Günümün 10 saati işyerinde geçiyor. Hayatımı öyle kaplıyor ki işten çıkınca da işi düşünüyorum artık. Tam bir işkolik manyak oldum. Başka konuşacak hiçbir muhabbetim de kalmadı. Bok gibi.
inanılmaz uykum var çok kötüyüm.
içine sıçmadığınız gerçek anlamda hiçbir şey kalmadı. keşke artık bırakıp gitseniz.
Karaburunda bi balıkçı var bugün süper balıklar koymuş instaya. Birlikte gideriz diye postu kaydettim. Nergisler de çıkar zeytin de alırız. Bi haftasonu mutlaka gitmeliyiz.
Nasıl olmalıydı bilmiyorum ama böyle olmamalıydı..
Suç ortağım dizinin dibindeyim.
Günaydın sayın yazarlar. Lütfen siyaset konusunda bir uzlaşmaya gidin. Seçim günleri kimse kimin hangi partiye oy verdiğini bilmiyor, biliyorsunuz. A partisine basıp başkalarıyla uğraşmamak için B partisine bastım diye yalan söyleyebilirsiniz. Ya da boş basıp bilmem ne partisine bastım diyebilirsiniz. Bunları size zaten yakınlarınızdan başka kimse sormaz. Zaten bu gizliliğinizi korumak için herkesin ayrı kabinlerde oy atması sisteminde. Hangi partiyi tuttuğunuz kimsenin umurunda değil. Tabii eğer cadde ortasında YouTube videosu için röportaj yapan spikerlere denk gelmediyseniz.
Çok büyük ricam olur, ne olur bırakın birbirinize muhalefet olmayı. Uçana kaçana asılan yazarlar bile beni bu kadar germiyor.
Almanca'da traurig kelimesi üzgün anlamına geliyor. Sadece n harfini ekleyerek trauring yaptığımızda ise alyans, evlilik yüzüğü anlamı kazanmış oluyor. Kısacası evliliğin üzüntü verici bir şey olduğu subliminal mesajını alttan alttan veriyor bu Almanlar efendim, evet.

Not: niye böyle saçma sapan bir şey yazdığımı ben de anlamadım. Belki bir ara bu entryi silerim.
Bu gün düğünüm var sayın sözlük halkı.
Şimdi gideceğim. inşallah olağanüstü bir karışıklık çıkmaz. Tüm gün sakin geçtiğine göre akşam da bir şey çıkmaz herhalde.
esenlikler dilerim.
zaman geçsin, pazartesi hemen gelsin diye ev işlerinin tümünü akşam saatlerine bırakıp bütün bir pazar gününü sözlükte geçirdim; "dışarı çıkarım zaman geçer" desem de buz gibiydi hava vazgeçtim. yalnızca bir kere markete gittim, sosyalleşme sayılırsa kasiyerle naber-nasılsın muhabbeti yaptım. hepsi bu. iyiymiş. teşekkür etti.

eylül'den beri ben ben değilim. aşık oldum. nefesim kesiliyor. durup dururken bana bakışları geliyor aklıma, yürüyüşü, gülümsemesi, sesi, kızaran yüzü. çarpıldım. kimseye anlatamıyorum. desem ki; "bak şöyle yapıyor," derler ki; "delirmişsin" haliyle bir şeyler gerçekleşmeden özgürce yaşayamıyorum hislerimi.

onun aklımdan bir küçük an bile çıkmayan yüzünü ne yapacağım acaba bu sürede? sıfır. bakın sıfır. sıfır saniye. düşünmediğim bir küçük an yok. unutamıyorum. sakallarını sevmek istiyorum, kısacık saçlarını sevmek istiyorum, dudaklarını ısırmak istiyorum onu tümden her şeyiyle istiyorum. çok beğendim herifi. dehşetli bir biçimde düştüm. fakat yalnızca fiziksel değil beğenim; çekingenliği de beni cezbetti. yüz kızarması nedir aq? kaldı mı bu? ne müthiş bir özellik.

sürekli onun hakkında yazıyorum çiziyorum fakat başka konum kalmadı. tek gündemim o oldu. cumartesi pazarlar tatildir. insanlar çekilirler köşelerine dinlenirler. enerjilerini düzenlerler. ben bitmesi için yalvarıyorum. gün içinde birkaç defa karşılaşıyoruz. bir küçük rutin var aramızda. dedim ya; "delirdiğimi düşünmeyin diye söyleyemiyorum" diye, yemin ediyorum rutin oluştu, o bir şey yapıyor her sabah, ben bir şey yapıyorum, üçüncü bir kişi geldiğinde dağılıyoruz. ama her sabah oluyor bu. öyle özlüyorum ki onu. her şeyi ona uyarlamaya başladım. evi ona göre düzenlemek, masayı, yatağı, salonu, kitaplığı, her şeyi. her şeyi. şu lanet kapıdan gireceği günü bekliyorum. o gün gelecek. yemin ediyorum gelip diyeceğim ki; "bakın söylemiştim, gelecek demiştim ve geldi." olacak biliyorum.

gider diye çok korkuyorum. bir şey olur ve gider diye. garibi şu ki giderim diye de çok korkuyorum. bu sevgiyi, merakı, hasreti, hayranlığı, beğeniyi, hoşlantıyı ve aşkı büyütmek istiyorum. ona yıllarımı harcamak istiyorum. hikayemin en değerli parçası olsun istiyorum.

kafamı dağıtmak için yapmadığım şey kalmıyor. düşüncelerimi ondan çekip başka şeylere konsantre olmaya çalıştığımda bile aklımda yüzü beliriyor. o ilk bakışı. gözleri. duruşu. mahvoldum. hakikaten çarpıldım. o günden sonrası yok. o günden sonrası başka bir şeye dönüştü. "başka bir şey istiyorum" diye yırtınıyordum ben. tam olarak bunu istiyormuşum. hiç şikayetçi değilim. ne bu heyecandan, ne bu tedirginlikten ve rahatlıktan, ne bu meraktan ve büyüden hiç, zerre kadar şikayetçi değilim. bilakis çok mutluyum. onu buldum. böyle büyük laflar edilmemeli biliyorum, hayat sonuçta ama bu o. kesinlikle bu o.
Hemşehrilerimi sevmediğimi söylemiş miydim? Kız iki saattir bilmiş bilmiş konuşup beynimi beceriyor. Ya tabi tabi dedim susmadı. Ahahajah öyle mi dedim, dalga geçiyorum diye düşünsün de sussun diye susmadı. Telefonumla uğraşıyorum, ııh susmuyor...

Bu arada hemşehrilerimi sevmediğimi söylemiş miydim? *
eğer başkasının evinde yahut kendi evinizde kapı tıklattıysanız, içeriden cevap gelinceye dek bekleyin lütfen. Kapı kitlenmeden kapatıldıysa, çaldıktan sonra hayvan gibi içeri dalmayın.

Bu sabah uyurken üstümden yorganı itmemişim. Sıcacık uyandım. Kahvaltı harikaydı. Günüm çok güzel geçiyordu. Sonra bana bir coşkunluk geldi aniden. Siz anladınız. Zaten hepiniz coşkun insanlarsınız. Eşimle iş üstündeyken basıldık. Çok korkunç bir andı.
Aslında biraz benim hatam. Coşkunluktan kapıyı kilitlemeyi unutmuşum. E ama yeni evli coşkun bir güvenliğin iş gününde yatak odasına kapı çalmadan dalınır mı? Hiç demez misin bu adam gece evde değil, bir takım işleri nasıl halletsinler diye? Allahtan arkadaşımdı. Başka birilerinin evde kaldığı bir vakit olsa utançtan ne yapacağımı şaşırırım.
Artık kimsenin kimseye tahammülü kalmadı. Sokaklarda herkes sinir küpü gibi dolaşıyor. Oturduğum mahallede haftada 3 4 cinayet oluyor.
Şu mülteci olayı artık dayanılmaz bir boyuta ulaştı. Bu şerefsizleri ülkemizden göndermeden gün yüzü göremeyecek gibiyiz.

Bu ülke artık benim yaşam enerjimi sömürüyor. Geleceğe dair hiçbir umudum kalmadı. Akp hükümeti, güzel ülkemizi yaşanmaz bir hale getirdi.
Benim gibi türkçü bir genç bile artık bu ülkede yaşamak istemiyor.
içimden ve aklımdan geçenleri mahkemelerde bedavaya uğraşmamak için yazmıyorum..
enseyi karartmak yok, çünkü buradan başka türkiye yok.
Gidiyorum ya çok sıkıcısınız. Zaten mutsuz ve intihara meyilliyim
Yaşadığın hayat sana göre hakettiğin hayat olmayabilir; lakin insana hakkını ziyadesiyle verecek olan Allah’tır. Her şey gelip geçer, iyiliği elden düşürme, baki olan Hak ve hakkındır.
Entry girdiğim an birisi gizli artı oy veriyor sözlük ve bu, Takip ediliyormuşum gibi hissettiriyor.
halk nezdinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi sözü yanlış anlatılıyor.
yorucu ve kötü niyetli insanları hayatımdan eksiltmeye başladığımdan beri daha iyi hissediyorum.
Kalbinizde öldürmediğiniz insanın cesedi toprak altında da bulunsa kalbi sizde atmaya devam eder.

Bazı şeyler tuhaftır.
Lan bi işimiz de rast gitsin be aq. Bi kere lan bi kere. Hay amınıza koyim ya.
Arkadaşlar bu ip beni taşır mı sizce?

görsel
Ben aşık olmak istiyorum. Platonik olmayanından. Bir de uzak mesafe olmadan.

Siparişimi oluşturdum, evren buradan da görür herhalde mesajımı ahahajah.
tez zamanda maşukuna kavuşması temenni edilir.
Söylemek istediğim çok şey var ama küfürsüz ifade edemiyorum.