bugün

ferda anıl yarkın'ın "bililrsin çok çılgınım" türü yaran dizelere sahip şarkısı...
yalının güzel ve umut dolu şarkısı.*
ferda anıl yarkın klasigi.

Ağlama ne olur sen
Acıyı gel bende gör
Elveda derken sana
isyanım var olanlara
Seninle olduğum gün
Kopamam bir kez daha
Bilirsin çok çılgınım
Bir sana kıyamadım
Üzülme üzülme
Unutmam ayrılık var diye
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende
Üzülme üzülme
Seni ağlarken görmek
Zordur gönlüme
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende
ferda anıl yarkı'nın klasikler arasına giren şarkısı. bu şarkının klibinde şebnem dönmez de vardı.
bir teselli etme repliği.değmez demeden önce sarfedilir genelde.
yalın ın ikinci kasetinde bulunan umut dolu şarkı.sözleri;

herkesin hayatla bir kavgasi var
barişmiyor bir türlü yildizlari
hayaller güneye gerçekler kuzeye doğru
dünyayi hep bulutlu gördün mü sen
denizleri her zaman dalgali
yağmuru sonsuz güneşi yalanci mi bildin sen
kabullenmek lazim olur demek lazim
ağlamayi öğrenmek hayati sevmek lazim
üzülme
yarina kadar dinecek
bu rüzgar da geçecek
sonunda eskiyen sen olma
hep mutluluk bekliyor olabilirsin
karanliktan korku duyabilirsin
gece olmasaydi gündüzü sevebilir miydin
göz yaşlarının pınarlarından inşine hız veren bir hatta iten cümle . çoğu zaman teselli cümlesini söyleyen kişi için de ayrıca bir üzüntü kaynağı. yakınında , arkasında biri olduğunu görünce üzülüen bırakıp herşeyi rahatlamak istiyor.
ferda anıl yarkın'ın akılda kalan tek şarkısı.
yalının anneannesinin ölümü üzerine yazdığı şarkıdır. çok enteresan bir parça.
bulunduğumuz zamandan 30-40 yıl sonraları yazılmış ama sanki zaman kapsülüne binip bu zamana gelmiştir. enteresansın yalın . ne deyim.
(bkz: alismak zorundayim/#1994709)

ayrıca bu şarkı 2. albümde gelme adlı şarkının yerine koyulmuştur. keşke gelme kullanılsaydı da gelme'Nin 3. albümdeki batırılmış halini dinlemeseydik.
umut veren şarkı.
demesi kolay ama uygulaması zor bir eylem.
çok hoş bir mansur ark parçası.
kollektif hafızadaki zihinsel ritimlerin bozulması durumu.
harika bir ferda anıl yarkın şarkısıdır.

Ağlama ne olur sen
Acıyı gel bende gör
Elveda derken sana
isyanım var olanlara
Seninle olduğum gün
Kopamam bir kez daha
Bilirsin çok çılgınım
Bir sana kıyamadım
Üzülme üzülme
Unutmam ayrılık var diye
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende
Üzülme üzülme
Seni ağlarken görmek
Zordur gönlüme
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende
gece olmasaydı gündüzü sevebilir miydin diyen yalın şarkısı. güzeldir, hoşdur, ardarda dinlenesidir. ayrıca yarına kadar dinecek der. bu rüzgarda geçecek der. umut verir. hayal kurdurur.
gülay ve yusuf gül'ün birlikte seslendirdiği hoş bir şarkı.Hele
üzülme bülbül avazlım,
üzülme selvi boylum ,
üzülme ömrü yokuşlum diye bir nakaratı var ki insanın içine işler depresif zamanlarda.
la tahzen (üzülme)
derdin her ne olursa olsun üzülme
bir abdest al nefes gibi ve bir seccade ser odanın bir köşesine
otur ve agla!!göz yaşlarını silme ama üzülmede.
bırak aksın bitene kadar
gözlerini kapat, dilersen hiç konuşma.
"o" seni ve derdini senden daha iyibilir unutma ve üzülme

s.d
ferda anıl yarkın efsanesi.
Hiçbir faydasi olmayan,en boş söz.
üzülmelisin zamanı geldiğinde, hiç değilse geçen zaman için. yahut terk edildiğinde beklemediğin bir anda. avucundaki sıcaklık kaybolup kalbindeki titreyiş bittiğinde üzülmelisin. ağlamalısın ölen bir yakınının ardından gözünde yaş kalmayıncaya kadar, küsmelisin hayata. oyunu yarım kalmış bir çocuğun gözlerindeki hüznün tarifi nedir? o bile değerini bilirken kaybettiğinin, sen de üzülmelisin varsa üzülmek için bir sebebin. eğer yoksa, işte o zaman bir sebebin olmadığına üzülmelisin.

şair diyor ki,

hüzün başka bir yüzün
yüzün bir başka hüzün...
kaldır başını gör ki neler var?
geçip giden zamanın içinde ne hezeyanlar var.
sanma ki baki şu yaşananlar...
her kışın bir baharı, her gecenin elbet bir sabahı var.
sebepsiz bir üzülme olmayacağından. üzülme demekle de geçmeyeceğinden baştan mağlup bir sözdür. hayır bunun yerine deseler ki salaklığına yan ya da üzülecen tabi başka türlü nasıl geçecek diye daha etkili olacağını düşünüyorum.
bir yalın şarkısıdır:

Üzülme yarına kadar dinecek, bu rüzgar da bitecek
Sonunda eskiyen sen olma...

http://fizy.com/#s/1aiomc
ferda anıl yarkın versiyonunun en baba hakkını güllü verir. ciğerinizi olduğu yerden söker sonra da geri koyar yerine.
Üzülme!Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.

Üzülme!

Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.

Üzülme!

Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine. Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara, yarının ovalarında rengârenk çiçeklerin olacak demektir. Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini, rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını, bir yüce dağsın sen demek ki, az bekle, eteğinden serin pınarlar akmaya başlayacak demek ki...

Üzülme!

Üzülüyorsan, şımaramazsın. Kibrin kirli tuzağına düşemezsin. Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların. Uzak geçersin isyanlı yollardan. Heveslerinin ardı sıra düşüp nisyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin. Seni Biri yakınlığına çağırıyor demek ki... Gözden çıkarmamış olmalı seni.

Üzülme!

Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir. Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden. Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını. Umudunu kes sahte doymalardan. Yüreğini küstür coşkulardan. Kapı açıldı açılıyor demektir.

Üzülme!

Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki... Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır. Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini, elindekileri saymaya başla. Hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir. Bak işte zenginsin.

Üzülme!

Seni bir "işiten" var. Seni senin kendini bile sevmenden önce O sevdi seni. Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından çekip çıkardı seni. Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O. Yüreğinin her yangınına O yetişiyor. Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O. Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor. Sevdalarına ve özlemlerine çok seçenekli sınav kâğıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor. Seni herkesten çok anlıyor, seni senin kendini düşündüğünden çok düşünüyor. Gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını. Bir ebedî çerçevenin içinde, gösterişsiz bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni. Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor. Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor.

Üzülme!

Varlığının tenine çiziktir her hüzün. Varlığından haber verir üzüntün. Hatırlar mısın, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildin? Hiç umursanmadan çöpe atılabilecek kirli bir su iken sen, yüzüne bir tek O baktı. Kimselerin arayıp sormadığı, önemseyip adını bir kenara yazmadığı o günlerde, senin adını ilk O andı. Hatırını bildi. Seni yanına aldı. Hep yanında oldu. Sen seni unutup da başını yastığa koyduğunda bile, seni her defasında sabaha çıkardı. Sen Onu defalarca unuttun ama O seni asla unutmadı.

Üzülme!

O'nun en sevdiği kulu da yalnız kaldı. Taşlandı. Sürüldü. Yaralandı. Aç susuz kaldı. Yuvasına uzaktan gözleri yaşlar içinde baktı. Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı. Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı: "Lâ tahzen, innAllahe meânâ."

Üzülme!

Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. "Rabbin sana küsmedi ki..." Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin. "Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki.."
güncel Önemli Başlıklar