bugün

Masanın üzerinde duran bir fanusun içindeydim sanki. O ise hemen önümde durmuş fanusu sallayan bir çocuk.
Ancak derdim fanusun sallanması değil, fanusun bir an önce onun ellerinden kayıp gitmesiyle yerle buluşmasını istememdi.

Sonra Fanus birdenbire devrilip paramparça oluyordu. Benim gibi.
Oysa, her ne olursa olsun ben ona güvenmiştim diyordum kendi kendime.
Beni buna düşünmeye iten şey neydi?

Sâhi, ne olmuştu bana?

Artık özgür olacağımı düşünürken daha da tutsak kalmıştım;
Hem de bu sefer bir acıya ve aynı zamanda bir hayal kırıklığına.

O kırılmış parçalardan birisi soluk boruma, diğeriyse kalbime saplanmış Oyunsa benim aptallığımla son bulmuştu.
Afrika'da çıkıp dünyaya yayılan orta asya bozkırlarından Anadolu coğrafyasına gelen ve bu aralarda bir yerlerde şerefsizlik ile birlikte dallanan herkesin...
görsel
iki kulağımda da %50'den fazla işitme kaybı varmış. Doktor 14 tane iğne yazdı. Iyileşemezsem ameliyat olacakmışım.
''Kafam bir cenk meydanı, kokusu kan ve barut,
Elindeyse düşünme, gücün yeterse unut!''
Anneme söylüyorum iç sıkıntımı. Annem " Rüya sen önce de kendini böyle paraladın, ne oldu?" diyor. Söylemesi o kadar kolay ki.
şu dünyanın kiri yüreğime değsin istemiyorum.

Allah’im sen sakla bizi…
Birini çok beğendim. Her gün görmeye gittim. Bir gün eve giderken karşıma çıktı. Tanışmak istediğini söyledi. Harika biri. Güvenilir bir kere. Dolambaçsız. Dürüst. Geç yazınca asla başka biri mi var diye düşünmeyeceğin biri. Harika biri. Ama olmadı.
Bugün retro filan mı vardı leyla gibiydim tüm gün.
Sigara içmiyorum, ne elime ne hayatıma yakıştırıyorum sigarayı, ama şu an yakasım geldi, olsa bir dal içerdim. Bazen insan tıkanıyor. Öyle kalakalıyor. Aştım dediğinde, geçtim dediğinde patinaj çektiğini fark ediyor.

Ve fonda: https://youtu.be/RP1ZlQ59Ol4
Ve kadehte şarap.
Ve içe oturmuş bir öküz.

Neyse dememeye özellikle özen gösteriyorum neyse diye ötelediğim şeylerin sağlı sollu dayağını yediğimi fark ettiğimden beri ya, neyse yine de... geçer gider, neler geçmiyor ki.
görsel
bütün sözler önceden söylenmiş, bana pek bir laf kalmamış.
çekim yasasına inanıp uygulayan ve herkese yaymaya çalışarak polyanacılık oynayanların hepsi cahildir. yok bilmem hep pozitif düşün yok hayal et şöyleymiş böyleymiş hadi len ordan. hiçbir bilimsel kanıtı olmayan sözdebilimlerle insanları avutuyorsunuz.

neyse oldukça sakinim.
Bir kavga esnasında kayınvalidem eşime bıçak fırlatmıştı ve bıçak balkon kapısına saplanmıştı. Eşimin neden oğlumuzu hiç annesine emanet edemediğini anlıyorum.

E diyorsunuzdur sütlü niye kaynanasından bahsedip duruyor... kitap yazsam anlatamam bu kadını. Zaten onun iki kişiliği var. Anneme bile anlatamıyorum ki çoğu şeyi uzakta canı sıkılacak. Gelip buraya içimi döküyorum işte. Bir gün çok zengin biri çıkıp "al sütlü bu para senin ailenle bir ev alıp uzaklara taşının, kurtulun bu manyak kadından" demeyecek ya!

(bkz: swh)
Kızımdan şiir zamanı:

Rüzgârlar ve bulutlar, yan yana dururlar.
Esmek için her zaman, bir bahane bulurlar.
nefret nefret nefret ediyorum.
Hayat; kaç dakika nefes aldığımız değildir aslında,
Hayat; nefesimizi kesen kaç dakika yaşadığımızdır.
herifin birini fena dovdum yasi da baya var umarim eve gelip almazlar.
yazmazsam surada da bir abimiz vardi dersiniz.
tahrik ve beni kiskirtti sandalyeyi kaldirinca gozum dondu aldim kafasinda paralayip cektim eve geldim.
yok ya ne korkacam adam biraz yasliydi tek sorun o.
sevgi ve iyiliğin çoğalması konusunda ümidimi yitirmeye başladım.
Para lazım youtube kanalı açıp makyaj videoları mı çeksem napsam?

görsel
o isten bir sey cikmadi. darp raporu almis olabilir sabah gidip sikayette bulunacagim. kufur etti ben sadece oldurecegimi soyledim.acaba eve gidip öldu mu basimza bela almasak yasli moruk ugrastigimiz ise bak.

evdeyim hala.
ingilizce klavye kullandığı için Beton Barış'ın yazdığı her şey kafamda burnu tıkalı insan sesi olarak canlanıyor.
Yara bandını sevdiğiniz için kendinize zarar vermemeli, kendinizi kesmemelisiniz.

Ancak bunun herhangi fiziksel bir durum veya yarayla pek de alakası yok.
sözün bittiği yere gelmeyi olabildiğince geciktirin, aksi halde, konuşmadan eyleme geçmek zorunda kalırsınız.
Sigarayı arabada unuttum. Yanımdaki pakette de 2 tane kalmış sadece. Şimdi onca yol yorgunluğunun üstüne aşağı in, üşü, al sonra gel öyle zor geliyor ki.

Vay zalım hayat güldürmedin lan yüzümüzü.
Duyguları uçta yaşama meselesi var ki bir şey bana çok fazla coşku veriyorsa, düşüşü çok ağır oluyor. Fazla kendinden geçme hali var. Dengesini kurmam lazım yoksa üzüntü kedere sevinç gereksiz bir ekstaza dönüşüyor.