bugün

entry'ler (2480)

this i love

--spoiler--
And now it seems that I
Gave up my ghost of pride
I'll never say goodbye
--spoiler--

--spoiler--
2008. uludag universitesi. mediko-sosyal. 2 kitap, cimlerin sicakligi. 7 yil, 1 ders.
--spoiler--

https://www.songsterr.com...es-this-i-love-tab-s37025

(bkz: guns n roses)

bmw i4

bmw'nin g26 kodlu Gran Coupe gövdesi üzerine kurulu elektrikli araci. ulkemizde ilk olarak 340hp edrive40 ve 544hp m50 (4wd) olarak geldi. Elektrikli araclardaki ötv değişiklikleri ile birlikte edrive40 modeli 218hp olarak guncellendi.

idrive 8 bilgi-eglence sistemi ile birlikte butunlesik kavisli ekran kullanilmistir. Diger elektrikli araclarda kullanilan dijitallesmis ic tasarim ogeleri yerine alisilmis bmw ogeleri barindiran, konvansiyonel bir ic tasarima sahiptir. Bunun sebebi ise elektrikli olarak sifirdan tasarlanmak yerine mevcut 4 serisi ile birebir ayni altyapi ile gelmesidir.

lansman ile birlikte WLTP degeri 590km olarak aciklandi (bürüt 83kw batarya). istanbul trafiginde 100km için 14-15kw degerlerini yakalamak mumkunken, sehirler arasi yolculuklarda 17-19kw degerlerine kadar cikiliyor. 1,5 yillik sure icerisinde, 35,000 km kullanim sonrasi karma tuketim 17kw/100km olarak onumuze cikiyor, bu da ortalamada 470km menzili yakalayabildigi anlamina gelir.

DC sarjda 205kw/h hizi desteklerken AC icin 11kw destekliyor. Disarida AC sarj etmek biraz can sikici olabilir.

hans zimmer

bmw'nin i4, iX gibi elektrikli araclarinda kullanilan iconic sounds seslerini tasarladi.

zall

sene 2006, görükle'nin kıyısında köşesinde bikaç delikanlı. biri de zall, ismail. hey gidinin gidisi duyurusuz zirveler. verilemeyen dersler, bitirilemeyen üniversiteler.. bir de hiç derdimiz yokmuş gibi sözlük belasını başımıza musallat eden ismail.. eyy ismail, selam olsun sana da.

antistar

(bkz: bugün de ölmedim işte orospu çocukları)

beşiktaş

ulu futbol kulubu. sezonun vasatligindan dem vuran hasbahce bulbullerini de ba$lagina cekiyor masallah.
31. haftada mac eksigine ragmen fenerbahce ile 9, galatasaray ile 11 puan fark mevcut.

india pale ale

ingilizlerin hindistandaki sefil kolonilere gonderdikleri biralara bozulmasin diye bolca serbetci otu eklemesiyle ortaya cikan bira turu. gunumuzde aciligi, kokusu ve lezzeti ile bir cok firma tarafindan uretiliyor.

anchor

amerikan menşeili bira üreticisi. öyle şahane ipaları ve noel zamanı çıkardıkları biraları var ki anlatılmaz.

elektronik sigara

taifun gt atomizer ve nemesis mekanik mod ile keyfin dibine vurduran sahane-ül devran.
ozellikle yerli uretim likitlerle en azindan sacma sapan katki maddeleri olmadan keyfinize bakiyorsunuz. mis gibi kurabiye aromasi, yaninda da sicak kahve.

struma

(bkz: struma karanlıkta bir ninni)

hakan akdoğan

(bkz: struma karanlıkta bir ninni)

struma karanlıkta bir ninni

hakan akdoğan'ın ikinci dünya savaşı döneminde struma'da ve 12 eylül darbesi sırasında yaşananları iki ayrı hikaye ile kaleme alarak, çekilen zorluk ve acıların tesadüflerle nasıl örülerek iç içe geçebileceğini anlattığı keskin roman.

--spoiler--

özellikle yarıdan sonra çok daha keskin, vurucu ve akıcı hale geliyor. okuyanı soluksuz bırakıp son sayfalarında resmen ciğerlerini avuçlayarak sıkıyor. bazen insanlığın ne kadar çirkinleşttiğini yüzünüze vuruyor bazen de çaresizliğin insan ruhunda açtığı yaraları hissettiriyor. bu yüzden mutlaka okunmalı.
--spoiler--

karanlıkta bir ninni struma

(bkz: struma karanlıkta bir ninni)

bıyıklı kızların bıyığını almaması

süt icince izi kaliyor ya hani.. evet, o yuzden iste.

zall

eski bursa arap sukru zirvelerinin vazgecilmez citiri.

facebook taki batak uygulamasi

gectigimiz sene yapimcilari tarafindan peak games'e devredildi.

top of the lake

elisabeth moss denen hatunda ne var da insani kendine bu kadar cekiyor, takip ettiriyor anlamak mumkun degil. bu dizide de akli karisik, ruhsal olarak dibi goren bir dedektifi canlandiriyor ve bunu da cok iyi basariyor. hikayenin sonu tahmin edilebilirlikten pek uzak degil ancak anlatim ve agir islenen detaylar diziyi basarili kiliyor. nedendir bilinmez ama bu aralar ozellikle takintili dedektiflerin konu aldigi diziler sikca yayinlanir oldu.

(bkz: broadchurch)
(bkz: the killing)
(bkz: luther)

broadchurch

kodumun ingilizlerinin agir aksak ilerleyen polisiye dizilerinde ne denli basarili olduklarini tekrar kanitladiklari bir hadisedir efendim. kisa surede nihai sona ulasan luther'dan sonra aradaki boslugu bi nebze olsa da doldurdu.

ayrica bunu seven bunu da sevdi: top of the lake

cinsel açlığın afrikasıdır türkiye

hakikatli bir tespit. boylece kwashiorkor hastasi afrikali cocuklar gibi neden gobekli oldugumuz da cozuldu amk! kadin etindeki protein eksikligimizdenmis ya lan hersey. vay vay vay.

kuzguni

kuzguni rengi kaplanmis ruhumda lanetlerden zerresine kadar siyiramadigim loş, gün görmez geçkinliklerin tek bir soluğu... karanlık diplerden ışığın saklı olduğu, akıp giden, sessiz ve habersiz, ömür dolu cevherlerim gömülü yarınlarda.. estikçe yırtılıyor içimde kaplı, mat ve kirli tortular ve kimse bilmez, bilmek istemez sönen yıldızlarımı.. gerildikçe yaylarım, titriyor içimde evet, evet titriyor dizlerim, korku kaplıyor içimi, titriyor içim, kaplanıyor içim, mat ve kirli tortular ile..

değerinden beş misli eksiliyor devalüe yaşlarımız, kaşısında durduğu kalbin zincirleri kaç tur atmışsa kapıda, tekmelendikçe ziyanı daha fazla aslında.. hep sonradan gelir ya bir de aklım başıma, sonradan gelen aklım hangisi, bir anda, anından fazla, korkutan kereler gelen akıllarımdan hangisi doğru olan? kimse bilmez, bilmek istemez.