bugün

beyaz bi kızın zenci dadıları ile ilişkisini anlatan 1960lı yılların amerikasında geçen, 2011 yapımı film.
Emma Stone hastaları için bulunmaz bir fırsat. lost'taki deli karı ( allison janney ) da var oyuncu olarak.
iki buçuk saatlik bir yapım olmasına rağmen sürükleyici bir film. hikaye kesinlikle içine çekiyor sizi. imdb'deki yüksek puanı da hak ediyor kanımca. bu yılın iyi filmlerinden.

http://www.imdb.com/title/tt1454029/
--spoiler--
change begins with a whisper.
--spoiler--
sürükleyici, baştan sona seyirciyi içine çeken, güzel bir dönem filmi.
2011 bitmeden, seneme damgasını vuran filmin ta kendisi the help. iki buçuk saat nefesimi tuttum filmin akışında sürüklenirken. oyuncu yoktu da, o zamanı gerçekten yaşayanları izledim, acılarını en derinden hissettim. viola davis bu senenin en başarılı kadın oyuncusudur benim için.
Beyazlar kendi çocuklarını kendileri dövmek isterler sözüyle bünyeyi dağıtmıştır resmen.
--spoiler--

“zenci erkeklerin konulduğu koğuşlarda veya odalarda kimse beyaz bir kadının
bakıcılık yapmasını talep edemez. beyaz ve siyahi okullar arasında
kitap alışverişi yapılamaz. ancak ilk kullanılan ırk tarafından
kullanılmaya devam edilebilir. hiçbir siyahi kuaför, beyaz kadınlara
veya kızlara kuaförlük hizmeti veremez. her kim bu maddeler hususunda
beyazlar ve zenciler arasındaki toplumsal eşitlik konusunda
halkı yazılı veya sözlü olarak kışkırtmaya kalkarsa hapis cezasına çarptırılacaktır.”
(mississippi eyaleti faşist kanun maddeleri)

--spoiler--

filmden bir kaç replik:

- küçük bir kızken büyüdüğünde hizmetçi olacağını biliyor muydun?
+ evet, hanımefendi. biliyordum.
- nereden biliyordun?
+ annem de hizmetçiydi. anneannem ev kölesiydi.

- bütün erkekler çirkin olduğumu söylüyor. annem, south carolina güzellik yarışmasında dördüncü olmuş.
+ kendine acımayı bıraksan keşke. asıl çirkinlik budur.asıl çirkinlik budur.
çirkinlik içte büyüyen bir şeydir. o erkekler gibi acımasız ve zalimdir.

alıntıdır.
kaynak:
http://www.replikler.net/...k/the-help-yardimci-2011/
ırkçılık üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri. iki buçuk saati sıkılmadan, çabucak bitirebiliyorsunuz. harika diyalogların ve oyunculukların olduğu izlenmesi gereken bir film. altın küre'de ki 6 aday filmden, henüz ikisini izlemedim ama en iyi film ödülünü alır gibi geliyor. bence almalı da. imdb'de 10 üzerinden 9'u verdim. 10 puan vermememin nedeni ise, o puanı sadece back to the future'a vermiş olmamdır.
bazen hakkınız olan saygınlığı kazanmak için, onlara bokunuzu yedirmekten sakın çekinmeyin.

hah.
viola davis'in döktürdüğü film. bu kadar doğal, bu kadar etkileyici bir oyunculuk insanı sadece susturuyor, muhteşem.
Irkçılığı eleştiren en iyi filmlerden birisi, hatta belki de en iyisi. Üstelik kadın bakış açısıyla. O kadar gerçekçi ki bu filmi yapanları saatlerce ayakta alkışlasanız az gelir. Mükemmel. Ve eğer o oscar heykelciğini viola davis'e vermezlerse allah o akademinin topunun tepesinden baksın.
ırkçılıktan ziyade bence insan olabilmeyi eleştirmiş ve film boyunca üzgün surat izlediğim için gayet de başarmış diye düşündüğüm film.
eski toprak zencilere hep oldum olası bir sempatim olduğunu düşünürdüm, bu film ile o da tescillenmiş oldu. gelgelelim güzel filmdi ama bu eleştiriler ilk kez olmadığı için en iyi film ödülü verilmeyebilir. en iyi kadının verilmesi hoş olur sanki ama meryl streep faktörünü unutmamak lazım.
gülmek en çok zencilere yakışıyor dedirten filmdir. oyunculuklar ve senaryo çok iyi. 8.5/10
bünyeye ağır gelen filmdir.
***Spoiler icerir***
charlotte'ın constantine'i evinden kovması, minny'nin eve gelip celia tarafından donatılmış masayı bulduğunda "kremalı pasta çok güzel görüünüyor bayan celia." deyişi, filmin sonunda mary j. blige fonda "it's gonna be a long long journey" derken aibileen'in yavaşça uzaklaşması ağır gelmiştir. bünyenin kaldıramayacağı o kadar çok sahne içerir ki eninde sonunda liste eksik kalır yetmez, ben de erken pes ettim o yüzden.
***
oscar'a gelecek olursak en iyi yardımcı bayan ödülü kesinlikle the help'e gelecek ama octavia mı jessica mı ben karar veremedim akademi ne dese kabulüm. viola davis ise glenn close'un erkek rolü oynamasına veya meryl streep'in kraliçeyi oynamasına kurban gitmezse (ki meryl streep epey ağır basıyor) alabilir.
sonuç olarak kaç ödül alır bilmem ama beni benden almıştır orası kesin.
2011'in en iyi filmi olmaya aday film. izlerken göz yaşlarınızı tutamayacaksınız.
Amerika'da bir yıldır peynir ekmek gibi satan kitap.
az önce filmini izlediğim, bir dönem amerikasının nasıl ırkçılık yaptığını gözler önüne seren müthiş bir film. oscar alması gerektiğini düşünüyorum.
dün izlediğim, dünyaya demokrasi taşımaya heveslenmiş amerikanın şurda 50 yıl önce siyahlara yaptığı ırkçılığı gözler önüne seren baş yapıt. oyunculuklar çok samimi. konu çok güzel. mutlaka izlenmeli.
* en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında oscar ödülü kazanmış filmdir.
sakin, yavaş. her ne söylenirse söylensin. ama izleyin. güzel ve derin bir film.
eski kiz arkadsim long islandin en zenginlerin evinde bebek bakiciligi yapiyordu. Bu insanlar o kadar zengindiki komsulari donald trumpdi. O derece yani. Bana anlattiklari ile bu film birbirine benzer olaylar iceriyor.
ırkçılığın yaşam tarzının "alışılmış" bir parçası olduğu bir güney eyaleti (abd) kentinde 1960'larda beyaz ve siyahi kadınların nasıl bir yaşam tarzı olduğunu göz önüne getiren, izlenesi bir film. ırkçılık gündelik hayatta nasıl ortaya çıkar, nasıl gayet normal olarak algılanıp yokmuş gibi yapılarak yaşanır, ama nasıl kimisi sefayı sürerken kimisi de ırkçılığın mağduru olarak cefasını çeker gözlemlemek açısından ilginç bir deneyim olabilir, ayrıca seyir zevki de cabası. ama zaman zaman duygulanmaya da hazır olun.
Orijinal adı The Help olan nefis kitap. Yazar Kathryn Stockett, siyah ve beyaz ayrımında durup alabildiğine cesur bir kitap yazmış.

Daha fazlası için; http://www.soykudergi.com...duygularin-rengi-kathryn/
http://www.soykudergi.com...duygularin-rengi-kathryn/

(bkz: duyguların rengi)
son dönemde ırkçılğa dair çekilmiş en güzel yapımdır. hatta baş yapıttır.
güncel Önemli Başlıklar