bugün

Yenilen en makul ve kabul edilebilen dayaktır.
ilk ciddi olanı hayata bakışınızı değiştirecek kadar etkilidir. televizyon izlerken göğsünde uyuyakaldığınız dünyanın en güçlü ve zeki adamı değildir Artık.
bir baba kendinden bir parçaya nasıl kıyar hiç bir zaman anlamış değilim. yanlıştır. amaç cezaysa dayaktan daha etkili cezalar vardır.
ailedeki çocuğa en çok kızan dayak atan baba olmasına rağmen hala en çok sevilenin insanın babası olması durumudur.zamanında sırf babamdan dolayı evi terkettiğim kaçtığım olmuştur.ama üniversiteye gelince aklımdan çıkmaz olan kişi en çok özlediğim kişide babamdır.
baba evladını dövebildiğine göre güçlüdür ama güvenilirliği kaybolmuştur. dayak kimseye atılmamalıdır. bu baba çocuk arasında da olsa olmamalıdır.
silgimi kaybettiğim için sabahtan akşama kadar azarlamasına rağmen kredi kartından 500 ytl nakit avans çekince hiç bişey demeyende babamdır.dayak olayını psikolojik açıdan açıklamak güçtür ama ben kendi adıma şu sonucu çıkarmışımdır aslında çok kızan çok sevendir.
(bkz: babam için bütün zaferlerim)
babadan korkmanın ona duyulan sevginin önüne geçmesine sebebiyet veren eylemdir. dayak başlı başına çocuk psikolojisini derinden ve kötü etkileyen davranılş biçimidir. dayak saygı kazandırmayacağı gibi ceza aracı olarakta kullanılamaz. çocukta oluşan korku zaman içerisinde kendi gelişimiyle birlikte kine ve sevgisizliğe dönüşür. yapılan iyi şeyler unutulurken akılda hep dayak sahneleri kötü davranışlar canlanır.
tv de izlediğim bir programda çocuğun iki yolu seçeceğini söylemişlerdi. ya babası gibi baskıcı ve dayakçı hırçın bir çocuk olacak ya da, devamlı başkalarını suçlayacak kendisini hep kurban olarak görecek. sanırım ikisini birden seçmişim. hem zorba, hem de en ufak şeyde hayata bok atan bir tip... hepsi senin suçun lan sözlük...
ağır da olsa, kabul edilemez de olsa aradan yıllar geçtiğinde hep bir gülümsemeyle anlatılan cennet çıktısı.
babadan yenmesi dayagi me$rula$tiramayacagi icin es gecilmemesi gereklidir. dayagin her $ekli $iddettir. sokakta tanimadiginiz insanlardan yediginiz dayak ile babanizin attigi dayak arasinda fark yoktur, ayni $iddettir hatta daha travmatik olandir, unutulmaz ve dahi bir cok psikolojik bozuklugun ana kaynagi olabilir.
dinen caizdir. keza orucu da bozmaz. oruçlu iken bol miktarda baba dayağı yiyebilirsiniz.
yenen dayaklar içinde en ağırı değildir belki ama en anlamlı olanıdır; baba dövüyorsa vardır bir bildiği, boş yere yemezsiniz dayağı merak etmeyin.
12-13 yaşıma kadar hakettiğim durumlarda * yediğim ve yemekten bazı zamanlar zevk dahi aldığım, meditasyon etkisi klinik deneylerle kanıtlanmış müthiş aksiyondur.

baba:+
ben:-

+ tren yolunda oyun oynamak yok tamam mı?
- niye?
+ oynamıycaksın orda, o kadar?
- bizim arkadaşlar hep orda oynuyolar ama?
+ orası yasak! görmiycem bi daha? *

+ nerden geliyon böyle?
- top oynadık...
+ nerde? tren yolunun yanında mı?
- yok evin arkasında
+ #$½@&%!!!! şap şup pat küt * * *
o artık kahramanınız değildir sıradan biri haline gelmiştir hatta bu durum sıklaşarak ve şiddetlenerek devam ederse o sıradan kişi yavaş yavaş düşmanınız halinede gelebilir.yani büyü bozulur kısaca ''babam'' iken baba olur işte.
hayat dersidir. geleceğe hazırlar. ha gereksiz olanları yok mudur? vardır. ama babadır döver de söver de.
"neden halkın ruh sağlığı bu kadar bozuk? neden her meseleyi şiddete başvurarak halletmeye eğilimli?"
sorularına verilecek cevaplardan biri. ama bunu bile madalya gibi onurla, şerefle taşıyabilecek insanları yetiştiren bir halkız. şuna bak be. "ben çok çektim çocuğuma atmam" demiyor, "dövüyorsa vardır bir bildiği" diyor, yani "ben de keyfimce döverim çocuğum olduğumda, bana el kalkmaz nasılsa" demek istiyor. onu kabul edebilen bunu da kabul etsin: (bkz: kızına tecavüz eden baba)

(bkz: stockholm sendromu)
(bkz: her babanın dayağı yenmez)
herkesin çocukluk zamanında bulunan, bazıları ufak tefek, bazıları normal ve bazıları sağlam yenmiş dayak türüdür.
çocukluk yıllarında daha çok ahmetlerin, alilerin, emrelerin afiyetle yediği dayak türüdür. Ayşeler de yiyebilir.
charles bukowski 'nin babasının kendisini fena halde dövmesinden sonra hissettikleri aynen şöyledir:

''Banyodan çıktığını duydum. Banyonun kapısını kapattı. Duvarlar harikuladeydi, küvet harikuladeydi, lavabo ve duş perdeleri, hatta tuvalet bile harikuladeydi. Babam gitmişti.''
bir çocuğun babasına duyduğu sevgi ve güveni bir anda yıkmaya yarayan eylemdir. bir daha o çocuk babasına eski güvenini yakalayamayacak, aralarına hep bir mesafe koyacak ve bu olayı ömrü boyunca unutmayacaktır.
çözüm dayak olmamalıdır. baba dayak atarken aşağılayıcı sözlerde sarfeder. bu bu durum çocuğun ya da gencin
psikolojisini bozar. onlar için baba para vermekten başka işe yaramaz.
eminim çok büyük bir acıdır. hiç babadan dayak yemeyen bir insan olarak acısını tahmin edemiyorum ama dayaktan daha fazla acı verenini biliyorum.
(bkz: döv ama küfretme baba)
tek tip değildir. her babanın elinin ayarı farklıdır. kimileri hatırlayıp güler kimileri hatırlayıp kızar.
hiç yememekten iyidir, en azından babayla kollektif bir çalışma yapma şansı tanır, her ne kadar pasif kalan taraf olsanda. sıkıysa aktif ol.
kesinlikle ileride kişinin içten teşekkür etmesine sebep olan şiddet. bugün geldiğim noktaya bakınca yediğim her tokata minnettarım.