bugün

Pr ile veya pr için ortaya atılmış kandırmaca.
Bela okuduğum, önümde bir tuş olsa bütün popüler kültürü yok edeceksin deseler tereddüt etmeden basardım.
katı bir biçimde karşı olduğum.
Toplumun varlığına en büyük tehditlerden biridir, dayatılandır.

Genellikle kendi kişiliğini, karakterini inşa etmekten yoksun olan insanların kapılıp gittiği yozlaşmış, dejenere durum.
Dönemimizde insanları yutan ve insanı robotlaştıran bir kültür çeşitidir.
Herkes kendisi için yaşamayı bıraktı ve bu popüler kültür için yaşamaya başladı.
Sergileme, beğenilme ve havalı görünme isteği insanları kimi şeylerin tadına varmaktan yoksun bırakıyor.
Bu döneme ait değilmişim gibi hissediyorum bazen.
Tek tip insan yaratma amacı güden saçmalık.

Bu saçmalık yüzünden mutsuzlar insanlar.
Her insanın özel olduğu, davranışının, zevklerin, hobilerinin kendine has olduğunu gerçeği unutulmamalıdır.

Hepimiz 36 beden olmak zorunda değiliz, kas yapmak zorunda da değiliz.
Saçlarımızı sarıya boyatmasak ölmeyiz meselâ.
Sosyal hesaplar açmadan da yaşanabilir.
Sen elma seviyorsun diye, ben neden elma sevmek zorundayım?!
Falan filan...
Aslında sanılanın aksine birden fazla olan.
Popüler kültür bir yerde başkaları tarafından yönetilmek, yönlendirilmek tabiri caizse tüm seçimlerimizi başkalarının belirlemesi demek.

Ve her kesimin bir popüler kültür dünyası var.
Her kesim kendi yerini sağlamlaştırmak adına kendi kalıp kimliklerini döküyor.

Batılı kalıp kimlik, dindar kalıp kimlik, kapitalist kalıp kimlik..
Pek çok kez bunlar iç içe dahi geçebiliyor.

Batılı, dindar olabilirsin.
Ama kendi seçeneklerini belirlemen şartıyla. Başkalarının sana empoze ettiği şeyleri kabul ederek değil.

Kendi karakterinizi, tercihlerinizi, hatta zevkinizi inşa edin.
Sunulan karakterleri kabul etmeyin.
nerdeyse uyamadan instagramda yaşayan yığınların hayat tarzı.
Küreselleşmeyle birbirlerini beslerler. Popüler kültür küreselleşmenin bir sonucu olduğu gibi nedenidir de. Ve küreselleşme popüler kültürün önce popüler, sonra kültürleşme kısmının süreç ve nüfuz etme mimarıdır.

Modadan farkı aslında bir anlamda burada başlar. Moda bir çağa, döneme, sürece uygunluğu ifade ederken popüler kültür çağı, dünyayı kendisine dönmeye zorlar. Bir bakıma ortada statik hiçbir metnin olmamasından rahatlıkla ilerler. Metinden kastım bildiğimiz anlamda yazılı değil, dinamik olmayan söylemler. Bu yüzden de popüler kültürün herhangi bir kalıcı, garantili veya dönem-üstü referansı olmadığından varlığı da siliktir. Soru şu ki popüler kültür sosyal veya global anlamda bir sous rature midir? Kim bilir, imamoğlu, kim bilir...
Ben bu amk kültürünün bizlere miras bıraktığı evirip çevirip düşünemez hale soktuğu zeka özürlüsü yeni jenerasyonu görmemek için 10 yıllık Facebook'umu bile dondurdum amk.
''..
"Popüler kültür" ve yararsız haberlerin yayılmasıyla kamunun dikkati yoksulluk, insan hakları ihlalleri, zenginliğin eşit paylaşımı, çoğunluğun politik temsili ve medyanın elitler tarafından denetlenmesi gibi daha önemli noktalardan uzaklaştırılır.

Endüstri kaynaklı kültür, tüketimi arttırmak ve bize bazı şeyleri ihtiyaç olarak hissettirmek için medya üzerinden inanç ve istekleri yönlendiriyor. Bunu popüler kültürü çoğaltarak, yeniden üreterek ve yaygınlaştırarak yapıyor. Medya yöneticileri için hava hoş, “Düğmeyi kapatın ve çocuklarınızı sunduğumuz zararlı etkilerden koruyun” diyorlar.
''

Popüler kültür felaketimizdir!
kültürel etkileşim değil, kültür enkaz ve mezarlığıdır.
popüler kültür, özellikle internet çağının gelişmesiyle dünyamızı etkilemiş bir kavramdır.
aslında kelime anlamlarına bakacak olursak kültür ve popülite birbirini aynı güzergahtan etkileyen kavramlar değillerdir. çünkü kültür eskiden beri süregelir, özü değişmez ve değişimi ise sadece şekil itibariyle olur. popülerite ise yeni teknolojiyle (modayla) değişim gösterir ve yenilenir. bu da birlikte kullanılınca aslında zıt kavramların çelişkilerini gözler önüne serer.
artık ben de bir parçasıyım. allah tam olarak şu an belamı verdi.

https://www.youtube.com/watch?v=E6OZEgP-8k8
populer kulturun populer olmayan evlatlariyiz.
popüler kültür son derece zararlı ve insanları öz benliklerinden uzaklaştıran, sıradanlaştıran, herkesleştiren, kendi belirlediği kalıplara sokan bir kavramdır. tamamen size dayatılmış hayatları size yaşatmaktır. popüler kültür kesinlikle iğrenç bir şeydir...

insanların çoğu bir şeyden hoşlanıyor veya hoşlandıklarına inandırılıyorlar. ve diğer insanlar da popüler kültür sayesinde aynı tuzağa düşüp çoğunluğun hoşlandığını sandığı şeyden hoşlanmaya başlıyorlar. kendi fikirleri veya ideolojileri yok. başkaları hoşlanıyorsa bu güzel bir şeydir şeklinde düz bir mantıkları var sadece. işte bu bir insanı popüler kültürün kölesi yapan etkendir.

bir yerde okumuştum ve şöyle diyordu;
seni gece gündüz diğer insanlardan farksız kılmaya çalışan bu dünyada kendin gibi kalabilmek dünyanın en zor savaşını vermektir.

popüler kültürün çok iyi bir özetidir bu cümle. seni herkesleştirir. bir kalıba sokar. bak herkes bunu yiyor sende yiyeceksin. herkes bunu giyiyor sen de giyeceksin. herkes şu telefonu kullanıyor sen de kullanacaksın. herkes şuraya tatile gidip, şu internet sitesinde fotoğraf paylaşıyor sen de paylaşacaksın.

her türlü ürün ve içeriği medya ve/veya sosyal medya aracılığıyla popüler yapabilir, insanlara tanıtabilir ve onları insanlara zorla beğendirebilirsin. beğenmeyen az kişi kalacaktır ve onlar da çoğunluğun beğendiği şeyi beğenmiyor olmanın hatasını kendilerinde arayacaklardır ve beğenmeye başlayacaklardır.

örneğin çok saçma, aptalca, en ufak kalite barındırmayan bir filmin galasına ünlüleri çağırırsın. onlara güzel yorumlar yaptırırsın, sosyal medyada tanıtımını yaptırırsın. sonra film gişe rekorları yapar. filmi çok beğenmesen bile bunu dile getiremezsin sonra. koskoca ünlüler çok beğenmiş sen kimsin ki beğenmiyorsun diye kendinde bulursun suçu. sonra o film hakkındaki olumsuz düşüncelerini kendine saklar, kimseyle paylaşmazsın. popüler kültürün faşistliği ve iğrençliğinin küçük bir örneğidir bu.

örneğin demet akalının eline zayıflama çayı verirsin. bir video çektirirsin. bakın kızlar ben formumu bu çay sayesinde koruyorum dedirttirirsin. ertesi gün satış patlaması olur o üründe. sağlam paralar kazanırsın o aptal insanlar üzerinden. halbuki o çayı hayatında içmemiştir bile demet akalın. sadece onun popülerliği sayesinde insanları etki altına almaktır hedef. popüler kültürün yalancılığının, dolandırıcılığının ve iğrençliğinin küçük bir örneğidir bu.

örneğin beş kuruş etmez bir çantayı dünyaca popüler bir kadına kullandırıp onun reklamını yaptırdığınızda o beş kuruş etmez çanta bir anda 5000 euro eder. ve babası zengin olan bütün kızlar o çantayı almak için birbirleriyle yarışırlar. ama aslında o çantayı üretenler o reklamı yaptırmasa ve kimsenin o çantadan haberi olmasa, o kızlar o çantanın aynısını pazarda 50 liraya görseler asla almazlardı. popüler kültürün iki yüzlü ve iğrençliğinin küçük bir örneğidir bu.

örneğin bir zamanlar yılan hikayesi diye bir dizi vardı. o dizide kürşat diye kötü bir karakter vardı. memoliye çok sıkıntılar çektirmişti. sonra o kürşat karakterini canlandıran adamcağızı bir alışveriş merkezinde gören bir grup gerizekalı insan müsveddesi o adamı dövmüşlerdi. sonra bir zamanlar deli yürek dizisi vardı. kenan imirzalıoğlu bir palto giyerdi. herkes bir anda o paltodan satın alıp giymeye başladı. kendini deli yürek gibi hissetmek istediler geri zekalılar. sonra kurtlar vadisi başladı. polat alemdar parliament sigara içerdi. herkes bir anda aynı sigaradan içmeye başladı. kendilerini polat gibi hissetmeye başladı geri zekalılar. sonra dizide çakır karakteri öldüğünde bir yerde dizi karakterinin cenaze namazını kılanlar olmuştu. muhteşem yüzyıl hürrem sultanın yüzüğünü satın alanlar oldu. aşkı memnudaki bihterin kendini vurduğu tabancayı alanlar oldu. fatmagülün suçu neydi dizisindeki fatmagülün donunu satan esnaflar türedi. ve bu donları alan geri zekalı insanlar oldu. popüler kültürün geri zekalılığının ve iğrençliğinin küçük bir örneğidir bu.

örneğin musa eroğlunun mihriban adlı türküsünü dinlersen kıro olursun geri kafalı olursun. ama aynı türkünün coverini cem adriandan dinlediğin zaman çağdaş, modern, sanattan anlayan müzik zevki olan biri olursun. halbuki türküler bizim özümüzdür. bu vatan vatan yapılırken sadece onlar vardı. bu vatanı vatan yapan insanlar onları dinler onlarla huzur bulurdu. şimdi yeni yetme ergenler popüler kültür sayesinde onları dışladılar. popüler kültürün toplum değerlerine saygısızlığının ve iğrençliğinin küçük bir örneğidir bu.

örneğin popüler kültür denildiğinde bestseller kitaplar gelir benim aklıma. insanların birbirlerine off oğlum çok güzel kitap ya, kızım mutlaka okumalısın süper kitap tarzında övdükleri, bir kitabı överken çaktırmadan ben kitap okuyorum bak ben çok kültürlü bir insanım tarzında verilen saçma sapan mesajları duyuyorum sanki. o kitapları bestseller yapan şeyler içeriğindeki manalardan ziyade insanların birbirlerine yaptıkları reklamlardır, instagramda, facebookta paylaştıklarıdır. tutunamayanlar, yok şu nedir olriç? bu nedir olriç? yok efendim kelimeler albayım. zart zurt albayım. insanlar herşeyin bokunu çıkardı. popüler kültürün boktanlığının ve iğrençliğinin küçük bir örneğidir bu.

örneğin google dan aşkı memnu diye arattığınızda eminim karşınıza çıkacak olan ilk şey kıvanç tatlıtuğ olacaktır. halit ziya uşaklıgilin bile önüne geçmiştir kıvanç tatlıtuğ mesela. halbuki o eseri eser yapan kişi onun yaratıcısı olan adamdır. o hikayenin güzelliği o adamın ruhundandır. ama popüler kültür bize bu değerleri öğretmek yerine saçma sapan şeyler öğretir işte. popüler kültürün bize değerlerimizi unutturup, akıllarımıza saçma sapan şeyleri kazıdığının küçük bir örneğidir bu.

kapitalizmin ne olduğunu bilen bilinçli kişiler popüler kültürün aslında kapitalizmin en büyük silahı olduğunu da bilirler. sürekli insanlara bir şeyler dayatma yöntemleriyle onlara ihtiyacı olandan fazla maddi harcamalar yaptırıp, sonrasında daha fazla para kazanma hırsı aşılayıp, daha fazla köle gibi çalışmalarını sağlar. kişi para kazanır ve harcar. bunu harcarken kendini mutlu ettiğine inandırır. ama aslında o parayı çalışırken ki yaptığı kölelik, yaşadığı stres ve sıkıntılar o kazandığı paraya ve kazandığı parayla yaptığı harcamalara değmeyecektir. kapitalizm ve kullandığı silah olan popüler kültür bunu insanlara fark ettirmeden yaparlar.

örneğin kuzeninin düğününde giyeceği elbiseye 1000 lira vermektir. mezuniyette takacağı çantaya 300 lira vermektir. bir ruja 80 lira vermektir. sıkacağı bir parfüme 400 lira vermektir. bir ayakkabıya 500 lira vermektir. bir yemek takımına 2000 lira vermektir. bir restoranda bir akşam yemeğine 500 lira vermek ama sokakta çöp toplayan bir çocuğun karnını 5 liraya doyurmamaktır...

örneğin asgari ücretle çalışan birinin 5000 liralık telefon alması.örneğin maddi durumu iyi olmayan bir kızın ben bir kere evleniyorum diyerek kocasına 5000 liralık gelinlik aldırması, bir sürü ev eşyası aldırması ve yıllarca çalışıp ödeyecekleri borcun altına sokması. buradaki tek amaç gösteriştir. düğünüme gelen insanların gözüne güzel gözükmek, evimi görmeye gelen insanlara hava atmak, sağda solda paylaştığım resimleri gören insanların ağızlarına laf vermemek. örneğin siz evlendiğiniz zaman balayına nereye gitmiştiniz diye sorduklarında onlara çok güzel bir cevap verebilmek için en pahalı, en uzak yere tatile gitmek, gittiğinde burada geçirdiğin anın tadını çıkarmak, sevdiğin insanla doğanın, denizin, yemeklerin hatta en önemlisi birbirinizin tadını çıkarmak, anınızı en güzel şekilde yaşamak yerine sürekli dakika başı fotoğraf çekmek, snap veya story çekip sağda solda paylaşarak bunları insanların gözlerine sokmaya çalışmak popüler kültür köpekliğine bir örnektir.

köpeklik demişken örneğin barınakta veya sokakta yaşayan köpekleri sahiplenmek ve onların hayatlarını kurtarmak yerine, binlerce liralık hayvanları petshoplardan satın almak. buradaki amaç bir hayvanın hayatını kurtarmak, ona sıcak bir yuva sağlamak, ona sevgi ve ilgi vermek değildir. buradaki tek amaç gösteriştir. halbuki senin vicdanın olsaydı zaten bakıma muhtaç olmayan bir hayvana binlerce lira para vermek yerine, bakılmaya muhtaç olan, sokaklarda yaşayan, kötü durumdaki bir hayvanı sahiplenip, onun tüm dünyasını bir anda değiştirip, inanılmaz derecede mutlu ve huzurlu olmasını sağlardın. insanlardaki bu gösteriş ve hayvana bile gösterdiği dış güzellik meraklılığı popüler kültürün dayatmalarına küçük bir örnektir.

yani kısacası herhangi bir meta, kavram veya olgu ne kadar çok insan tarafından yüceltilmişse o kadar çok ayağa düşmüş demektir. çünkü benzer benzerini sever. insanlar birbirlerinin klonları haline gelmiştir artık. adı kültür olmasına rağmen kültürle uzaktan yakından alakası yoktur. kültürün en yozlaşmış, en faşist halidir popüler kültür. sığlığın hegemonyasıdır. ideolojiyi yok eden, parayı ilahlaştıran ve ona bağımlı insanlar üreten sistemdir.

af edersiniz ama popüler kültür hepimizi sikiyor arkadaşlar. buna/bunlara alet olmayalım. başkalarının bize dayattıkları hayatları yaşamayalım. kendimiz olalım. kendi fikirlerimiz, kendi zevklerimiz, kendi beğenilerimiz, kendi düşüncelerimiz, kendi ideolojimiz olsun. kendi hayatlarımızı kimseye danışmadan, hiçbir ortak aklın etkisi altında kalmadan, kendi hür irademiz doğrultusunda yaşamalıyız. ve en önemlisi de gelecek nesillerimizi yani çocuklarımızı da bu şekilde yaşatmalıyız.

sonra olarak tüm bu yazılardan hiç bir şey anlamayanlar için sözlüğümüzden örnek vererek tanımlamak istiyorum popüler kültürün ne demek olduğunu.

aleyna tilki başlığına fazıl say başlığından daha fazla entry girmektir...
Az önce popüler kültüre uyup "laaayy lay lay layyy lay lay" müziği eşliğinde gözlerimi videoya çektim.
Keşke çekmeseydim aq.
Bu ne?
öncelikle popüler kültürü takip eden kimse, kültürlü değildir.

popüler kültürü bir yemek olarak düşünsek fast food'dur.
besin değeri az, sağlıksız, yağlı.

bu popüler kültürün etkisini büyüten ise entelektüel açlık gibi bir sıkıntısı olmayan insanlar

boş beleş diziler, kitaplar, filmler, sanatçılar, şarkıcılar vs vs. bunların peşinde giden gereksiz ilgiler.

bu boşluğa bırakılan ilgiler, meraklar, bir süre sonra insanların güzele, emek verilene, estetik olana dair değerlendirme yetisini kaybettiriyor.

bakın türkiye'nin en çok satan kitapları arasında metal fırtına adlı bir kitap vardı.
şimdi o kitabı okuyanlar bile hatırlamaz ne yazdığını. ama herkesin elindeydi. şu an alıp okuyan var mı ? hayır.

en çok izlenen filmler recep ivedik tarzı komedi film türünü şaklabanlığa getiren filmler.

güldür güldür, bkm, arkadaşım gibi tiyatrovari tv programları ile tiyatro izlediğini düşünen büyük bir cühela var.

oysa gitse şehir tiyatroları, devlet tiyatroları oyun bileti 10-16 lira arası değişiyor.

şimdi insanlar gerçekten bir kültür değeri olan sinema filmleri, oyunları, kitapları okumadığı için, bir araya geldiğinde o boş beleş dizileri, filmleri, kitapları ve o boş popüler kültürü yaratan boş beleş kişileri konuşuyor.

dolayısıyla entelektüel olarak hiçbir yarar kazanmamakla beraber, insanlar sıradanlaşıyor.

popüler kültür, sıradan insanların sayısını artırır.
Sen de popüler kültüre bugün popüler kölesin.
Tedavisi mümkün olan ama hastanın tepki vermediği durum.
tek tip insan yaratmakta oldukça başarılı bir oluşum.

--spoiler--
aa sen daha titanic izlemedin mi?

ne demek facebook kullanmıyorum?

ece seçkinin şarkıları bomba yaa, değil mi?

takım tutmuyor musun? oha.

kitap okuyor musun bari? Kahraman tazeoğlu falan?

şiir çok severim ben, cemal yücel ile can süreyya'ya bayılıyorum, pardon adlarını karıştırdım herhalde.

hadi bi selfie yapalım senle.
--spoiler--
Mmm kölesi olurum ben bunun. Ne güzel bişimiş.
facebook kullanmayınca kurtulduğunuzu sandığınız ama kurtulamadığınız şeydir.
Büyük oranı medya sayesinde temellendirilen ve tüketim toplumuyla, hatta gösteri toplumuyla senkronize bir şekilde devam eden sistemdir. Ortaklıkları büyük oranda aynıdır. Popüler kültür sana ihtiyacın olmayan bir şeyi üretir(bir üst model telefon diyelim) ve tüketim toplumu da ihtiyacın olmayan bu şeyi satın alır. Gösteri toplumu da kendin gibi olmayıp satın aldığın telefonun gibi olmaya çalışmanı sağlayarak gösteri yapma imkanı verir sana. Tuşlu telefon kullanman ile akıllı telefon kullanman arasındaki farkın sadece gösteri yapabilme imkanının artması ve 2 program fazla olması. Amaç yine aynı amaç... Biraz daha allayıp pullayıp sana mucizevi bir şeymiş gibi sunarlar ama son model telefon kullansan bile Grahambell ne diye kullandıysa sende ondan kullanıyorsun dostum. Boşuna bir üst modelini bekleme... işin bir diğer yönü youtuberlere, ünlülere, şarkıcılara gelirsek onların videolarını belki beleşe izliyorum sanıyorsun ama yok. Senin her izlemen yukarıdaki telefon örneği ile aynıdır. O kişiler popülerliğini korumak için sürekli gündemde olması lazım, bahsettiğim medya aracılığıyla. Tüketim toplumu olarak sen izliyorsun ve her izlenme senin üstünden para kazanmaktır. Yani yine o video için para vermiş oluyorsun ve tüketim topluluğuna katkın devam ediyor. Gösteri toplumu olarak da günlük yaşamından bu kişilerin popülerliğinin muhabbetini yaparak gündemde aktif gibi bir gösteriş örneği göstermen rayına oturtuyor konuyu... Bunlar sadece konunun basit iki örneği. Bütün hayatımızda karşımıza çıkıyorlar ve bizi çevrelemeye devam ediyorlar. Ya herkesin yaptığını yapmayıp karşı duracaksın ya da en son şeyleri sırf yeni diye kullanıp herkesle aynı olacaksın...
Özenti olmaktır.
Modayı takip etmek, iphone için yaz boyu çalışmak, türk kahvesi harici kahve içmek popüler kültürün etkileri arasında sayılabilir.
dünyanın en vasıfsız insanını bile sevdirir.