bugün
- bir kadın nasıl tavlanır8
- iğrenç bir his tarif et47
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek11
- lise aşkınızın evlenmesi8
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- anın görüntüsü12
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- hemşire kızlar nasıl oluyor24
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz43
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- icardi190520
- özgür özel10
- suriyeliler suriye'ye dönsün13
- fake hesabım için nick önerileri9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız8
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- insana kendini kötü hissettiren şeyler8
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması8
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması10
- sözlüğün en götü güzel kızı9
- ahirette sorulacak ilk soru8
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
ilk ünlü hükümdarları Erdişlerdir. Devleti kuvvetlendirdi ve Doğu Anadoluyu Romalılardan aldı. Ünlü padişahlarından ve adil ismi ile tanınan Nüşirevan islamiyetten önce yaşamıştır. Altıyüz seneden ziyade devletleri devam eden Sasaniler islamiyetin karşısında sarsılmışlar 636’da Nihavend muharebesi ile ortadan kaldırılmışlardır.
iran'da devlet kuran bir sülale.
göktürk devletinin akhunları ortadan kaldırmak amacıyla ittifak yaptığı devlet.
adını, kurucusu Ardeşir'in dedesi; Sasan'dan alan, iran da hukum surmus hanedan.
bizans'a çok çektiren devletlerden biridir. ama en çok çektiren için (bkz: türkler)
göktürk devleti - bizans imparatorluğu ittifakıyla anası bellenmiş devlettir. sonrasında islam devleti tarafından yıkılmıştır.
yani islam devleti göktürk ve bizans'ın çabalarının üstüne konmuştur. yoksa sasaniler'i yıkacak göt onlarda yoktu.
yani islam devleti göktürk ve bizans'ın çabalarının üstüne konmuştur. yoksa sasaniler'i yıkacak göt onlarda yoktu.
Göktürk lerle önce ak hun imparatorluğu nu yıktılar. Daha sonra Göktürk lerle üç savaş yaptılar. ikisini kazandılar fakat üçüncüde Bizans-Türk ittifakına dayanamadılar ve Göktürk lerin üstün olduğunu kabul ettiler. Nihavend savaşıyla yıkıldılar ve arap hakimiyeti altına girip islamiyeti kabul ettiler.
Neredeyse ahameniş imparatorluğu sınırlarına ulaşıyordu.
Hanedanı tamamen araplara esir düştü denilemez
Bir kısmı göktürk topraklarından geçerek çin imparatorluğu(tang hanedanı) sığınmıştır
Bir kısmı da iddiaya göre büveyhileri kurmuştur.
Bir kısmı göktürk topraklarından geçerek çin imparatorluğu(tang hanedanı) sığınmıştır
Bir kısmı da iddiaya göre büveyhileri kurmuştur.
Pers imparatorluğu’nun Yeniden Doğuşu: Sasaniler ...
-----------------
Sasani hanedanlığı, güçlü atalarından aldıkları ilhamla Türkiye’den Pakistan’a uzanan toprakları egemenlikleri altına almış ve iran’ı eski parlak günlerine kavuşturmuştu.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
MÖ 331’de Büyük iskender iran’ı istila etti ve Büyük Kyros’un kurduğu Akhaemenid imparatorluğu’na son verdi. Yeni bir Pers hanedanlığı yönetimi ele geçirinceye kadar iran toprakları beş yüz yıl boyunca başka imparatorlukların yönetiminde kaldı. Köklerinden gurur duyan bu yeni krallar – Sasaniler – geçmişlerinden aldıkları güçle korku saçan fetihçiler, büyük inşaatçılar ve sanatın koruyucuları olarak atalarının görkemini canlandırdılar.
Sasaniler dört yüzyıldan uzun bir süre Asya’nın batısını ellerinde tuttular. Batıda Roma ve Bizans imparatorluklarının, doğuda Kuşan imparatorluğunun topraklarını ele geçirerek sınırlarını genişlettiler. Geçmişle bağlarını güçlendirmek için Akhaemenid krallarının geleneksel mezarlığı Nakş’i Rüstem’de yöneticilerinin başarılarını kabartmalarla ölümsüzleştirerek onları onurlandırdılar. Zerdüştlük devlet dini haline geldi ve yönetim merkezileştirildi.
Sasaniler, topraklarından geçen ticaret yollarının (ipek Yolu da dahil) getirdiği güçle gittikçe zenginleştiler. Bugünkü iran’ın merkezini oluşturduğu Sasani imparatorluğu farklı etnik köken ve kültürlere ev sahipliği yapıyordu. Kütüphaneleri, önemli eğitim merkezleri ve anıtsal sanat ve mimaride ulaştıkları başarılarla tanınıyordu. Sasaniler geçmişe bakarak kültürlerini ileri taşımışlardı.
▪︎ Perslerin Dönüşü ...
MÖ 3. yüzyılda Büyük iskender’in varisleri yenilmiş ve Part imparatorluğu kurulmuştu. Günümüz iran’ının Horasan bölgesinin kuzeydoğusunda yaklaşık 400 yıl boyunca hüküm sürdüler. Part kültürü çoklu bir yapıya sahipti ve iskender’in Hellenistik mirasından etkilenmişti. Partlar güçlendikçe Roma’nın egemenliğine rakip olmaya başladılar.
Her ne kadar Partlar ve Roma arasında birçok çekişme olduysa da Partlar’ın gücünü yok eden MS 224’teki iç isyandı. Bugün güneybatı iran’da yer alan bir bölge olan Persis’ten gelen birlikler Partlara karşı savaştılar. Papak isimli bir Pers prensi olan liderleri asil bir aileden geliyordu ve Zerdüşt rahibi Sasan’ın soyundandı. Papak oğlu Ardaşir’e askeri bir birliğin yönetimini vermişti. Ardaşir başarılı bir komutan olduğunu kanıtladı ve erken 200lerde bazı yerel kentlerin yönetimini ele geçirdi.
Ardaşir’in birlikleri, sonunda Part krallarının sonuncusunu yeninceye ve Ktesiphon’daki (modern Irak’ta Bağdat) kraliyet merkezlerini işgal edinceye kadar daha fazla toprak ele geçirmeye devam ettiler. Ardaşir artık büyükbabası Sasan’ın ismiyle yeni Pers hanedanlığının ilk kralı olabilirdi. Ardaşir, kendisinden önceki büyük yöneticiler gibi Pers imparatorluğunun geçmişiyle bağlarını güçlendirmek için geleneksel Shahanshah ünvanını aldı (“kralların kralı”).
Ardaşir yaklaşık yirmi yıl tahtta kaldı ve imparatorluğa yeni bir vizyon kazandırdı. Yönetimi sağlamlaştırmak adına gücü merkezileştirmeye başladı. Ailenin tahttaki hakkını sağlama almak için Pers atalarının geleneksel inancı olan Zerdüştlük resmi devlet dini ilan edildi. Ardaşir ayrıca imparatorluk sınırlarını genişletmeyi hedefledi. Bu amaçla Partların eski düşmanı Romalılara karşı birliklerini tam güçle kullanmaya devam etti. Ardaşir, oğlu ve halefi, gelecekteki kral I. Şapur’u yönetime ortak etmişti.
▪︎ Genişleyen imparatorluk ...
MS 241’de tahta çıkan I. Şapur babasının vizyonunu devam ettirdi. Yayılmacı tutkusu aldığı unvanda da görülmektedir: “iran’ın ve iran dışının kralı.” Roma imparatorluğu’nun doğu sınırlarına askeri seferler düzenlemeye devam etti ve Roma’da siyasi ve ekonomik dengesizlik yaşanan dönemde başarı elde etti.
Şapur’un birlikleri 244’te Roma imparatoru Gordianus’u Ktesiphon yakınlarında öldürdü. Roma’nın bir sonraki imparatoru, Arabistanlı Philip, barış istemek zorunda kaldı. Bu Sasani kayıtlarında gururla not edilmiştir: “Bize 500.000 dinar verdi ve bağımlı hale geldi. Bu nedenle [Şapur’u] ‘Muzaffer Şapur’ olarak yeniden isimlendirdik.”
Yirmi yıl boyunca Şapur Roma Suriye’si ve Türkiye’yi yakıp yıkmaya devam etti. Romalıların aşağılanması 260’ta Edessa Savaşı’nda Sasani birliklerinin imparator Valerianus’u esir almasıyla zirveye çıkmıştı. Bazı Pers kaynakları imparatorun yaşadığı aşağılamaları dramatik bir şekilde tanımlarlar: Şapur atına binmek istediğinde Valerianus’un sürüklenerek kral için basamak olarak kullanılmaya zorlandığı anlatılır. Valerianus’un ölümünün gerçek koşulları tarihçiler tarafından netleştirilmemiştir. Bazıları işkence görerek öldüğünü söylerler. Kesin olan 260’ta tutsak olarak öldüğüdür. Ancak Suriye’nin Romalı yöneticisi büyük miktarda toprağı geri almıştı. 262 civarındaki yenilgiden sonra Şapur Roma topraklarına bir daha akın düzenlemedi.
Şapur ayrıca doğuda da toprak kazandı. Sasani kaynaklarına göre orta Asya’da Baktria, Sogdiana ve Khandar dahil olmak üzere Kuşan imparatorluğuna ait merkezleri ele geçirmişti. Şapur, büyüyen imparatorluğu kontrol altında tutabilmek için yönetim sistemini ileri düzeyde merkezileştirmişti. Kraldan başlayan gücün hiyerarşik olarak dağıldığı bir sistem yaratmıştı. Kralın altında başvekil ve onların altında da dört sınıf bulunuyordu: Zerdüşt rahipleri (asronan); askerler (arteshtaran); halk (wastary-oshan); ve esnaflar (hutukhshan). I. Şapur’un yönetiminin başlarında edindiği kazançlar 4. yüzyılda yavaşladı. 5. yüzyıl başlarında Roma imparatorluğu cephesi büyük ölçüde durulmuştu. Sasani güçleri imparatorluğun doğu sınırlarını Çin’e kadar genişletmişlerdi. Ancak başka cephelerde kayıplar ve gerilemeler yaşıyorlardı. Beyaz Hunlar olarak bilinen doğu iran halkı 5. yüzyılda Pers topraklarının doğusunda yağmalar gerçekleştirmişlerdi.
▪︎ Çok Kültürlü Bir imparatorluk ...
Sasani kralları birçok kültür ve etnik kökenden halkı yönettiler. ipek Yolu doğrudan topraklarından geçiyor, sadece zenginlik değil, Orta Asya, Hindistan, Arabistan Yarımadası, Mısır, doğu Akdeniz, Kafkasya, Yunanistan ve Roma’dan çok sayıda tüccarı da getiriyordu. Bu insanların etkisi Sasanilerin kültürel ve finansal olarak gelişmesine katkıda bulunduysa da yönetmeyi zorlaştırıyordu.
6. yüzyılda I. Hüsrev döneminde Sasani askeri ve kültürel gücü zirveye ulaştı. I. Hüsrev 531’de tahta çıkmıştı. Hüsrev herhangi bir dış saldırı ya da iç isyana hızla karşılık verebilmeyi garantilemek adına yeni yönetimsel reformlar uygulamaya koydu. Ülke dört bölgeye bölündü ve her birine kendi askeri yöneticisi atandı.
Her ne kadar Zerdüştlük devlet dini olmaya devam ettiyse de Sasani toprakları üzerinde aralarında Yahudilik ve Budizm’in de yer aldığı birçok farklı inanç varlığını sürdürüyordu. Rabbani Yahudiliğin en önemli metinlerinden olan Babil Talmudu Sasani egemenliğinde kaleme alınmıştı.
Başlangıçta dini çeşitliliğe izin veriliyordu, ancak devlet baskısı da mevcuttu. Hem Hristiyan hem de Zerdüşt etkilerini içeren Maniheizm (Manişeizm) inancının kurucusu 3. yüzyıl dini lideri Mani’ye tolerans gösteriliyordu. Ancak 274 civarında Zerdüşt rahipleri Mani’nin idamı için propagandalarında başarılı olmuşlardı.
380’de Hristiyanlığın Roma imparatorluğu’nun resmi inancı olmasından sonra Sasani liderleri bu dini düşmanlarıyla ilişkilendirdiler. Hristiyanlara işkenceler yaygın hale geldi. Yine de Hristiyanlığın bazı formlarını hoş görmek uygun görülüyordu: Örneğin 5. yüzyılda kilise ile bağlarını koparan Nesturi Hristiyanları Sasani topraklarına sığınmışlardı.
▪︎ Son Gelişme dönemi ...
Sasanilerin şaşırtıcı metal eserleri ve Nakş’i Rüstem ile Tak-ı Bostan’daki taş hanedanlık kabartmaları son Pers krallarının başarılarını kanıtlamaktadırlar.
Ayrıca geç Sasani döneminde bilim de ilerlemiştir: 6. yüzyılda I. Hüsrev Cündişâpûr’da bir yüksek okul kurmuştu. Cündişâpûr, aynı zamanda Nesturi Hristyanları’nın sığınmalarına izin verilen kentti. Bu sığınmacılar kente değerli Yunan ve Suriyeli tıp ve filozofi eserleri de getirmişler ve kral bunların Sasani diline çevrilmesini emretmişti.
7. yüzyılın başında II. Hüsrev Bizans’a karşı savaşmaya devam ediyordu. Pers birlikleri Kudüs, Rodos ve iskenderiye’yi işgal etmiş, hatta istanbul kapılarına yaklaşmışlardı. Ancak bu başarılar krala yüksek bir bedele mal olmuştu. Uzun savaş yılları finansal erimeye neden olmuş ve II. Hüsrev’in yönetimini zayıflatmıştı.
Bizans’ın askeri olarak güçlenmesi ve 628’de II. Hüsrev’in öldürülmesi gerileme döneminin başlangıcı olmuştu. Güneyde Arap gücü büyüyor ve liderleri Sasanilerin ne kadar zayıf bir konuma düştüklerini görüyorlardı. ilk olarak 633’te Pers kentlerine saldırdılar ve üç yıl sonra Ktesiphon’u ele geçirdiler. Arap güçleri son Sasani kralı III. Yezdigirt’i 651’de öldürdüler. islam baskın din haline geldi. Ancak kurtulan Pers sığınmacıları Zerdüştlük inancını doğuya, Hindistan’a taşıdılar.
Sasani imparatorluğunu yıkanlar varisleri haline geldiler. Yeni gelen Araplar Cündişâpûr ve diğer merkezlerdeki büyük ilim kaynaklarını heyecanla korudular ve yayılmasını sağladılar. Sasani krallarının yaktığı bilim ateşi daha sonra Avrupa’ya ulaşacak ve toplumların değişmesine sebep olacaktı.
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
》 National Geographic. 20 Şubat 2020.
》 https://arkeofili.com/per...yeniden-dogusu-sasaniler/
-----------------
Sasani hanedanlığı, güçlü atalarından aldıkları ilhamla Türkiye’den Pakistan’a uzanan toprakları egemenlikleri altına almış ve iran’ı eski parlak günlerine kavuşturmuştu.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
MÖ 331’de Büyük iskender iran’ı istila etti ve Büyük Kyros’un kurduğu Akhaemenid imparatorluğu’na son verdi. Yeni bir Pers hanedanlığı yönetimi ele geçirinceye kadar iran toprakları beş yüz yıl boyunca başka imparatorlukların yönetiminde kaldı. Köklerinden gurur duyan bu yeni krallar – Sasaniler – geçmişlerinden aldıkları güçle korku saçan fetihçiler, büyük inşaatçılar ve sanatın koruyucuları olarak atalarının görkemini canlandırdılar.
Sasaniler dört yüzyıldan uzun bir süre Asya’nın batısını ellerinde tuttular. Batıda Roma ve Bizans imparatorluklarının, doğuda Kuşan imparatorluğunun topraklarını ele geçirerek sınırlarını genişlettiler. Geçmişle bağlarını güçlendirmek için Akhaemenid krallarının geleneksel mezarlığı Nakş’i Rüstem’de yöneticilerinin başarılarını kabartmalarla ölümsüzleştirerek onları onurlandırdılar. Zerdüştlük devlet dini haline geldi ve yönetim merkezileştirildi.
Sasaniler, topraklarından geçen ticaret yollarının (ipek Yolu da dahil) getirdiği güçle gittikçe zenginleştiler. Bugünkü iran’ın merkezini oluşturduğu Sasani imparatorluğu farklı etnik köken ve kültürlere ev sahipliği yapıyordu. Kütüphaneleri, önemli eğitim merkezleri ve anıtsal sanat ve mimaride ulaştıkları başarılarla tanınıyordu. Sasaniler geçmişe bakarak kültürlerini ileri taşımışlardı.
▪︎ Perslerin Dönüşü ...
MÖ 3. yüzyılda Büyük iskender’in varisleri yenilmiş ve Part imparatorluğu kurulmuştu. Günümüz iran’ının Horasan bölgesinin kuzeydoğusunda yaklaşık 400 yıl boyunca hüküm sürdüler. Part kültürü çoklu bir yapıya sahipti ve iskender’in Hellenistik mirasından etkilenmişti. Partlar güçlendikçe Roma’nın egemenliğine rakip olmaya başladılar.
Her ne kadar Partlar ve Roma arasında birçok çekişme olduysa da Partlar’ın gücünü yok eden MS 224’teki iç isyandı. Bugün güneybatı iran’da yer alan bir bölge olan Persis’ten gelen birlikler Partlara karşı savaştılar. Papak isimli bir Pers prensi olan liderleri asil bir aileden geliyordu ve Zerdüşt rahibi Sasan’ın soyundandı. Papak oğlu Ardaşir’e askeri bir birliğin yönetimini vermişti. Ardaşir başarılı bir komutan olduğunu kanıtladı ve erken 200lerde bazı yerel kentlerin yönetimini ele geçirdi.
Ardaşir’in birlikleri, sonunda Part krallarının sonuncusunu yeninceye ve Ktesiphon’daki (modern Irak’ta Bağdat) kraliyet merkezlerini işgal edinceye kadar daha fazla toprak ele geçirmeye devam ettiler. Ardaşir artık büyükbabası Sasan’ın ismiyle yeni Pers hanedanlığının ilk kralı olabilirdi. Ardaşir, kendisinden önceki büyük yöneticiler gibi Pers imparatorluğunun geçmişiyle bağlarını güçlendirmek için geleneksel Shahanshah ünvanını aldı (“kralların kralı”).
Ardaşir yaklaşık yirmi yıl tahtta kaldı ve imparatorluğa yeni bir vizyon kazandırdı. Yönetimi sağlamlaştırmak adına gücü merkezileştirmeye başladı. Ailenin tahttaki hakkını sağlama almak için Pers atalarının geleneksel inancı olan Zerdüştlük resmi devlet dini ilan edildi. Ardaşir ayrıca imparatorluk sınırlarını genişletmeyi hedefledi. Bu amaçla Partların eski düşmanı Romalılara karşı birliklerini tam güçle kullanmaya devam etti. Ardaşir, oğlu ve halefi, gelecekteki kral I. Şapur’u yönetime ortak etmişti.
▪︎ Genişleyen imparatorluk ...
MS 241’de tahta çıkan I. Şapur babasının vizyonunu devam ettirdi. Yayılmacı tutkusu aldığı unvanda da görülmektedir: “iran’ın ve iran dışının kralı.” Roma imparatorluğu’nun doğu sınırlarına askeri seferler düzenlemeye devam etti ve Roma’da siyasi ve ekonomik dengesizlik yaşanan dönemde başarı elde etti.
Şapur’un birlikleri 244’te Roma imparatoru Gordianus’u Ktesiphon yakınlarında öldürdü. Roma’nın bir sonraki imparatoru, Arabistanlı Philip, barış istemek zorunda kaldı. Bu Sasani kayıtlarında gururla not edilmiştir: “Bize 500.000 dinar verdi ve bağımlı hale geldi. Bu nedenle [Şapur’u] ‘Muzaffer Şapur’ olarak yeniden isimlendirdik.”
Yirmi yıl boyunca Şapur Roma Suriye’si ve Türkiye’yi yakıp yıkmaya devam etti. Romalıların aşağılanması 260’ta Edessa Savaşı’nda Sasani birliklerinin imparator Valerianus’u esir almasıyla zirveye çıkmıştı. Bazı Pers kaynakları imparatorun yaşadığı aşağılamaları dramatik bir şekilde tanımlarlar: Şapur atına binmek istediğinde Valerianus’un sürüklenerek kral için basamak olarak kullanılmaya zorlandığı anlatılır. Valerianus’un ölümünün gerçek koşulları tarihçiler tarafından netleştirilmemiştir. Bazıları işkence görerek öldüğünü söylerler. Kesin olan 260’ta tutsak olarak öldüğüdür. Ancak Suriye’nin Romalı yöneticisi büyük miktarda toprağı geri almıştı. 262 civarındaki yenilgiden sonra Şapur Roma topraklarına bir daha akın düzenlemedi.
Şapur ayrıca doğuda da toprak kazandı. Sasani kaynaklarına göre orta Asya’da Baktria, Sogdiana ve Khandar dahil olmak üzere Kuşan imparatorluğuna ait merkezleri ele geçirmişti. Şapur, büyüyen imparatorluğu kontrol altında tutabilmek için yönetim sistemini ileri düzeyde merkezileştirmişti. Kraldan başlayan gücün hiyerarşik olarak dağıldığı bir sistem yaratmıştı. Kralın altında başvekil ve onların altında da dört sınıf bulunuyordu: Zerdüşt rahipleri (asronan); askerler (arteshtaran); halk (wastary-oshan); ve esnaflar (hutukhshan). I. Şapur’un yönetiminin başlarında edindiği kazançlar 4. yüzyılda yavaşladı. 5. yüzyıl başlarında Roma imparatorluğu cephesi büyük ölçüde durulmuştu. Sasani güçleri imparatorluğun doğu sınırlarını Çin’e kadar genişletmişlerdi. Ancak başka cephelerde kayıplar ve gerilemeler yaşıyorlardı. Beyaz Hunlar olarak bilinen doğu iran halkı 5. yüzyılda Pers topraklarının doğusunda yağmalar gerçekleştirmişlerdi.
▪︎ Çok Kültürlü Bir imparatorluk ...
Sasani kralları birçok kültür ve etnik kökenden halkı yönettiler. ipek Yolu doğrudan topraklarından geçiyor, sadece zenginlik değil, Orta Asya, Hindistan, Arabistan Yarımadası, Mısır, doğu Akdeniz, Kafkasya, Yunanistan ve Roma’dan çok sayıda tüccarı da getiriyordu. Bu insanların etkisi Sasanilerin kültürel ve finansal olarak gelişmesine katkıda bulunduysa da yönetmeyi zorlaştırıyordu.
6. yüzyılda I. Hüsrev döneminde Sasani askeri ve kültürel gücü zirveye ulaştı. I. Hüsrev 531’de tahta çıkmıştı. Hüsrev herhangi bir dış saldırı ya da iç isyana hızla karşılık verebilmeyi garantilemek adına yeni yönetimsel reformlar uygulamaya koydu. Ülke dört bölgeye bölündü ve her birine kendi askeri yöneticisi atandı.
Her ne kadar Zerdüştlük devlet dini olmaya devam ettiyse de Sasani toprakları üzerinde aralarında Yahudilik ve Budizm’in de yer aldığı birçok farklı inanç varlığını sürdürüyordu. Rabbani Yahudiliğin en önemli metinlerinden olan Babil Talmudu Sasani egemenliğinde kaleme alınmıştı.
Başlangıçta dini çeşitliliğe izin veriliyordu, ancak devlet baskısı da mevcuttu. Hem Hristiyan hem de Zerdüşt etkilerini içeren Maniheizm (Manişeizm) inancının kurucusu 3. yüzyıl dini lideri Mani’ye tolerans gösteriliyordu. Ancak 274 civarında Zerdüşt rahipleri Mani’nin idamı için propagandalarında başarılı olmuşlardı.
380’de Hristiyanlığın Roma imparatorluğu’nun resmi inancı olmasından sonra Sasani liderleri bu dini düşmanlarıyla ilişkilendirdiler. Hristiyanlara işkenceler yaygın hale geldi. Yine de Hristiyanlığın bazı formlarını hoş görmek uygun görülüyordu: Örneğin 5. yüzyılda kilise ile bağlarını koparan Nesturi Hristiyanları Sasani topraklarına sığınmışlardı.
▪︎ Son Gelişme dönemi ...
Sasanilerin şaşırtıcı metal eserleri ve Nakş’i Rüstem ile Tak-ı Bostan’daki taş hanedanlık kabartmaları son Pers krallarının başarılarını kanıtlamaktadırlar.
Ayrıca geç Sasani döneminde bilim de ilerlemiştir: 6. yüzyılda I. Hüsrev Cündişâpûr’da bir yüksek okul kurmuştu. Cündişâpûr, aynı zamanda Nesturi Hristyanları’nın sığınmalarına izin verilen kentti. Bu sığınmacılar kente değerli Yunan ve Suriyeli tıp ve filozofi eserleri de getirmişler ve kral bunların Sasani diline çevrilmesini emretmişti.
7. yüzyılın başında II. Hüsrev Bizans’a karşı savaşmaya devam ediyordu. Pers birlikleri Kudüs, Rodos ve iskenderiye’yi işgal etmiş, hatta istanbul kapılarına yaklaşmışlardı. Ancak bu başarılar krala yüksek bir bedele mal olmuştu. Uzun savaş yılları finansal erimeye neden olmuş ve II. Hüsrev’in yönetimini zayıflatmıştı.
Bizans’ın askeri olarak güçlenmesi ve 628’de II. Hüsrev’in öldürülmesi gerileme döneminin başlangıcı olmuştu. Güneyde Arap gücü büyüyor ve liderleri Sasanilerin ne kadar zayıf bir konuma düştüklerini görüyorlardı. ilk olarak 633’te Pers kentlerine saldırdılar ve üç yıl sonra Ktesiphon’u ele geçirdiler. Arap güçleri son Sasani kralı III. Yezdigirt’i 651’de öldürdüler. islam baskın din haline geldi. Ancak kurtulan Pers sığınmacıları Zerdüştlük inancını doğuya, Hindistan’a taşıdılar.
Sasani imparatorluğunu yıkanlar varisleri haline geldiler. Yeni gelen Araplar Cündişâpûr ve diğer merkezlerdeki büyük ilim kaynaklarını heyecanla korudular ve yayılmasını sağladılar. Sasani krallarının yaktığı bilim ateşi daha sonra Avrupa’ya ulaşacak ve toplumların değişmesine sebep olacaktı.
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
》 National Geographic. 20 Şubat 2020.
》 https://arkeofili.com/per...yeniden-dogusu-sasaniler/
sasa polyester hissesini şevkle savunan kişilere takılmış bir lakap.
anadolu'nun bizans olduğu zamanlar iran'da olan devlet.
224-651 arasında varmış, hz. muhammed'in yaşadığı zamanlarda.
görsel
224-651 arasında varmış, hz. muhammed'in yaşadığı zamanlarda.
görsel
Ömer zamanında kendileri hakkında birçok kitap yok edilmiştir kuşkusuz.. onlar zamanımıza kadar gelseydi ne iyi olurdu..
güncel Önemli Başlıklar