bugün

başarılı televizyoncu, programcı, köşe yazarı. birkaç ayda televizyon kanları kurmakla ünlenmiş, zihni sinir projelerini medya üzerine uyarlayan insan.
(bkz: kan uykusu)
medya dünyasında büyük japon olarak bilinir. zira kardeşine küçük japon derler. aklı başında bağımsız olarak düzgün işler yapmaya çalışan gazeteci-televizyoncudur. son işi kan uykusu adlı belgeseldir ki çok büyük ses getirmiş ve paso tekrarı yayınlanmaktadır. pazar günü saat 16,00 da tekrarı vardır. kaçırmayın.
türkiye nin yildizi her gecen gun daha cok parlayan, mutevazi, durustlugunden zerre kadar suphe duymadigimiz, digerleri gibi gizli amerikan israil avukatligi yapmak yerine *** filistinde katledilen bebeklerin, irakta olen masum insanlarin yaninda olmayi secmis, kan uykusu gibi bu ulkenin insani icin bas yapit denebilecek bir belgesele imza atmis, sky turk un genc haber muduru.

(bkz: severek takip ediyoruz)
şu ibretle okunası 'kayda değer' yazının müellifi akil adam. takip ediniz...
KORKUNÇ PLAN

Cuma gününden önceki son 48 saatte Kuzey Irak'ta ve Türkiye'de ne oldu?

"Bazı silahlı unsurlar Irak içlerinde çeşitli noktalara operasyon düzenledi."

"Bu nokta operasyonların sadece birisinde 8 kişi öldürüldü."

"Bu operasyonlardan ne KDP'ye ne KYB'ye, ne de işgal kuvvetlerine herhangi bir bilgi verilmedi."

"ABD, bölgede görevli bazı Türk irtibat Timleri'nin belli yüksek teknoloji iletişim cihazlarına el koydu."

Peki, bu ani harekattan kısa bir süre önce ne oldu?

"israil'den Erbil'e, 3 TIR dolusu Stinger füzesi getirildi. israil eski istihbarat Şefi Danny Yatom milyon dolarlık bu alışverişe aracılık etti."

"6 Aralık günü Türkiye'ye tam 740 kg C-4 ve 5 adet Stinger füzesi girdi. Bu malzemeyi taşıyan Mercedes marka minibüs Afyon'a 3 günde ulaştı ve bu sürede tam 4 kez plaka değiştirdi... 9 Aralık günü saat 05.00'te Afyon'da belli bir noktada konakladılar. Ve tekrar plakalarını değiştirerek istanbul'a devam ettiler."

"4 adet Stinger füzesinden biri Büyükada'ya götürüldü. Malzemenin kalanı Esenler'de bir adrese bırakıldı."

"6 Aralık sonrası Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yeni nakiller, benzer şekilde yapıldı."

"Türkiye içinden resmi ve gayri resmi belli kişilerin tüm bu olan bitenle doğrudan (ticari) veya dolaylı ilgisi vardır."

Yukarıda "tırnak içinde yazdığım" bilgileri, bazıları hariç, elbette ispatlayamam.

Ve fakat, kaynağıma güveniyorum.

Sorular şunlar...

Bu bilgiler doğruysa.

Türkiye Kerkük'le ilgili hangi aşamaya gelmişti? Salı günkü kapalı oturumda ne konuşulacaktı?

Bu patlayıcılar ve füzeler hangi örgütün, uyuyan hangi hücrelerine teslim edildi ve hedefleri neresi?

Saldırıya geçmeleri için ne zaman uyandırılacaklar?

Tüm bu bilgilerin bana ve birkaç kişiye daha sızdırılması, psikolojik bir harekat kapsamında mı? Öyleyse bu psikolojik harekatı planlayıp orkestrasyonunu yapan merkez neresi?

Ve, en mühimi Hrant Dink suikastı zincirin ilk halkası mı?

Türkiye Kerkük konusunda "adım atmaya kalkarsa", öldürülmesiyle Türkiye'yi karıştıracak ikinci kişi kim?

Serdar Akinan - Akşam Gazetesi
kan uykusu adlı belgeselle ve nihat genç ile yaptığı ne var ne yok adlı programla sky turkte bolca gorduğumuz sky turk un genel yayın yonetmeni.
'underrated' vakası o. daha popüler olmalı popülasyona hakikatı ifşa etme adına...
gazeteci, yazar.
skyturk adli televizyon kanalinda genel yayin yonetmeni.
nihat genc ile yaptigi program ile ismini duyurmustur.
tuncay özkan namlı acayip , şaibeli, toplumu geren 'adama' hiç lüzumu yokken 'destek çıktığı' o yüzeysel 'kanaltürk'ü kapatın' başlıklı yazısından sonra gözümde ciddi itibar yitirmiş adam.
(bkz: yakışmadı)
Dagistan kokenli gazeteci yazar. ne var ne yok'ta nihat genc'e soylemisti de ben anlamistim zaten cekik gozlerinden.
göz önünde yapılan açıklamaların,türban üzerinden yürütülen siyasetin dogru olmadıgını savunan,anayasa degisikliklerine tarihten örnekler vererek yorumlar getiren ve bugun turbanı sadece universitede egitim icin istediklerini soyleyenlerin aslında baska amaclar tasıdıgına deginen harika bir yazı yazmıstır...
"O 411 el gerçekte kaç kişiyi temsil ediyor? Göreceğiz...

Söz bitmiştir.

Kansız olmaz.

Ben demiyorum... Tarih diyor."

diye yazı yazan darbe çığırtkanı yazar.
8 günlük kara karekatıyla ilgili olarak kalem almış olduğu 3 mart 2008 tarihli yazısı kayda değerdir...

(not: bu entry serdar akinan'la ilgili olarak ilk defa girilmektedir)

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=110699,10,156

--------------------------------------------------

Bu harekât bir fiyaskodur. iletişim fiyaskosu. Fiziki hedeflerin tamamına ulaşılmış olabilir, yüzlerce PKKlı öldürülmüş olabilir...

PKK nın 'kalpgâhı'; vurulmuş

olabilir.

Ama siz bu milletin şaşkın ve incinmiş bakışları altında ricat ettiniz.

Bush denen adamın, 'Kürdistan'dan çıkın...!; sözünü talimat mı telakki ettiniz?

Tersini iddia ediyorsunuz.

Biz de samimiyetinize, elbette, inanıyoruz...

Ama bu çağda kamu algısı böyle mi yönetilir?

Birinin, size yalakalık yapmadan ve sizden çekinmeden, bu gerçeği yüzünüze haykırması şart...

Bu milletin kalpgâhını vurdunuz...

Kanıyoruz...

Kahvehanelerimiz, okullarımız, gecekondularımız, camilerimiz sessiz...

Başımızı kimse öne eğemezdi... Siz eğdiniz... En güvendiğimiz...

Bunu görün ve anlayın.

ROJ TVde ve bilumum sitelerde neler yayınlandığını, Türk medyası halkından gizliyor diye, bilinmiyor sanmayın.

Yüzü, gururla, gülen Barzani dir...

PKK nın beli kırıldıysa vur patlasın çal oynasın neyi kutluyorlar?

Bu fiyaskonun sorumlusu Erdoğan hükümeti değildir.

Kamuya yansıyan bilgiler, çok açık bir şekilde, gene sürüklendiklerini; süreçten kesinlikle bi haber olduklarını tescil etmiştir.

Yere düşen milli gururumuzu onarmak mı istiyorsunuz?

O zaman çıkın ve Bush denen katilden talimat almadığınızı bu millete gösterin.

Lafla değil...

Bu arada bazıları, 'Daha fazla kan mı istiyorsunuz? Operasyon bitti... Sevinin...' diyor.

O operasyon hiç olmamalıydı. Ancak durum çok daha vahim...

Türkiye de kurucu felsefenin sağlıklı ve dürüst bir eleştirisini yapın.

Kürtlere ve islamcılara özgürlüklerini derhal verin.

Korkmayın. Bu millet bir arada ancak özgürlüklerle yaşar...

Amerika ya biat etmeyin... Emir almayın...

O zaman burada tek kurşun atılmaz.

Lafımız bu... Bu savaştan rant çıkartanları başka türlü temizleyemeyiz.

Ama bunu yapacak bi hukuk henüz yok Türkiye de...

Bu millet gerçekten bu kadar kötüsünü hak etti mi? diye düşünüyorum.

içim kanıyor...

Müslüman olduğunu iddia eden işbirlikçi bir güruh memleketin geleceğini peşkeş çekip cebini dolduruyor.

Gün yakın. Onları sandığa gömer bu millet...

Ya bu milletin şerefinin timsali, huzur ve güveninin bekçisi kurum ne olacak?

Onlarca çocuk bembeyaz karlara kanlarını akıtıp şehit düştü.

Neden?

Ulusal onurumuzu korumak için.

Siz ne yaptınız?

Bir kelimeniz ile o tertemiz kanların anlamını iptal ettiniz.

Çok üzgünüz... Çok.

----------------------
bu yazısıyla modern dünyanın oluşturduğu bataklığı gözler önüne sermiş yazar. az bulunanlardan...

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=91043,10,156
bugün engin ardıç ın çemkirdiği yazar- programcı.
edit: ulan ne mal adamım serdar turguta çemkirdi engin ardıç. yuh be bana.
neo takiye adlı akp'nin oluşumunu amerikan neo-conlarının gözünden harika irdelemiş ve röportajlar yapmış gazeteci yazar.
"olmaz olmaz" başlıklı bugünkü yazısını; başbakana ithaf etmiştir...

--spoiler--
Bu noktaya nereden geldik?

Gül'ün Cumhurbaşkanlığı ısrarından...

Cemaat devlette kadrolaştı.

Devlet kendini tehlikede gördü.

Sistem, bir kez daha, laiklik ve teklik konusunda tehlikeli gördüğü, Meclis'te temsil edilen, iki siyasal partiye kapatma davası açtı.

Her iki hareketin bugün muhatap oldukları tablo bugünün değil dünün sorunudur.

Bu vahim meselede her iki tarafın; devletin ve bu hareketlerin ağır sorumluluğu ve ciddi hataları vardır.

Her iki hareketin bugünkü kadroları, bir kez daha, ellerine geçen fırsatı heba etmişlerdir.

Peki görünen ne?

Görünen AK Parti'nin kapatılacağıdır.

Görünen DTP'nin kapatılacağıdır.

Süreç bir büyük tarihsel soruna daha gebedir.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük krizlerinden birinin tam içindedir.

Muhalefet, medya, sermaye ve sivil toplum kabak gibi bölünmüş.

Ordu ve yargı, kirli bir propaganda neticesinde, yaftalanmıştır.

Bu derin krize nereden ve nasıl geldiğimizin tartışması artık sadece vakit kaybıdır.

Görünen o ki AKP ve DTP kapatılacak.

Maalesef...

Bunu engellemek için, elbette, ittifaklar olabilir.

Bunu engellemek için elbette senaryolar öne sürülebilir.

Ancak AK Parti'nin gözardı ettiği tek bir şey var.

1960, 1971, 1980, 1997...

Neymiş?

2008'de darbe olmaz-mış!

Saçmalamayın...

Olur...

Sayın Başbakanım...

Anlattıklarınızı bir yana bırakın.

Size anlatılanları da bir yana bırakın.

Ne olur bırakın...

Medyadaki bu aşağılık adamları, sizden nemalanan bazı çevreleri ne olur dinlemeyin... Darbe sabahı onlar buharlaşır...

Ya siz? Ya bu memleket...Ya geleceğimiz...

Kabul edin. 22 Temmuz sonrası hata üstüne hata yaptınız... En büyük kazığı en yakınlarınız attı. Kontrolü kaybettiniz.

Tek bir şeyi inkâr edemezsiniz. Samimiyetsiz değilim. Yüzünüze söyleyemeyeceğim hiçbir şey yok.

Öfkeniz beni ürkütmüyor...

Gözü nefretten körleşmiş, kulakları sağırlaşmış yeminli düşmanlarınızdan da değilim.

Emin olun... Harcarlar sizi...

Bu kez bu şarkıyı burada bitirirler.

Oysa, yaptığınız onca vahim hataya karşın, size yürekten hâlâ inancım var...

Kürt sorununu üniter yapı içinde çözecek gücünüz halen var.

Devlet içindeki kadrolaşmanın önüne geçebilirsiniz.

Size yalan söylüyorlar. Bu ülkede darbe olur ve bu kez çok kötü olur...

Söyleyin ne uğruna bu ülkeyi; geleceğimizi ateşe atacaksınız?

Türkiye'de yaşayan biri olarak bir kez daha darbe yaşamak istemiyorum.

Buna hiçbirinizin hakkı yok!
--spoiler--

her satırının altına imza atılasıdır.
son zamanlarda kuresel isinmadan gida krizine, amerikan baskanlik secimlerinden mugabe'nin bir turlu iktidardan devrilememesine kadar her ama her seyi cemaatin sucu olarak gostermekte olan kisi. ne cemaatmis be arkadas, ergenekon falan yanida sifir kaliyor.
yine etkileyici ve anlamlı bir köşe yazısı yazmış gazetecidir.

--spoiler--

Ruhlarınızı nasıl yıkayacağız sizin?

Karaköy'de dört yol ağzında dilenen bir yaşlı kadın vardır.

Zamanında Öküz dergisi kısa bir röportaj yapmıştı bu kadınla...

Hayatının neredeyse tamamını Türkiye kerhanelerinde harcayan bu kadın şimdi elden ayaktan düşmüş yoldan geçenlerin verdiği iki kuruş parayla yaşam savaşı veriyor.

Bu yaşlı kadında, belki zamanında iki üç kelime konuşmuş olmaktan dolayı, beni derinden etkileyen bir yan vardır.

Hayata karşı duruşunda...

Tanıdığım birçok insandan daha namuslu, daha harbi, daha dik bir duruştur bu...

Geçtiğimiz gün Nihat Genç'e ve bana malum cenahtan hakaret edildi. iftira atıldı...

Özellikle Nihat, polis katillerinin hamiliği ile açıktan suçlandı.

Nihat Genç, Orhan Pamuk'la ilgili konuştuğunda da aynı koro onun 80 öncesi Fatsa'daki bir katil olduğunu ileri sürmüştü.

Sonra mahcup ama sessiz bir şekilde özür dilediler, "Karıştırmışız. Pardon."

Sonra, Hrant Dink öldürüldü...

Neredeyse Ogün Samast'ın arkasındaki isim olarak Nihat'ı açıkça suçladılar.

Hrant'ın katili Nihat Genç'ti...

Oysa Nihat aynı saatlerde hiç kimsenin unutamayacağı bir konuşma yapıyordu ekranlarda...

Girin bakın internete Nihat Hrant için ne söyledi, ne söylüyor...

Tek bir laf ediyor... "Bana Hrant'ın gerçek katilini bulun" diyor.

Ona ve bize yapılanlar, giderek dozunu artıran bu faşist kampanya bu kadar masum mu?

Köşelerinde demokrat geçinen bu kılıç artığı solculara bakıyorum da Van Yüzüncü Yıl'da Yücel Aşkın'a yapılanlardan itibaren, Atabeylerde, Sauna çetesinde, Şemdinli'de ve şimdi Ergenekon'da aynı şeyi yapıyorlar.

Dezenformasyon.

Neden?

Türkiye ile dertleri var. Amerika'ya kayıtsız şartsız bağlansın.

Finansal kaynaklarını bir türlü açıklayamayan bir yayın organında tetikçilik yapan bu adamlar cemaatin kullandığı isimler.

Anafen Dershanesi tam sayfa "ilan verip", Pennsylvania'dan, "Taraf alına" talimatı gelmese maaş alamayacak. Bu güruh neden mesela Amerika'yı tek kelime eleştiremez?

Tayyip'e yüklenirler de Gül'e tek kelime eleştiriyi manşete çekemezler...

Neden?

Bu faşistlere sormak gerek, cemaat ile ilgili düşüncelerinizi bizimle, kamuoyuyla paylaşır mısınız?

Cemaatin ABD'deki para hareketleri ve finansal kaynaklarıyla ilgili son derece ciddi soruşturmayla ilgili herhangi bir haberi manşete çekmeyi düşünür müsünüz?

ABD'deki derin kaynaklarınız bu konuda bir bilgi veriyor mu?

5 yıldan bu yana ekranlarda bu ülke için, bu bayrak için, Yunus için, Mevlana için, Hacı Bektaş için, Sarı Saltuk için, Konya Ovası için, bir küçük çiçeği için içten bir şekilde ağlayan, gönlü taşan bu adam için katil diyorsunuz.

Nihat'ın avukatlığı bana düşmez ama hatırladığım yegâne sert lafı sizin gibi Amerikan köpeklerini kelimeleri ile döveceğini ifade etmesidir.

Bu lafı bile size yeter ama son günlerde artık iyice açığa çıkan yapınıza ve yayın politikalarınıza bakıyorum aklıma o Karaköy ışıklarında bekleyen kadın geliyor.

Elini açıp bir lokma ekmek için dileniyor.

Hayatını bir fahişe olarak tüketmiş...

Son deminde çocuğu yaşında insanlar durup gözyaşlarıyla ona ceplerinde ne varsa veriyorlar, "Anacığım..." deyip ellerine sarılıyorlar. Bir kuşağın utancı içinde...

Siz aklıma geliyorsunuz... Hanımefendi ve beyefendiler...

Köşelerinden bu ülkeye nefret kusanlar... Açıkça Amerikan köpekliği yapanlar...

Hangi ülkenin hangi ağacındaki meyveden yediniz de ruhlarınız bu kadar hainleşti?

O kadıncağız bu toprağın ağusu ile bir ömür boyu kirlenmiş, ruhunu iki duamız ile yıkıyor.

Sizin ruhlarınızı hangi dualarımızla nasıl yıkayacağız bilemiyorum...

Gerçekten bilemiyorum.

--spoiler--
nihat genç'in karşısında dut yemiş bülbüldür adeta.
ülkenin medya sektörünü oluşturan tüm popülasyona, hem meslek hem insanlık dersi vermesi gereken, kendi rakımında yalnız başına, kendi gibi duran, uzunca bir sürede duracak olan insandır.
8 eylül den beri akşam gazetesindeki yazılarını göremediğimiz ve neden yazmadığını anlayamadığımız "gazeteci".
osman pamukoglu'nun bugunku populeritesinde en onemli paya sahip sahistir ama kendisinin ridvan akar'dan journalism 101 dersi almaya ihtiyaci var.
akşam ve karamemed grubunun önemli isimlerinden , başarılı gazeteci.
zaman gazetesi reklamına ve ekrem dumanlıya gereken cevabı vermiş kişidir.

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=134348,10,156
güncel Önemli Başlıklar