bugün

entry'ler (232)

marsıkfikasyon

marsıklaştırma anlamına gelen bir kelime. argoda: zencileştirme.

niştimanperwer

kürtçede vatansever anlamına gelen kelimeymiş.

sifrei emet

"sifrey emet", "hakikat kitapları" olarak da adlandırılan bir kitaplar topluluğu. ketuvim'in üç bölümünden birincisi.

tehillim

zebur'un diğer bir ismi.

zebur

tehillim. on bir kitaptan oluşan ketuvim'in birinci kitabı. sifrei emet'in birinci kitabı.

hebrew bible

"ibranice mukaddes kitap", "eski ahit", "ahd-i atik", "eski antlaşma", "tanah", "mikra" anlamlarına gelen kitaplar topluluğu. 24 kitaptan oluşur. ilk beş kitaba "tevrat", sonraki sekiz kitap "nevi'im", kalan on bir kitaba da "ketuvim" denir.

go er

incel argosunda kullanıldığını öğrendiğim bir ifade. er, Elliot Rodger'ın kısaltılmış hali imiş. yani ilgili ifade "Elliot Rodger'laşmak" anlamına geliyor. anlamı daha da açarsak "kitlesel saldırıda bulunmak" anlamına geliyor.

polat alemdar ın kızına elif ismini vermesi

polat alemdar'ın ebru duru'dan olma kızına eski sevgilisinin ismini vermesi hadisesi. polat alemdar'ın puştluğunu konuşturduğu bir davranışı. kurtlar vadisi pusu'nun 91. bölümünde meydana gelen bir olay. (bkz: dizi izlerken entry girmek)

ames salmonella mikrozom testi

ames - salmonella/mikrozom testi. mutajenite araştırmalarında kullanılabilen testlerden biri. örneğin bir ilaç için bu test yapılır ve mutajenik etkisi ölçülür.

sikender bey

(bkz: rtük afk)

set an example

bir örnek oluşturmak.

örn.
"this new product sets a flawless example with its design and functionality."

"bu yeni ürün tasarımıyla ve işlevselliğiyle kusursuz bir örnek oluşturuyor / teşkil ediyor"

(bkz: set a precedent)

set a precedent

bir emsal teşkil etmek.

örn.
"the court's decision to award compensation for the case will set a precedent for future similar lawsuits."

"mahkemenin (o) dava için (verdiği / vereceği) tazminat ödeme kararı, gelecekteki benzer davalar için bir emsal oluşturacaktır / teşkil edecektir."

(bkz: set an example)

simon elliot

ebubekir el bağdadi + mossad ajanı olduğu söylenen bir kişi. "israeli Secret intelligence Service" ile "islamic State of iraq and Syria" nın kısaltmalarının aynı (isis) olması da bu teoriye dair konuşulanlar arasındadır.

şinşuki noanmikişini

ajdar anık ve masonların yargılandığı çin mahkemesinin tercümanı.

en büyükleme

maksimizasyon, maksimize etme.

maaş 4 ay gecikti diye sızlanan çalışan

"sabrın sonu selamettir", "bekleyen derviş muradına ermiş" sözlerinden feyz almayandır, patronu ile güven bağı olmayandır.

bir ay tinder kullanıp kimseyle eşleşememek

eşsiz bir insan olduğunuz anlamına gelen bir durum.

güzelim dağı

afyonkarahisar'ın Çıkrık kasabasının güneydoğusunda, Beyyazı kasabasının doğusunda ve Susuz kasabasının kuzey doğusunda yer alan bir dağ. Kurtuluş savaşının muharebe alanlarından biri. şu an halen devam ediyor mu bilmiyorum ama 2011 yılına kadar taş çıkarılan bir dağdı. beyyazı kasabası sakinleri tarafından 2011 yılında dağ üzerindeki taş ocaklarına karşı eylem gerçekleştirilmişti.

eylemle ilgili bir belgesel: https://www.youtube.com/watch?v=xCAJWuYHv_I
eylemle ilgili bir haber (vali açıklaması): https://www.haberler.com/...bulunmadi-3837835-haberi/

taş ocaklarında gerçekleştirilen patlamaları çocukluğumdan hatırladığım için haberi şu şekil okudum az önce: görsel

toklu sivrisi

Uşak'ın Banaz ilçesinin Balcıdamı köyü ile Yenice köyü arasında bulunan bir dağlık arazi. Kurtuluş Savaşı'nda Yunan 1/38 Evzon Alayı'nın savunduğu bir bölge.

nöroşirürjiyen

"sinir cerrahı" anlamına gelen bir kelime.