medieval total war

insanı dünya'nın hepsi benim olacak diye hırslandıran ve bu sayede saat ve günlerini hiç çaktırmadan alan strateji oyunu.uzun süre bıkmadan usanmadan oynarken arkadaki mükemmel müzikler de oyuna başka bi ısındırır;başka bi gaza getirir.

akdeniz deniz ticaretini ele geçirdikten sonra 'haritanın yüzde 60 ını aldın be pezevenk yeter artık siktir git kalk ders çalış hem bundan sonra paso isyan çıkar , zevkinin içine sıçar oyun bak söyliyim' teklifini kolaylıkla reject edebileceğiniz oyun..sırf constantinapolis'den senelik 4000 florin gelir elde ettiğimi bilirim deniz ticareti sayesinde..bir de spy lar var ki oyunun tadı tuzu..diğer ordu komutanlarının,prenslerin falan kötü alışlanlıklarını tespit edip halka yayan yavşaklar demek spy lar..

ilk oynadığım da şürekli anam bu ne ya şeklinde hayret nidaları yükseltmeme neden olan ve osmanlının başına geçip kanuninin, merzifonlunun yapamadığını yapıp fransa önlerine kadar geldiğim oyundur.

multiplayer ı sadece savaş meydanında oynanabilen oyun..biraz geniş çaplı düşününce diğer türlü yani harita üzerinde oynanamazdı multiplayer..en son hamleyi kim yapacak değil mi ya???..

ilk 10 yıl icerisinde toparlayabildigim ordu ile istanbul kapilarina dayandigim,ard arda hacli seferleri yiyerek zayiflasam da 50 yilda istanbul'u fethederek coştuğum şahane oyun.ancak en zevkli kısım şüphesiz assassin ve spy birimleri ile yapilan harekatlar.özellikle spy lar krallarin gizli yaşamlarina dalarak bunlari sızdırıyor ve iç karışıklıklara neden olabiliyor.mesela oyunda macar kralı eşcinsel mi çıktı zeal i yüksek bölgeler çat diye ayaklanıyor.bu kozları özellikle komşulara saldırmadan önce kullanmakta büyük yarar var.

her oynanışında saatler alan ve "işte oyun budur" şeklinde karşıladığım ve uzmanlaşmaya başladığımı hissettiğim bir strateji oyunu. oyunda çok önemli yer tutan "isyan yönetimi" nin ayrıntıları ile ilgili bazı tüyolar vermek gerekirse şunları şimdilik söyleyebilirim.

- Müslüman bir ülkeyi yönetiyorsanız ve Müslümanların çoğunlukta olduğu bir eyalette çıkmış bir isyanın bastırmışsanız ve ardından isyancılar ile ilgili karar verme zamanı gelmişse isyancıları serbest bırakın. böyle yaparsanız aynı eyalette bir daha kolay kolay isyan çıkmıyor. Hristiyan eyaletlerde ise bu işe yaramaz.

- Portekiz, iskoçya ve Norveç aşırı derecede isyana meyillidir. Buralarda sürekli olarak güçlü ordular bulundurmak lazım. Portekiz ve iskoçya isyanları süreklilik arzeder ve güçlü orduları zamanla eritirken, Norveç isyanları daha çok saman alevini andırır. ilk anda Norveç'teki ordunuzu eyaleti terketmek zorunda bırakan ve eyaletin kontrolünü alan isyancı güçler, birkaç yıl içinde kendiliğinden size katılır. bundan 1-2 sene sonra ise sizin bu eski isyancılardan oluşan güçleriniz yeni bir isyanın muhatapları olurlar. tıpkı amerika'ya ve hükümete atıp tutarak iktidara gelen ve sonra amerika ile işbirliği yapıp, amerika'nın müstakbel işbirlikçisi olan muhalefetin atıp tutmalarına muhatap olan iktidarlar gibi...(mesaja gel)

- Müslüman bir ülke olarak bir hristiyan eyaletini ele geçirdiğinizde yapmanız gereken şeyler evvela sıradaki tarım yatırımını bitirmek, ardından cami yapmak ve son olarak ribat inşa etmektir. bu sisteme kesin olarak riayet edilirse ülkedeki Müslüman oranı ve sadakat artacak, isyan ihtimali sıfıra yaklaşacak ve hasbelkader bu eyalet kaybedilirse, sizin ordunuzun üniformasına bürünmüş isyancılar, işgalcilere karşı sizin adınıza yıllarca mücadele edecektir.

- Ülkenin genişlediği zamanlar isyanların arttığı zamanlardır. Sınır boylarında devam eden savaş için ordunun çoğu sınır eyaletlerinde bulunurken, iç kısımlardaki ordusuz eyaletlerde isyan çıkabilir. bunun için her eyalette küçük bir miktar asker bulundurun. 100 yada 200 peasant yeterlidir. her eyalette olmasa bile eyaletlerin birbirine konumuna göre bir ayarlama yapın. bu güçler hem isyancıları caydırıcı güç olacaktır hem de çevrelerindeki eyaletlerde çıkacak herhangi bir isyana yetişeceklerdir. söz gelimi 200 peasanta sahip olan Aquitanne'da bir isyan çıksa, Navarre, Aragon, Toulouse, Briton ve Burgundy'den hemen bölgeye sevkedeceğiniz askerler, 200 askere sahip güçsüz görünen Aquitanne'da 1200 kişilik bir ordu oluşturacaktır ve bu ordu, ortalama bir isyancı güruhu için yeterli olacaktır.

(bkz: mesela yani)

14 kasımda da 2. serisi çıkacak olan oyun. 2.sinin demosu piyasada bulunmaktadır. yahoodan indirip oynanılmıştır. ve tek kelime ile müthiştir. age of empire ve empire earth yanında bebek gibi kalmaktadır.

(bkz: medieval total war 2)

her bilgisyarın kaldıramayacağı harika ve de gerçekçi oyun. osmanlıyı alıp bizansla, moğollarla savaşmak , kanuninn yapamadığını yapıp viyanayı almak gibi haz imkanları sunmakta. ayrıca assassin yetiştirip düşman ülkelerin önemli şahsiyetlerine ve liderlerine suikast düzenleme olayı da harika olmuş. kazanılan savaşlardan gelen ganmetlerle zenginleşme, yendiğin ülkeyi haraca bağlama gibi şeyler de mevcut ayrıca. oyunu oynayacak kişilerin deniz ticaretine de önem vermeleri tavsiye olunur çünkü oradan kazanılan ganimetler dik durmanız için çok önemli. ama tabi ki öncelikli olarak yeni bir bilgisyar almanız ya da eskisini upgrade etmeniz gerekmektedir.

bitirmesi çok zor olmayan ama expert'te hele ki bizans'la bitirmesi imkanlı olmayan oyun.
oynanabilirliği gayet üst düzey olan oyun,çıkış zamanına uygun olarak yapay zeka açısından da başarılıdır.kendi yönettiğiniz savaşlarda gerçeklik açısından kısmen de olsa yeterli görülebilir.bu mükemmel turn base strateji oyununun en zayıf kaldığı yanlar ise sürekli çıkan isyanların yanı sıra diplomasinin yetersiz ve gerçekçi olmayışıdır.

günde beş saat oynayarak gözlerimi bozmama neden olan mehter marşıyla oynandığında daha bir gaz veren strateji oyunu.
edit: lan bunun nesini eksi oylarsın bi cvp yazsana çok merak ettim.

tüm harita alındıktan sonra isyanların zaptedilmesine başlıyorsunuz.anatolian , armenian , kurdian , arabian vs. vs. yeni yeni savaşçılar ortaya çıkıyor.

hayatımda beğenerek oynadığım en iyi strateji oyunlarından birisi. tam benim svaş anlayışıma uygun meydan savaşları,kale kuşatmaları ve bunu getirdiği yeni yerlerin fethi gibi özellikleriyle büyülenmişimdir.

büyük iskender dünya haritasına baktığında fethedecek yer kalmadığı için ağlamaya başlamış. başta anlam verememiştim ama bu oyunu oynarken sonlara doğru içimi bi hüzün kaplar. onun için bir kaç ülke bırakırım merhamet ederim. a kalite bir oyun. ama bayada geyiği çevrilir hani. haritada birliklerimden birini yürüte yürüte yordum adam bana "not pasibul" dedi ben inadına yürütmeğe çalışınca öyle bir nooot passibuull hede hödö değişi vardı ki sanki okkalı bi küfür ediyomuş gibi geldi. şerefsiz.

bir aralar günde 5 saat oynadığım şaheser diye nitelendirilebilecek muhteşem oyun. oyun da daha iyi bir ekonomiye sahip olmak için bazı önemli ipuçları vermek gerekirse;
oyunu kazanmanın şartlarından biri deniz ticaretini geliştirmektir. hatta tarım yapmasanız bile çok önemli gelirler elde edebilirsiniz. her denizde geminiz olduğunda, gelirleriniz 100 bin florinlere kadar çıkabilir. mesela normalde en fazla 1000 florin civarı gelir getiren venice kenti bütün denizlerinizde gemi bulundurduğunuzda 5000 florine kadar çıkar. tabi deniz ticaretinin gelir getirmesi için ticaret binaları yapmak şarttır.
deniz ticareti dışında, oyun da gelir getiren önemli unsurlardan biri de tarımdır. tarım gücünüzü yüzde 80'e getirerek öenmli gelirler elde edebilirsiniz. ayrıca bazı bölgeler de yer alan madenler de önemli bir gelir kaynağıdır.
unutmadan söylemek gerekirse; halktan alınacak vergileri en üst seviyeye çıkardığınızda da gelirlerinizin artacağı gibi isyanlar doğal olarak artar. bu isyanları engellemek için o bölgede güçlü bir ordu bulundurabilirsiniz. diğer serileri için;

(bkz: rome total war)
(bkz: medieval total war 2)

hiç tarih bilmiyen bir cocuğa sırf tarih öğrensin diye oynatılabilecek ,tarihin her ayrıntısını barındıran mükemmel oyun.

bir çok kişiyi oldukça ilginç bir o kadar acı tarihi olaylar ile yüzleştiren oyundur. benim yaşadığım bir tanesi şöyledir.

efendim, bundan yıllar evvel medieval total war'ın ilk çıktığı yıllar. çılgın gibi oynuyorum*. oyunun ortalarında bir uyarı çıktı. üzerinde şirin bir çocuk resmi, çocuk parmağıyla bir yeri işaret ediyor. elinde haç, etrafında kendi yaşıtı bir sürü çocuk. mesajın altında alman çocuklar, kutsal topraklara sefer düzenliyor gibi bir yazı var. ilk başlarda fazla dikkatimi ilgilenmedim ve böyle bir olayında gerçekte olamayacağı için oyun içindeki dini atmosfere destek olmak maksadıyla sallama bir olay olduğunu düşündüm. fakat bir sorun vardı. oyundaki diğer tarihsel olaylar gibi*** belli bir zamanda ve hep aynı şekildi çıkıyordu. acaba tarihi gerçekliği var mıdır diye, pek de ihtimal vermeyerek internette araştırdım ve acı gerçekle karşılaştım.

(bkz: cocuk hacli seferleri)

oynamaktan haz duyulan, fetihden fethe koşulan harika strateji oyunu. aynı oyun firmasının çıkardığı diğer oyunlara bir türlü alışamamakla beraber serinin en iyi oyunu.

bir aralar bana kafayı kitletmiş, beni benden almış bir oyundu. halen de öyle gerçi. bir de soundtracklerinden arab battle 1, arab battle 3 ile gayet gaza getirmiş bir oyun. hayda bre...

altı ay boyunca günde ortalama beş saat oynayarak gözlerimi bozmama vesile olmuş sanat eseri.

bu dünyanın kanuni'ye kalmadığını belirten oyun. oyun başında tarihin en büyük imparatoruna kıç kadar toprak verilir mi. gerçekçi olsun dünya benim olsun demiyorum. geçen versyonda sezar'ın hakkını sezar'a vermiştiniz ama.*

sol frame'de görüp ürktüğüm,allahım nolur yeniden pençesine almasın beni dediğim oyunumsu,hayatımın 1 senesini yiyen şey.

strateji kisminin disinda ordulara manuel olarak kumanda edebilme zevkini fazlasiyla yasatan oyun. yenilgi durumunda bile bir tarihin icine girmis hissi yaratabiliyor. kesinlikle command attack/defense personally yapilmadan oynanmamali. eksik kalir zira.

savas halinde olunan ulkelerle deniz ticareti yapilmamasi dolayisiyla hazinenin goz gore gore bosalmasini seyrettiginiz oyun.

müzikleriyle oynandığı zaman oldukça eğlenceli olan oyundur.

öneriler: taktik yaparken: "kurtlar vadisi geri sayım"
savaş esnasında: " ordumuz etti yemin, hücum marşı ve eski ordu marşı"
zafer sonrası: " kalenin dibinde taş ben olaydım"
yenilgi sonrası: " batsın bu dünya"

3 defa hayvan gibi orduyla saldırıp alamadığım malta'yı spy-assassin combosu ile ele geçirdiğim ve beni bir kez daha dumura uğratmış oyun. çok garip...