entry'ler (58)

27 ağustos 2008 steaua bükreş galatasaray maçı

ilk maçtaki kadro hatasıyla gelen 2-2 lik skorun ardından böylesine inanmış bir takıma karşı deplasmanda kazanmak elbette kolay değildi...maçın basında yakalanan pozisyonun direkten dönmesi beni o kadar üzdü ki,hayatımda herhangi bir maçın henüz başında bir pozisyona bu kadar uzuldugumu hatırlamıyorum.maç boyunca o kadar net pozisyon yakalayamayacımız daha 10 dakıkada belli olmustu cunku...

galatasaray bır turlu ıstedıgı oyunu sahaya yansıtamadı ve rakıbın sahaya yayılısı,isteklı futbolu bunda buyuk rol oynadı.haklarını teslım etmeden gecemıcem ozellıkle kaptanları tam bir lider.teknık dırektorlerı eskı unlu futbolcu tam bir kurt...bızde ne kaptan vardı ne teknık dırektor...elbette daha iyi takımız ama olmadı işte

şimdi neden olmadıgını cok kucuk bır ornekle soylemek gerekırse;bazen bu tur maclarda ıyı oynamayabılırsınız.hıcbısey yapamayabılırsınız,olabilir...futbol bu zaten.ancak;ceza sahasına 1 metre mesafede sag caprazdan eger sen lincoln e orta yaptırıyosan bu kadar pozisyon kısırı bir macta...sen teknik direktor falan degılsın arkadas.lincoln sahada resmen yok.hadı yıldız oyuncu dedın ınandın duran toplarına guvenıyosun onuda anladım.ya ordan orta yapılırmı lıncoln...hadı orta yapıyosun,yanı freekıck orta yaparak kullanmak ıstıyosun anlarım.ordan harry kewell sol ayagının ıcıyle sert kesse top hıc kımseye carpmadan gol de olur,bırıne carpıp kalecıyı de sasırtır,kaleye vursan hersey olur.hersey olur ya...bunlar cok basit futbol kurallarıdır.boylesıne kısır maclarda dogru kullanılan bır duran toptan gol bulursun bulamazsan boyle bakar kalırsın...

sag caprazdan sag ayaklı oyuncuyla orta yapmanın mantıgı yoktur.ustelık takım 10 kısı defanstayken...iste bu yuzden alex cok buyuk futbolcu,iste bu yuzden hagi cok buyuk futbolcu...

sen takımı yıldızlarla donatıp adeta bir dreamteam havası estırıyosun,tum avrupa gazetelerınde transfer sezonunun kralı olarak lanse edılıyosun.takımın basına getirdigin hocaya bak.iste bu yuzden sampiyonlar liginde degiliz...

yazık...

27 ağustos 2008 steaua bükreş galatasaray maçı

galatasaray taraftarlarını maç öncesinde düşündüren en önemli durum michael skibbe...çünkü galatasaray gerçekten oldukça geniş bir kadroya sahip ve ne kadar sakat olursa olsun ideal kadrosunu sahaya sürebildiginde bu tarz takımlardan daha üstün oldugu bariz bir şekilde ortaya çıkacaktır.

örneğin oynanan ilk maçta sakat oyuncu adedi yine oldukça fazlaydı.ama buna rağmen yedeklerde maçın kazanılmasını saglayabılcek,en azından oynadıgı bolgede sırıtmayacak,ayhan akman,sabri sarioglu gibi oyuncular varken birden biri sahayı stoperle dolduran bir skibbe gorduk kenarda...artık fernando meirayı daha once izlememis olanlar bu adam da kimmis demeye baslamıstı bile.halbuki adam gheorge popescu nun aynısı..ve galatasaray ın yıllardır aradıgı oyuncu.defanstan topu oyuna akıllı bir şekilde sokabilmek için transfer edildi.iki tane oyuncu tercih yanlısı nedeniyle butun takımın mekanigini yerle bir etmişti.ne ortasahada ayhan la ve hucum oyuncularıyla çok iyi anlaşan mehmet topal birşeyler yapabildi.ne de meira topu oyuna sokma yetenegini kullanabildi.üstelik emre gungor de sag kanattaydı.bu da ayrı bir rezalet...herneyse ilk maçtaki yanlışlar bunlardı...ve bunlar turu zora girmesine yol açtı.

ancak çarşamba gunu oynanacak hayati maç oncesinde michael skibbe ile mutlaka birilerinin konusması gerekiyor.yanında oturanların oyle oturmayıp birşeyler yapması lazım.sabri(durumu belirsiz) nin ve ugur un sakatlıgı da eklenince sag kanat iyice bosaldı.ama orada oynayacak adam asla emre gungor olmadıgı gibi,gunumuz futbolunda artık bek oyuncularının da en az onlerınde oynayan oyuncular kadar yetenekli,hızlı ve futbolu bilen oyunculari olması şart.

sanctis-sabri,servet,hakan balta-ayhan,mehmet topal(ortasahada)-arda,kewell(sag ve sol kanat)-lincoln(forvet arkası)-nonda(umit) 11 ini gorursem eger tur için umitlenirim...ilk maçın kadrosuyla sahaya çıkmaya çalısırsa eger sevgili skibbe...biz şampiyonlar liginin müzigine bir sene daha hasret kalırız.

harry kewell,arda turan ve cassio lincoln birlikte oynamaz diyenleri duyar gibiyim.sen koy onların arkasına ayhan la mehmet topal gibi oyunun her iki yonunu oynayabilen ve harika anlasan oyuncuları,ondan sonra bak nasıl oynuyolar izle...

başarılar galatasaray...lütfen skibbe...

karl heinz feldkamp

saçmasapan hırslarının esiri olmus,lincoln gibi bir yıldızı küstürmüs,rigobert song gibi adamı yedekte bekletmiş,kendi kendine türk oyuncularla oynamak gibi delice bir taktik ureten ve bunu utanmadan galatasaray uzerınde uygulayan insan.erzincanspor muyuz be adam türklerle cıkıyosun sahaya...boyle bir taktik mi var ya!

bir de tutturmuslar kurt hoca,tecrubeli hoca...yahu allah askına birisi bana tecrubenin ne oldugunu acıklasın.ne yapmıs bu adam 75 yasına kadar,hangı takımla buyuk bır basarıya ımza atmıs,hangı takıma fınaller oynatmıs,kupalar kazandırmıs...55 yıldır futbolun ıcındedır,turkıyeden baska nerede bu kadar tanınıyor.kimdir bu karl heinz feldkamp bırı bana anlatsın ya!

tecrube eger 75 yasında olmaksa benim dedem 74 yasında onu getırelım o zaman takımın basına..bı de o denesın.olacak iş mi ya...

bu adam bırakın teknık dırektor falan degıl onu gectım zaten de.kusura bakmayın futbolu bılmıyor arkadas...eger sen hasan sas ı,barıs ozbek ı sag bek,sabri sarıoglu nu on libero,ismael bouzid i ortasaha,tobias linderoth u sag acık oynatıyorsan futbolu bilmiyorsun...

bu takımın basına aziz yıldırımı getirsen,yemin ediyorum bu kadar patlatamazdı...ama oyle birini getirdiniz ki,beter etti.

birisi butun bu yasadıklarımın,izlediklerimin,galatasaray ın,herseyın saka oldugunu veya rüya oldugunu bana soylesın...tromso faciası da yasadık biz daha beterlerini de gördük.kötü oynarsın,cok gol kacırırsın sanssız olursun hepsi bir nedendir...yenilirsin,fark da yersin.futbol bu zaten...ben asla işin bu kısmında degilim.ama futbolun bazı dogruları vardır.ne biliyim ben roberto carlos un teknigi yuksek diye. gel oglum sen ortasahanın ortasında oyna bugun oyunu yonlendır dıyemezsınız.bu adam ısrarla futbolun mantıgını hıce sayıyor...inatla olmayacak işler yapıyo gel de delirme.

2ay boyunca hasan şaş ı sag bek te izledik...turkıye ligi diye paldır kuldur devam ettık yolumuza.ama avrupa da zorlukla tur gectık.neyse allahtan hasan şaş sakatlandı kurtulduk bu hastalıktan derken,uefa kupası 3.tur rovans macı geldi.ugur ucar ın sakatlıgı dolayısıyla oynamayacagını duyunca beni endise dolu bir bekleyis sardı.

yok ya yapamaz heralde,yuh artık...cameroon milli takımının kaptanı rigobert song u da kesecek hali yok heralde dedim...

yaptı bunu da yaptı...sagdan 3 orta sola dogru hoop barıs ın ustunden altından sagından solundan 3 gol...

verin eline taksi parasını...almanya daki evine gitsin,otursun tv izlesin,torunlarını sevsin,harclık versin bu adam...cok seviyosa digiturk alsın turkiye ligini takip etsin...ama cimbom un basında olmasın artık,yeter...

20 şubat 2008 fenerbahçe sevilla maçı

öncelikle şunu söylemeliyim maç öncesinde yazdıgım yazıyla bircok fenerbahce taraftarı arkadasımın hışmına ugrayan ben,maçı izlerken yerimde duramayarak izledim...ben sizin bildiginiz galatasaray lılardan degilim umudum o ki herkes de benim bildigim fenerbahce lilerden olmayarak ''koyduk mu?,alın cimboma girsin?,kapak olsun!'' tarzındaki yaklasımlardan cok objektif olarak maçları degerlendirebilsinler.

tur öncesinde fenerbahce nin ilk macta avantajlı bir skor ya da rovans sonunda elenmesi halinde bile aynen az alkmaar serisinde oldugu gibi kazanclı cıkması gerektıgını soylemıstım...fenerbahce beni yanıltmadı.sacmasapan goller yemesine ragmen maçı bırakmayan,sonuna kadar savasan ve hakkaten artık avrupa ya geliyorum diyen bir futbol oynamaya devam ediyor.

karsılasmaya kötü başlayan ancak ve 10.dakikadan itibaren oyunu başa baş duruma getiren fenerbahce takımı harika da bir gol bulmasına ragmen kronik edu dracena hastalıgından inanılması güç bir yedi.benim için asıl buradan sonra başlayan maç,benim fenerbahce konusunda nasıl yanılmadıgımı gösterirken,fenerbahce ise avrupa da rakip kim olursa olsun artık ezilmeyecegini,macı bırakmayacagını gösterdi.yersin,atarsın bunlar futbolda olan seyler...ama maçın 90dk oldugunu unutmadan oynamaya devam ediyorlar.bu buyuk bir umut ısıgı...

galatasaray ın tarihi basarılar kazandıgı defalarca ceyrek finaller,yarı-final,final oynadıgı kupalar kazandıgı son 20-25 yıllık donemde bu azmin aynısını gorebılırsınız.orneklendirmeye gerek yok dıye dusunsemde sadece bır iki tanesını hatırlatmakta fayda goruyorum.2-0 geriye dusulen sampıyonluk ligi ceyrek fınal macında cımbom real madrid karsısında macı 3-2 ye getırmeyı basarmıstı.elbette tur ıcın yeterlı olmamıstı.ama bu buyuk takım olma adına cok onemlı bır olay.keza milan karsısında 2-1 yenılgıden 3-2 kazanmak gibi...

hala avrupa nın yeni prensi oldugunu dusunmedigimi tekrarlıyorum.cunku bu tur basarıların bir kac defa tekrarlanması gerektıgını dusunuyorum.bir kac defa daha bu tur seviyelerde oynaması gerekıyor.az alkmaar serisini cok ust bı nokta olarak gormesekte yapılan mucadele benim gozumde fenerbahce icin yukselme adına inanılmaz bir nokta olmustur.avrupa kupalarının 60 yıllık tarihinde herhangi bir varlık gosteremeyen fenerbahce nin bundan sonraki allah izin verirse bizim gorebılecegimiz 20-30 yıllık dönemde buyuk basarılara imza atabilecegini hissediyorum.

eger fenerbahce,sevilla deplasmanında turu elde edebilirse bu benim sahsım adına...benım kupaların bu sevıyelerınde tecrubeye verdıgım oneme buyuk bı tezatlık olusturacaktır.

helal olsun fenerbahce ye...

galatasaray in avrupa karnesi

yaşları 21-22 veya daha üzeri olup futbolla ilgili insanlar galatasaray ın avrupa fatihi ünvanını sadece 2000 yılındaki uefa kupası ya da daha sonra gelen super kupa ile kazanmadıgını çok iyi bilirler...avrupa da kupa galipleri kupası ve uefa kupası nda defalarca çeyrek final,eski adıyla şampiyon kulüpler kupası nda da bir kez yarı-final oynayan galatasaray,2001 yılında ise şampiyonlar ligi nde çeyrek final oynamıştır...o dönemde galatasaray ın yenilmesi o kadar zor bir olaydı ki çeyrek-final ilk maçında real madrid karşısında 2-0 yenik düşmesine rağmen maçı 3-2 ye getirmişti...diğer buyuk takımlar turkıye de oynadıkları maclarda olusan yenilmemezlik unvanlarıyla kendilerini avuturken galatasaray avrupa kupalarında evınde yaklasık 20 maç yenilmemişti *o dönemde...tek tek kazandığı maclar ise saymakla bıtmez hıc gırmeyelım...
1987-1988 sezonunda eric gerets li unutulmaz psv eindhoven maçlarında ise 3-0 yenildiği ilk maçın rovansında maçı 2-0 alan galatasaray ceyrek fınalde kupaya veda ederken,bir sonraki sezon bu kupada çeyrek finalde neuchatel xamax takımını unutulmaz iki maç sonunda eleyerek çeyrek-final e çıkmış,bu turda ise george weah ,glenn hoddle gibi dönemin en önemli hucum oyuncularının yanında fransa milli takımı nın iskeletini kadrosunda barındıran monaco takımını eleyerek yarı-finale çıkmıştır...yarı-finalde ise gheorghe hagi,marius lacatus,ilie dumitrescu gibi romen futbolunun unutulmaz oyuncularına sahip efsanevi steaua bucharest takımına ilk macta 4-0 yenilmiş ve istanbul da da 1-1 berabere kalarak kupaya veda etmiştir...

daha sonra 90 lı yıllarda oynanan çeyrek-final arifesinde ki werder bremen maclarını da hiçbir futbolsever unutamaz heralde.ilk maçta polonyalı yıldız roman kosecki nin goluyle 1-0 öne gecen galatasaray macı son dakikalarda ustuste yedigi iki golle 2-1 kaybetmiş,rovans macında ise istanbul da karlar altında oynanan macta werder bremen le 0-0 berabere kalarak elenmiştir.

butun bunlar dısında 2001 yılından sonra inanılmaz düşüşe geçen galatasaray bu sezon yaptigi 2007 yili icin yaptigi transferlerle taraftarlarina umut dagitmaya calisti.ancak o efsanevi kadrodaki yildiz yabancilarin oldugu takimin bile 4 senede oturdugu dusunulurse galatasaray taraftarlarina yeniden avrupa zaferleri vaadetmek hayalcilik olur heralde...ama avrupa daki başarıların cok da uzak olmadığını galatasaray adını duyunca çekinen takımlar oldugunu herkes biliyor.

20 şubat 2008 fenerbahçe sevilla maçı

fenerbahce taraftarı avrupa kupalarında daima ezeli rakipleri galatasaray ın arkasında kalmanın ezikliğini hep yaşamış buna karşın yine galatasaray a karsı ezeli rekabette yaşattıgı buyuk ustunlukle teselli bulmustur...her tur oncesınde abartılı fenerbahce medyasının gazına gelen fenerbahce lokum gibi kura laflarının ardından 90 lı yıllarda sigma olomouc,steaua bucharest,atalanta,cannes,mtk budapeste ve dinamo kiev gibi takımlara hep aynı şekilde daha kendi bişey olamadan rakibi kucumseyerek,kendini dev aynasında gorerek elenmiştir...hala anlattıkları manchester city zaferi,bir de kendi evinde 40 yıldır yenilmeyen manchester united ı old trafford da elvir bolic in goluyle 1-0 yendikleri macları unutmamak gerekir elbette...2000 li yıllardan sonra ise artık dayanamayan fenerbahce,galatasaray ı yakalamak ugruna cok buyuk transferler yapmaya baslamıs az da olsa avrupa da sukse yapmayı basarmıstır...ornegin gectigimiz sezon avrupa da oldukca umut veren bir futbol sergileyen fenerbahce ispanya ligi nde dusme hattindan kacamayan celta vigo ya yenilerek gruptan avantajli cikma sansini yitirmis,bunun sonrasinda ise hollandanin az alkmaar takimina sansiz rovans maci sonunda elenmekten kurtulamamistir.

bu sezon ise,fenerbahce nin altın yılı oldu.medyanın neler yazdıgını çok fazla kafasına takmadan her maçı büyük bir ciddiyetle oynadılar.kadroları da aynı dogrultuda geçtigimiz yıllardan daha güçlü...önceden balon transferler yapıp sadece transfer sampiyonu olan fenerbahce takımı,kadrosunda bulunan tecrubeli yabancıların yanına dunya futbolunun gelmiş geçmis en iyi sol bek oyuncularından birini,roberto carlos u ekledi...şampiyonlar liginde kolay sayılabilcek bir gruptan hakederek çıktılar.psv eindhoven ve cska moscova takımları boylesine guclu kadroya ve vizyona sahip fenerbahce takımına dogrusunu soylemek gerekirse direnemediler.

ancak fenerbahce taraftarları gordugum kadarıyla yine o 90 ların başındaki tutumlarını göstermeye başladılar.tarihlerindeki en buyuk basarıyı ilk defa gruptan çıkarak yaşayan fenerbahce taraftarları daha once 3.tur bile görememisti.ancak abartılı fenerbahce medyası bu aslan gibi takımı yine pohpohlayarak bulutların üzerine çıkardı maalesef,avrupanın yeni prensi soylemleriyle...arkadaslar kendinize gelin,rakip sevilla.

sevilla,psv eindhoven gibi her sene şampiyonlar ligine katılması garanti olan hollanda ligi nden gelmiyor.cska moscova gibi bir rus takımı da degil.avrupa kupalarındaki başarıları,ispanya ligindeki başarıları oldukca guclu bir takım olduklarını zaten gösteriyor.ama benim en buyuk destekcim ve tahmınlerımı kullanırken dikkate aldıgım olgu,daima tecrube * olmustur.özellikle gruplardan çıktıktan sonra tecrube ve iki takım arasındaki vizyon farkı maçın kırılma anlarında çok önemlidir.ve takımınızın oyundan dustugunu dakika dakika yasarsınız.

fenerbahce nin buyuk basarıları yakalaması ıcın once kendilerini dev aynasında goren yazarlarını bir de daha olmadan, oldum demekten vazgecmeyen yoneticilerini hatta taraftarlarını degistirmesi lazımdır...

sevilla,fenerbahce yi eleyecektir.avrupa nın yeni prensi olmadıgını,bu soylemin bu kadar ucuz olmadıgını maalesef gösterecektir,bundan ciddi anlamda hiçbir kuskum yok.ama fenerbahce nin bu sene kazandıkları gelecek yıllar adına umut vermekte yani bu turdan kazanclı cıkmaları lazım.elenseler bile...tıpkı az alkmaar serisinde yaptıkları gibi.

dip not:fenerbahce nin kadıkoy deki maçı gol yemeden kazanmasını imkansız olarak görüyorum.inter macını örnek gösterenlere sevilla nın hucum gucunun daha yuksek oldugunu,hatta utanmadan sevilla nın inter den bana göre daha iyi bir takım * oldugunu söylüyorum.

galatasaray da oynamis yabanci futbolcular

(bkz: radu niculescu)...2 cok kritik gol atmıstı,yoksa futbolcu olup olmadıgını herkesle tartısabılırdım.bir tanesi kocaeli(u:samsunmuydu yoksa ya) deplasmanında şampiyonlugu getiren gol.digeri ise liverpool a ali sami yen stadında...

fenerbahce de oynamis yabanci futbolcular

(bkz: emil kostadinov)...bulgar futbolunun hristo stoichkov un önderligindeki altın yıllarını yaşadığı dönemde forvet hattındaki en önemli partneriydi.bayern munchen takımına transfer olarak yıldız oyuncu oldugunu kanıtlamıstı.yaşının ilerledigi donemlerde fenerbahce de oynadı.daha sonra bircok yıldız gibi kayboldu,gitti.

fenerbahce de oynamis yabanci futbolcular

say say bitmeyecek olan oyunculardır.ama eskilerden bir ornek verelim.iyi de oyuncuydu.

(bkz: brian steen nielsen)

galatasaray da oynamis yabanci futbolcular

gol attıgında leylek gıbı sevınen marcio,geldigi ilk mactan itibaren 40 yıllık cimbom lu gibi oynayan capone listede bulunması gereken ve galatasaray a ciddi anlamda onemli katkılar yapmıs oyunculardır.ünlü brezilya lı flavio conceicao da real madrid de buyuk basarılara atmıs bir futbolcuydu.hatta real madrid in ortasahasında claude makelele ile birlikte oynadıgı donem cok basarılı olmustu.ancak daha sonra galatasaray da oynamıs ve bır turlu isteneni verememis diger bir yabancı oyuncudur.

yazdıkca aklıma geliyo...litvanya lı kaleci gintaras stauce vardı.zayıf,cılız birseydi ve hakan arıkan misali uzerine gelen her topu sektiriyodu.

beşiktaş ta oynamış yabancı futbolcular

fani madida,mrkela,walsh,francesco,osvaldo nartallo,tomas jun,maldarasanu,daniel pancu,thomas mhyre,john carew...

galatasaray da oynamis yabanci futbolcular

fenerbahce ye turkıye kupası finalinde 116.dakikada golu atan,istanbul da dogan ogluna bir turk ismi veren ve galatasaray a geldiginde neredeyse hagi kadar sevinmis oldugum dean saunders vardı bir de.

galatasaray da oynamis yabanci futbolcular

francesco almaguer diye bir angut da alınmıstı bir ara...popescu tarzı futbolcu arama sevdasındaki yonetımın eseriydi.

13 subat 2008 galatasaray bayer leverkusen maci

kalli yüzünden galatasaray maçları üzerine konusmaktan o kadar cok sıkıldım ki...ama yinede birseyler soylemezsem catlarım.

ya maçın en çok göze batan adamlarından biri kesinlikle hakan sukur...adamı oyundan alıyo ya...macın en baskı kurdugumuz zamanlarında.olacak is degil ya.umit karan o golü kacırdıgında anında kulubeye yoneldı.bizde zannettik heh sonunda katlanamadı alacak oyundan diye soylenıyoruz.bir baktık ki,hakan sukur oyundan çıkıyo.gel de çıldırma...
surekli belirtiyorum.37 yaşında degil de 85 yaşında olsa bile eger boyle oynuyorsa,sevmeyenlere giren çıkan nedir,gercekten merak etmekteyim.indirdiği hava toplarıyla en az 4-5 tane golluk pozısyon yarattı.ümit karan a 'al da at' dercesine ayagına topu bıraktı.bir tane hala o yaşta nasıl bir anda hızlanıp depara kalktıgını anlayamadıgım ama sonunda gol olmayan bir pozisyona girdi.kaçırmasına da şaşırmadım, zira 20 yıldır bunun gibi attıgı kadar kaçırmıstır.ancak hakan sukur başka bir futbolcu...siyasi kimliginden yakını oldugu isimlerden hic haz etmem bunu tekrar tekrar dile getiriyorum.ama iş futbol konusmaksa,hakan sukur ciddi anlamda başka bir isim...bunu da hem kendini sevmeyenlere,hem iyi oynarken oyundan alan kalli ye,hemde benim hakan sukur yazılarımı ısrarla pisleyenlere inat, harika oynayarak gösteriyor.

galatasaray bu macta da harika top oynadı,sadece golu bulamadı...kacmaz denenler kaçtı.kalesinde pozisyon vermedi...iyi top oynadıgı zaman neler yapabılecegını gosterdi.almanya da turu gececek skoru yakalayabılecegınden en ufak bir suphem yok.ancak takımın bu denlı iyi oynarken,yıldızların donmesının nasıl bir etkisi olacak en onemli suphe bu? ikinci suphe ise,elbette kalli...

hakan sukur un futbolu birakmasi

türk futbolunda ayağa pas yapan,sahanın en gerisinden topu oyuna sokma becerisine sahip,ortasaha ile yardımlasarak oyunun kurulmasına yardım edecek savunma oyuncuları yetismedikce,defansla forvet arasındaki dinamizm i saglayacak,oyunun hucum ve savunma yonunu iyi oynayacak,surekli hareketli ve topla hızlı orta saha oyuncuları yetismedikce ve dolayısıyla bizim futbolcularımız aldıkları her topu 60 metre ılerıye dogru havalandırmaktan baska bır cozum uretemedıklerı surece hakan sukur isterse 85 yasına gelsin,milli takımın inadına degismez oyuncusu olarak kalacaktır...

rahat bırakın ve dua edin de,boyle oynamaya devam etsin...cunku gercekten 40 yasına geldiginde biz hala hucum futboluna bir cozum bulamamıs olacagiz ve bu sefer o sahada olmayacak...

atatürk milliyetçiliği

bir türlü kara bulutları,kara insanları üzerinden atamayan,ülkenin sadece kısa bir dönem aydınlık görmesini saglayabilmiş ulu önderine bile dil uzatan,bununla da kalmayıp mustafa kemal i korumaya kalkanları dahi ezbercilikle suclayan,surekli bir taraflara savrulan ve asla net bir görüşü olamayan insanların cogunlukta yasadıgı ve hiçbir dış mihraktan çekmediği kadar kendi insanından çeken bir ülkedir türkiye...

dunun cagdaslıgı savunan,aydınlıgı savunan onune bir sıfat getiremeyecegim ama kaypak damgasını hic cekinmeden vurabilecegim insanları,bugun ülkenin üzerine kabus gibi coken terör örgütünü bile utanmadan savunabilmekte...buna karşı cıkıldıgında ise anında faşist damgasını kendilerinden yersiniz.hatta size ülkenin icindeki milliyetci gecinen örgütlerden ornekler vererek karsı saldırıya gecerler.bize ne biz onlarında karsısındayız,savunmuyoruz ki dersiniz dinlemezler...sadece faşist damgası degil ezbercilikle suclanırsınız üstüne bir de cahil,bilgisiz,hakir görülürsünüz.

siz milli marsınızı gururla soylerken onlar bunun faşist bir tavır oldugunu utanmadan dile getirirler.tarih kitaplarından okudukları sacma örneklemelerle tahliller yaptıklarını zannederler.ama teror orgutlerine laf soylemeye gelince iclerindeki ruh buna izin vermez.terör örgütü diyemezler.meselenin derinine inelim pkk ordan dogmadı derler.nerden dogmus,nasıl dogmus bu pkk ya? biliyoruz,biliyoruz anlatmayın...biz sizin aldıgınız nefesi biliriz.

simdi aynı bu bahsettiğim kesim,daha dun sag partılere hicbir sekilde prim vermeyen,akp yonetımındeki insanların gecmısteki yaptıklarına tepkilerini her turlu gosterirken,herseyin otesinde inkılaplara son derece baglıyken bugun ise tamamen cark etmis durumdalar.ustune ustluk mustafa kemal in ilkelerinin yolundan gidenleri ezbercilikle sucluyolar.işte bu kesimin insanları benim gözümde terör örgütü mensuplarından,hatta gerici ülkeyi bataklıga suruklemeye calısanlardan,ulkeyi hortumlayanlardan bile daha degersiz...

o kadar degersiz o kadar ruhsuzlar ki,chp ye oy verecegime teror orgutu mensuplarına oy veririm dediler. nitekim verdiler de...chp ye kızma nedenleri de bildiginiz üzere;partinin yolundan sapıp milliyetci nutuklar atmasıymıs.faşist parti havasına burunmesıymıs.şaka degil...burda chp yi tartısmam.partinin de dogru sekilde yonetildigine inanmıyorum ayrıca.ama bunların bayragımıza,marsımıza içinde ataturk un gectigi her cumleye,içinde türk kelimesinin geçtigi herseye alerjileri var.chp,ataturk un partisidir.eger yaptıgı sey milliyetcilikse,milliyetciliktir.bunun adı da atatürk milliyetciligidir.bu da oyle bazı eski dostlarımızın dedigi gibi basmakalıp, ezbere bir milliyetcilik degildir.sizin yaptıgınız doneklige,sizin yaptıgınız satıcılıga,boluculuge ancak bununla karsılık verilir.verilecektir de...

serdar akinan

göz önünde yapılan açıklamaların,türban üzerinden yürütülen siyasetin dogru olmadıgını savunan,anayasa degisikliklerine tarihten örnekler vererek yorumlar getiren ve bugun turbanı sadece universitede egitim icin istediklerini soyleyenlerin aslında baska amaclar tasıdıgına deginen harika bir yazı yazmıstır...

türban sorunu

turbanla ilgili bilen,bilmeyen herkes bir yorum yapıyor ve ailesi ya da cevresi dolayısıyla kendisini bir goruse dogru kaymak zorunda hissediyor.ve bu yuzden bilincdısı yapılan yorumlar cogalıp,yalan yanlıs tespitlerin ortaya cıkmasına neden oluyor.turban kısıtlamasının kalkması gerektıgıne ınananların en buyuk dayanaklarından biri,ortaya surdukleri dini gerekliliklerin yanında;turbanlı bir ogrencinin egitim ve ogretime bir zararının olamayacagı ve turbanın kendi ogrenımıne negatif bir etkisi olamayacagıdır.ilk bakısta dogrudur ve tabiki saclarımızı orten bir nesnenin bizim ders dinlememize engel olamayacagını herkes anlayacak akli dengeye sahiptir.ancak 'olay' bu degil...baska bir acıdan bakıldıgı zaman bugun bu basit ve herkesin kolayca anlayabilecegi nedenden yola cıkanlar,yarın;

-'turban kızlarımızın spor faaliyetlerde bulunmasına engel degildir.bu kısıtlama cok sacmadır.'derse,
-'turban,sarık ya da karacarsaf ogretmenlerimizin ogretme kabiliyetlerine engel degildir.bu kısıtlama cok sacmadır.'derse,
-'turbanın ya da herhangı bir kıyafetin goruslerle veya ulkeyi yonetmeyle ne alakası var'derse,

biz bu ulkede daha cok meclise girmeye kalkısanlarla,olimpiyatlara katılmaya kalkısanlarla,derslere girmeye kalkısanlarla ugrasırız.esitlik,ozgurluk,okul,meclis falan hepsini gectim de,sizce de yanlıs olmazmı bir kızımızın cagdas kosullarda degil de turbanlı ya da dini kıyafetlerle spor yapmaya kalkısması.bu kadar mı sıg dusunuyoruz ya..hata kimde?

hepimizin ailesinde,akrabaları arasında basıortulu,5 vakit namazında dinine baglı ve gereklılıklerını yerıne getırenler mutlaka vardır.hepimizin annesi olmasada annanesi,babannesi* kısaca buyukleri cogunlukla basıortuludur,bazı alıskanlıklardan dolayı.bundan oturu zaten hıcbırımızın basortusune onyargısı olamaz.ama turban ve bunun dayatma bıcımı soz konusu olunca konu biraz farklı bir hale geliyor.öyle bir cumleyle olmaz...

edit: gectigimiz gunlerde mehmet ali birand ın sundugu 32.gun programında aslında hersey göz önüne serilmiştir.bana kalırsa sessizce planlarını uygulamaya koymaya çalışan akp hükümetinin foyasını kendi yandasları ortaya cıkarmıstır.bu degısıklıgın sadece universitelerde kalmamasını,ülkenin diger islam ulkeleri gibi olmasını istediklerini acık sekilde dile getirmislerdir.

var mısın yok musun

daha fazla sacmalık,mantık sınırlarını zorlayan davranıslar sergilenmez diye ertelemeyip gecenlerde kendimce birşeyler karaladıgım, ama dun itibariyle tam anlamıyla bokunu cıkaran ve artık adeta elestirmek icin izlemeye basladıgım yarısma programı...

abime 100.000 ytl teklif ediliyor.ama kendisi tum olasılık kavramlarını hice sayarak ve sadece kutu soyleyerek kazandıgı halde bu parayı begenmeyerek,'ben hissediyorum kutumda 500.000 ytl var' bıdı bıdı..diyor,kendileri.sonunda tabiki tamamen sansa baglı olarak ordaki buyuk meblaların hıcbırını kazanamıyor ve 50.000 ytl kazanıyor.

ancak sorun olan konu burada para hırsı degil.bu da elbette baska bir sorun ama,daha buyuk bir sorun var.bu sevgili yarısmacı arkadasımız bu kritik noktada benim dumura ugradıgım adeta mala dondugum bir soru yoneltiyor acun ılıcalı ya;

-acun bey, kutulara dokunup hissetmek istiyorum...
-tabi buyrun * *

unutulmaz maçlar

tek kelimeyle mukemmel hazırlanmıs dvd.oyle ki,konusmayı beceremeyen mehmet ali birand bile maç aralarında o kadar güzel konusmalar yapıyor ki,daha bir heyecanla izliyorsunuz.

dvd deki gol yorumları ve roportajlar da oldukca samimi.mesela tanju colak normalde nasıl bir adamsa orda da aynen oyle.boyle bir gol anlatıs yok arkadas ya.'topu sagıma cektim,kaleci de baktım sag koseyi kapamıs ayagım iciyle topa bi koydum' falan.simdi aklıma gelmiyor tam da bir anlatısı var,hem manav,kasap falan oluyor sokak agızıyla konusuyor, bir yandan da fizik ogretmeni kesiliyor basımıza...

mesela kubilay turkyılmaz da manchester united macında attıgı gollerden biri içinde,'kafamı direge carptım gol atmak icin ama dokunmasam gol olmayacaktı'diyor.hadi len kolpacı bal gibi de gol oluyor,bos yere carpmıssın kafanı.ulan insan bir daha izler de oyle konusur.

o macları zamanında yaşamış olmakta ayrı bir haz veriyor insana,eminim o gunleri yasamamıs arkadaslar'noşatel mi o ne la?' tarzında abidik gubidik yorumlar yapıyorlardır ancak,evet belki neuchatel xamax takımı cok onemli bir takım degildir ama isvicre sampiyonudur en nihayetinde.o zamanki ya da daha onceki zamanlarda 4. hatta 5. torbadan kupa elemelerine katılan türkiye nin yanında daha gucludur.

yıgınla mac konmus dvd ye,dedim ya mukemmel hazırlanmıs.ama eksik maclarda yok degil...keske su mac da olsaydı dedigim de bir suru mac kacırmıs hazırlayan ekip.aslında biraz da sadist ruhlu olusumdan mı nedir.ben kazanıp da elendigimiz onemli ve seyir zevki yuksek macların da dvd de yer almasını beklerdim ne yalan soyliyim.

mesela roman kosecki nin galatasaray da oldugu sene oynanan werder bremen macları.o karlar altında oynanan ve 0-0 biten rovans macını hicbir galatasaray lı unutamaz heralde.1-0 cimbom un tur atlaması icin yeterli skordu.ve 90.dakikada oyle bir gol kacmıstı ki,o zamanlar daha kucucuk bir velet olan ben birkac gun kendime gelememistim.

roma ile oynanan seridede hakan sukur un takipciligi sayesinde buldugumuz golle macı 2-1 e getirmistik.deplasmanda alınan 2-1 lik yenilginin önemini ali sami yen in o buyulu atmosferini dusununce 'lan biz bunları eleriz' diye aklımızdan gecirirken,aldair 90+4 de 35 metreden bir caktı...oyle oturduk. rovansta 3-2 kazanmamıza ragmen turu gecen takım roma olmustu.

bir de psv eindhoven serisi var hayal meyal aklıma gelen.hollanda da alınan 3-0 lık yenilginin sonrasında, ali sami yen de 2-0 lık galibiyet alınmıstı ve tur gecilememisti.

yaklasık 20 senelik bu surecteki galatasaray zaferleri saymakla bitmez...devamını bekliyoruz.defalarca ceyrek final,yarı-final oynadık,uefa kupasını,super kupayı aldık dvd si 10 sene sonra geldi.artık bir daha dvd yi ancak cocuklarımız gorur heralde ama,ne olur ne olmaz ben saklıcam bu saheserleri...fenerli falan olursa soyleyecek birseyimiz olsun velete.**