğferlerini elleriyle açarak alınlarına götürmesi durumudur.bu da o zamanlarda ben buyum ve korkmuyorum anlamına gelen selam vermeyi ortaya çıkardı.
sözlüğe ilk girişte, sözlüğün bize ilk tepkisidir. fakat bazı rumuzlarda oldukça ilginç bir cümle ortaya çıktığını söylemeliyim !

"selam gibi geliyor bana, biz de seni bekliyorduk"
arzu ile kayanın neşe ile oyanın göndermesi halinde sevimsiz olan hadise.
bizim günlük hayatta kullandığımız anlamında inglizcesi 'hiya'dır ve bi anlamda türkçeye duydugum sevgının artmasına neden olmustur bu munasebetle. bi kere düşünsene 'slmm' demek istiyosun 'hiyaaaaa' cıkıyo. yani cok rahat baska yerlere cekilebilir, ben cekiyorum en azından. * *
(bkz: şalom)