eskişehir

kızıyla havasına güven olmaz denilen şehirdir. yaz mevsiminde öğle saatlerinde sıcaktan yanarken saat 18'den sonra hırkaya ihtiyaç duyarsınız.
değişen yüzü, kültürel düzey iyi hoş ama çok fazla göç alması biraz sıkıntı yaratmaktadır.
5 yıl önce 2 bayan gece saatlerinde çok rahat dolaşabilirken şimdi bir miktar sıkıntı yaşanır olmuş.

(bkz: 29 mayıs 2010 eskişehir zirvesi)

özgürlüktür. yaşanılası şehirdir. öğrenci cumhuriyetidir. *

geceleri dışarda rahatça dolaşabildiğiniz, kafeleri, barları ve porsuğuyla, yaşanılası şehirdir. hayatın ucuz olduğu şehirlerdendir. sanatsal yönden oldukça gelişmiştir. 2 liraya tiyatro izlenebilmektedir.

sokak festivalinde konuşan belediye başkanının ( büyükerşen ) daha sonra elinde birasıyla gençleri selamladığı şehirdir.

küçüktür ama böyle de sevimlidir işte.

memleketim... çok özelliği olmasa da gerçekten özlenen şehir. eskişehir'de yaşayıp da pişman olmak zor.

en az yarım saatte geçen uçakların sesini, kalabak suyu dağıtan kamyonların melodisini, atatürk stadının oradaki dilenciyi bile özlettiren şehir.

plajımız da var evet ama o plaja girecek hava yok haziran 23 olmuş kısa kollu az geliyo öyle bir memleket.

sinema değil tiyatro biletlerinin 1 lira olduğu şehir.

bir kaç ay öncesine kadar bünyesinde barındırdığı anadolu üniversite'sinde sinema eğitimi almayı hayal ettiğim şehir. şimdilerde 'neyse artık seneye' cümleleri baş gösterdi.

edit: kelime yanlışı.

bir bok yok burda diyen öğrencilerini anlamadığım şehir. Sadece iki insan tanıyorum ve bir haftadır o iki insan da şehir dışında. sokak sokak saatlerce yürüyüp insanlarını izlemek ve sık sık yol tarifi sormak bile yetiyor. Kızların teklif etmemesi realitesi yüzünden güzelim sosyal aktiviteleri hiç sayan öğrencilere sahip şehir.

soğuğuyla ne kadar içmişsenizde sizi kendinize getirecek olan şehir.

istanbul'daki olanakları içinde barındırsa hemen düşünmeden taşınacağım şehir.

yemekteyiz'den kısa ve dopdolu bir tanıtım:

http://www.facebook.com/v...v=405375594085&ref=mf

http://www.vidivodo.com/3...a-bir-eskisehir-belgeseli

buradan ayrılmak istememek.belki seneye burada olmayabilirim ama gönlüm hala burada kalmaktan yana. herşeyi ile sevdiğim bu şehr-i aşk'ı yaşamak gibisi yok. herkesin görmesi gereken yerler sırasında ilk 10'a oynamalıdır bence. gelişen ; gelişmeyi seven bir toplumdur burası. eğlence sektöründe ise geçmiş yıllara nazaran artık tercih edilen çok mekanın olmasıdır eskişehir. herşeyi ile yaşamaktır eskişehir.

yemekteyiz programıyla "lan acaba bütün insanları mı böyle" dediğimiz şehir. (ki öyle değil)

yemekteyiz programına konuk olduğunu an itibariyle bu başlıktan öğrendiğim şehir. ulan ben de katılacaktım, ne ara gelmişler de çekmişler programı. zaten konya yı kaçırdım. beni derin üzüntelere gark etti.

türkiyenin en güzel şehirlerinden biri.. finallerden sonra uzun bir süre geçmesine rağmen hala ayrılamadığım, insanıyla, havasıyla bir başka şehir..

(bkz: kent park) (bkz: porsuk çayı) (bkz: şelale park) (bkz: doktorlar) (bkz: hamam yolu) (bkz: espark) (bkz: kanatlıda bowling) (bkz: çiğ börek) (bkz: gondolla şehir turu)

Ankara'daki hükümet tarafından devamlı rahatsız edilen bir belediye başkanına sahip şehir.

(bkz: eskişehir plajının havuza dönüştürülmesi)

ankaradakilerin istediği büyükerşen i yıldırıp "aman be alın siz yönetin o zaman" diye isyan ettirmek, ama allah hocaya öyle bir inat, öyle bir çalışkanlık ve öyle bir pratik zeka vermişki, adam yılgınlık nedir bilmiyor, altarnatif çözüm üretmek konusunda çok usta. ankaradakiler ali cengiz oyunları yaparak, plajın ortadan kalkacağını, yerine ufak tefek havuzlar geleceğini ve zamanla büyükşehir belediyesi partilerine geçtiğinde, bu havuzları haremlik-selamlık şeklinde ayıracaklarını zannettiler. ama şimdi türkiye'nin en büyük havuzu yapılıyor, o havuzun kenarında yine bikinili bayanlar güneşlenecek, yine çocuklar orada yüzecek, halk bir kez daha başkanına dua edecek ve ankaradakiler de yine kriz geçirmeye devam edecekler.

metalden yapılmış iki tane yaşlı kadının oturduğu, ortalarında ise bir kişilik boş yer olan bir bank vardır bu şehirde. o araya oturup resim çektirilir.

iki yaşlı teyzenin olduğu heykelin önünden geçerken kanlı canlı bir teyzenin yanındaki teyzeye *
-işte bunlar dedikodu yapan iki kadın heykeli müşkülecim *
diyerek beni dumura uğrattığı güzel şehir.

temmuz ortasında yağan dolusuyla ve fırtınasıyla beni hakikaten donuma kadar ıslatan garip bir iklime sahip şehir. meleketim olmasa çok pis küfür edecem ya... dondum, dondum emmoğlu!

Son beş senede kendisini bir hayli toparlayan memleketim...

henüz atlarla ve cincırlarla gezilmesede bisikletlerle gezen polislerin olduğu şehir.