bugün

ağır vaka olduğumuzdan zaar !
Berber değiştiremeyen adamlardan çok şey bekliyorsunuz.
https://m.uludagsozluk.com/e/46832820/

Kanim dondu amk bu ne lan..
Bir anda aldatılmak ve güvendiği dağlara kar yağmış olmasından dolayı kabullenemiyor. Şaka şaka kendi işini yapmak zor geliyor çamaşır bulaşık falan
Aksine kadınlar bu durumu normalleştiriyor. Hepi topu 15-20 kişi var çevremde. Hepsi boşandı, boşanmak üzere. Vay ki ne vay
Kazanmayı bilmeyen adamlar böyledir, türk erkeğinin geneli demek hamaset.

Bazı erkekler büyümek bilmez, hayatına komuta edemez. Bazıları da oluşumunu tamamlar, kendi kendinin komutanı olur.

Usta bir komutan ne zaman çekileceğini en iyi bilendir. Her savaşı kazanamazsın.

Her savaşı kazanıyorsan ya çok uyduruk savaşlarla kendini kandırır hale gelmişsindir, ya da hile yapıyorsundur.

Gitmen gereken zaman geldiyse bunda sakın vakit kaybetme. Çünkü hiçbir şey düzelmeyecek ve zorla güzellik olmaz.
Sanırım Bilinçaltında Eşini kendi malıymış givi görmek, gurur yapamak gibi nedenleri olduğunu duymuştum bir ara bir yerde.
Yerleşik yaşama geçiş, anadoludaki diğer toplumlar ve dini nedenler erkek kadın eşitliğini vs bozdu diye biliyorum..
Çocuğa bakıp bakamayacağı meçhul bir anne varsa.
Gerçekten anlamak mümkün değil amk, biri seni istemiyorsa çıkar hayatından gitsin. Yazacaktım amaaa.. olaylar burada (bkz: #46832820) anlatıldığı gibi oluyorsa sikerim öyle işi. Adam külliyen haklı lan!
hazımsızlık ve annelerinin baskısı nedeniyle ergenlikten çıkamadıkları için.
Arkadaşlar ben adliyeye bile gitmem bırak kabullenmemeyi.
Türk erkekleri para harcadıgı kadından ayrılmayı kabullenemiyor. Evliyken de böyle sevgiliykende. Ayrılan erkekleri dinleyin hep ben ona şu kadar masraf ettim şunu aldım bunu aldım ev sattım ev verdim vs hep paradan konusuyorlar. Yedirip icirdiklerini sayıyorlar. Evlenirken ettikleri masrafları. Olay tamamen para. Hic para meselesi olmasa kadın bosanırken adama yüklü bir ödeme yapsa mesela adam asla kadına salca olmaz. Kadın cinayetleri filan epey azalır. Ederiniz kac para acaba... Nafaka dediginiz de sanki her bosanan kadına veriliyor gibi konusmussunuz. Cocugunuz annedeyse bir zahmet verin. O da bin lira bile degil.
Cevremde bütün arkadaslarım yeterki bu adamdan kurtulayım deyip bütün malı mülkü adama bırakıp epey maddi kayıpla bosandılar. Sanki her kadın bosanırken servete konar gibi düsünmeyin yani.
Kadınlarımız kendilerini, kanunlarımız kadınları bulunmaz hint kumaşı gibi görüyor.

Ataerkil olmak istemiyor musun? Git kendi paranı kazan, eski koca eline bakma.. ayıp, her şeyden önce..

Hem istediğim gibi yaşayayım, hem kocamsın bakmak zorundasın, hem 250 kilo olsam da mecbursun boşamadan bir ömür çekmeye..

Sebep? Allah beni xx kromozomuyla yarattı.. ne güzel istanbul be..
gereksiz ataerkil türk aile yapısında erkeği bir ilah gibi gösteren zatlar yüzünden. erkeklerimiz kendilerini bulunmaz hint kumaşı zannediyorlar.
Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur
Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur
Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur
Nafaka belasına kardaş yatarız zindan bizim...
ilkel mağara adamı olduğu içindir.
aslında birçoğu ediyor. medyaya yansıyan cinayetlerde genelde ya erkeğin onuruyla bir oynama oluyor ya da kendisini çileden çıkarma durumu oluyor. haberin bu kısmı yansımıyor tabi medyaya.

mesela show haberde yine bir cani eski karısını katletti haberi geçiyor. haberin detayında kadının aldığı nafakayla yeni sevgilisine aldığı hediye yok.
nafakanın ihtimaller arasında olduğu bir olaydır. bu sebeple intihar edenleri görmek mümkündür.
Mahkeme kapısına gidince utancı görürsünüz. Avukatların kadınlara vaadi, “donuna kadar alırız”, aynen bu cümleyle. Erkeklerin boşanma dava vekalet ücreti kadınların iki katı kadar, çünkü erkek zaten davaya yenik başlıyor. Önce size çok saldıran bir iddianame hazırlanıyor; ne ananız kalıyor, ne avradınız. Aklınıza gelen her türlü hakaret… amaç, gidin saldırın, tedbir hapsine aldırsınlar, içerideyken sizi istedikleri şartlara mahkum etsinler.

Medenisiniz ve evinizi ayırdığınız, yüzünü görmek istemediğiniz bir kadından hakaret işitmek istemiyorsunuz, savcılığa veriyorsunuz. Dört ay sonra bir yanıt geliyor.. “büyük britanya’daki bilmem hangi mahkemenin kararına göre koca müşvik olmalı. Avrupa insan hakları mahkemesi kararları uyarınca kovuşturmaya gerek duyulmamıştır.” Yüzünü görmek istemediğim için evi ayırdığım kadının kocasıyım. Hadiiiiii, o kadar hakareti sineye çektiniz, dava bir biçimde sonuçlanıyor. Mesela benimki 3.5 sene sürmüştü.

Bu sefer mal paylaşım davası. Bir bakmışsınız ki, avukatınız sizi çoktan karşı tarafa peşkeş çekmiş. Malınız mülkünüze akbaba gibi saldırılırken büyük bedeller ödeyip başka bir firma ile çalıştığınızda, aslında karar duruşmasında bile savunulur halde geldiğinizi ve bir şeylerin değişebileceğini görüyorsunuz ama ömrünüzden yıllar gitmiş oluyor. Şunu da söyleyeyim, 200 kişilik düğün yaparsınız, karşı taraf mahkemede çalışan bir cd, bir kanıt ibraz edemeden düğün altını davası açar. Bilirkişi olmayan kanıt üzerinden 500 gram altın borcu çıkarır, öderken “ben ne yaptım” dersiniz nasılsa.. ve bütün bunlar; kavga dövüş olmadan, çocuk olmadan, iki taraf da çalışırken olan şeyler. Mahkemenin verdiği parayı beğenmeyip, işi uzatıyorlar.

Bütüüüün bunlara, “karınız sizi aldattı ama hala haklı” gibi seçenekleri eklemiyorum; onu ben yaşamadım, ama tanıdığım bir çocuk yaşadı… kız, mahkemeye sevgilisiyle gitti. Buradaki fark şu; siz yaparsanız eşinizi aldatma suçu (ki, yüzünü 5 senedir görmüyor olun, böyle), o yaparsa erkek arkadaşı.. bakalım bu sahneyi anne babanıza nasıl anlatabileceksiniz. Bir de şu var, hani bem müşviktim, kocaydım, niye aldatılıyorum? O ayrı, o ayrı; diyor mahkeme. Boynuzu yerken medeni, süresiz nafakayı öderken doğulu, hakareti işitirken müşviksin sen. Artık kuruşu kuruşuna yatırdığınız nafakayı da, pehlivanın biri güzelce ezer, siz de şimdi yapıldığı gibi türk kocalara lanet edersiniz. Çok şükür bende bu da olmadı..

Bir de, işin çocuk boyutu var. “icra mahkemesi” önünde feryat figan çığlık atan çocuğunuzu bir kadın polis sakinleştirirken, sadece iki gün evinize götürmeye çalıştığınız üç yaşındaki çocuğunuza bakarken hatırlarsınız medeniyeti. Çok şükür, buna da sadece arabamın değer tespitini yaptırırken şahit oldum.

Siz daha böyle üst perdeden konuşun, belki sizi medeni bulan bir sözlük kızıyla diyaloğa başlarsınız..

Nasılsa boşanma oranları evliliğin ilk beş yılında %40.. elbette 2.5’unuzdan biri de bizim geçtiğimiz tezgahlardan geçer.

Hadi size bir güzellik yapayım, evlenmek istediğiniz kız, siz mutluluk hisleri içerisinde nikaha hazırlanırken, milletten “boşanma durumunda ben ne alabiliyorum?” Diye akıl danışıyor ve mümkün olduğunca nikahtan önce ev kredisine giriyor, ev kredisine girmek için sattığı arabasını ortak arabanız olarak ama ne hikmetse kendi üstüne düğün altınlarıyla alacağını iddia ediyor ki, zaten düğün altınlarını ayrıca alabileceğini de hesaba katıyor. Bu da, bu kış burnumun dibinde yaşandı.
Türk erkeği değil, Arap kültürünü benimseyip asimile olmuş türk erkeği demek daha doğru.
burada bile yine ilk insan bencilliği var...
çoğu evli kadınlar sevgilileriyle boşanma mahkemesine el ele geliyor kurşuna kafa atmaya çalışıyorlar.
haberde bir kadına bakıyorum bir de eşi olacak dağ ayısına. üstelik fotoğrafı da bir dağın önünde çektirmiş. kadın şu adamda ne bulmuş olabilir anlamak güç. para için evlenmişse onu bilemem. ama böyle bir adamın böyle bir cinayet işlemesine de hiç şaşırmadım. kadın kendi kaderini kendi çizmiş sanki.
Tamer Karadağlı çocuklar duymasın dizisinde deginmisti bu konuya. Diyordu ki' delikanlı adam ayrılırken belli olur, delikanlı adam istenmedigi yerde durmaz. Adam gibi arkasını döner ve gider. Durum aynen budur.
kadini mal olarak gordukleri icin.
bosaninca mallari elinden alinmis hissedip intikam atesiyle yaniyorlar.