bugün

şovmen teknik direktör. gittiği her takımda olay yaratır. yenildiği maçlardan sonra hakeme yüklenir. sürekli büyük takımlara gidememekten şikayet eden bu adam bir dönem fenerbahçe'ye gelirsem yenilgisiz şampiyon yaparım gibisinden bir şeyler söylemiştir. * trabzonspor'da da başarılı olamayınca bu büyük takım tezi de çürümüştür. ancak hala başı sıkışan anadolu takımlarının imdadına koşmaya devam eder. bu ekoldeki diğer teknik direktörler olarak şunlar sayılabilir:

(bkz: sakıp özberk)
(bkz: giray bulak)
(bkz: ümit kayıhan)
Futbolcuarıyla kumar oynayan teknik adam.Şaka değil.Bildiğimiz kumar.
hem seven hem döven şahıs
sevgisini adam döverek belli etmeye alışmış sadist teknik traktör.
düşme potasındaki takımları kurtarmasıyla bilinen, bu işin okulunu okumuş teknik adam.
(bkz: teknik traktör)
kendisi daum ile aynı Futbol akademisinden çıkmıştır ve hayatında profosyenel anlamda top oynamamıştır
şu ana kadar sadece döverek cezalandırdığı futbolcuları toplasanız yeni bir lig kurmak için yeterli olacaktır.
futbol olayını aşmış olan teknik direktördür. şöyle ki; bu adam taktik vermez. öyle yapın böyle yapın demez. bireysel hata yaparsan, gol kaçırırsan, kart görürsen önce seni oyundan alır sonra da bi güzel döver. kendisini başka alanlarda da görmek istemekteyiz. örneğin bi yerli bruce lee filmi.. neden olmasın? *
süper teknik adam bir programda "en iyi savunma hucümdur" demiş gönülleri fethetmiştir. futbolcu dövmesi olayına gelince, o kadar parayı alıpta iki tane penaltı kaçırıp bide üstüne çift kırmızı kart gören topçuya ve topçulara her teknik adamın yapması gerekendir. benim bile izlerken kahrıolduğum maçlarda az bile yapan adamdır. ver bakalım köteği selçuğa, serkana, servete parçalamıyolar mı şampiyonlar liginde della alpinin çimlerini. aslında her takıma lazım teknik direktördür, psikopattır, sadisttir, fakat değeri bilinmemektetir.
bir yerli turistten daha çok anadolu'yu gezmiş demirbaş teknik direktör.
çanakkale dardanelspor takımıyla bir üst lige yükselmelerini, bütün gece boyunca alkol içip, meze olarak dardanel ton balığı yiyerek kutlayan teknik direktör.
şovmen mi teknik direktör mü belli olmayan insan. bu yüzden takım içinde disiplini sağlamak için çareyi futbolcularını dövmekte buluyor.
gençlerbirliği takımını çalıştırdığı dönem,gol kaçıran bir oyuncusuna kameralar önünde "hassiktir beeeaaa" diye avazı çıktığı kadar bağırarak cümle alemi koparan teknik direktör.
bursaspor ve sonrasında gaziantepspor'u çalıştırdğı dönemlerde de çılgın hareketleri olsa da daha çok itibar sahibi olan çatlak teknik adam. kendisi almanya'da bu işin eğitimini almıştır. taklaları, yerlere yatmaları, ayağı kırıkken bile seke seke hakeme koşup bağırmalarıyla meşhurdur. kariyerindeki en üst nokta trabzonspor olmuştur, fakat fazla renkli kişiliği daha fazlasına müsaade etmemiştir. şuan antalyaspor'un teknik direktörü. bu sezonun sonlarına doğru küme düşmemeye çalışan bir takıma geçiş yapması pek şaşılacak bir durum olmayacaktır.
gerçekten de elinde bir sürü diploması olmasına rağmen,yaptığı deli bozması hareketleri ve de belki de gündemde kalmak için verdiği demeçleriyle,ilginç kişiliğiyle ve böyle giderse,sayısını bilemeyeceği derecedeki teknik direktörlük deneyimleriyle yeni bir rekor kırmayı hedefleyen,oldum olası sempatiyle baktığım acayip,ilginç teknik direktör..
ısrarla fenerbahçe'nin başına geçmek isteyen güzide teknik direktörümüzdür. öyle ki, bu isteğini her fırsatta "verin bana fenerbahçe'yi avrupa şampiyonu yapayım" şeklinde serzenişi ile de dile getirmektedir. bunun dışında, fenerbahçe'yi toplamda * 11 kez yenerek bu alanda en başarılı teknik direktördür aynı zamanda. herhalde, bu galibiyetleri, bitmez tükenmez isteğinin hırsıyla almış olsa gerek. *

o değil de, vakt-i zamanında ankaragücü teknik direktörüyken effa'yı bir dövmüştü saha kenarında. bak o türk futbol tarihinin unutulmaz anlarındandır işte. *
bu ara çok dertli olduğunu tahmin ettiğimiz nadide antrenörlerimizden. bence gerçekten başarılı. keşke galatasarayımızın başında böyle bir türk evladı galatasaraylı'yı görsek. ayrıca şu açıklamaları da yapmış:
Antalyaspor Genel Direktörü Yılmaz Vural, ilkelerinden ödün vermediği için hep kısa süreli çalıştığını belirterek, ''Bu ülkede işini doğru yapmak isteyen insanlar bir yerde fazla duramaz'' dedi.
''FourFourTwo'' adlı spor dergisinin ekim ayı sayısına röportaj veren Yılmaz Vural, sistemin her türlü şeyi reddettiğini belirterek, ''Tavizkar ve sistemin insanı olursanız görevde daha uzun süre kalırsınız. Bu işi raconuyla yaptığın zaman senin gibi bir antrenörle çalışmak istemiyorlar'' dedi.
Birçok takımda görev yaptığını ve her türlü yönetici tipini tanıdığını kaydeden Vural, ''Transferi kendi yapan, ne isterse 'olur' demeni isteyen insanlar bunlar. Ben bunu yapmadığım için de hep kısa süreli çalıştım. Ülkenin bana madalya takması gerekirken eleştirildim'' diye konuştu.
Kendi olanaklarıyla 2 üniversite bitirdiğini, dünyanın en iyi antrenörlük kurslarını izlediğini vurgulayan Vural, şöyle devam etti:
''Çok iyi Almanca konuşuyorum, ingilizcem de var, ama bu ülke bizi hiçbir yere getiremedi. Siyasi desteğiniz varsa, kulisiniz iyiyse, neler yapabileceğinize bakılmadan görevleri alıyorsunuz. Mustafa Denizli ve Fatih Terim dışında bu ülkede antrenör yok gibi bakılıyor. Fatih'i milli takımdan bırakma noktasına getirdikleri günlerde onun yerine aday olarak yine Mustafa Denizli'yi gösterdiler. Türkiye, üçüncü bir ismi gündemine getiremiyor.''

''DAUM'A VERiLEN DEĞER, BANA VERiLMiYOR''
Alman teknik direktör Christoph Daum'un bu ülkede 4 milyon Avro para aldığını ifade eden Vural, ''Daum ile aynı okulda okuduğun için kıyaslıyorsun kendini. Bu ülkenin ona verdiği değere bak, bana verdiği değere bak. Biz gariban Türk vatandaşı olarak onun ülkesine gidip, korakor bir biçimde o ne yapmışsa yapmışız. Gelmişiz, oyuncu yetiştirmişiz, kepaze takımları bir yere getirmişiz, ama esamemiz okunmuyor'' dedi.
Vural, kariyeri boyunca hiçbir zaman polemiklerin içine girmediğini kaydederek, ''Kimse bana 'Oyuncu komisyonculuğu yaptı, adamını getirdi' diyemez. Aslında bu tip bir kişiyi, onlardan biri olmadığın için hemen sistemin dışına iterler, ama ben bu ülkede 20 senedir çalışmayı başarıyorum. Bunları yıllardan beri söylüyoruz. Adımız 'köyün delisine' çıktı'' diye konuştu.
Antalya'da geçen sezon en az 2-3 bin kişinin kendisi için stada geldiğini ileri süren Vural, ''Varsayılsın ki şovmenim. insanlar stada eğlenmeye geliyor. Keşke herkes becerebilse de bu kadar seyirciyi getirebilse. Bunda onursuz olan ne? Ordunun tanklarının susturamadığı 25 bin kişilik azgın seyirci kitlelerini tek bir parmak hareketiyle susturabiliyorum. Bir antrenörün taraftar grubuyla böyle bir iletişim kurması yanlış birşey mi? Buna liderlik derler'' dedi.
Futbol yüzünden sağlığının bozulduğunu, ama karşılığını alamadığını anlatan Vural, Hakan Şükür ve Ümit Karan gibi birçok oyuncuyu yetiştirmesine karşın hep magazinsel tarafıyla gündeme gelmesinden yakındı.

http://www.milliyet.com.t...06/09/29/son/sonspo25.asp
diploma bakımından ve komık hareketler bakımından cok zengin bir hocamız.futbol dunyasının renkli kişilikleri arasında kendisini gosteren bir cok klüpte hocalık yapmıs tecrübeli teknik adam.
hesaplarıma göre yakın zamanda galatasaray'ın başına geçmesi muhtemel kişi.
(bkz: deli yılmaz)
ne yaptığını hiçbir zaman bilemeyen futbol adamıdır. sağı solu belli olmamaktadır. şükür ki bıçak fırlatmamıştır. ehlileştirilmesi gerekmektedir.
hami neden gol yapmıyorsun sözü hala kulaklarımda yetenekli bilgili fakat tembel olan komik teknik adam.
maçlara çıktığı fiyakadan basşka düşünmeyen teknik direktördür. yaptığı hiçbir hareket yargılanmamalıdır. zira, doktor kendi haline bırakın demiştir.
bu akşam beyaz show'da bizleri yaracak olan teknik direktörümüz.

(bkz: yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı)