bugün

aşk-ız
aşk-ıklar
aşk-sınız
aşk-ım *
damarlarımda, kanımın içinde dolaşan garip duygu.
Kimi zaman bir yaprak hışırtısı, kimi zaman bir resim .. kimi zaman bir zehir hareketlendirir ..
onun için hiç düşünmeden gözünü kırpmadan canını verebilmektir.
--spoiler--
-Of dedi..
Ne oldu dedim
-Hiç ne olsun dedi..
Bırak her şeyi gel dedim
-Olur mu dedi..
Hepsi hepsi bir tabak daha dedim
-Gerek yok dedi..
Neden dedim
-Aynı tabaktan yeriz dedi..
Bir daha sevdim.
--spoiler--
aşk; bir kişinin, dünyanın geri kalanından daha önemli olmasıdır.*
bir ana kadar olmayan, o andan sonra ise onsuz olunmayan şey.
persepolis filminde çok güzel anlatılır. kızımız aşıkken adam gözüne çok yakışıklı görünür ama aşk geçtiğinde aslolanı görür, yasılsamalar sona erdiğinde..
aşk yanılsamayla, sarhoşluk arası bir yerdir insan beynin de, ve keşke hiç ayılmasak...
Her konuşmak isteyişinde, ona bakıp, susmaktır. *
susarken duyguları anlatabilmektir.
1 seneden fazladır,kıyıma köşeme uğramayan mevzu.bu entry'i niye girdiğimi sorarsan eğer;birincisi çok içtim,ikincisi;

(bkz: duman)

(bkz: oje)
yüreğin yeniden çırpınışıdır.
aşkın hiç bir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
başlı başına bir dünyadır aşk.
ya tam ortasındasındır,merkezinde
ya dışındasındır,hasretinde...
elif şafak-aşk kitabından.
sevgili yari düşünürken karna giren pis faredir o kadar acımasızdır ki dandik bir romantik filmde dahi harekete geçer ilk önce mideni kemirir yataklara düşersin çekersin acıyı her nefeste ölümün zaman alır , yavaş yavaş , acıyı hissede hissede sonra o pis fare , o acımasız fare beynine girer ,kemirmez ama hep o sevgili yari düşünmene ve her şeyden şüphe etmeni sağlar. kafanı fare değil , yine sen yersin kafayı yavaş yavaş acıyı çeke çeke ve günlerden bir gün olurya o düşündüğün sevgili yarinle aşkı yaşamaya başladığında aslında aşkın o pis acıyı çekmek , sevgiliye ulaşamamak olduğunu anlarsın.artık gözünde sevgilinin değeri yoktur.
onu sevmek, delice sevmek. onu görebilmek için sesini duyabilmek için her şeyden vazgeçmek. peşine düşmek. acı çekmek. ilaçsız uyuyamamak, onun ümidinin duasını okumadan nefes alamamak. her gidişlerinde iç kanama geçirmek. aşk; onun gözlerinde sesinde isminin içinde ölmek öylece.
takastır; karşılıklı hayatlar takas edilir. çok kârlı bir alış-veriş olabileceği gibi büyük bir kazık da yenebilir bu takas sonucunda.
Aşk karanlık bir ormanda yolunu kimseye sormadan bulabilmek yetisidir.
hava ağlamak üzere...
huzursuz, rahatsız edici. içimi karartıyor, kararan bulutları gibi.
gün-saat bilmiyorum. sadece bir yol ve ben...
yürüyorum. yorgunum biraz, ama ne zamandır yürüdüğümü bilmiyorum.
bacaklarım hükmediyor bana, güçsüz hissediyorum.
bir yol ama sonu gözükmüyor. ne bir tabela var, ne de bir iz.
karşıma birileri çıkıyor bazen, yolu soruyorum. söylüyorlar. gidiyorum ama ilerleyemiyorum.
onlar her seferinde beni yanıltıyor ama sormaya devam ediyorum.
söyledim ya hükmeden bacaklarım...
bazen bir çukura düşüyorum, biri gelip çıkarıyor beni ama fazla kalmıyor.
yoldakilere aldanmaya devam ediyorum. yol genişliyor bazen, bazense devam edemeyeceğim kadar dar.
bazen başımı ağrıtıyor, bazense hissizleşiyorum. yol yoruyor beni, sonunu bulamıyorum.
evet, sonunda bir tabela... yolun adı: "aşk"
sayı bölü sıfır. bir acayip.
hani bazen olur ya, çok yorgunsunuzdur, gün boyunca hiç evden çıkmamışsınızdır, yarın sabah bakkala gidersiniz bişeyler almaya, dışarıdaki hava, aldığınız nefes çok cazip gelir 2 3 dakikalığına, işte onun çok uzun süreni, insan kontrol edemiyor.
imkansızın eş anlamlısıdır. ne zaman kavuşamazsın işte o zaman gerçekten seviyosundur yegen falan
''Aşk odur ki sonradan pişman olduğunu söylememeli insan''
LOve story fliminden.
shakespare'in deyişiyle;beğendiğimiz bedenlere hayalimizde ki ruhları ekliyoruz ve buna aşk diyoruz.
--spoiler--
vah ki vah o budalaya, Allah'la pazarlık etmeye kalkar. Yani sen şimdi her türlü art niyeti aklından geçir; onun bunun dedikodusunu yap, kuyusunu kaz; karısının kızının namusuna dil uzat; elin işte olsun, gözün oynaşta; camiden çıkar çıkmaz kıldığın namazı unut; sonra da iki koyun kesmekle, dört dua ezberlemekle he...r şey halloldu zannet! Boş yere abdest almakla uğraşma, eğer kalbini temizlemeyi bilmiyorsan evvela. Benim rabbim tüccar değil ki, senin gibilerle ticaret yapsın! Benim Rabbim bakkal değil ki, defterinin bir köşesinde günah hanesi, bir köşesinde sevap hanesi, toplayıp çıkarsın! Ne bir elinde terazi tartmak peşinde, ne öteki elinde kalem yazmak derdinde... Banim rabbim bayağı hesaplardan münezzehtir. O muhteşem bir güzellik, kaynağı kesilmeyen nur, sonsuz merhamet ve rahmettir.'
--spoiler--

(bkz: elif şafak) (bkz: aşk)
o hiç sizinmiş gibi davranmasa da, sizin zorlanmadan ona sahipmişsiniz gibi davranabilmenizdir.
üç harfli bir şey; karşılıklıysa mis gibi... karşılıksızsa bok gibi...
tanımı yapılamayandır.

darkness boy der ki: aşk, kalbi aklının önüne geçmiş kişileri üzer. ben hep aklımı kullandım. hem mutluydum.

benim dışımda sonuna kadar mutlu olan biri varsa eğer, ya aşkıyla sonsuza gitmiştir ya da aşkı yüzünden sonsuza gitmiştir. eceliyle gittiyse, Allah'ın lütfudur. kendi iradesiyle gittiyse, ahmaklığındandır. kim ne derse desin, hayattan daha önemli olmayan bir olgudur "aşk".
güncel Önemli Başlıklar